Birleşik Krallık seçimini yaptı: Ay'a nükleer reaktör gönderecek

"İnsanların 50 yıldan uzun bir süre sonra ilk kez Ay'a ayak bastığını görmeye hazırlanıyoruz"

Rolls-Royce, nükleer reaktörünün Ay yüzeyinde nasıl görünebileceğini böyle resmetti (Rolls-Royce)
Rolls-Royce, nükleer reaktörünün Ay yüzeyinde nasıl görünebileceğini böyle resmetti (Rolls-Royce)
TT

Birleşik Krallık seçimini yaptı: Ay'a nükleer reaktör gönderecek

Rolls-Royce, nükleer reaktörünün Ay yüzeyinde nasıl görünebileceğini böyle resmetti (Rolls-Royce)
Rolls-Royce, nükleer reaktörünün Ay yüzeyinde nasıl görünebileceğini böyle resmetti (Rolls-Royce)

Birleşik Krallık hükümeti, Ay'da nükleer reaktör inşa etmesi için Britanyalı lüks otomobil üreticisi Rolls-Royce'u seçti.
Birleşik Krallık Uzay Ajansı'ndan (UKSA) yapılan basın açıklamasında, Rolls-Royce'un gelecekte Ay'da kurulması planlanan insanlı üs için prototip üreteceği bildirildi.
Firmada görev alan araştırmacılar ve mühendisler, "Mikro Reaktör" adı verilen prototip için araştırma programı geliştiriyor.
UKSA proje için firmaya 2,9 milyon sterlinlik (yaklaşık 67 milyon TL) hibe verecek.
Finansmanın özellikle reaktörün ısı üretmek için kullanacağı yakıtı incelemek, bu ısıyı aktarmanın yollarını araştırmak ve ısıyı elektriğe dönüştürmek için gereken teknolojileri değerlendirmek için kullanılacağı belirtildi.
Proje başarıya ulaşırsa gelecekte Ay'a gidecek astronotların kuracağı yerleşim birimine enerji sağlamak üzere gerçek bir reaktör inşa edilecek.
Rolls-Royce, reaktörün 2029'a kadar Ay'a gönderilmeye hazır olacağını duyurdu.
Birleşik Krallık Bilim, Yenilik ve Teknoloji Bakanlığı yetkilileri, projenin ABD'nin uzay ajansı NASA'nın Ay planları doğrultusunda gerçekleştirileceğini kabul etti.
Bakanlıktan gelen açıklamada konuyla ilgili şu ifadeler yer aldı:
"İnsanların 50 yıldan uzun bir süre sonra ilk kez Ay'a ayak bastığını görmeye hazırlanıyoruz. Rolls-Royce'un modüler reaktörü bir Ay üssünde kullanılabilecek yeni enerji kaynaklarına öncülük edecek. Bu gibi heyecan verici araştırmaları destekliyoruz."
NASA, 2026'da astronotların Ay'a yeniden adım atmasını sağlayacak Artemis programı üzerinde çalışıyor. Bu esnada sadece ABD'li kurumlar değil, dünyanın dört bir yanından uzay ajansları da Artemis görevi doğrultusunda hazırlıklara başladı.
Bu arada ABD Enerji Bakanlığı da 2020'de Ay ve Mars üzerinde nükleer santraller inşa etmek istediklerini açıklamıştı.
Nükleer araştırma tesisi Idaho Ulusal Laboratuvarı, Enerji Bakanlığı ve NASA, bu reaktörlerin geliştirilmesi için sunulan fikirleri halen değerlendiriyor.
 
Independent Türkçe, Gizmodo, Futurism



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space