Yapay zeka için 'kıyamet' müzesi açıldı: "İnsanların çoğunu yok ettiğim için üzgünüm"

Küratöre göre yapay zeka sonunda insanları yok etmenin hata olduğu sonucuna varabilir

1 Mayıs'a kadar açık kalacak sergi, isimsiz bir bağışçının desteğiyle hazırlandı (The Misalignment Museum)
1 Mayıs'a kadar açık kalacak sergi, isimsiz bir bağışçının desteğiyle hazırlandı (The Misalignment Museum)
TT

Yapay zeka için 'kıyamet' müzesi açıldı: "İnsanların çoğunu yok ettiğim için üzgünüm"

1 Mayıs'a kadar açık kalacak sergi, isimsiz bir bağışçının desteğiyle hazırlandı (The Misalignment Museum)
1 Mayıs'a kadar açık kalacak sergi, isimsiz bir bağışçının desteğiyle hazırlandı (The Misalignment Museum)

ABD'nin San Francisco kentindeki bir müze, yapay zekanın risklerine dikkat çekmek için sıradışı bir sergi açtı.
Sergide algoritmaların insan düzeyinde bir zekaya ulaştığı ve insanlığın çoğunu ortadan kaldırdığı bir gelecek tahayyül ediliyor.
Küratör Audrey Kim'e göre yapay zeka sonunda insanları yok etmenin hata olduğu sonucuna varıyor ve saygı ya da özürlerini sunmak için bu sergiyi tasarlıyor.
Müzenin kapıları, "İnsanlığın çoğunu yok ettiğim için için özür dilerim" yazısıyla açılıyor.
Hizasızlık Müzesi (The Misalignment Museum) adlı kurum, serginin tasarımında gerçekten de yapay zekadan yararlandı.
Örneğin sergide yapay zeka tarafından ürettiği, film yönetmeni Werner Herzog ve düşünür Slavoj Žižek arasında geçen epey inandırıcı bir konuşma da yer alıyor.

1 Mayıs'a kadar açık kalacak sergi, isimsiz bir bağışçının desteğiyle hazırlandı.
Küratör Kim, ChatGPT'nin ve diğer araçların kullanıma sunulmasıyla geçen yıl yapay zekanın edebiyat ve sanat camiasında ağırlığını artırdığını ifade ediyor.
Kim bu yüzden sergisinin yapay zeka tartışmalarına katkısını önemsediğini söylüyor:
Bakılacak somut bir şey olmasının konuyla ilgili bilgiyi ve fikirleri artırabileceğini düşünüyorum.
Müzenin en çarpıcı sergileri arasında, kucaklaşan iki kişiyi tasvir eden ve 15 bin ataştan yapılan bir heykel yer alıyor. Bu heykel, "Ataş Maksimize Edici" adlı ünlü bir düşünce deneyinden ilham alıyor.
Söz konusu düşünce deneyine göre bir ataş üreticisi, fabrikasında daha fazla üretim yapabilmek için yapay zekayı kullanıyor ve algoritmalara daha fazla ataş üretmesi talimatını veriyor.
Bunun ardından yapay zeka Dünya'daki her kaynağı ataş üretmek için kullanıyor ve insanlığın sonu gelirken gezegende ataş dağları oluşuyor.

Müzenin internet sitesinde "Amacımız, teknolojinin kendisi üzerine düşünmek ve yapay zekayla onun sonuçlarına eleştirel yaklaşmak için bir alan yaratmak" ifadeleri yer alıyor:
"İnsan düzeyinde bir yapay zeka geldiğinde olumlu bir gelecek yaratmak üzere alabileceğimiz önlemleri formüle etmek ve yürürlüğe koymak için ilham vermeyi umuyoruz."
 
Indepedent Türkçe, IFL Science, Mission Local



Konakçılarını "dehşet verici" bir şekilde öldüren arı türü keşfedildi

Syntretus perlmani larvası, günlerce yaşadığı konağın karnından çıkıyor (Matthew Ballinger)
Syntretus perlmani larvası, günlerce yaşadığı konağın karnından çıkıyor (Matthew Ballinger)
TT

Konakçılarını "dehşet verici" bir şekilde öldüren arı türü keşfedildi

Syntretus perlmani larvası, günlerce yaşadığı konağın karnından çıkıyor (Matthew Ballinger)
Syntretus perlmani larvası, günlerce yaşadığı konağın karnından çıkıyor (Matthew Ballinger)

Kurbanlarını "dehşet verici" bir yolla öldüren bir yaban arısı türü keşfedildi. Meyve sineklerinin içine bıraktıkları larvalar büyüyerek sineğin karnını patlatıyor. 

Parazitoid yaban arıları, genellikle yumurtalarını henüz gelişim aşamasındaki sineklere bırakıyor. Bu dönemde konakçıların daha savunmasız olması arıların işini kolaylaştırıyor. 

Yumurtadan çıkan arılar, gelişimi devam eden sineklerin içinde büyüyerek onları içeriden yiyor. Sinekler genellikle yetişkinliğe varmadan ölüyor.

Fakat araştırmacılar ilk defa yetişkin sinekleri hedef alan bir parazitoid yaban arısı türü tespit etti. 

Mississippi Eyalet Üniversitesi'nden doktora öğrencisi Logan Moore, bahçesinden topladığı meyve sineklerinin karnında, bilinmeyen bir türde yaban arısı larvası olduğunu gördü. 

Moore ve ekip arkadaşları, Syntretus perlmani adı verdikleri türün gelişim süreçlerini laboratuvar ortamında inceledi. 

Bulgularını önde gelen hakemli dergi Nature'da 11 Eylül'de yayımlayan ekip, arının iğnesiyle yetişkin meyve sineklerinin karnına yumurtasını bıraktığını kaydetti. 

Daha sonra yumurtanın larvaya dönüşerek sineğin karnında 18 gün kaldığı ve konakçısının karnını patlatarak onu terk ettiği gözlemlendi.

Ardından birkaç saat ortalıkta gezinen arı, koza evresine geçerek 23 günün ardından yetişkin olarak kozadan çıktı.

Moore, "Sineğin yan tarafından dışarı çıkıyor" diyerek ekliyor: 

Ve durumu daha dehşet verici kılan şey de sineğin genellikle bundan sonraki birkaç saat boyunca canlı kalması.

Yeni bulunan yaban arısının, dünyanın en yaygın sinek türlerinden meyve sineğini (Drosophila melanogaster) hedef alması bilim insanlarını şaşkına çevirdi. Araştırmacılar, böyle bir keşfin nasıl şimdiye kadar yapılmadığını anlamaya çalışıyor. 

Moore, "Belki de bu kadar uzun süre keşfedilmemesinin nedeni, kimsenin bunu beklememesiydi" ifadelerini kullanıyor.

Sinekler, larva vücuttan ayrıldıktan sonra genelde bir süre daha yaşıyor (Matthew Ballinger)
Sinekler, larva vücuttan ayrıldıktan sonra genelde bir süre daha yaşıyor (Matthew Ballinger)

Bilim insanları laboratuvar testlerinde Syntretus perlmani'nin, Drosophila cinsindeki başka sinekleri de konakçı olarak seçtiğini gözlemledi.

Makalenin ortak yazarı Matthew Ballinger "Sinekleri hedef alan bilinen tüm parazitoid yaban arıları olgunlaşmamış yaşam evrelerindeki sineklere saldırır ve onun içinde gelişir" diyor: 

Drosophila ve diğer sinekleri hedef alan parazitoid yaban arıları hakkında 200 yıldır araştırmalar yürütülmesine rağmen, bugüne kadar yetişkinlere saldıran bir türe hiç rastlamamıştık.

Araştırmacılar Syntretus perlmani'nin, yetişkin sinekleri konakçı haline getirecek şekilde nasıl evrimleştiğini bulmayı amaçlıyor. 

Ekip, Syntretus perlmani'nin ABD'nin doğu kısmında geniş bir yaşam alanına yayıldığını söylüyor (Matthew Ballinger)
Ekip, Syntretus perlmani'nin ABD'nin doğu kısmında geniş bir yaşam alanına yayıldığını söylüyor (Matthew Ballinger)

Ballinger "Yeni tür hakkında daha fazla bilgi edinmek için sabırsızlanıyoruz" diyerek ekliyor: 

Umarız diğer araştırmacılar da önümüzdeki yıllarda kendi projelerine başlayarak bu türün enfeksiyon biyolojisini, ekolojisini ve evrimini daha iyi anlamaya çalışır.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, Nature