Bağdat ve Tahran arasında sınır güvenliği anlaşması imzalandı

Irak Başbakanı Sudani, ülkesinin topraklarının komşu ülkelere saldırı için kullanılmasına izin verilmeyeceğini belirtti

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci dün Bağdat'ta Başbakan Sudani'nin de hazır bulunduğu törende sınır güvenliği anlaşmasını imzaladılar (Reuters)
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci dün Bağdat'ta Başbakan Sudani'nin de hazır bulunduğu törende sınır güvenliği anlaşmasını imzaladılar (Reuters)
TT

Bağdat ve Tahran arasında sınır güvenliği anlaşması imzalandı

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci dün Bağdat'ta Başbakan Sudani'nin de hazır bulunduğu törende sınır güvenliği anlaşmasını imzaladılar (Reuters)
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci dün Bağdat'ta Başbakan Sudani'nin de hazır bulunduğu törende sınır güvenliği anlaşmasını imzaladılar (Reuters)

Bağdat ve Tahran arasında dün ortak sınırların korunmasını koordine etmek amacıyla bir güvenlik anlaşması imzalandı. Iraklı yetkililerin açıklamalarına göre anlaşma, öncelikle İran’ın, güvenliğine karşı tehdit oluşturduğunu söylediği muhalif silahlı Kürt grupların karargahlarının bulunduğu Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile olan sınır bölgesinin güvenliğini artırmayı amaçlıyor.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani, İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani’nin Bağdat'a yaptığı ziyaret sırasında yeni bir açıklama yaptı. Başbakan Sudani açıklamasında Irak topraklarının komşu ülkelere saldırmak için kullanılmasına ve ülkenin egemenliği ve komşu ülkelerin güvenliği için tehdit oluşturan silahlı grupların Irak topraklarında barınmasına asla izin verilmeyeceğini söyledi.
Irak Başbakanlığı tarafından yazılı olarak yapılan açıklamaya göre sınır güvenliği anlaşması ‘iki ülke arasındaki ortak sınırların korunmasında koordinasyon sağlanmasını ve çeşitli güvenlik alanlarında iş birliğinin güçlendirilmesini’ öngörüyor.
Açıklama, Irak’ı ziyaret eden İranlı yetkili Şemhani ile Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci arasında Başbakan Muhammed Şiya Sudani’nin katıldığı imza törenin oturum aralarında yapılırken Reuters, imza törenine katılan Iraklı bir güvenlik yetkilisinden Irak’ın imzalanan sınır güvenliği anlaşması kapsamında, silahlı grupların komşu ülke İran'a karşı herhangi bir sınır ötesi saldırı düzenlemek için IKBY topraklarını kullanmasına izin vermeyeceği taahhüdünde bulunduğunu aktardı.
Başbakan Sudani, İranlı yetkili Şemhani ile yaptığı görüşmede, Irak topraklarının komşu ülkelere saldırmak için kullanılmasına ve silahlı grupların Irak topraklarında barınmasına asla izin verilmeyeceğini bir kez daha teyit etti.
Irak hükümetinden yapılan açıklamaya göre Sudan-Şemhani görüşmesinde iki ülke arasındaki ilişkiler ve bölgedeki güvenlik ve siyasi durumun yanı sıra güvenlik ve istikrarı artırmanın yolları ele alındı.
Irak Başbakanı ayrıca ülkesinin İran ile Suudi Arabistan arasında imzalanan anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sudani, Irak'ın bölgenin istikrarını artırmak için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu da yineledi.
Öte yandan Şemhani, Bağdat'a geldiğinde yaptığı açıklamada, Irak'la imzalanacak bir sınır güvenliği anlaşmasının tam olarak uygulanmasının, ülkenin kuzeyinden Tahran’ın güvenliğini tehdit eden grupların faaliyetlerine son vereceğini belirtmişti. Şarku’l Avsat’ın  İran'ın resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığı habere göre, Şemhani, sınır güvenliği anlaşmasının iki ülke arasındaki ilişkilerin kapsamlı gelişiminin hızlanmasının da önünü açacağını vurguladı.
Anlaşmanın hükümlerinin sıkı bir şekilde uygulanması halinde Tahran'a yönelik tehditlerin azalacağını ve sınırlarda güvenliğin sağlanacağını belirten İranlı yetkili, aynı zamanda iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarındaki ilişkilerin kapsamlı gelişiminin de güçleneceğinin altını çizdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) İranlı resmi haber ajanslarından aktardığına göre Şemhani, dün imzalanan sınır güvenliği anlaşmasının ‘söz konusu grupların saldırgan faaliyetlerine nihai ve radikal bir son verebileceğini’ vurguladı.
Geçtiğimiz yıl tüm dikkatler yeniden iki ülke arasındaki sınırların güvenliğine çekildi. İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) füzeler ve insansız hava araçları (İHA) ile İranlı Kürt muhalefet gruplarının Kuzey Irak'taki karargahlarını hedef aldı. İranlı yetkililer, söz konusu muhalif grupları, Kürt genç kadın Mahsa Amini’nin ‘İran’ın örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle’ polis tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesinin ardından başlayan protesto gösterilerini kışkırtmakla suçluyorlar.
Irak ise gerilimi azaltmak için İran sınırlarında sınır muhafızlarını yeniden konuşlandırma sözü verdi. DMO’dan bir komutan, bu ayın başlarında, Bağdat ve Erbil hükümetlerine, Tahran'ın Tahran karşıtı Kürt grupların silahsızlandırılması talepleri yerine getirilene kadar Kuzey Irak'a yönelik operasyonların devam edeceğini bildirdi.
IRNA’nın haberine göre Bağdat ziyareti sırasında Şemhani’ye İran Merkez Bankası Başkanı ve Ekonomi Bakan Yardımcısı eşlik etti. İran ve Irak, özellikle enerji alanında birbirleri için önemli birer ekonomik ortaklar. Çünkü Irak, doğalgaz ve elektrik konusunda İran'a bağımlı.
Şemhani’nin Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ile yaptığı istişarelerin ana gündem maddesi Irak ile iş birliği beklentileriydi. Irak Meclisi’nin resmi internet sitesine göre Meclis Başkanı Halbusi, Suudi Arabistan ile İran arasında imzalanan anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Halbusi, anlaşmanın ‘bölgede güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine katkıda bulunacağının’ altını çizdi.
Bunun yanında Şemhani, Irak'ın Suudi Arabistan ve İran arasında yapılan müzakere turlarında oynadığı rol için bir kez daha teşekkür etti.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise Tahran’da yaptığı açıklamada, Şemhani’nin Irak ziyaretinin hazırlıklarının dört aydır yapıldığını ve ziyaretin ana gündem maddesinin Kuzey Irak'taki silahlı gruplarla ilgili konular olduğunu belirtti. Abdullahiyan, İran'ın Irak topraklarından gelecek tehditleri hiçbir şekilde kabul etmeyeceğini de sözlerine ekledi.
Kürt militanları baş düşmanı İsrail'le iş birliği yapmakla da suçlayan İran, İsrail dış istihbarat örgütü Mossad'ın IKBY’de kampları olduğunu iddialarından duyduğu endişeyi sık sık dile getiriyor.
İran İstihbarat Bakanlığı geçtiğimiz yıl, güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan bir sabotaj timinin İsrail için çalışan Kürt militanlar olduğunu ve İsfahan kentinde Savunma Bakanlığına ait mühimmat üretim tesisini havaya uçurmayı planladıklarını öne sürmüştü.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.