Suriye'de İslami Cihad liderinin öldürülmesi İsrail'in Ramazan'dan önce ‘önleyici’ saldırısı mı?

Mühendis Ali el-Esved'in İslami Cihad’a yakın siteler tarafından dağıtılan bir fotoğrafı
Mühendis Ali el-Esved'in İslami Cihad’a yakın siteler tarafından dağıtılan bir fotoğrafı
TT

Suriye'de İslami Cihad liderinin öldürülmesi İsrail'in Ramazan'dan önce ‘önleyici’ saldırısı mı?

Mühendis Ali el-Esved'in İslami Cihad’a yakın siteler tarafından dağıtılan bir fotoğrafı
Mühendis Ali el-Esved'in İslami Cihad’a yakın siteler tarafından dağıtılan bir fotoğrafı

İsrail kaynakları, İslami Cihad Hareketi’nden Mühendis Ali el-Esved'in Pazar günü Suriye'de öldürülmesinin, İslami Cihad’ın yaklaşan Ramazan ayındaki operasyonlarını engellemek için harekete karşı organize bir İsrail operasyonu bağlamında gerçekleştiğini söyledi.
Yedioth Ahronoth gazetesinin askeri analisti Ron Ben-Yishai, İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale'nin Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile görüşmesinden bir gün sonra Şam'da meydana gelen suikastın, hareketin Ramazan ayında planladığı operasyonları engellemeyi amaçladığını belirtti.
Ben-Yishai, İsrail'in operasyon hakkında resmi olarak açıklama yapmamasına rağmen, operasyonun hareket tarafından planlanan faaliyetleri ‘önlemeyi’ amaçladığını ve birçok tehdit ve uyarının arka planına karşı geldiğini ifade etti.
Yedioth Ahronoth, Esved suikastını İsrail'in geçen hafta sonunda Cenin'de gerçekleştirdiği suikastlara bağladı. Tüm bunların, Şin Bet ve askeri istihbaratın İslami Cihad’ın Ramazan ayında operasyonlarını açığa çıkarma niyetine dair uyarılar almasının ardından İsrail'in İslami Cihad’ı dizginleme operasyonlarının bir parçası olduğunu ifade etti. Esved, Pazar günü Şam kırsalında kurşuna dizilerek öldürüldü. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olayın arkasında İsrail'in olduğunu ima ederek “Teröristlere ve terörün mimarlarına her yerde, nerede olurlarsa olsunlar ulaşıyoruz. Güçlerimiz, teröristlerle hesaplaşmak ve altyapıyı engellemek için gece gündüz çalışıyor. Son zamanlarda onlarca terörist ortadan kaldırıldı ve birçoğu tutuklandı. İsrail vatandaşlarına zarar vermeye çalışan herkesin kafası kesilecek” dedi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, Netanyahu'nun açıklamaları, İslami Cihad'ın İsrail'i Esved'e suikast düzenlemekle suçlamasından kısa bir süre sonra geldi. İslami Cihad Hareketi ve askeri kolu Kudüs Tugayları da Pazar sabahı Şam kırsalında ‘Siyonist düşmanın ajanları’ tarafından öldürülen 31 yaşındaki Ali Remzi el-Esved (Ebu Abdurrahman) için bir bildiri yayınladı.
1948 yılında ailesi Hayfa şehrinden göç ettirilerek Suriye'ye yerleşen Filistinli bir mülteci olan Esved'in küçük yaşta Kudüs Tugayları saflarına katılması dikkat çekicidir. Kudüs Tugayları, Esved'in Filistin'in kurtuluşunu, topraklarına ve ailesinin sürüldüğü anavatanı Hayfa şehrine dönüşünü düşünerek zamanını görevlerini yerine getirmekle geçirdiğini açıkladı.
İslami Cihad, İsrail'i ‘bu hain suçtan sorumlu’ tuttu. Netanyahu, İsrail'in sorumluluğunu ima etmeden önce, İsrail medyası suikastta İsrail'e ait net bir işaret olmadığını belirtmiş ancak daha sonra Netanyahu'nun konuşmasının ‘neredeyse açık bir itiraf’ olduğunu belirtmişti. İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN), Suriye'de meydana gelen suikastın Şam'ın kuzeybatısındaki Kadisiye kentinde çok sayıda kişi tarafından gerçekleştirildiğini bildirdi. Bu, İsrail'in Suriye'deki ve başka yerlerdeki Filistinli gruplara karşı ilk kez harekete geçmesi değil. İsrail, on yıllardır yabancı ve Arap ülkelerinde birçok Filistinli yetkiliye suikast düzenledi. İsrail, Suriye'de İslami Cihad'a karşı en son harekete geçtiğinde takvimler 2019 yılını gösteriyordu. Olayda, suikasttan sağ kurtulan ve oğlu öldürülen hareketin ilk askeri komutanı Ekrem el-Acuri'nin bulunduğu bir karargâh hedef alınmıştı.
Hamas, ‘ihanet ve Siyonist terörizmin alamet-i farikalarını taşıyan korkakça bir suikast sonucu’ mühendis Ali Remzi el-Esved'in hayatını kaybettiğini açıkladı.
Suriye'nin bölgesel hesaplaşma kapsamında askeri personele yönelik suikastlara tanık olması dikkat çekicidir. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana Suriye topraklarında biri Filistinli, ikisi İranlı, diğer sekizi Suriyeli olmak üzere toplam 11 Arap uyruklu rütbeli kişinin öldürüldüğünü açıkladı.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.