Rus istihbaratı, ABD’yi Suriye’deki ‘teröristlere’ silah göndermekle suçluyor

Özgür Suriye Ordusu askerleri, Suriye ile Irak arasındaki Tanf sınır noktasında ABD kuvvetlerinin yanında (AP)
Özgür Suriye Ordusu askerleri, Suriye ile Irak arasındaki Tanf sınır noktasında ABD kuvvetlerinin yanında (AP)
TT

Rus istihbaratı, ABD’yi Suriye’deki ‘teröristlere’ silah göndermekle suçluyor

Özgür Suriye Ordusu askerleri, Suriye ile Irak arasındaki Tanf sınır noktasında ABD kuvvetlerinin yanında (AP)
Özgür Suriye Ordusu askerleri, Suriye ile Irak arasındaki Tanf sınır noktasında ABD kuvvetlerinin yanında (AP)

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), ABD’nin büyük kalibreli makineli tüfeklere sahip çok sayıda dört çeker kamyonetin yanı sıra taşınabilir MANPADS, TOW ve NLAW tanksavar füzeleri Suriye’deki radikal gruplara göndermeyi planladığını bildirdi.
SVR Basın Ofisi tarafından bugün yapılan açıklamada, “Büyük kalibreli makineli tüfeklere sahip birkaç düzine dört çeker kamyonetin yanı sıra taşınabilir MANPADS, TOW ve NLAW tanksavar füzeleri de yakın gelecekte oluşturan gruplara teslim edilecek” ifadeleri kullanıldı.
Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığı habere göre SVR, Washington’un radikal gruplarla yakın ilişkisinin devlet terörünün bir tezahürü olduğunu vurguladı.
SVR’nin açıklamasında, “ABD, Beşşar Esed liderliğindeki meşru hükümetin pozisyonlarını baltalamak için Suriye’de kontrolü altındaki radikal grupları kullanmaya devam ediyor” denildi.
SVR, DEAŞ unsurlarının, Suriye’nin güneybatısında (Süveyda ve Dera), ülkenin merkezinde (Humus) ve Fırat Nehri’nin doğusunda (Rakka ve Deyr-i Zor) çatışmaları körüklemekle görevlendirildiğini de ekledi.
Söz konusu açıklamada, “ABD’li ve İngilizler, bu oluşumlar aracılığıyla ülkenin uzak bölgelerinde kalan DEAŞ yeraltı oluşumlarıyla birlikte çalışıyorlar” ifadeleri kullanıldı.
SVR, ‘DEAŞ’ı silahlandırma konularının’, Humus vilayetinde bulunan ABD’ye ait Tanf askeri üssünde onaylandığına işaret etti.
Rus ve İranlı askerlerin kaçırılması da dahil olmak üzere bazı teröristlerin başkent Şam bölgesinde kullanılacağına da dikkat çekti.
 



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.