Mısır’da Cumhurbaşkanı ve hükümet yüksek fiyatları düşürmek için çalışıyor

Sisi, vatandaşların yükünü hafifletmek için vergi muafiyeti sınırını yükseltme talimatı verdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, bütçe taslağını görüşmek üzere pazar günü yapılan toplantıya başkanlık etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, bütçe taslağını görüşmek üzere pazar günü yapılan toplantıya başkanlık etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır’da Cumhurbaşkanı ve hükümet yüksek fiyatları düşürmek için çalışıyor

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, bütçe taslağını görüşmek üzere pazar günü yapılan toplantıya başkanlık etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, bütçe taslağını görüşmek üzere pazar günü yapılan toplantıya başkanlık etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır, küresel ekonomik krizin yansımaları nedeniyle ülkeyi kasıp kavuran yüksek fiyat dalgasının etkilerini ile mücadele için cumhurbaşkanlığı ve hükümet düzeyinde adımlar atmaya devam ediyor. Bu kapsamda Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün ‘vergi muafiyeti limitinin yükseltilmesi’ talimatı verdi.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Müsteşar Ahmed Fehmi dün yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Mısır Cumhurbaşkanı hükümete, gelir vergisi muafiyet limitinin yıllık 24 bin cuneyh (Bir dolar 30.4 cuneyh) yerine 36 bin cuneyhe yükseltilmesi talimatını verdi. Karar, devletin küresel ekonomik yansımaların vatandaşlar üzerindeki etkilerini hafifletme çabaları bağlamında alındı.”
Sözcü’ye göre Mısır Cumhurbaşkanı, Başbakan Mustafa Medbuli ve Maliye Bakanı Muhammed Maait bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, destek, hibe ve sosyal yardım sisteminin yüzde 24 artırılarak 496 milyar cuneyhe, yatırım ödeneklerinin ise 512 milyar cuneyhe çıkarılmasını içeren 2023-2024 gelecek mali yılı bütçe taslağı gözden geçirildi. Maliye Bakanı Maait’in açıklaması şöyle oldu:
“Bütçe taslağında, enerji ve gıda fiyatlarındaki hızlı artış ve sosyal destek paketinin maliyetinin 150 milyar cuneyhe yükselmesi sonucunda mevcut küresel krizin olumsuz etkileri dikkate alıyor. Ayrıca ihracatın artırılması ve teşvik edilmesi, sanayinin güçlendirilmesi ve kalkınmanın sağlanmasında özel sektörün rolü ve ekonomik reform programına devam edilmesi amaçlanıyor.”
Mısır, Ukrayna savaşının yansımalarıyla eş zamanlı olarak gelen yükselen bir fiyat dalgasıyla ve Mısır Merkez Bankası’nın ekim ayında esnek döviz kuruna geçiş kararından bu yana yerel para birimindeki düşüşle yüzleşiyor. Hükümet krizle mücadele kapsamında ‘sosyal destek paketleri’ sağladığını duyuruyor.
Mısır Temsilciler Meclisi dün toplanan genel kurulda, dönemsel ikramiyelerin son ödeme tarihini öne çekmek, Devlet Memurları Kanunu’nda yer almayanlara özel ikramiye vermek, devlet çalışanları için ek teşvikleri artırmak, kamu sektörü şirketlerinde ve kamu iş sektöründe çalışanlar için özel bir hibe oluşturmak, sivil ve askeri emekli maaşlarını artırmak için sunulan bir yasa tasarısı üzerinde oy birliği ile anlaşmaya vardı. Mısır Temsilciler Meclisi Başkanı Hanefi Cibali, yasa tasarısının nihai onayının bir sonraki oturuma erteleneceğini duyurdu.
Mısır hükümeti, Temsilciler Meclisi önünde krizle yüzleşme politikalarını savundu. Temsilciler Meclisi İşleri Bakanı Aladdin Fuad dün, hükümetin ‘kriz tacirlerine ve tekelcilere’ yardım ettiğine dair söylentilere karşı çıkarak, ‘hükümetin piyasalardaki tüm malları makul fiyatlarla satışa sunmak için çaba sarf ettiğini’ belirtti.
Mısır hükümeti, ‘Hoşgeldin Ramazan’ satış noktaları aracılığıyla ürünleri indirimli fiyatlarla sunmaya devam ediyor. Yerel Kalkınma Bakanı Tümgeneral Hişam Amene dün yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Hükümet, vatandaşların üzerindeki yükü kaldırmak amacıyla tüm stratejik ürünleri mümkün olan en düşük fiyatlarla satmak üzere satış noktalarını artırmak ve piyasada satışa sunulanlara kıyasla en az yüzde 20 indirimli ürün sağlamak için ülkedeki ilgili tüm kurum ve makamlarla iş birliğini sürdürmektedir.”



(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


Palmira saldırısı kapsamında Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı’nda gözaltına alınanları sayısı 11’i geçti

Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
TT

Palmira saldırısı kapsamında Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı’nda gözaltına alınanları sayısı 11’i geçti

Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)

Suriye İçişleri Bakanlığına bağlı Genel Güvenlik Teşkilatı mensubu bir kişinin, Palmira’da (Tedmur) ABD-Suriye ortak devriyesini hedef alan saldırının faili olduğu açıklandı. Yetkililer, saldırının ardından aynı teşkilattan 11’den fazla personelin gözaltına alındığını ve soruşturma sürecinin başlatıldığını bildirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen bir güvenlik kaynağı, Tedmur saldırısını gerçekleştiren kişinin yaklaşık 10 aydır Genel Güvenlik Teşkilatında görev yaptığını, farklı şehirlerde çalıştıktan sonra Tedmur’a atandığını söyledi. Kaynak, olayın hemen ardından 11’den fazla personelin gözaltına alındığını ve haklarında soruşturma başlatıldığını ifade etti.

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Babba da saldırganın Genel Güvenlik güçlerine mensup olduğunu ve daha önce yapılan bir güvenlik değerlendirmesi doğrultusunda görevden uzaklaştırılmasının planlandığını belirtti. Babba, resmi televizyona yaptığı açıklamada, saldırganın “tekfirci veya aşırı fikirler taşıyabileceğine” dair bir değerlendirme yapıldığını ve bu doğrultuda hakkında karar alınmasının gündemde olduğunu söyledi.

Sözcü, Badiye bölgesindeki iç güvenlik komutanlığının 5 binden fazla personelden oluştuğunu ve personelin haftalık değerlendirme mekanizmasına tabi tutulduğunu, gerekli görüldüğünde idari ve güvenlik tedbirleri alındığını kaydetti.

Önceki yönetimin devrilmesinin ardından iç güvenlik ve polis teşkilatlarında yaşanan çöküş nedeniyle yeni yönetimin güvenlik açığını kapatmak amacıyla geniş çaplı gönüllü alımına gittiği hatırlatıldı.

ABD Başkanı Donald Trump, cumartesi günü yaptığı açıklamada saldırıya karşılık verileceğini belirterek, olayın Suriye makamlarının tam kontrolünde olmayan ve “son derece tehlikeli” olarak nitelendirdiği bir bölgede meydana geldiğini söyledi.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), saldırıyı gerçekleştiren kişinin öldürüldüğünü, üç ABD askerinin ise yaralandığını açıkladı. CENTCOM, askeri heyetin Tedmur’da DEAŞ’a karşı yürütülen operasyonlara destek kapsamında bulunduğunu bildirdi.

Suriye yönetimi, Tedmur’da meydana gelen saldırının bir terör saldırısı olduğunu belirterek, ABD hükümeti ve halkına başsağlığı mesajı gönderdi. Açıklamada, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’nın geçen ay Washington’a yaptığı ziyaret sırasında Suriye’nin DEAŞ’la mücadele kapsamında uluslararası koalisyona resmen dahil olduğu kaydedildi.

Suriye çölünde 2015–2016 yıllarında etkisini artıran DEAŞ, bu dönemde Tedmur’u kontrol altına alarak tarihi mirasa büyük zarar verdi ve siviller ile askerleri hedef alan infazlar yaptı. Örgüt, Rusya destekli Suriye güçleri ile ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun operasyonları sonucunda bölgeden çıkarılırken, 2019’dan itibaren geniş alanlardaki varlığını kaybetti. Ancak çöl bölgelerinde faaliyet gösteren hücreleri hâlen saldırılar düzenliyor.

ABD güçleri Suriye’de ağırlıklı olarak ülkenin kuzeydoğusunda Kürtlerin kontrolündeki bölgelerde ve Ürdün sınırı yakınındaki Tanf Üssü’nde konuşlu bulunuyor. Washington, askeri varlığının temel amacının DEAŞ’la mücadele ve yerel müttefiklere destek olduğunu vurguluyor.