Petrol fiyatları, bankacılık sektöründeki çalkantılar nedeniyle 15 ayın en düşük seviyesine geriledi

Çin'de bir petrol sahası (Arşiv-Reuters)
Çin'de bir petrol sahası (Arşiv-Reuters)
TT

Petrol fiyatları, bankacılık sektöründeki çalkantılar nedeniyle 15 ayın en düşük seviyesine geriledi

Çin'de bir petrol sahası (Arşiv-Reuters)
Çin'de bir petrol sahası (Arşiv-Reuters)

ABD'de de bu hafta faiz oranlarında olası bir artış endişesi devam ederken, küresel bankacılık sektöründeki çalkantının petrol talebinde düşüşe yol açacak bir resesyona yol açabileceği korkusuyla petrol fiyatları bugün 15 ayın en düşük seviyesine geriledi.
Brent ham petrol vadeli işlemleri yüzde 3,2 (2,32 dolar) düşüşle varil başına 70,65 dolar oldu.
Brent petrol geçtiğimiz hafta yaklaşık yüzde 12 düşerek Aralık ayından bu yana en düşük haftalık performansını sergiledi.
Batı Teksas türü (WTI) ham petrolü de 3.2 düşüşle (2,15 dolar) varil başına 64,59 dolara geriledi.
Geçtiğimiz hafta WTI, Nisan ayından bu yana en düşük haftalık performansını sergileyerek yaklaşık yüzde 13 düştü.
Nisan kontratlarının ticareti yarın sona eriyor. Mayıs ayı için en çok işlem gören vadeli kontrat da yüzde 3,2 düşüşle varil başına 64,81 dolar.
Petrol fiyatlarındaki düşüş, bankacılık krizinin yayılmasını durdurmak amacıyla İsviçre'nin en büyük bankası UBS'nin ülkenin ikinci büyük bankası olan Credit Suisse'i satın alacağı tarihi anlaşmaya rağmen geldi.
Anlaşmanın açıklanmasının ardından ABD Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası ve diğer büyük merkez bankaları piyasa likiditesini artırma ve bankaları destekleme sözü verdi.
National Australia Bank Emtia Araştırma Müdürü Baden Moore, piyasanın bankacılık sektöründeki mevcut dalgalanmalara ve Federal Rezerv'in faiz oranlarını artırma olasılığına odaklandığını söyledi.
Moore, “Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) yaklaşan toplantısı, piyasa beklentileri için bir başka potansiyel katalizör. Fiyatlardaki düşüş eğilimi, OPEC'in fiyatları desteklemek için üretimi daha da kısma olasılığını güçlendiriyor” şeklinde konuştu.



ABD-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasında neler var?

Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
TT

ABD-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasında neler var?

Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)

İngiliz yetkililer, ABD ile yapılması beklenen bir ticaret anlaşmasının, ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel ekonomiyi sarsan gümrük vergilerinin etkilerini hafifleteceğini umuyor.

Trump bu yılın başlarında, ABD'ye ithal edilen tüm otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacağını açıklamış ve bu önlem Rolls-Royce ve Aston Martin gibi İngiliz lüks otomobil üreticilerini olumsuz etkilemişti.

Bu vergiler, 2 Nisan'da yürürlüğe giren ve aralarında İngiliz ürünlerine yönelik yüzde 10'luk genel gümrük vergisinin de bulunduğu bir dizi gümrük vergisine ek olarak uygulanıyor.

Downing Street bugün yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık ile ABD arasındaki ticaret görüşmelerinin ‘hızlı bir şekilde devam ettiğini’ ve bugün ilerleyen saatlerde bir güncelleme beklendiğini bildirdi. Bu açıklama, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘son derece saygın bir ülke’ ile ‘büyük bir ticaret anlaşması’ yapıldığını duyurmasının ardından geldi.

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın Sözcüsü, “Başbakan her zaman Birleşik Krallık'ın ulusal çıkarları doğrultusunda hareket edecektir. ABD hem ekonomik hem de ulusal güvenliğimiz için vazgeçilmez bir müttefiktir... İki ülke arasındaki anlaşma görüşmeleri hızla devam etmektedir ve Başbakan bugün ilerleyen saatlerde konuyla ilgili bilgi verecektir” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Independent'tan aktardığına göre anlaşma, İngiliz otomotiv ve çelik endüstrilerine uygulanan yüzde 25'lik gümrük vergisinin tüm etkilerinden belirli sayıda İngiliz ihracatını muaf tutan kotalar içerebilir.

Bunun karşılığında Birleşik Krallık, Meta ve Amazon gibi büyük ABD teknoloji şirketlerini etkileyen dijital hizmetler vergisi konusunda taviz verebilir.

2020'de yürürlüğe giren yüzde 2'lik vergi, Birleşik Krallık'a yılda yaklaşık 800 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar dolar) gelir sağlıyor.

Anlaşmanın bir parçasını oluşturabilecek diğer hususlar arasında ABD otomobillerine uygulanan gümrük vergilerinde taviz verilmesi ve ABD tarım ürünlerine uygulanan vergilerin azaltılması da yer alıyor.