Üçlü mekanizma: Çerçeve anlaşmaya taraf olmayan güçlerle temaslar sürüyor

"Üçlü mekanizma" temsilcileri, Cuba Barış Anlaşması'nın değerlendirme konferansını memnuniyetle karşıladı (SUNA)
"Üçlü mekanizma" temsilcileri, Cuba Barış Anlaşması'nın değerlendirme konferansını memnuniyetle karşıladı (SUNA)
TT

Üçlü mekanizma: Çerçeve anlaşmaya taraf olmayan güçlerle temaslar sürüyor

"Üçlü mekanizma" temsilcileri, Cuba Barış Anlaşması'nın değerlendirme konferansını memnuniyetle karşıladı (SUNA)
"Üçlü mekanizma" temsilcileri, Cuba Barış Anlaşması'nın değerlendirme konferansını memnuniyetle karşıladı (SUNA)

Sudanlı taraflar arasında diyaloğa öncülük eden "üçlü mekanizma", siyasi çerçeve anlaşmasına taraf olmayan güçlerle temasları sürdürüp onları mevcut siyasi sürece dahil etme ve ülkede geçici bir sivil otoritenin oluşumuna yol açan nihai bir anlaşmaya varma sözü verdi.
 Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB) ve Hükümetlerarası Kalkınma Örgütü'nden (İGAD) oluşan üçlü mekanizma dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, imzacı tarafların bir "çerçeve" üzerinde anlaşmasını memnuniyetle karşıladığını ifade etti. Buna göre nihai anlaşmayı ve anayasayı imzalamak ve önümüzdeki Nisan ayında sivil bir hükümet kurmak için bir yol haritası ve zaman çizelgesi üzerinde mutabakata varıldı. Önceki gün askeri liderler ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ve diğer gruplar arasında yapılan toplantıda, üçlü mekanizmanın moderatörlüğünde nihai siyasi anlaşmanın 1 Nisan'da, anayasa taslağının ise 6 Nisan'da imzalanması için takvim belirlendi. Sivil otoritenin oluşumu için tayin edilen imza tarihi ise Nisan ayının 11'i oldu.
 Üçlü mekanizma dün yaptığı açıklamada, tarafların, nihai siyasi anlaşmanın formülasyonunu tamamlamak ve ilgili tüm taraflarla birlikte bir geçiş anayasa taslağı hazırlamak için komiteler oluşturma konusunda anlaştıklarını duyurdu. Açıklamada askeri ve sivil güçlerden katılımcıların, nihai bir siyasi anlaşmaya varılmasına yönelik çabalara katılmaya teşvik için imzacı olmayan taraflarla temasları sürdürme konusunda mutabık kaldıkları ve mekanizmanın bu amaca ulaşmak için çabalarını sürdüreceği belirtildi.
 Üçlü mekanizmadan dün yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Siyasi sürecin tarafları, mübarek Ramazan ayının başında, sivil bir hükümetin kurulmasının önünü açacak ve Sudan'ı mevcut kriz durumundan çıkaracak çözümler üzerinde nihai bir anlaşmaya varmayı umuyor."
Çerçeve anlaşmanın tarafları, nihai anlaşmanın taslağının hazırlanmasına başlamak üzere komitelere temsilcilerini aday gösterecekler.
 Üçlü mekanizma, Cibril İbrahim liderliğindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi ile Minni Arko Minavi liderliğindeki Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi’ni ve bu iki hareketin bünyesinde yer aldığı Demokratik Blok’tan bir akımı toplantıya davet etti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bütün taraflar toplantıya katılmayı reddettiler.
 Demokratik Blok Sözcüsü Mutez el-Fahl dün düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Blok, çerçeve anlaşmaya ilişkin çekincelerine rağmen krizi çözme hırsı nedeniyle Merkez Konseyi Grubu ve Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri ile siyasi deklarasyona varmak için birçok taviz verdi. Ordu ve ÖDBG ile yapılacak toplantıya katılmamız için yapılan davet, bloğun birliğini bozmayı ve bazı organlarını çerçeve anlaşmaya dahil etmeyi amaçlıyor.”
 Silahlı hareketler, siyasi sürece blok aracılığıyla katılmakta ısrar ediyor ve diyaloğa tek taraflı olarak katılmayı reddediyor.
Öte yandan Sudan Komünist Partisi dün Birleşmiş Milletler'in Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı Volker Peretz ile bir araya geldi. Parti toplantıda, "askeri darbeyi" devirme ve tam sivil gücü ele geçirme pozisyonunu teyit etti.
Sudan Komünist Partisi yaptığı açıklamada, BM misyonunun demokratik geçişi tamamlama, aranan kişileri Uluslararası Mahkeme'ye teslim etme ve ağır insan hakları ihlallerini durdurma görevlerinde başarısız olduğunu ve sadece kınamakla yetindiğini belirtti. Komünist Parti, devrimi ve cezasızlığı tasfiye etmeyi ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi adı altında askeri yönetim otoritesini kurmayı amaçlayan çerçeve anlaşmayı ve siyasi uzlaşmayı reddettiğini vurguladı.
 Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB) ve Hükümetlerarası Kalkınma Örgütü'nden (İGAD) oluşan üçlü mekanizma, Sudanlıların sahip olduğu ve yönettiği siyasi süreci desteklemek için gerekli tüm teknik ve siyasi desteği sağlama ve bölgesel ve uluslararası çabaları koordine etme taahhüdünü yeniledi.
  Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve yardımcısı, 5 Aralık'ta, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri ile geçişi destekleyen diğer gruplarla bir çerçeve anlaşma imzaladı. Bu anlaşma ordunun iktidardan çekilmesini, kışlasına dönmesini ve yönetimin sivil güçlere teslim edilmesini öngörüyor.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.