Tahran’ın Arap dünyası ile uzlaşısı sonrası İran para birimi değer kazanıyor

İran, Irak ve BAE ile ‘mali anlaşmalar’ sonrasında para biriminde bir iyileşme bekliyor

İranlılar geçen hafta Tahran Çarşısı'nda Nevruz öncesinde alışveriş yapıyor (AFP)
İranlılar geçen hafta Tahran Çarşısı'nda Nevruz öncesinde alışveriş yapıyor (AFP)
TT

Tahran’ın Arap dünyası ile uzlaşısı sonrası İran para birimi değer kazanıyor

İranlılar geçen hafta Tahran Çarşısı'nda Nevruz öncesinde alışveriş yapıyor (AFP)
İranlılar geçen hafta Tahran Çarşısı'nda Nevruz öncesinde alışveriş yapıyor (AFP)

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi (SNSC) Genel Sekreteri Ali Şemhânî'ye göre Tahran, dirhemin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile ticari alışverişlerinde kullanılmasına izin veren anlaşmaların yanı sıra İran'ın Irak'a elektrik ve gaz ihracından doğan borçların geri alınmasından sonra İran riyalinin değerinde bir iyileşme bekliyor.
İran'ın en yüksek güvenlik yetkilisi, Irak'ın başkentinden döndükten sonra, Çin ve BAE'ye yaptığı ziyaretlerle elde ettiği ‘dikkate değer başarıların’, Bağdat'ın Tahran'a olan borçlarını ödemek için yeni bir mekanizmaya ulaşmaktan bahseden Irak ziyareti yoluyla bu yola devam etme kararının arkasında olduğunu söyledi.
Şemhânî dün Pekin'den Suudi Arabistan ile diplomatik ilişkileri sürdürmek için yaptığı anlaşmayla dönmesinin ardından Bağdat, Abu Dabi ve Dubai'ye yaptığı son ziyaretlerin sonuçlarını açıkladı.
İran ve Suudi Arabistan 10 Mart'ta, Çin'in ev sahipliğinde 4 gün süren habersiz müzakerelerin ardından, 2016 yılından beri kopmuş olan diplomatik ilişkilerin iki ay içinde yeniden başlayacağını duyurdu.
Şemhânî, BAE yetkilileriyle iki ülke arasındaki ticareti dirhem kullanarak kolaylaştırmak için anlaşmalar imzaladığını belirterek, İran döviz piyasasının koşullarının iyileştirilmesi konusunda BAE tarafıyla anlaştığını vurguladı.
Şemhânî, “İranlı tüccarların yabancı para birimleriyle ilgili sorunlarını gündeme getirmenin, ülkedeki döviz piyasasının koşullarını iyileştirmek için BAE yetkilileriyle vardığımız anlaşmalara ek olarak başka bir adım olduğunu” ifade etti.
Irak ile ilgili olarak Şemhânî, ekonomik düzeydeki adımlardan birinin Bağdat'ta atıldığını söyledi. Zira iki taraf, ABD yaptırımları altında Irak'ta dondurulan İran varlıklarını harcamak için yeni bir mekanizma üzerinde anlaştı. İranlı yetkiliye göre bu paranın temel ihtiyaç maddelerinin satın alınmasında kullanılmasına karar verildi.
Şemhânî'ye ziyaretinde İran Merkez Bankası Başkanı ve ekonomik, siyasi ve güvenlik sektörlerinden yetkililer eşlik etti. İranlı yetkili, Iraklı yetkililerle yaptığı yoğun görüşmelerde, “kapsamlı iş birliğinin önündeki bazı engellerin kaldırılması konusunda ortak ve etkili çözümlere ulaştıklarını” dile getirdi.
Bağdat ile Tahran arasında iki ülke sınırlarında güvenliği kontrol etmeye yönelik güvenlik anlaşmasının imzalanmasını “çok önemli bir olay” olarak nitelendiren Şemhânî, “İki ülke, çeşitli boyutlardaki bu anlaşmaları imzalayarak Kürdistan bölgesinden İran'a karşı güvenlik karşıtı tedbirleri alan devrim karşıtı grupların kötülüklerini belirli bir planla ortadan kaldırmaya çalışacak” dedi.
İran hükümetinin medya sitesinde yer alan habere göre Şemhânî, “Cumhurbaşkanının emriyle siyasi, ekonomik ve güvenlik amaçlı Çin ve BAE'ye yapılan ziyaretler büyük başarılarla sonuçlandı. Buna binaen Irak'ı ziyaret ederek bu rotaya devam etme kararı alındı” ifadelerini kullandı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan düzenlediği basın toplantısında Şemhânî’nin Irak ve BAE gezisinin dört ay önce planlandığını söyledi. Söz konusu ziyaretlerin ağırlıklı olarak doğası gereği güvenlik meselelerini kapsadığını ifade ederek “bugünlere tesadüfen gelindi” diyen bazı iç sesleri dış politikada ikiyüzlülük yaratmaya çalışmakla suçladı. Abdullahiyan, “Dış politikada olup bitenler, sistemdeki üst düzey yetkililer, Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ve dış politikada görevleri olan diğer ilgili kurumlarla tam bir koordinasyon içinde yapılıyor” dedi.
İran medyası, Şemhânî'nin açıklamalarına paralel olarak İran Merkez Bankası Başkanı Muhammed Rıza Farzin'in şu sözlerine yer verdi: “BAE ziyareti sırasında iki ülke arasında dirhem para birimi kullanılarak ticareti kolaylaştırmak için gerçekleştirilen atılım ve Irak'taki atılımla, döviz piyasasının bugün başlayan yeni yılda bir iyileşmeye sahne olacağı kesindir.”
Farzin gazetecilere verdiği demeçte, “Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile iyi ve etkili bir görüşme gerçekleştirdik” diyerek Sudani'nin ayrıntılara girmeden “Irak Merkez Bankası Başkanı’na talimat verdiğini” kaydetti. Irak Merkez Bankası Başkanı ve Irak Ticaret Bankası CEO'su ile 3 saat süren bir görüşme gerçekleştirdiğini belirten Farzin, şunları kaydetti: “Ülkemizdeki temel ihtiyaç maddelerine yönelik Irak'taki petrol ve gaz satışından büyük rezervlerimiz var. Ancak meydana gelen bazı gecikmeler, bu malları taşıyan gemiler için sorun yarattı.”
İki tarafın ödemelerin hızlandırılması ve takibini görüştüğünü ifade eden Farzin, devlete ait Mehr Haber Ajansı’nın aktardığına göre, “Tüccarların ve temel mal ithalatçılarının sorunlarının çözümü için günlük olarak iş takibi yapmak üzere sürekli toplantılar yapılmasına karar verildi” dedi.
Şarku’l Avsat’ın Bonbast.com ve Bazar360.com'dan aktardığı verilere göre Nevruz'dan saatler önce İran serbest piyasasında bir doların fiyatı 494 bin riyale ulaştı. Bu, İran riyalinin, İran ile Suudi Arabistan arasında bir anlaşma yapıldığını açıkladıktan sonra bir buçuk aylık bir süre içinde uğradığı kayıpların bir kısmını telafi etmesinden sonraydı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve Tahran'ın çözülmemiş sorunları çözmek için yeni bir anlaşmayı duyurmasının ardından nükleer program üzerindeki gerilim de azaldı.
Riyal, 11 Mart'ta dolar karşısında 447 bine yükselmişti. Şubat ayı sonlarında ise dolar başına 601 bin 500 ile rekor bir düşük seviyeye geriledi, ancak Mart ayında toparlandı. Yıllık enflasyon yüzde 50'nin üzerinde seyrederken, İranlılar tasarruflarının değerini döviz veya altın alarak korumaya çalışıyor.
Reuters'e göre riyal, İranlı genç bir Kürt kadının polis nezaretindeyken ölmesinin ardından Eylül ayında ülke çapında başlayan protestolardan bu yana değerinin yaklaşık yüzde 30'unu kaybetti. Döviz tüccarları riyaldeki düşüşün kısmen huzursuzluktan, İran'ın insan hakları siciline yönelik Batı yaptırımları karşısında artan izolasyonundan ve Rusya'nın Ukrayna'da İran yapımı insansız hava araçları kullanmasından kaynaklandığını söylüyor.



Trump, Guantanamo operasyonuna 21 milyon dolar harcadı: Sadece 32 tutuklu var

Küba'daki ABD Donanma Üssü'nde 2002'de kurulan Guantanamo Körfezi gözaltı kampı, 11 Eylül sonrası "terörle savaş" kapsamında terör zanlılarını ve "yasadışı düşman savaşçıları" gözaltına almak üzere kuruldu (AFP)
Küba'daki ABD Donanma Üssü'nde 2002'de kurulan Guantanamo Körfezi gözaltı kampı, 11 Eylül sonrası "terörle savaş" kapsamında terör zanlılarını ve "yasadışı düşman savaşçıları" gözaltına almak üzere kuruldu (AFP)
TT

Trump, Guantanamo operasyonuna 21 milyon dolar harcadı: Sadece 32 tutuklu var

Küba'daki ABD Donanma Üssü'nde 2002'de kurulan Guantanamo Körfezi gözaltı kampı, 11 Eylül sonrası "terörle savaş" kapsamında terör zanlılarını ve "yasadışı düşman savaşçıları" gözaltına almak üzere kuruldu (AFP)
Küba'daki ABD Donanma Üssü'nde 2002'de kurulan Guantanamo Körfezi gözaltı kampı, 11 Eylül sonrası "terörle savaş" kapsamında terör zanlılarını ve "yasadışı düşman savaşçıları" gözaltına almak üzere kuruldu (AFP)

ABD Kongresi'ne sunulan yeni askeri rapor, Trump yönetiminin göçmenleri Küba'daki Guantanamo Körfezi Deniz Üssü'ne nakletmek için en az 21 milyon dolar harcadığını ortaya koyuyor. Burada sadece 32 tutuklu var.

Ocak ayında Başkan Donald Trump tesiste 30 bin göçmeni alıkoyma hedefi belirlemişti. Ancak merkez, sözkonusu açıklamadan bu yana toplamda 500'den az göçmen barındırdı ve sayı hiçbir zaman 200'ü geçmedi.

Bununla birlikte Guantanamo'ya gönderilen göçmenlerin birçoğunun ABD'ye geri gönderildiği bildirildi.

"Güney Muhafızları Operasyonu" adı verilen operasyon, İç Güvenlik Bakanlığı tarafından askeri destekle yürütüldü ve donanma üssüne hem personel hem de ekipman taşındı.

Artan eleştiriler ve yüksek operasyonel maliyetler karşısında Trump yönetimi 1 Mart'ta göçmenlerin Guantanamo Körfezi'ne sınırdışı edilmesinde askeri uçakların kullanımını askıya almıştı.

Operasyonla ilgili yüksek maliyetler insan hakları örgütleri ve yasa koyucuların eleştirilerine yol açtı. Raporlar, bazı tutukluların daha önce terör zanlıları için kullanılan tesislerde tutulduğunu ve yetersiz tıbbi hizmet ve ruh sağlığı desteği iddiaları olduğunu gösteriyor.

Massachusetts Demokrat Senatörü Elizabeth Warren bu girişimi maliyetli ve savurgan bir siyasi manevra diye nitelendirerek eleştirdi.

Warren, "Donald Trump'ın bizi daha güvenli hale getirmeyen siyasi gösterileri için askeri kaynakları israf etmesine her Amerikalı öfke duymalı" dedi.

ABD ordu personeli bu gücün kötüye kullanılması için gönüllü olmadı.

Warren'ın sorularına yanıt olarak Pentagon, 20 Ocak'la 8 Nisan arasında askeri uçakların ABD gözaltı merkezlerinden Guantanamo Körfezi'ne göçmen taşıyan 46 uçuş gerçekleştirdiğini ve uçuş saati başına tahmini maliyetin 26 bin 277 dolar olduğunu açıkladı. Uçuşların 800 saati aşan toplam maliyeti 21 milyon dolar.

1 Mart'tan sonra İç Güvenlik Bakanlığı, ticari uçuşları kullanarak daha uygun maliyetli sınırdışı etme yöntemlerine geçti.

NBC'ye göre Beyaz Saray, Guantanamo Körfezi'ndeki kapasiteyi artırmaya hazırlanıyor ve tesise haftada bir ek uçuş siparişi veriyor.

Buna ek olarak İç Güvenlik Bakanlığı, ABD'yi kendi başlarına terk etmeyi seçen belgesiz göçmenlere 1000 dolarlık ödül sunan gönüllü sınırdışı programı başlattı. CBP Home uygulaması aracılığıyla kolaylaştırılan bu girişim, sınırdışı etme maliyetlerini geleneksel yöntemlere kıyasla yüzde 70'e kadar azaltmayı hedefliyor.

Pentagon, 20 Ocak'la 25 Mart arasında Guantanamo'ya 31 askeri ve sözleşmeli hava ikmal uçuşu gerçekleştirerek 715 yolcu ve 1069,9 ton kargo taşıdı. Sözleşmeli uçuşlar, United Airlines'a 660 bin dolardan fazla ve Omni Air International'a yaklaşık 500 bin dolar olmak üzere 1 milyon 671 bin 500 dolara mal oldu ve hiçbiri göçmen taşımadı.

Independent Türkçe