IMF'den, Sri Lanka'nın talep ettiği 2,9 milyar dolarlık kurtarma paketine onay

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

IMF'den, Sri Lanka'nın talep ettiği 2,9 milyar dolarlık kurtarma paketine onay

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Uluslararası Para Fonu (IMF), Sri Lanka'nın talep ettiği 2,9 milyar dolarlık (yaklaşık 55 milyar TL) kurtarma paketini onayladı.
Sri Lanka Devlet Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, IMF'nin ülkeye yönelik Genişletilmiş Fon Kolaylığı (EFF) kapsamında 2,9 milyar dolarlık kurtarma paketini kabul ettiği belirtildi.
IMF'den yapılan açıklamada da yönetim kurulunun EFF kapsamında 48 ay süreli programı onayladığı kaydedildi.
Açıklamada, programın amacının "Sri Lanka'nın makroekonomik istikrarı ile borç sürdürülebilirliğini inşa etme, ekonominin yoksullar üstündeki etkisini azaltma, finansal sektör istikrarını koruma ve yönetim ile büyüme potansiyelini güçlendirme" olduğu belirtildi.
IMF Başkanı Kristalina Georgieva, açıklamada yer verilen değerlendirmesinde, Sri Lanka'nın bu krizin üstesinden gelmesi için EFF destekli programın hızlıca ve zamanında uygulanmasının önemli olduğunu ifade etti.

- Sri Lanka'daki durum
Ekonomik krizle mücadele eden Sri Lanka'da, mali durum ve yakıt sıkıntısına yönelik artan protestoların ardından Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa, eşi ve iki korumasıyla 13 Temmuz 2022'de Maldivler'e, bir sonraki gün de Singapur'a gitmişti.
Rajapaksa, 14 Temmuz 2022'de elektronik posta yoluyla istifa mektubunu göndermişti. Bunun ardından 20 Temmuz 2022'de Sri Lanka Meclisi'nde yapılan oylamada, Geçici Devlet Başkanı ve Başbakan Ranil Wickremesinghe, ülkenin yeni devlet başkanı seçilmişti.
Sri Lanka'nın toplam dış borcu 51 milyar doları aşarken 2021'de vadesi dolan yaklaşık 7 milyar dolarlık borcu temerrüde düşmüştü.
Tarihinin en ağır ekonomik kriziyle karşı karşıya kalan Sri Lanka, IMF ile yürüttüğü görüşmeler sonucu 2,9 milyar dolarlık kredi ön anlaşmasına varmıştı.



Bakan Şimşek: Acil önceliğimiz, ekibimizi güçlendirmek ve güvenilir bir program tasarlamak

AA
AA
TT

Bakan Şimşek: Acil önceliğimiz, ekibimizi güçlendirmek ve güvenilir bir program tasarlamak

AA
AA

Bakan Şimşek, Twitter hesabından İngilizce paylaşım yaptı.

Beş yıllık aranın ardından Hazine ve Maliye Bakanı olarak yemin etme onurunu ve ayrıcalığını yaşadığını bildiren Şimşek, bu sıfatla halka hizmet etme sorumluluğunu, kendisine tevdi ettiğinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a müteşekkir olduğunu vurguladı.

Şimşek, daha müreffeh ve dirençli bir Türkiye'yi oluşturmak için yol gösterici ilkelerin şeffaflık, istikrarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik olacağının altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yerel ve küresel zorluklar arasında yol alırken, öngörülebilirliği artırmak için kurallara dayalı politika oluşturma taahhüdümüzü teyit ediyoruz. Kısa yollar veya hızlı düzeltmeler olmasa da, deneyimimizin, bilgimizin ve özverimizin önümüzdeki potansiyel engellerin üstesinden gelmemize yardımcı olacağından emin olabilirsiniz. Acil önceliğimiz, ekibimizi güçlendirmek ve güvenilir bir program tasarlamaktır."

Şimşek Twitter hesabından, vatandaşlara seslendi.

Bugün TBMM Genel Kurulu'nda yemin ederek, göreve başladığını bildiren Şimşek, Hükümetin üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorun olmadığını vurguladı.

Şimşek, plan ve program dahilinde, belirlenen ilkeler çerçevesinde emin adımlarla çıkılan bu yolda hedeflere herkesin desteğini alarak ulaşacaklarının altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Biraz sabır ve zamana ihtiyacımız var. Bu çerçevede sevgili vatandaşlarımızdan özellikle bir istirhamım var, uygulama ve politikalarımıza ilişkin lütfen benden duymadığınız hiçbir habere ve dolaşıma sokulan hiçbir dedikoduya itibar etmeyiniz. Saygılarımla."


IMF’nin Suudi Arabistan'ın petrol dışı ekonomi büyüme oranı tahmini: Yüzde 5

Suudi Arabistan'da petrol dışı ekonomi büyümeye güçlü katkı yaptı (SPA)
Suudi Arabistan'da petrol dışı ekonomi büyümeye güçlü katkı yaptı (SPA)
TT

IMF’nin Suudi Arabistan'ın petrol dışı ekonomi büyüme oranı tahmini: Yüzde 5

Suudi Arabistan'da petrol dışı ekonomi büyümeye güçlü katkı yaptı (SPA)
Suudi Arabistan'da petrol dışı ekonomi büyümeye güçlü katkı yaptı (SPA)

Uluslararası Para Fonu (IMF), Suudi Arabistan'daki petrol dışı büyüme ivmesinin 2023'te ortalama yüzde 5 bandında olmasını tajmin ediyor.

IMF Suudi Arabistan misyonu, 2023 yılı 4.  Madde istişareleri sonunda, Suudi Arabistan’daki enflasyon oranının yerel para biriminin gücü sebebiyle 2023 yılında yüzde 2,8 oranında kalacağını bildirdi.

Açıklamada, geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan Merkez Bankası’nın iki kez müdahalesinin likidite baskılarını hafiflettiğini ve SIBOR ile LIBOR arasındaki farkları tarihsel ortalamalarına döndürdüğü aktarıldı.

IMF, Suudi hükümetinin "kamu maliyesi için bir kural belirleyerek ve bunu kararlı bir şekilde uygulayarak" harcamaları petrol fiyatlarındaki dalgalanmalardan ayırma çabalarını memnuniyetle karşıladı.


Asgari ücrete ara zam yolda

AA
AA
TT

Asgari ücrete ara zam yolda

AA
AA

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak ara zam için ilerleyen günlerde toplanacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki dünkü Kabine Toplantısı'nın ardından, "Asgari Ücret Tespit Komisyonumuzda çalışmalara başlıyoruz." açıklaması, çalışma hayatı gündemini hareketlendirdi.

Gözler, doğrudan 7 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak ise tüm vatandaşları ilgilendiren yeni asgari ücret rakamına çevrildi.

Bu kapsamda işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, brüt 10 bin 8 lira, net 8 bin 506 lira olarak uygulanan mevcut rakama yapılacak artışı belirlemek için ilerleyen günlerde toplanacak.

Komisyonun, Türkiye İstatistik Kurumunca (TÜİK) 3 Temmuz'da açıklanacak haziran ayı enflasyonunun ardından oluşacak 2023'ün ilk 6 aylık enflasyon rakamını da dikkate alarak, yapılacak ara zam miktarını belirlemesi bekleniyor.

Asgari ücret nasıl belirleniyor?

Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında teamül üzerine aralık ayında 4 kez toplanıyor.

Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

İşverene maliyeti 11 bin 759 lira

Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 11 bin 759 lira 40 kuruş. Bunun 10 bin 8 lirasını brüt asgari ücret, 1551 lira 24 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.


OECD, Türkiye'nin büyüme tahminini yükseltti

AA
AA
TT

OECD, Türkiye'nin büyüme tahminini yükseltti

AA
AA

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 2,6'dan yüzde 2,7'ye ve Türkiye ekonomisine yönelik büyüme beklentisini de yüzde 2,8'den yüzde 3,6'ya yükseltti.

OECD'nin "Haziran Ayı Ekonomik Görünüm Raporu" yayımlandı.

Küresel ekonominin bir dönemeçten geçtiğinin vurgulandığı raporda, küresel ekonominin sürdürülebilir büyümeye ulaşmasının "uzun bir yol" ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuldu.

Düşen enerji fiyatlarının, gerileyen enflasyon oranlarının, arz dar boğazlarının hafifletilmesinin, Çin ekonomisinin Kovid-19 sonrası yeniden açılmasının ve güçlü istihdamın ekonomik toparlanmaya katkıda bulunduğuna yer verilen raporda, bunun yanında söz konusu toparlanmanın geçmiş yıllara göre zayıf olacağına işaret edildi.

OECD raporunda, enerji ve gıda fiyatları hariç tutulan çekirdek enflasyonun beklenenden daha yüksek olduğu ve yüksek faiz oranlarının, özellikle emlak ve finans piyasalarında giderek hissedildiği belirtildi.

Hükümetlerin destekleyici mali politikalarının, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının şoklarına karşı küresel ekonomiyi desteklemede hayati rol oynadığı vurgulanan raporda, bugün çoğu ülkenin daha yüksek bütçe açıkları ve daha yüksek kamu borcu ile karşı karşıya kaldığı aktarıldı.

Raporda, yatırımcıların riskleri yeniden değerlendirdikçe ve kredi alma koşulları sıkılaştıkça bazı finansal piyasalarda stres belirtilerinin görülmeye başlandığı kaydedildi.

2023-2024 büyüme öngörüleri

Raporda, OECD'nin 2023 ve 2024 yıllarına ilişkin ekonomik büyüme öngörülerine de yer verildi.

"Mart 2023" raporunda, yüzde 2,6 olarak açıklanan 2023 küresel reel ekonomik büyüme tahmini, son raporda, enflasyonun düşmesi ve Çin'in Kovid-19 kısıtlamalarını kaldırması nedeniyle yüzde 2,7'ye yükseltildi. Büyüme tahmini, 2024 için yüzde 2,9 olarak korundu.

Martta bu yıl için yüzde 2,8 olarak açıklanan Türkiye ekonomisine yönelik büyüme tahmini, bugün yayımlanan raporda yüzde 3,6'ya yükseltildi. İç talebin Türkiye'nin ekonomik büyümesinin ana itici gücü olmaya devam edeceği belirtildi. Türkiye ekonomisinin 2024'e ilişkin büyüme tahmini de yüzde 3,8'den yüzde 3,7'ye çekildi.

Raporda, Türkiye'de enflasyonun bu yıl yüzde 44,8, gelecek yıl yüzde 40,8 olacağı, işsizlik oranının bu yıl yüzde 10 ve gelecek yıl yüzde 9,9 seviyesinde gerçekleşeceği öngörüsüne yer verildi.

OECD, ABD ekonomisi ve Çin ekonomisi için 2023 büyüme tahminini 0,1 puan artırarak sırasıyla yüzde 1,6 ve yüzde 5,4'e yükseltti.

Örgütün Almanya için görünümü keskin bir şekilde düşürmesi dikkati çekti. Almanya için büyüme beklentisi yüzde 0,3'den "sıfır büyümeye" düşürüldü.


Çin'in ihracatı ve ithalatı mayısta geriledi

Doğu Çin'deki Yantai limanında ihracat için hazırlanan arabalar  (AP)
Doğu Çin'deki Yantai limanında ihracat için hazırlanan arabalar (AP)
TT

Çin'in ihracatı ve ithalatı mayısta geriledi

Doğu Çin'deki Yantai limanında ihracat için hazırlanan arabalar  (AP)
Doğu Çin'deki Yantai limanında ihracat için hazırlanan arabalar (AP)

Çin'de ekonomik toparlanmadaki kırılganlığın yeni bir işareti olarak mayısta ihracat ve ithalatta düşüş kaydedildi.

Çin Gümrükler Genel İdaresi verilerine göre, mayısta geçen yılın aynı dönemine kıyasla, ihracat yüzde 7,5 azalarak 283,5 milyar dolara, ithalat ise yüzde 4,5 düşüşle 217,7 milyar dolara geriledi.

Çin'de geçen yıl bahar aylarında büyük nüfusa ve kilit sanayi kollarına ev sahipliği yapan şehirlerdeki kapanma tedbirlerinin sebep olduğu düşük baza rağmen ihracatın belirgin şekilde azalması, dünyanın en büyük ihracatçısı konumundaki ülkenin ekonomisinin salgın sonrası toparlanmasına dair soru işaretleri yaratıyor.

İhracattaki azalma, finansal hizmetler servisi Wind'in yüzde 0,1'lik düşüş yönündeki beklentisinin üzerinde gerçekleşti.

İhracat, yılın ilk iki ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8 azaldıktan sonra martta yüzde 14,8, nisanda yüzde 8,5 ile beklentilerin üzerinde bir artış göstermişti.

Analistler, ihracattaki düşük performansın, küresel talebin zayıf olmasından kaynaklandığını belirterek hükümetin mevcut koşullarda iç talebi artırmaya yönelmesi gerektiğine işaret ediyor.

İthalatta düşüş eğilimi sürüyor

Öte yandan ülkenin ithalatında yılın ilk dört ayında gözlenen düşüş eğilimi mayısta da sürdü. İthalat, ilk iki aydaki yıllık yüzde 10,2 azalmanın ardından martta 1,4 düşüşle toparlanma eğilimi göstermişti. Ancak nisanda 7,9 ile devam eden düşüş eğilimi mayısta yüzde 4,5 ile sürdü.

İthalattaki azalma, Wind'in yüzde 6,8'lik azalma beklentisinin altında kaldı.

Nisanda 90,2 milyar dolar dış ticaret fazlası mayısta 65,8 milyar dolara geriledi.

Dış ticaret verilerinin açıklanmasının ardından Çin yuanı ABD doları karşısında değer kaybetti. Dolar-yuan paritesi, uluslararası piyasada 7,1210'dan 7,1290'a çıktı.

İmalat sektöründe öncü ekonomik aktivite verileri, Kovid-19 kısıtlamalarının geçen yılın sonunda kaldırılması ve ilk üç ayda kaydedilen büyümenin ardından, son iki ayda yeniden daralma işareti veriyor.

Çin Ulusal İstatistik Bürosu'nun (UİB) açıkladığı Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), nisanda hem imalat hem de imalat dışı sektörlerde gerilemişti.

İmalat sanayi PMI 0,4 puan azalarak 48,8'e, imalat dışı PMI ise 1,9 puan düşüşle 54,5'e gerilemişti.

PMI endekslerinde 50'nin üzerindeki değerler ekonomik faaliyetlerdeki artışa, altındaki değerler azalmaya işaret ediyor.


Petrol fiyatlarının OPEC+ kararına rağmen 90 doları aşmayacağı öngörülüyor

AA
AA
TT

Petrol fiyatlarının OPEC+ kararına rağmen 90 doları aşmayacağı öngörülüyor

AA
AA

Suudi Arabistan'ın temmuzda günlük 1 milyon varil ek üretim kesintisi kararının ardından petrol fiyatları yükseliş gösterse de küresel ekonomik resesyon endişeleri ve jeopolitik gerilimlerin fiyatları varil başına 90 doların altında tutacağı hesaplanıyor.

Suudi Arabistan liderliğindeki 13 üyeli OPEC ile Rusya önderliğindeki OPEC dışı petrol üreticisi 10 ülkenin enerji ve petrol bakanları Avusturya'nın başkenti Viyana'da yapılan 35'inci Bakanlar Toplantısı'nda mevcut üretim kesintilerinin 2024 yılının sonuna kadar uzatıldığını açıkladı.

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz bin Selman toplantının ardından yaptığı açıklamada, ülkesinin temmuzda gönüllü olarak günlük 1 milyon varil ek üretim kesintisine gideceği bilgisini paylaştı. Bin Selman, bu sürpriz kararın duruma göre uzatılabileceğini söyledi.

Grup, 3 Nisan'da gerçekleştirdiği 48. Ortak Bakanlar İzleme Komitesi Toplantısı'nda ekimden bu yana devam eden günlük 2 milyon varillik üretim kesintisine ilaveten bazı ülkelerin mayıs itibarıyla günlük yaklaşık 1,6 milyon varil gönüllü kesinti yapma kararı aldığını teyit etmişti.

Suudi Arabistan ve Rusya başta olmak üzere birçok ülkenin nisanda yaptığı bu gönüllü kesintilere rağmen, Brent petrolün fiyatı düşüş eğilimini sürdürdü.

"Ekonomik resesyon endişeleri fiyatların yükselişini kısıtlayacak"

Bağımsız enerji piyasası analisti Guarav Sharma, AA muhabirine, Suudi Arabistan'ın üretim kesintisi kararı kısa süreliğine fiyatları yukarı çekse de küresel ekonomik resesyon endişelerinin bu yükselişi kısıtlayacağını söyledi.

Sharma, "Küresel ekonomik koşullar negatif seyretmeye devam ettikçe petrol fiyatları düşmeye mahkum. OPEC+ kararının hemen ardından fiyatların yükselişte olması kuvvetle muhtemel fakat kısa vadede fiyatların yeniden 90 dolar seviyesine çıkması olası gözükmüyor." değerlendirmesinde bulundu.

"OPEC+ grubunun arz kesintileri fiyatları artıracak"

PetroIndustrial Petrol Depolama Çözümleri Şirketi Yönetici Direktörü Randall Mohammed, küresel piyasaların ekonomik ve talep bazlı belirsizliklerin etkisinde olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Salgının sebep olduğu zayıf tedarik zincirinin etkilerini hala hissediyoruz. Bu durumun ana sebepleri arasında artan faiz oranları ile birlikte enerji, gıda ve perakende fiyatlarındaki artış gösterilebilir. Avrupa'nın ortasında devam eden savaş ve petrol piyasasının iki büyük üreticisi konumundaki İran ve Venezuela'ya uygulanan yaptırımlar da bu belirsizlikleri artıran sebepler arasında sayılabilir."

Söz konusu etkenlerin birçok sektörde talebin azalmasına neden olduğunu vurgulayan Mohammed, OPEC+ grubunun Kovid-19 salgınından kaynaklanan talep düşüşlerini dengelemek için üretim kesintisi yapma yoluna gittiğini ifade etti.

Küresel ekonomik zayıflıkların olumsuz etkilerinin talep tarafında da devam ettiğine dikkati çeken Mohammed, bu dönemde OPEC+ grubunun arzı sınırlamasının fiyatları artıracağını söyledi.

Mohammed, "OPEC+ grubu fiyatların uzun süre yüksek seyretmesinden yana olacaktır. Fiyatların artması, Rusya'nın petrol gelirlerinin de yükselmesi anlamına gelir. Bu durum, Batılı ülkeler için enflasyonist baskıların artarak süresinin uzaması demektir. Amerikalı üreticilerin yüksek petrol fiyatlarına ne tepki vereceği ve Biden yönetiminin Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varıp varmayacağı da hala belirsizliğini koruyor." diye konuştu.


NEOM, konut komplekslerini genişletmek için 21 milyar riyal değerinde sözleşmeler imzaladı

NEOM CEO'su Mühendis Nazmi Nasır (Şarku’l Avsat)
NEOM CEO'su Mühendis Nazmi Nasır (Şarku’l Avsat)
TT

NEOM, konut komplekslerini genişletmek için 21 milyar riyal değerinde sözleşmeler imzaladı

NEOM CEO'su Mühendis Nazmi Nasır (Şarku’l Avsat)
NEOM CEO'su Mühendis Nazmi Nasır (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan merkezli NEOM şirketi, bölgenin büyüyen iş gücünü barındıracak bir sosyal altyapı projesi olan, konut topluluklarının genişletilmesinin ilk aşaması için yatırımcılarla 21 milyar riyal (yaklaşık 5,6 milyar dolar) değerinde sözleşmelerin imzalandığını duyurdu.

NEOM tarafından yapılan açıklamaya göre anlaşma, projenin ilk aşaması tamamlandığında 95 bin kişilik daha kapasite eklenerek, NEOM genelinde 10 konut kompleksinin daha kurulmasını sağlayacak.

Konut topluluklarının ilk aşaması için tercih edilen şirketler arasında, önde gelen Suudi Arabistan merkezli Alfanar Global Development, Almutlaq Real Estate Investment Company (AREIC) ve Nesma Holding yer alıyor.

Açıklamaya göre, Tamasuk Holding de, Al Majal Al Arabi Group Company ve Suudi Arabistan Ticaret ve İnşaat Şirketi (SATCO) olmak üzere iki ortak aracılığıyla projeye katılıyor.

Anlaşma, NEOM’un altyapısının geliştirilmesine özel sektörün daha fazla katılımının yolunu açıyor.

Şirket, konut kompleksleri projesinin ikinci aşamasını önümüzdeki aylarda ihaleye çıkarmayı planlıyor.

Bu anlaşmaların kapsamı, konut topluluklarının tasarım, finans, inşaat, işletme ve bakım unsurlarını kapsıyor.


Türkiye'nin risk primi 500 baz puanın altına indi

AA
AA
TT

Türkiye'nin risk primi 500 baz puanın altına indi

AA
AA

Türkiye'de bir süredir devam eden belirsizliklerin yavaş yavaş ortadan kalkması, ülkenin risk primi üzerinde etkili olmayı sürdürüyor.

Seçim döneminin geride kalması ve yeni ekonomi yönetiminin dün itibarıyla devir teslim işlemlerini tamamlaması piyasalarda yakından takip edilirken, yeni ekonomi yönetiminden alınan ilk mesajlarla Türkiye'nin CDS'i düşüş eğilimini hızlandırdı.

Türkiye'nin 5 yıllık CDS'si, söz konusu gelişmelerle 15 Mayıs'tan bu yana ilk kez 500 seviyesinin altına inerken, günlük düşüş 50 baz puanı aştı.

Analistler, yeni ekonomi yönetiminin verdiği mesajların piyasalarda olumlu karşılandığını, atılacak adımların yatırımcıların odağına yerleştiğini ifade etti.

Yeni ekonomi yönetiminin özellikle enflasyonla mücadeleye vurgu yapmasının önemine dikkati çeken analistler, son dönemde gerileyen enflasyonla daha güçlü mücadele edilmesi sinyali verilmesinin finansal istikrarı desteklemesinin beklendiğini kaydetti

Analistler, başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere faiz artırım döngüsünün yavaş yavaş sona erdirileceğine yönelik beklentilerin de dünya genelinde risk algısını törpülediğini belirtti.

BIST 100 endeksi, yaklaşık son 3 ayın zirvesinde

Analistler, Borsa İstanbul'un da söz konusu haber akışından pozitif etkilendiğini ifade ederek, BIST 100 endeksinin yaklaşık son 3 ayın zirvesinde seyrettiğini kaydetti.

14 Mart'tan bu yana en yüksek seviye olan 5.323 puana çıkan BIST 100 endeksi, haziranda yüzde 9'a yakın getiri sağladı.

Ekonomi yönetiminin "piyasa dostu" mesajları dikkati çekiyor

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini dün Nureddin Nebati'den devralan Mehmet Şimşek, "Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır." dedi.

Şimşek, hükümetin temel hedefinin toplumsal refahı yükseltmek olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi, özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır. Küresel zorlukların, jeopolitik gerginliklerin arttığı bir konjonktürde kurumsal kalite ve kapasitemizi güçlendirerek makro-finansal istikrarı önceliklendireceğiz. Vakit kaybetmeden orta vadeli program çalışmalarımıza başlayacağız. Sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplinin tesis edilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması temel hedefimiz olacaktır."

Orta vadede enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara düşürülmesi, her alanda öngörülebilirliğin artırılması ve cari açığı azaltacak yapısal dönüşümün hızlandırılmasının Türkiye için hayati önem taşıdığını vurgulayan Şimşek, uygulanacak maliye politikası ve yapısal reformlarla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na (TCMB) enflasyonla mücadelede destek olmanın temel politikaları olacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevini devralan Cevdet Yılmaz da, "Vatandaşlarımızın hayatını etkileyen enflasyonla mücadeleye özel bir önem ve öncelik vereceğiz. Bir taraftan da bunun bir zaman alacağı bilinciyle enflasyonun olumsuz etkileriyle karşı karşıya olan geniş toplumsal kesimleri rahatlatmaya dönük politikalarımızı yine kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz." dedi


Ekonomi yönetiminin ajandasında "enflasyonla mücadele" ve "toplumsal refah" öne çıkıyor

AA
AA
TT

Ekonomi yönetiminin ajandasında "enflasyonla mücadele" ve "toplumsal refah" öne çıkıyor

AA
AA

Yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi ile belirlenen ekonomi yönetimi, gelecek 5 yılda "enflasyonla mücadele" ve "toplumsal refah" konularının yanı sıra sürdürülebilir büyümeden cari açığın azaltılmasına ve yatırımların artırılmasına kadar çeşitli adımlara odaklanacak.

AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ndeki yeni ekonomi yönetimi hızla iş başı yaptı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu koordineli çalışmayla seçim öncesi ana hatlarıyla çizilen ekonomi politikalarını uygulayacak.

Şimşek'in, Bakanlık görevini devraldığı törende verdiği ilk mesajlar da izlenecek stratejinin işaretleri olarak değerlendirildi. Toplumsal refahı yükseltme hedefine ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluğun temel ilkeleri olacağını belirten Şimşek, küresel zorlukların, jeopolitik gerginliklerin arttığı bir konjonktürde kurumsal kalite ve kapasitenin güçlendirilerek, makro-finansal istikrarı önceliklendireceklerini söyledi.

Şimşek, vakit kaybetmeden Orta Vadeli Program çalışmalarına başlayacakları bilgisini verdi.

Ekonomi Eylem Planı geliyor

AK Parti'nin seçim öncesi açıklanan "Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar" başlıklı beyannamesi ile 2023-2025 yıllarına ilişkin Orta Vadeli Program da gelecek döneme ilişkin izlenecek ekonomi politikasındaki öncelikleri ve ana başlıkları içeren rehber niteliğini taşıyor. Bu kapsamda, hedeflere ulaşmak için kullanılacak enstrümanlar, hayata geçirilecek projeler ve takip edilecek yol haritasının yeni ekonomi yönetimi tarafından hızla detaylı olarak şekillendirilmesi bekleniyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere yeni ekonomi yönetiminin ajandasında, öncelikle enflasyonla mücadele, sermaye piyasalarının ve yatırım ikliminin güçlendirilmesi ile cari açığın azaltılmasına yönelik adımların bulunacağı belirtiliyor.

İstikrarlı ve güçlü ekonomi, öngörülebilir, şeffaf ve etkili politikalar setinin kararlı bir siyasi iradeyle hayata geçirilmesi için 5 yılın yol haritası niteliğinde "Ekonomi Eylem Planı" uygulamaya alınacak.

"Enflasyonla mücadele" ve "toplumsal refah" öncelikler

Yeni dönemin öncelikli başlığı enflasyonla mücadele olacak. Bunun yanı sıra fiyat artışlarına karşı dar gelirliler başta olmak üzere asgari ücretliler, memurlar, kamu işçileri ve emeklilerin gelirleri artırılarak, söz konusu mücadele sırasında toplumsal refahın korunması hedefleniyor.

Orta vadede enflasyonun 2023 yıl sonu için yüzde 25'lerin altına, Orta Vadeli Program'daki hedefler doğrultusunda 2025 yıl sonuna kadar yeniden tek haneli rakamlara düşürülmesi için bütüncül bir anlayış içinde ekonomi politikalarının araçlarının kullanılması bekleniyor.

Söz konusu hedef doğrultusunda tarımsal üretim, verimlilik ve lojistik planlaması güçlendirilerek gıda fiyatlarındaki oynaklığın önüne geçilmesi için çalışılacak. Enerjide dışa bağımlılığı azaltıcı politikalara paralel olarak hane halklarına yansıyan enerji maliyetlerinde düşüşü sağlayıcı bir yaklaşım sergilenecek.

Kiralardaki artışın önlenmesi için adımlar atılacak

Gelir düzeyi düşük bireylerin harcama kompozisyonu içinde önemli yer tutan kira harcamalarındaki fahiş artışın önüne geçilmesi, bunun için sosyal konut projelerine devam edilmesi politikalar arasında yer alacak.

"Sürdürülebilir büyüme" yeni ekonomi yönetiminin de öncelikli hedeflerinden biri olacak. Bu kapsamda, 2024-2028 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,5 seviyesinde büyüme ile 2028 yıl sonunda 1,5 trilyon dolar milli gelir büyüklüğüne ve 16 bin dolarlık kişi başı gelir düzeyine ulaşma hedefiyle adımların atılması öngörülüyor.

İş dünyasının talebi olan toplam faktör verimliliği artışını sürekli kılacak yapısal reformlar da hayata geçirilecek.

Kamu ve özel sektör yatırımlarının önü açılarak, üretim kapasitesinin artması ve verimlilik bazlı büyüme hedefleniyor.

İstihdamdaki güçlü artışla işsizlik oranının kademeli olarak gerilemesi sağlanacak. 2028'e kadar ilave 6 milyona yakın istihdamla toplam istihdamın 36 milyona çıkarılması, işsizlik oranının yüzde 7’nin altına indirilmesi hedefi doğrultusunda çalışmalar yürütülecek.

Türk lirası cinsi tasarrufların artırılması desteklenecek

Cari açık düşürülerek döviz talebinin ithal fiyatlar üzerindeki baskısının azaltılması için tedbirler alınacak. Türk lirası cinsi tasarrufları artıracak finansal enstrümanlar geliştirilerek desteklenecek.

Fiyat istikrarına yönelik yatırım, istihdam, üretim, ihracat hedefleri doğrultusunda reel sektöre uygun maliyetlerle selektif kredi uygulamaları sürdürülecek.

"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremler ve bunun gerektirdiği yeni harcamalar da dikkate alınarak, kamu maliyesinde verimliliği ve tasarrufu artıracak kapsamlı bir programın devreye alınması planlanıyor.

Teşvik ve destekler sadeleştirilerek, yeniden yapılandırılacak. Tek Hazine Kurumlar Hesabı uygulaması daha da genişletilerek Hazine nakit rezervi güçlendirilecek.

Vergi sisteminde dijital dönüşümü destekleyecek ve çevre dostu yeşil vergilemeyi esas alan bir sistem oluşturulacak, vergi politikaları, büyüme ve sosyal adalet olmak üzere iki temel eksende yürütülecek.

Gençlerin, kadınların ve dezavantajlı grupların iş gücüne katılımını ve girişimciliği teşvik eden vergi politikaları önceliklendirilecek, selektif ve hedef odaklı vergi teşvikleri devam ettirilecek.

Mevcut vergiler, Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve iklim değişikliği konusunda uluslararası alandaki gelişmeler de dikkate alınarak, karbon salınımı daha az olandan daha az vergi alacak şekilde gözden geçirilerek düzenlenecek.

KİT'ler yeniden yapılandırılarak halka arza hazırlanacak

Özelleştirme kapsam ve programında bulunan taşınmaz portföyü, klasik özelleştirme yöntemleri dışında sermaye piyasası araçları kullanarak değerlendirilecek, kamuya ait taşınmazlar ile altyapı tesislerinin gelirleri yatırımcı vatandaşlarla paylaşılacak.

Bu kapsamda, sermaye piyasası araçları özelleştirme uygulamalarında ön plana çıkacak, kamu sermayeli işletmeler yeniden yapılandırarak kurumsal yönetişim ilkeleri çerçevesinde halka arza hazır hale getirilecek.

Bürokrasiyi azaltmak ve yatırım sürecinde karşılaşılan sorunlara hızlı çözümler üretmek amacıyla özel kesim yatırımlarının korunmasına yönelik yeni bir sistem hayata geçirilecek. Özel kesim yatırımlarını kolaylaştırma ve hızlandırmaya yönelik "Yatırım Uyuşmazlığı Kurumu" oluşturulacak.

Finansal mimaride dönüşüm dönemi

İstanbul'u küresel finansın ve uluslararası ticaretin önde gelen merkezi haline getirmek amacıyla açılışı yapılan İstanbul Finans Merkezi (İFM) Projesi ile nitelikli ve çok boyutlu bir finansal hizmet ekosistemi oluşturulacak. Finans alanında dönüşüm ve çeşitlilik için adımlar atılacak.

Bankacılık dışı finansal unsurlar çeşitlendirilerek finans sektöründe bankacılığın payı uluslararası normlara yakın seviyelere getirilecek.

Finansal Mimari ve Altyapının Güçlendirilmesi Programı yürütülecek, program kapsamında yer alan eylemler sermaye piyasaları, sigortacılık, katılım finans, sürdürülebilir finans, finansal teknolojiler, risk yönetimi ve finansal eğitim olarak 7 tema altında hayata geçirilecek.

Sermaye piyasası eylemleriyle genel olarak araç çeşitliliğine, tabana yayılmaya, mevzuat alt yapısını güçlendirmeye, likidite imkanlarını genişletmeye ve girişim sermayesinin etkinliğinin artırılmasına önem verilecek, sermaye piyasalarının cazibesini artırılacak.

Finansal hizmetlerde fintek uygulamaları yaygınlaştırılacak ve hizmet kalitesi artırılacak.

Katılım finansla ilgili "kurul" ve "derecelendirme sistemi" planı

Katılım finans alanı güçlendirilecek, bu çerçevede müstakil bir Katılım Finans Kanunu hazırlanarak, çeşitli kanunlar altında düzenlenen katılım finans sektörü tek bir çatı altında toplanacak ve katılım finans altında yer alan tüm sektörlere yönelik uluslararası standartlarda Merkezi Danışma Kurulu hayata geçirilecek. "Katılım finans derecelendirmesi" sistemi hayata geçirilecek.

Finansal sektörün kurumsal altyapısı derinleştirilecek. Bu kapsamda, finansal sektörün boyutuna, karmaşıklığına ve gelişimine uygun "denetleyici teknolojiler" odaklı yeni denetim uygulama ve yöntemleri uygulamaya alınacak.

Finansal dönüşümde teknoloji ve çevre kilit rol oynayacak

Sürdürülebilir finansman imkanlarının geliştirilmesini teminen çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) piyasalarına katılım hız kazanacak.

Bu kapsamda Kalkınma ve Yatırım Bankası ile Eximbank, uluslararası en iyi uygulama örnekleri dikkate alınarak güçlü bir kurumsal reform sürecine tabi tutulacak.

Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum kapsamında yeşil bankacılık uygulamalarının geliştirilmesi için strateji oluşturma, kurumsal yapılanma, risk yönetimi, raporlama ve kamuoyunu bilgilendirici yayın faaliyetleri yürütülecek.

Yatırımcıların korunmasını ve sermaye piyasasının gelişimini ön planda tutacak şekilde, manipülatif ve piyasa bozucu nitelikteki işlemlerin önüne geçilmesi için teknolojik altyapı güçlendirilecek.

Bankacılıktaki risk merkezi benzeri bir yapıyla yatırımcıların risklerinin bütüncül bir şekilde takip edilmesi ve sektör paydaşlarıyla paylaşılabilmesini teminen Yatırımcı Risk Takip Sistemi hayata geçirilecek.

Siyasi ve ekonomik istikrar, öngörülebilirlik ve yatırımcı dostu politikalarla yüksek teknolojili ve daha üretken alanlarda doğrudan yabancı yatırımı artırılacak, iş ve yatırım ortamı iyileştirilecek.


Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı

AA
AA
TT

Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı

AA
AA

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), mayısta aylık bazda yüzde 0,04, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 0,65 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 39,59 ile son 17 ayın, yurt içi üretici fiyatlarında da yüzde 40,76 ile son 24 ayın en düşük seviyesine geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, mayısta 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 63,72, yurt içi üretici fiyatları yüzde 95,8 arttı.

Aylık bazda TÜFE yüzde 0,04, Yİ-ÜFE yüzde 0,65 artış gösterdi.

TÜFE, mayısta geçen yılın aralık ayına göre yüzde 15,26, Yİ-ÜFE ise yüzde 7,81 yükseldi.

Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 39,59, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 40,76 oldu.

Böylece yıllık enflasyon, TÜFE'de son 17, Yİ-ÜFE'de ise son 24 ayın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti.

TÜFE, Aralık 2021'de yüzde 36,08, Yİ-ÜFE de Mayıs 2021'de 38,33 seviyesinde gerçekleşmişti.

Beklentiler

AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, TÜFE'nin mayısta aylık bazda yüzde 0,07 artacağını öngörmüştü. Ekonomistler, bir önceki ay yüzde 43,68 olan yıllık enflasyonun yüzde 39,62'ye gerileyeceğini hesaplamıştı.

Öte yandan TÜİK, konut doğal gaz abonelerinin 24 Nisan 2023 tarihinden 31 Mayıs 2023 tarihine kadarki fatura kullanım bedellerinin devlet tarafından karşılanmasına yönelik karar doğrultusunda, TÜFE kapsamında yer alan doğal gaz fiyatının, Mayıs 2023 dönemine ilişkin hesaplamalar yapılırken dikkate alınacağını duyurmuştu. Buna göre, mayıs ayı TÜFE hesaplamaları kapsamında doğal gaz için 'sıfır fiyat' yöntemi uygulandı.