Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, TFF ve Fenerbahçe'yi eleştirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, TFF ve Fenerbahçe'yi eleştirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dursun Özbek, MHK Başkanı Lale Orta'nın yayıncı kuruluşu aramasına TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve TFF Yönetim Kurulu Üyelerinin sessiz kalmasına tepki gösterdi.
Dursun Özbek, Nef Stadyumu'nda yaptığı basın açıklamasında, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Lale Orta'nın yayıncı kuruluşu aramasına TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve TFF Yönetim Kurulu Üyelerinin sessiz kalmasına tepki gösterdi.
Yaşanan gelişmeler üzerine açıklama kararı aldıklarını ifade eden Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, şunları söyledi:
"Sözlerime Kasımpaşa maçındaki bir pozisyonla ilgili başlamak istiyorum. Bu maçta Zaniolo'ya yapılan hareket, sonrasındaki gelişmeler ve yorumlar, bütün bir sezona ışık tutmaktadır. Bu hareketin önemine binaen bu açıklamaya ihtiyaç duyduk. Oyuncumuz Zaniolo'ya yapılan hareket, önemli bir hareketti. Sonraki gelişmeler de çok önemliydi. Şu anda geldiğimiz noktada MHK Başkanı Lale Orta, başında bulunduğu kurumun görev tanımının dışına çıkarak hakem yorumcularına baskı yaptı."
MHK Başkanı Lale Orta'nın yaptığı açıklamaya değinen Dursun Özbek, "Bu açıklamaların sebebiyle ne TFF Başkanı ne de yönetim kurulu üyeleri yorum yapmamış ve sessiz kalmıştır. Demek ki şunu anlıyoruz; TFF Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, Lale Orta'yla aynı fikirdedir, Lale Orta da onların sözcülüğünü üstleniyor." diye konuştu.

"Bir kişi hem savcı hem de hakim olamaz"
Yaşanan gelişmeler nedeniyle hayal kırıklığı içinde olduklarını ifade eden Dursun Özbek, şöyle devam etti:
"Olayı Konya'da öğrendim. Basın mensuplarıyla yaptığım konuşmada bunun inanılmaz bir durum olduğunu, inanmak istemediğimi belirtmiştim. Bunun gerçek olmadığını düşündüm. MHK'nin görev ve yetkileri talimatlarla bellidir. Görev ve yetkisi arasında yayıncı kuruluşa ya da herhangi bir basın kuruluşuna müdahale etme yoktur. Bundan daha da vahimi, yönetim kurulu kararı olmadan çıkarılmayacak bir VAR videosunun VAR odasından çıkarılmasıdır. Demek ki VAR odasında gösterilmesi gereken ya da gösterilmemesi gereken görüntüler var. Burada MHK Başkanı istediği gibi karar veriyor, istediği görüntüleri istediği kadar ekrana getiriyor. Hukukta şu söylem vardır, bir kişi hem savcı hem de hakim olamaz. Burada MHK Başkanı hem savcılığa hem de hakimliğe, adalet dağıtan kişi rolüne soyunmuştur. Bunu kabul etmiyoruz."
Galatasaray olarak daha önce yayıncı kuruluşa 300 sayfalık bir taleple giderek haklarını savunmak istediklerini dile getiren Özbek, "Sezon başından bu yana yapılan haksızlık daha iyi anlaşılıyor. Demek ki bazı görüntüler yayınlanabilir, bazılarının da yayınlanmaması lazım. Bunun yayınlanabilir ya da yayınlanamaz olduğu konusu, MHK Başkanının anlattığı çerçevede, onun inisiyatifinde. Hukukta böyle bir şey yok. Deliller herkese açık olmalı, herkes o deliller çerçevesinde kendi hakkını arama mecburiyetindedir." değerlendirmesinde bulundu.
Hataların kabul edilmesi yerine durumun normalleştirilmesinin daha büyük hatalara yol açtığını dile getiren Dursun Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güçlü görünmek için adaletten vazgeçerseniz, tarafsızlığınızı kaybedersiniz. Bu kurulun başkanının arka kapılardan bulduğu çözümlerle, yaptığı telefon görüşmeleriyle değil, adaletli hakem seçimleriyle hepimize örnek olması gerekir. Sayın Lale Orta'nın müdahale ettiği programda görevli bir arkadaşımız istifa etmiş. Lale Orta televizyondaki konuşmasında bu arkadaşın EYT'den istifa ettiğini açıklamış. Birilerinin aklıyla alay etmek istediğiniz zaman bu tip örnekler verirsiniz. Bu arkadaşın istifasıyla, televizyonda yaptığı yorum aynı saate denk gelmiş. Kimse bizim aklımızla alay etmeye kalkmasın. Lale Orta'nın seçildiği dönemde yapılan tüm spekülasyonlara rağmen, herkes için adalet konusunda kendisinin yanında olacağımızı belirttik. Ama geldiğimiz noktada bunun tam tersi oluyor. Kimse bunun acemice bir hata olduğunu söyleyemez. Böyle bir ortamda TFF neden sessiz. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Neredeyse tüm ülkenin hemfikir olduğu, bu konunun yanlışlığıyla ilgili TFF Başkanı neden açıklama yapmıyor? Yönetim kurulu üyeleri neden sessiz? Niçin ve kimden çekiniyorsunuz? Böyle bir ortamda bütün bir sezona ışık tutacak bir olayda herkes susuyor, Lale Orta hem TFF'nin sözcülüğünü yapıyor hem de olaylara açıklama getirmek zorunda kalıyor. Neden çekiniyorsunuz Sayın Başkan. Yönetim kurulu arkadaşlarım, neden çekiniyorsunuz?"
"Bu hakem (Mete Kalkavan) Galatasaray maçında rakip takımın formasıyla maç seyrederken görüldü"
Herkes için adalet istediklerini ilk günden bu yana söylediklerini söyleyen Dursun Özbek, adaletin herkes için sağlanmaması durumunda mevcut durumdaki gibi birilerinin adaleti kendisine göre dizayn edebileceğini ileri sürdü.
Hafta sonunda yaşanan gelişmelerin bir plan dahilinde göz göre göre oynandığını da iddia eden Özbek, konuşmasında şunları aktardı:
"Birbirine benzer pozisyonlar. Dubois'ya yapılan bir hareket var. Hareketi yapan kişi itirafta bulunmuştur. Kırmızı kartı hak ettiğini söylüyor ama hakem bunu görmüyor, VAR görmüyor. Rakibimizin (Fenerbahçe) maçında aynı hareket yapılıyor. Gereken kart gösterilmiyor. Hakem görüyor, VAR görüyor ama verilmiyor. Anlaşılması zor görüntüler var. Hakem elini kırmızı karta götürürken birden bire vazgeçiyor. Kaldı ki çok iyi hatırlıyoruz, bu hakem (Mete Kalkavan) bir Galatasaray maçında rakip takım formasıyla maç seyrederken görüldü. Böyle bir şeye nasıl izin verilir. Bu konu daha önce de gündeme geldi. TFF Başkanı, TFF yetkilileri, MHK yetkilileri, hakem tayininin bir algoritmayla yapıldığı konusunda bizi ikna etmeye çalıştılar. Hakemin performansından tutun, verileceği maçtaki akrabalık ilişkisi gibi detaylar var algoritmada. Galatasaray'a rakip olan bir takımın taraftarı olduğunun görüntüsünü veren bir hakemle ilgili bunu algoritmaya yazmayı unuttunuz mu? Bu algoritmanın değerlerini kim yazıyor, kim çiziyor? Kırmızı kart gösterilmesi gereken pozisyonla ilgili tüm spor yorumcuları, herkes hem fikir. Hakemin hareketi de o yönde. Kim müdahale ediyor bir anda da hakemin hareketi değişiyor? Yan hakem mi müdahale ediyor, VAR'dan mı müdahale var? Kimse anlamıyor. Rashica'ya yapılan hareketin aynısı Konya'da penaltı değil ama Alanya'da penaltı."
Demir Grup Sivasspor maçının ardından açıklanan kayıtlara da değinen Özbek, Fenerbahçe'nin açıklamalarına işaret ederek "Sivasspor maçında herkesin hata olduğu konusunda hem fikir olduğu pozisyonu dillerine dolamışlar, oradan bir şey çıkarma peşindeler. Alanyaspor maçının 21. dakikasında oyuncularının kırmızı kart görmesi gerekiyor. Uzatmalarla birlikte maç neredeyse 90 dakika 10 kişi oynanacak. Türkiye'de sporu bilen herkes bunun zor bir durum olduğunu açıklar. Kimse bu kırmızı kartı konuşmasın istiyorlar." şeklinde konuştu.
Fenerbahçe'nin Corendon Alanyaspor deplasmanında oynanan maçın devre arasında yaptığı açıklamaya da değinen Özbek, şöyle devam etti:
"Sahada maç oynanıyor, devre arasında açıklama yapılıyor. Maçı sahada kazanacağını iddia eden bir kulüp, devre arasında neden açıklama yapar. Önünüzde 45 dakika var. Federasyona, hakemlere baskı yapmak ve kırmızı kartı unutturmak için bunu yapıyorlar. 'Bizi sistem dışına itiyorlar' diye devamlı mağdur edebiyatı yapılıyor. Amaç belli, kendi lehlerine yapılan hataların üstünü kapatmak."
"Hocaları uluslararası basının önünde Türk futbolunun değerini iki paralık etmek için demeç veriyor"
Fenerbahçe'nin Sevilla mücadelesinin ardından sarı-lacivertli ekibin teknik direktörü Jorge Jesus'un "Maçların sahada kazanılması gerekiyor, masada değil." açıklaması hakkında de eleştirler de bulunan Özbek, konuyla ilgili şunları ifade etti:
"Avrupa Ligi'nde maç bitiyor, hocaları (Jorge Jesus) uluslararası basının önünde Türk futbolunun değerini iki paralık etmek için demeç veriyor. Hep beraber Türk futbolunun marka değerini yukarıya çekmek için çabaladığımız bir dönemde böyle mi olur? Herkes suskun, herkes dilini yutmuş vaziyette. Kimse konuyla ilgili yorum yapmıyor. Fatih hocamız, Schalke maçından önce Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) ile ilgili yorum yaptı diye 3 maç ceza aldı. Bunu herkese hatırlatıyorum. Türk futbolu hepimizin ortak faydası. Marka değerini hepimizin koruması lazım. Aslında her şey planlı. Geçen sene ligi 13. sırada bitiren takımımızın bu sene bu başarıyı elde edeceğini hesaplamamışlar. Galatasaray taraftarının gücünü, bu takımın kapasitesini hafife aldıkları için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu yüzden rekabetin seviyesini aşağıya indirmeye çalışıyorlar."
Rakipleriyle yüksek seviyede rekabet etmek istediklerini söyleyen Başkan Özbek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Herkes şunu bilsin. Biz sizinle bu kadar düşük seviyede rekabet etmek istemiyoruz. İftiralarla, ayak oyunlarla rekabeti aşağıya çekmek istiyorsunuz. İnsanları manipüle etmekten vazgeçin. Buradan bir kez daha söylüyorum, ne yaparsanız yapın, biz kazanacağız ve sahada kazanacağız. Adaleti size ve sinsi oyunlarınıza rağmen getireceğiz. Utancı giden kimsenin kalbi ölür. Ben buradan utancı giden, kalbi ölmüş olanlara sesleniyorum. Artık hiçbir şeyin sizi utandırmayacağını çok iyi biliyorum. Bizim adalete ve doğruya inancımızın önünde duracak gücünüz ve cesaretiniz yok. Şimdi çekilin karanlık köşelerinize, size rağmen Türk futboluna aydınlığı getireceğiz. Herkes bunu böyle bilsin."



Diskalifiye oldu ama Afgan kadınlarının sesini duyurdu

Talaş, Olimpiyat tarihindeki ilk breakdans müsabakasını Afgan kadınlarının sesini duyurmak için kullandı (AFP)
Talaş, Olimpiyat tarihindeki ilk breakdans müsabakasını Afgan kadınlarının sesini duyurmak için kullandı (AFP)
TT

Diskalifiye oldu ama Afgan kadınlarının sesini duyurdu

Talaş, Olimpiyat tarihindeki ilk breakdans müsabakasını Afgan kadınlarının sesini duyurmak için kullandı (AFP)
Talaş, Olimpiyat tarihindeki ilk breakdans müsabakasını Afgan kadınlarının sesini duyurmak için kullandı (AFP)

2024 Paris Olimpiyatları'nda ilk kez sahne alan breakdans dalı, yalnızca sporcuların yetenekleriyle değil, aynı zamanda Afgan sporcu Manizha Talaş'ın cesur protestosuyla da gündeme damga vurdu. Talaş, IOC Mülteci Olimpiyat Takımı'nın bir üyesi olarak sahne aldığı organizasyonda, performansının sonunda "Free Afghan Women" (Afgan Kadınlarına Özgürlük) yazılı bir pelerin açarak dikkatleri üzerine çekti. Ancak bu hareketi, Olimpiyat kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle diskalifiye edilmesine yol açtı.

Afganistan'dan Olimpiyatlara uzanan zorlu yol

Manizha Talaş, Afganistan'ın başkenti Kabil'de dünyaya geldi ve 17 yaşında, sosyal medyada izlediği bir videodan esinlenerek breakdansla tanıştı. Ancak Taliban'ın 2021'de yeniden Afganistan'ın kontrolünü ele geçirmesi, ülkedeki pek çok özgürlüğün yanı sıra dansı da yasakladı. Bu süreçte dans kulübü bombalı saldırılarla hedef alınan Talaş, kardeşiyle birlikte ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Önce Pakistan'a, ardından İspanya'ya sığınan Talaş, burada hayalini kurduğu breakdans kariyerine devam etti. Talaş, dans tutkusunu hiçbir zaman yitirmediğini ve zorluklara rağmen bu sporu sürdürmeye kararlı olduğunu dile getirdi.

2024 Paris Olimpiyatları'na, IOC Mülteci Olimpiyat Takımı'yla katılma hakkı kazanan Talaş, performansı sırasında Afgan kadınların maruz kaldığı baskıları dünyaya duyurmak istedi. Ancak performansının sonunda açtığı "Free Afghan Women" yazılı pelerin, Olimpiyat Oyunları'nın siyasi mesajları yasaklayan 50. maddesiyle çeliştiği gerekçesiyle diskalifiye edilmesine neden oldu. Olimpiyat yetkilileri, bu tür mesajların sporun siyasetten bağımsız olması gerektiği gerekçesiyle kabul edilemez olduğunu belirtti.

Talaş, diskalifiye edilmesine rağmen, mesajını dünya çapında duyurmayı başardı. İspanya'da yaşamını sürdüren ve kariyerine burada devam eden Talaş, dans sevgisini ve Afgan kadınlarına bağlılığını vurgulamaya devam ediyor. Talaş, bu hareketiyle madalyadan olsa da bir aktivist olarak tarihe geçti.

Paris 2024, mülteci takımının yarıştığı üçüncü Olimpiyat Oyunları oldu. Bu yıl, 37 sporcu 12 farklı spor dalında yarışıyor. Bunların arasında atletizm, badminton ve boks da bulunuyor. Afganistan bu yıl, üç kadın ve üç erkekle mülteci takımında temsil ediliyor.

Independent Türkçe, Gazete Pencere, New York Times, BBC