NATO: İsveç ve Finlandiya'nın askeri entegrasyon süreci devam ediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

NATO: İsveç ve Finlandiya'nın askeri entegrasyon süreci devam ediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik başvuruları henüz tüm üyelerce onaylanmamış olsa da askeri entegrasyon sürecinin devam ettiğini bildirdi.
Stoltenberg, NATO karargahında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik süreçleri hakkında konuşurken iki ülkenin de Türkiye'nin meşru güvenlik endişelerini ele aldığını ve Madrid Zirvesi'nde imzalanan Üçlü Muhtıra'nın gereklerini yerine getirdiğini söyledi.
"Türkiye Finlandiya'nın NATO üyeliğini onaylamaya hazır." diyen Stoltenberg, bu kararı memnuniyetle karşıladığını, Türkiye'deki seçimlerden önce TBMM kapanmadan onayın verilmesini beklediğini dile getirdi.
Stoltenberg, Macaristan meclisinin de 27 Mart'ta Finlandiya'nın üyeliğini oylama kararını memnuniyetle karşıladığını aktardı.

- "Önemli olan aynı anda katılım değil, tam üyelik"
Stoltenberg, "Finlandiya ve İsveç'in aynı anda katılıp katılmamaları değil NATO'ya tam üye olmaları en önemli şey. İsveç de en kısa sürede tam üye olana kadar çalışmaya devam edeceğim." dedi.
İsveç'in üye olacağına olan inancını dile getiren Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya'nın davetli ülkeler olarak NATO'daki toplantılara katıldıklarını, NATO'nun sivil ve askeri altyapısına daha fazla entegre olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu entegrasyon süreci zaman alacak. Kabiliyet hedefleriyle planlamalar yapıyoruz. Bu entegrasyon süreci, onaylar umduğumuzdan fazla sürdü diye ertelenmiş değil. Türkiye ve Macaristan henüz onaylamamış olsa da askeri entegrasyon devam ediyor. Çünkü davetli ülke olmak demek NATO'nun askeri yapılarına entegre olmak anlamına geliyor."

- Çin'in Ukrayna için barış planı
Stoltenberg, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Rusya ziyaretinde mevkidaşı Vladimir Putin ile görüşmesi, Çin-Rusya ilişkisi ve Ukrayna için barış planı önerisi hakkındaki soruyu da yanıtladı.
Çin'in Rusya'ya silah verdiğine dair bir kanıt görmediklerini belirten Stoltenberg, Rusya'nın böyle bir talepte bulunduğuna ve talebin Pekin tarafından değerlendirildiğine dair işaretler olduğunu kaydetti.
Stoltenberg, Çin'e bu talebi karşılamaması çağrısını yineleyerek, "Bu gayrimeşru bir savaşı desteklemek olur." diye konuştu.
Çin'in barış planı önerisini değerlendiren Stoltenberg, şunları söyledi:
"Barışçıl çözüm için hangi şartların kabul edilebilir olduğunu belirlemek Ukrayna'nın kararıdır. Çin, Ukrayna'nın bakış açısını anlamalı ve Ukrayna Devlet Başkanı (Volodimir) Zelenskiy ile doğrudan çalışmalıdır. Rusya'nın Ukrayna'daki gayrimeşru savaşının Çin tarafından kınanmadığını hatırlamak gerek. Kalıcı barışa gidecek her türlü adil planı memnuniyetle karşılarım. Çin'in planı nükleer güvenlik, sivillerin korunması gibi desteklediğim bazı olumlu yönler içeriyor. Ukrayna için herhangi bir barış çözümü Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını temel almalı."



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.