Kırmızı kart gören Jesus'un cezası derbide ertelenebilir mi?

Jorge Jesus, kırmızı kart görmesinin ardından müsabakanın kalanını tribünden takip etti / Fotoğraf: AA
Jorge Jesus, kırmızı kart görmesinin ardından müsabakanın kalanını tribünden takip etti / Fotoğraf: AA
TT

Kırmızı kart gören Jesus'un cezası derbide ertelenebilir mi?

Jorge Jesus, kırmızı kart görmesinin ardından müsabakanın kalanını tribünden takip etti / Fotoğraf: AA
Jorge Jesus, kırmızı kart görmesinin ardından müsabakanın kalanını tribünden takip etti / Fotoğraf: AA

Alanyaspor maçında kırmızı kart gören Fenerbahçe Teknik Direktörü Jesus, derbide cezalı duruma düştü. Spor hukukçusu avukat Alpay Köse, Jesus'a gelecek muhtemel cezayı, derbi öncesi ertelenebilirlik durumunu Independent Türkçe'den Mehmet Altunkılıç'a değerlendirdi.
Süper Lig'de Alanyaspor'a konuk olan Fenerbahçe'de derbi öncesi ağır kayıplar yaşandı.
Enner Valencia, Joshua King, Jayden Osterwolde gibi oyuncuların sakatlanmasını düşünen sarı-lacivertlilerde belki de en önemli eksik teknik direktör Jorge Jesus olacak.
Alanyaspor maçının 68. dakikasında bir pozisyon sonrası hakem Mete Kalkavan'a itiraz eden Portekizli teknik adam, kırmızı kart görerek tribüne gönderildi.
Bu kartla birlikte Jesus, milli ara sonrası oynanacak Beşiktaş derbisinde cezalı duruma düştü.
Geçmişte yaşanan erteleme örnekleri Jesus'a uygulanır mı sorusu da gündemde yer alıyor.

"Cezanın ertelenebilmesi için en az 4 maç alması gerekir"
Spor hukukçusu avukat Alpay Köse, Jesus'un muhtemel cezasını Independent Türkçe'ye yorumladı.
Erteleme maddesinin talimatlara ilk konulduğu dönem bunun örneklerinin karşımıza çıktığı söyleyen Köse, "Bu konuda maddenin yanlış yazılmasından kaynaklı olarak bazı yanlış uygulamalar yapıldı" dedi. 
Bunun en belirgin örneğinin Gökhan Zan olayında yaşandığını söyleyen Köse, "Kırmızı kart gördüğü için cezası bir maç. PFDK'nın vereceği cezanın haricinde otomatikman bir maç oynayamazdı. O dönem bu maddeye istinaden erteleme yapılmıştı ve onun üzerine çok tartışma çıktı. Sonra maddeyi tadil ettiler. Şu anki son haliyle verilecek 1 maç cezanın ertelenmesi mümkün değil. Ertelenebilmesi için en az 4 maç olması gerekiyor. Ve cezanın sadece yarısı ertelenebiliyor" şeklinde görüş belirtti. 

"1 maç olursa indirime gidilemez ancak Tahkim cezayı kaldırabilir"
Jesus'un karar merciinin Tahkim Kurulu olacağını belirten Köse, "1 maç olursa indirime de gidilemez ancak Tahkim Kurulu cezayı kaldırabilir. Hakem direkt kırmızı kart verdiğinden dolayı bu kartın da iptal mümkün değil. Tahkim'in de bunu kaldırmaması gerekir. Ancak Tahkim Kurulu 'Jesus'a değil de başkasına vermek istiyordu. Yanlış kişiye gösterdi' diye yorumda cezayı kaldırabilir" yorumunu yaptı.

"Raporda ne yazdığı çok önemli, 'Bana küfretti' dediyse içeriğini de açıkça yazmak zorunda"
Jesus'a verilecek cezanın hakem raporları doğrultusunda olacağını söyleyen Köse, şu ifadelerle sözlerini noktaladı:
"Hakemin raporunda ne yazdığı çok önemli. Eğer raporda 'Bana küfretti' diye yazdıysa içeriğini de açıkça yazmak zorunda. Sadece 'Bana küfretti' diyemez. O durumda hakemin Portekizce ya da İngilizce bilip bilmediği tartışılabilir. Raporuna 'Çok şiddetli itiraz ettiği için kırmızı kart verdim' demiş olabilir. Bu da hafifletici sebep olmaz ama cezanın yerindeliğiyle ilgili tartışma konusu olur. Bu da kırmızı kart iptaline yol açmaz. Sadece daha fazla ceza verilmesini engeller."

Terim'le gündeme gelmişti, Güneş'e erteleme çıkmadı
Teknik adamlara verilen cezaların ertelenmesi konusu aslında ilk olarak 2012'de gündeme gelmişti.
Süper Lig'de play-off müsabakaları esnasında Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, "hakaret" gerekçesiyle 3 maç ceza almış, Tahkim Kurulu'na yapılan itiraz sonrası cezada ertelemeye gidilmişti.
1 maç kulübede yer alamayan Terim'in kalan 2 maçlık cezası 1 yıl ertelenmişti.  
Bu karar o dönem için de çokça tartışılsa da sık sık kamuoyunun gündemine taşındı
2017'de dönemin Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Fenerbahçe ile oynanan kupa maçında yaşanan olaylar nedeniyle 1 maç ceza aldı. 
Ceza sonrası Tahkim Kurulu'na müracaat eden Beşiktaş, Güneş'e verilen cezanın ertelenmesini talep etse de olumlu sonuç alamadı. 
Tahkim Kurulu, Türkiye Kupası maçında, rakip takım futbolcusuna yönelik "sportmenliğe aykırı hareketi" nedeniyle 1 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı ile 13 bin lira para cezası verilen Şenol Güneş'le ilgili itirazı reddederek cezayı onadığını duyurunca Güneş, takımının başında yer alamadı.

Caner Erkin'in hakeme yönelik eylemleri affedilmedi
Benzer talepler futbolcular için de zaman zaman gündeme geldi.
2017'de Beşiktaş forması giyen Caner Erkin, Başakşehir ile oynadıkları müsabakada hakem Mete Kalkavan'a yönelik "sportmenliğe aykırı hareket" ve "hakeme yönelik hakaret" gerekçeleriyle toplamda 6 resmi müsabakadan men ve 43 bin 500 lira para cezasına çarptırıldı.
Tahkim'e taşınan konu, "Sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile cezanın onanmasına oyçokluğu ile, erteleme talebinin reddine oybirliği ile karar verilmiştir" denilerek reddedildi.

Kriter "suçun kabulü" ve "pişmanlık"
2013'te Galatasaray'da forma giyen Gökhan Zan, Gençlerbirliği ile oynadıkları müsabakada rakip futbolcuya vurduğu için PFDK tarafından 2 maçla cezalandırıldı.
Yapılan itiraz görüşüldü ve ceza 1 maça indirilerek 1 yıl da ertelendi.
Tahkim Kurulu'nun ceza ertelenmesi konusunda en önemli kıstası "suçun kabulü" ve "pişmanlık".
Kurul'un Gökhan Zan konusundaki açıklamasında "Verilen cezanın Futbol Disiplin Talimatı'na göre ertelenebilir cezalardan olması" denilerek şunlar kaydedilmişti:
"Futbolcunun aynı sezon içinde tekerrür etmiş disiplin ihlalinin bulunmaması, eyleminden duyduğu pişmanlık ve üzüntüyü ısrarla ve samimi olarak ifade etmiş olması, bizzat katıldığı duruşma esnasında ve sunduğu yazılı beyanlarında tekrar disiplin ihlali gerçekleştirmeyeceği yönünde oluşan kanaat ve cezanın alt sınırdan ayrılmadan verilmiş olması nedenleriyle cezanın ertelenmesi talebinin kısmen kabul edildiği ve Gökhan Zan'ın 1 maç men cezanın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verildi."

Birçok örnek mevcut
Söz konusu isimlerin dışında birçok ceza, Tahkim Kurulu tarafından ertelendi.
Süper Lig'de geçmişte Elazığspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural'ın yanı sıra Karabüksporlu Lualua, Beşiktaşlı Mustafa Pektemek, Gökhan Töre ve Veli Kavlak, Kayserisporlu Bobo, Gaziantepsporlu Binya, Gençlerbirliği'nden Ahmet Çalık, Akhisarsporlu Douglas Ferreira cezaları ertelenen isimler arasında yer alıyor.
Jorge Jesus'a verilecek muhtemel ceza henüz açıklanmazken Fenerbahçe Kulübü'nün de konuyla ilgili an itibariyle bir açıklaması bulunmuyor.
 



Suudi Arabistan, tarihinde yedinci kez Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı

Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)
Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, tarihinde yedinci kez Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı

Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)
Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)

Suudi Arabistan milli takımı, dün akşam Cidde'de dolu tribünler önünde Irak ile oynadığı maçta golsüz berabere kalarak grup aşamasını zirvede tamamladı ve tarihinde yedinci kez Dünya Kupası’na gitmeye hak kazandı.

Suudi Arabistan milli takımı daha önce 1994, 1998, 2002, 2006, 2018 ve 2022 yıllarında Dünya Kupası'na katılmıştı. Şüphesiz en dikkat çekici performansı 1994 yılında ABD'de son 16 turuna yükselmesiyle oldu.

B Grubu’nda mücadele eden Suudi Arabistan puanını dörde çıkararak liderliği ele geçirirken, Irak üç puanla ikinci sırada yer aldı ve A Grubu'nda ikinci sırada yer alan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile karşılaşarak Dünya Kupası'na katılmak için son bir şans elde etti. Bu maçın galibi, yeni sistem kapsamında genişletilmiş kıtalararası play-off'lara katılmaya hak kazanacak. Bu play-off'lara Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler Futbol Konfederasyonu'ndan (CONCACAF) iki takım, Afrika'dan bir takım, Güney Amerika'dan bir takım ve Okyanusya'dan bir takım olmak üzere toplam altı takım katılacak.

Diğer yandan Katar, Doha'daki Casim bin Hamad Stadyumu'nda BAE'yi 2-1 yenerek tarihinde ikinci kez ve eleme turlarından ilk kez finallere katılmaya hak kazandı.

Katar’ın gollerini Bualem Huhi (49. dakika) ve Pedro Miguel (74. dakika) kaydetti. Katar, Tarık Muhammed'in 89. dakikada kırmızı kart görmesi nedeniyle maçı on kişiyle tamamlarken, BAE ise oyuna sonradan giren Sultan Adil (90+8) ile farkı azalttı.

Katar, dört puanla A Grubu'nu birinci sırada tamamladı. 3 puanla ikinci sıraya düşen BAE ise 13 ve 18 Kasım'da iki maçlı sistemle B Grubu'nun ikinci sıradaki takımıyla (Irak) kıtalararası play-off'lara katılma hakkı kazanarak, ikinci kez Dünya Kupası'na katılma şansını sürdürdü.

Umman, A Grubu'nda bir puanla üçüncü sırada kaldı.


Ayhancan Güven'in şampiyon olduğu DTM nedir?

Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)
Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)
TT

Ayhancan Güven'in şampiyon olduğu DTM nedir?

Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)
Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta Ayhancan Güven'in şampiyonluğunu ilan ederek Türk motor sporları tarihinde görülmemiş bir başarı elde ettiği DTM'yi inceleyeceğiz. 

DTM'nin, tam adıyla Deutsche Tourenwagen Masters (Alman Binek Otomobili Şampiyonası), kökleri 1980'lerin ortalarına kadar uzanıyor. 1984'te Deutschen Produktionswagen Meisterschaft adıyla başlayan seri, Group A (gerçek yol otomobillerinin modifiye edilmiş versiyonları) düzenlemeleriyle yarışan üretim bazlı otomobillerle başladı.

İlk versiyon, 1984–1996 yılları arasında Deutsche Tourenwagen Meisterschaft adıyla sürdü. Bu dönemde BMW, Mercedes, Audi, Opel gibi markalar sahnede yer aldı. Ancak maliyetlerin yükselmesi ve teknik karmaşıklıklar nedeniyle seri 1996'da durduruldu. 

Yeni DTM serisi ise 2000'de yeniden başladı, bu sefer daha kontrollü teknik kurallarla ve "silhouette" (yol otomobillerine benzer görünüm altında yarış şasisi) araçlarla. 2000–2020 yılları arasında DTM'de yarışan araçlar, dışarıdan normal binek otomobillere benzese de aslında tamamen yarış için tasarlanmış özel araçlardı. Yani görünüşleri "tur (binek) otomobil" gibiydi ama teknik olarak "prototip" denen safkan yarış makinelerine çok yakındılar.

2021 itibarıyla DTM, GT3 sınıfı kurallarına geçiş yaptı. Yani artık yarışlar, üretim otomobillerin yüksek performanslı versiyonlarının modifikasyonlarıyla yapılmakta. Günümüzde DTM, genellikle Almanya'da, bazen de Hollanda, Avusturya gibi ülkelerde de düzenleniyor.

Yarış formatı da zaman içinde değişti. Örneğin 2017'den itibaren hafta sonu iki yarış (55 dakika + 1 tur) formatı benimsendi. Ayrıca pit stop stratejileri, lastik değişimleri gibi taktiksel unsurlar ön planda. 2025 sezonunda hem cumartesi hem pazar yarışlarında "55 dakika + 1 tur" formatı korunmakta ancak cumartesi yarışında bir zorunlu pit stop, pazar yarışında iki zorunlu pit stop uygulanıyor. 

40 yılı aşkın süresince DTM, Almanya'nın en tanınmış motor sporu markalarından biri haline geldi. Teknik açıdan DTM, aerodinamik gelişmeler, güvenlik sistemleri, yarış stratejileri gibi alanlarda inovasyon kaynağı oldu. 

GT (Grand Touring) yani büyük tur otomobili yarışları, yol otomobillerine daha yakın performanslı versiyonlarla yapılan yarışları tanımlar. Bu sınıfta, üretim otomobillerin modifiye edilmiş yarış versiyonları kullanılır. Motor, aerodinamik ve şasi düzenlemeleri yapılsa da otomobilin temeli hâlâ tanıdık bir modeldir.

dfgrt
8 yarış hafta sonu ve 16 yarış üzerinden koşulan sezonun son haftasına birçok pilot şampiyonluk umuduyla girmişti. Kupayı kaldıran isim Ayhancan Güven oldu (DTM)

GT3, GT4 gibi sınıflar FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) tarafından düzenlenen sınıflar. GT3 sınıfı, marka çeşitliliği, denge performansı (Balance of Performance — BoP) sistemiyle dikkat çekiyor. BoP, farklı markaların performanslarının yarış içinde dengelenmesini sağlar. GT yarışlarında strateji, lastik yönetimi, pit stop zamanlaması ve sürücünün aracı tutuşu çok kritiktir.

DTM'nin GT3'ye geçmesi, onu önceki "silhouette" dönemi araçlardan daha üretim kökenli, daha sürdürülebilir maliyetlerle ilerleyen bir seri haline getirdi. Bu sayede GT yarışlarının teknik yaklaşımları, stratejik zenginlikleri DTM içinde tamamen hakim oldu.

DTM tarihinde birçok efsane ismi görmek mümkün. Yeni DTM döneminin en başarılı sürücülerinden Bernd Schneider'nın 5 şampiyonluğu var. 

Uzun yıllar Audi'yle DTM'de yarışan Mattias Ekström'ün de iki şampiyonluğu bulunuyor. Mika Häkkinen, Ralf Schumacher, Jean Alesi gibi eski F1 pilotları da belirli dönemlerde DTM koltuğuna oturdu. 

Marküs Winkelhock, Timo Scheider, Bruno Spengler gibi isimler de DTM pistlerinin saygın sürücüleri. 

Bu sürücüler, sadece hızlı olmayı değil; strateji, istikrar ve takım uyumunu da başardı, ki özellikle GT/DTM dünyasında bu unsurlar çok önemli.

DTM, özellikle Avrupa'daki otomobil üreticileri için bir vitrin niteliği taşıyor. Marka imajı, teknik gelişim ve yarış teknolojisi test alanı olarak DTM büyük prestije sahip. GT3 dönemiyle bu rol daha da pekişti çünkü üretim otomobillere daha yakın versiyonlar yarışıyor; bu da teknoloji transferini ve tüketici bağlantısını kuvvetlendiriyor.

Ayrıca DTM, izleyiciler için yüksek temposu, kıran kırana yarışları, stratejik derinliği ve ünlü markalarıyla çekici. Pist üzerindeki görsel şölen, özellikle pist yarışlarının "binek otomobillerle" yapılması nedeniyle halkın ilgisini artırıyor.

DTM aynı zamanda sürücüler için bir kariyer basamağı. Bir pilot DTM'de başarılı olursa hem GT serilerine hem de daha üst seviye yarışlara yönelme imkanı buluyor.

Ayhancan Güven, 1 Şubat 1998 doğumlu. GT World Challenge Europe Powered by AWS+1 Karting'le başlayan kariyeri, simülasyon yarışı deneyimleriyle de şekillendi. Porsche'nin genç pilot programına seçilerek motor sporu kulvarında daha görünür hale geldi. 

2025 sezonunda Güven, Porsche destekli Manthey EMA takımıyla DTM'e katıldı. Sezonun ilk haftasında Oschersleben pistinde tarihi bir başarı elde etti. Günün ikinci yarışını kazanarak DTM tarihinde yarış kazanan ilk Türk pilot oldu. Bu zafer, onun sezon boyunca iddialı olacağının ilk sinyaliydi.

Ardından Hollanda'da (Zandvoort) birincilik elde etti. Sachsenring pistinde hafta sonunda çifte galibiyet alarak zirve yarışındaki konumunu sağlamlaştırdı. Özellikle Sachsenring'de 9. sıradan başlayıp ekstra 20 kg ağırlık cezasına rağmen kazanması çok konuşuldu. 

Sezon boyunca toplam 4 yarış galibiyetiyle en fazla yarış kazanan sürücü konumuna geldi. Sezon sonunda pilotlar klasmanında Lucas Auer'ı geride bırakarak şampiyonluğu elde etti.

Güven, sınıra yakın sürüş tarzıyla ünlü. "Arabaları genelde isimlendiriyorum; bu seneki aracımın adı Yoshi" gibi ifadelerle araçla kurduğu duygusal bağını dile getiriyor.  Ayrıca motor sporlarında idolü olarak Michael Schumacher'i gösteriyor.

Şampiyonluk onun için sadece bir zirve değil; kariyerinde yeni kapılar açacak bir dönüm noktası. GT serileri, uluslararası yarışlar ve belki daha büyük sahneler onun için artık ulaşılabilir hale geldi.

DTM, 40 yılı aşkın tarihiyle otomobil yarış dünyasında saygın bir yer tutuyor. Teknik gelişim, marka vitrinleri ve dramatik yarışlarıyla hem izleyicilerin ilgisini çekiyor hem de sürücülere kariyer basamakları sunuyor. GT3 geçişiyle modern dönemde daha da sürdürülebilir ve çekici hale gelmiş durumda.

2025 sezonunda DTM şampiyonu olan Ayhancan Güven'in kartingden başlayan yolculuğu, zorlu yarış haftaları, akılcı stratejiler ve sınırları zorlayan sürüşlerle taçlandı. Bu başarı yalnızca bir yarış zaferi değil; Türkiye'nin motor sporlarındaki yükselişinin bir başka örneği.

İlerleyen yıllarda Güven'in hangi kulvarlarda yarışacağı, DTM sahnesindeki kalıcılığı ve uluslararası alandaki başarısı merakla takip edilecek.

Yararlanılan kaynaklar: DTM, Pirelli, Red Bull


Tyson Fury'nin organizatöründen geri dönüş açıklaması

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Tyson Fury'nin organizatöründen geri dönüş açıklaması

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Tyson Fury'nin ringlere dönüşü, organizatör Frank Warren'ın ağırsıklet boksörün 2026'da "kesinlikle" dövüşmek istediğini açıklamasıyla tam gaz devam ediyor gibi görünüyor.

37 yaşındaki Fury, birleşik ağırsıklet dünya şampiyonu Oleksandr Usyk karşısında üst üste ikinci yenilgisini aldıktan sonra ocak ayında boksu bırakmıştı.

Ancak iki şampiyonluğu bulunan Fury, 2022'de olduğu gibi 6 ay sonra ringlere geri döneceğini doğrulamış ve dişli rakibi Ukraynalı'yla üçleme yapmak istediğini söylemişti.

Suudi boks patronu Turki Alalshikh, Fury'nin gelecek yıl dövüşme niyetini ilk açıklayan kişiydi. Ardından "Çingene Kral", Usyk'le üçüncü dövüşünün tarihini açıklamış ve Instagram'da rakiplerin 18 Nisan 2026'da Wembley Stadyumu'nda kozlarını paylaşacağını duyurmuştu.

Bu tarih henüz kesinleşmemiş olsa da Warren, Fury'nin yeni yılda eldivenleri tekrar giyme arzusunu yineledi.

Warren, DAZN'a, "Geçen hafta onunla konuştum. Gelecek yıl geri dönüp dövüşeceğini söyledi. Bunu yapmak istiyor" dedi.

Bu yıl onun için çok yoğundu. Elbette bu yıl dövüşmedi ama hepimizin gördüğü gibi belgeseli vardı. Netflix'le Tyson Fury ile Ev Halleri (At Home with the Furys) dizisi için çekimler yapıyor. Ayrıca bitirmek üzere olduğu başka bir belgeseli ve istediği başka şeyler de var. Bana kesin bir dille gelecek yıl dövüşmek istediğini söyledi. O yüzden oturup bakacağız.

Usyk'le üçleme maçının yanı sıra Fury, uzun süredir Anthony Joshua'ya karşı bir "Britanya Savaşı"yla ilişkilendiriliyor ve her ikisi boksör de daha önce spora sonsuza dek veda etmeden önce bu maçın gerçekleşmesini görmek istediklerini belirtmişti.

Gelecek yıl 36 yaşına basacak Joshua, 2025'te sakatlıklarla boğuştu ve Eylül 2024'te Daniel Dubois tarafından nakavt edildiğinden beri dövüşmedi.

Independent Türkçe