İsviçre'nin en büyük ikinci bankası Credit Suisse nasıl bu noktaya geldi?

Bankanın, rakibi UBS'e satılması da küresel kriz endişelerini hafifletmedi.

Credit Suisse küresel finans sistemi için dünyanın en önemli 30 bankasından biri olarak gösteriliyor (AFP)
Credit Suisse küresel finans sistemi için dünyanın en önemli 30 bankasından biri olarak gösteriliyor (AFP)
TT

İsviçre'nin en büyük ikinci bankası Credit Suisse nasıl bu noktaya geldi?

Credit Suisse küresel finans sistemi için dünyanın en önemli 30 bankasından biri olarak gösteriliyor (AFP)
Credit Suisse küresel finans sistemi için dünyanın en önemli 30 bankasından biri olarak gösteriliyor (AFP)

ABD'de Silikon Vadisi Bankası'nın iflasıyla tetiklenen bankacılık krizinde risk altında olduğu anlaşılan 167 yıllık İsviçre bankası Credit Suisse, rakibi UBS tarafından 3,25 milyar dolar karşılığında satın alındı. 
Anlaşma, İsviçre'nin en büyük ikinci bankasının değerinden yüzde 60 daha az bir rakama satılması anlamına geliyor.
İsviçre hükümetinin anlaşma üzerindeki belirsizliği kaldırmak için yasa değiştirmeyi kabul etmesinin ardından, anlaşmanın hissedarların onayından geçmeden hayata geçeceği bildirildi.
Krizin yayılmasını engellemek için UBS'in gerçekleştirdiği devlet destekli satın almaya karşın piyasalardaki beklenti değişmedi.
Satın alma haberinin ardından UBS'in hisseleri anlaşmanın uzun vadeli faydalarına yönelik kuşkular nedeniyle yüzde 7'den fazla değer kaybetti. UBS hisseleri daha sonra kayıpların bir kısmını telafi etti.
İsviçre'de Sosyal Demokratların lideri Roger Nordmann, anlaşmanın İsviçre ve UBS için çok büyük riskler yarattığını söylerken, Credit Suisse'in iflasıyla ilgili banka yönetimini suçladı. 
Nordman, "Yaşananlar İsviçre'nin güvenilirliği için çok kötü" dedi.

Credit Suisse bu noktaya nasıl geldi?
Uzun yıllar devam eden skandallar zinciri, üst yönetim değişiklikleri, milyar dolarlık kayıplar ve umut vermeyen stratejiler, Credit Suisse'in içine düştüğü kaosun başlıca nedenleri olarak görülüyor.
2021'de yatırım fonları Archegos ve Greensill Capital'in iflasının ardından Credit Suisse hisselerinde satış dalgası başlamıştı.
Ocak 2022'de bankanın başındaki Antonio Horta-Osorio, krizdeki bankayı toparlaması için henüz 8 ay önce geldiği görevinden Kovid-19 kurallarını deldiği için istifa etmek zorunda kaldı.
Temmuzda yeni CEO Ulrich Koerner, yeni bir stratejik inceleme yayımladı ancak yatırımcıları ikna edemedi. Aynı dönemde bankanın sonbaharda iflas edeceğine ilişkin yayılan dedikodu Credit Suisse'den kaçışları başlattı.
Banka, şubatta yaptığı açıklamada bir önceki yılın son çeyreğinde müşterilerin 119 milyar dolarlık mevduatı Credit Suisse'den çektiğini duyurdu. 2022'de 8 milyar dolar zarar ettiğini açıklayan bankanın zararı, 2008'deki finansal krizden o tarihe kadar görülen yüksek zarar miktarı olarak kayıtlara geçti. 
Hisse değerleri son 12 ayda yüzde 75 düşüş yaşayan Credit Suisse, SVB'nin batışının ardından hesaplarında "maddi zayıflık" olduğunu kabul etti ve böylece bankaya duyulan güven de çöküşe geçti.

Credit Suisse neden önemli?
Geçmişi 1856 yılına kadar uzanan ve İsviçre'nin sanayileşmesi sürecinde ciddi bir rol oynayan Credit Suisse, dünyanın en büyük varlık yöneticilerinden biri olarak görülüyor. 
Banka ayrıca tüm dünyada sistemsel olarak en önemli 30 bankadan biri olarak gösteriliyor. Bu da banka iflas ederse tüm finans sisteminin sarsılacağı anlamına geliyor.
17 bini İsviçre'de olmak üzere toplam 50 binden fazla çalışanı olan bankanın 1,4 trilyon dolar değerinde varlığı bulunuyor. 
Yaklaşık 50 ülkede 150'den fazla ofisi bulunan Credit Suisse, çok sayıda girişimci, zengin veya çok zengin kişi ve şirketlere hizmet veren özel banka olarak hizmet veriyordu.

Küresel krizden endişe edilmeli mi?
2008'de Lehman Brothers'ın batışını ve peşinden gelen küresel finansal krizi tahmin eden ekonomist Nouriel Roubini, dünyanın yeni bir sistem krizinin eşiğinde olabileceği konusunda uyarıyor. 
Eski İngiltere Bankası Başkan Yardımcısı Sir John Gieve ise iki dönem arasında farklar olduğunu belirterek, "Credit Suisse, büyüklüğü, karmaşıklığı ve önemi bakımında Lehman Brothers'a benziyor ancak büyük bir fark var. Hatırlarsanız, Amerikalılar Lehman Brothers'ı kurtarmamıştı" ifadelerini kullandı.
Gieve, "Credit Suisse'e gelecekte ne olacağını bilmiyorum ancak şu ana kadar ayakta duruyorlar ve İsviçre Merkez Bankası gelecekle ilgili ayarlamaları yapana kadar onları ayakta tutacak gibi gözüküyor" dedi.
Independent Türkçe, CNN, Reuters, Forbes, The Wall Street Journal



Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
TT

Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)

Suudi Arabistan ekonomisi, 2025’in üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8’lik reel büyüme kaydetti. Bu büyüme, ülkenin olumlu ekonomik performansının devam ettiğini gösterirken, petrol dışı faaliyetlerin ana itici güç olduğu gözlendi. Mevsimsel olarak düzeltilmiş reel gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,4 arttı.

Suudi Arabistan Genel İstatistik Kurumu’nun (GASTAT) nihai verilerine göre, yıllık büyüme oranı, ekim ayında açıklanan ön tahminlerdeki yüzde 5’lik seviyenin biraz altında kaldı. Buna rağmen 2025’in en hızlı büyümesi olarak kayda geçti.

Yıllık toplam büyümeye en büyük katkıyı, 2,4 puan ile petrol dışı faaliyetler sağladı; bu oran, toplam yüzde 4,8’lik büyümenin yüzde 50’sini oluşturuyor. Petrol faaliyetlerinin katkısı ise 2 puan oldu. GASTAT, petrol dışı faaliyetler için büyüme tahminini yüzde 4,5’ten yüzde 4,3’e düşürürken, petrol faaliyetleri büyüme tahminini ise yüzde 8,2’den yüzde 8,3’e yükseltti.

Büyümede, ağustos sonunda OPEC+ ittifakının gönüllü üretim kesintilerinin sona ermesinin ardından petrol üretimindeki kademeli artışın etkisi oldu. Suudi Arabistan, eylül ayından itibaren günlük 547 bin varil artışla üretimini yükseltti ve kasım ayında buna ek olarak günlük 137 bin varil artış gerçekleştirdi.

Bunun yanı sıra, kamu faaliyetleri ve ürünler üzerinden alınan net vergiler de büyümeye her biri 0,2 puanlık sınırlı katkı sağladı.

Mevsimsel düzeltmelerle (çeyreklik bazda) bakıldığında, petrol ve petrol dışı faaliyetler sırasıyla büyümeye 0,8 ve 0,3 puanlık katkı sağladı.

Faaliyet türlerine göre performansa bakıldığında, tüm ekonomik faaliyetler yıllık bazda pozitif büyüme kaydetti. Üçüncü çeyrekte en hızlı büyüyen sektör, yıllık yüzde 11,9 ve çeyreklik yüzde 3,9 artışla petrol rafinajı oldu. Bunu, ham petrol ve doğalgaz faaliyetleri izledi; bu sektörler yıllık yüzde 7,3, çeyreklik yüzde 3,2 büyüme gösterdi. Elektrik, gaz ve su faaliyetleri ise yıllık yüzde 6,4, çeyreklik yüzde 1 oranında büyüme kaydetti.

Harcamaların bileşenlerine gelince, yıllık ve çeyreklik karşılaştırmalarda farklılıklar gözlendi. Özel nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 2,6 artarken, çeyreklik bazda yüzde 0,6 geriledi. Buna karşın, devletin nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 3,1 düşerken, çeyreklik bazda yüzde 1,4 arttı.

Toplam sabit sermaye oluşumu yıllık bazda yüzde 0,7 azaldı; ancak çeyreklik bazda güçlü bir artışla yüzde 6,2 yükseldi. Bu durum, üçüncü çeyrekte yatırım harcamalarının bir önceki çeyreğe kıyasla arttığını gösteriyor.

Dış ticarette ise performans, ihracattaki güçlü artışla desteklendi. İhracat yıllık yüzde 18,4, çeyreklik yüzde 7,5 yükseldi ve Suudi ürünlerine yönelik dış talebin güçlü olduğunu ortaya koydu. İthalat ise yıllık yüzde 4,3 artarken, çeyreklik bazda yüzde 1,2 azaldı.


ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
TT

ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)

Gazze savaşında ateşkesin sağlanmasında kilit rol oynayan Donald Trump yönetimi, Ukrayna için de büyük çaba gösterirken ABD'deki Cumhuriyetçiler iç siyasetten endişe duyuyor.

Cumhuriyetçilerin önemli bir kısmı, hayat pahalılığı konusunun yeterince ele alınmadığını ve bunun gelecek yıl yapılacak ara seçimlerin sonuçlarına olumsuz yansıyacağını düşünüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), Trump'ın danışmanlarının seçmenlerin ekonomik kaygılarının giderilmesini haftalardır önerdiğini, ekonominin güçlü olduğunu savunan ABD Başkanı'nınsa Demokratların bu konuyu gündemleştirme çabalarını göz ardı etmekten yana olduğunu bildiriyor.

WSJ'nin Beyaz Saray'daki kaynakları, buna rağmen Trump'ın danışmanlarının ABD Başkanı'nın 2026 başında yapacağı konuşmaların metinlerine ekonomi vurgusunu eklemeyi planladığını aktarıyor. 

Amerikan gazetesi, istihdamda ve işsizlik oranlarında istenen iyileşmenin henüz sağlanamadığını da öne sürüyor. 

Trump ve ona yakın isimlerse Demokrat Parti döneminden kalma sorunları, muhaliflerin kendilerini hedef almak için kullandığını iddia ediyor. 

Washington Post'un (WP) konuştuğu seçim stratejistleri, Joe Biden'ın kaybetmesine neden olan ekonomik problemlerin Donald Trump önderliğindeki Cumhuriyetçi Parti'nin adaylarını da vurabileceğini vurguladı. 

Trump'ın market fiyatlarını düşürmek için Brezilya kahvesi, meyve ve kırmızı et gibi bazı gıdalara yönelik gümrük vergilerini azalttığı, ilaç şirketleriyle indirime gitmeleri için müzakere yürüttüğü ve otomobil fiyatlarının düşmesi için adımlar attığı WP'nin haberinde hatırlatıldı.

Kısa süre önce yapılan Washington Post-ABC News-Ipsos anketi, Amerikalıların yüzde 62'sinin Trump'a ekonomide düşük not verdiğini ortaya koymuştu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News