El Kaide, Nijer'de iki Batılı rehineyi serbest bıraktıktan sonra ne elde etti?

El Kaide, Nijer'de iki Batılı rehineyi serbest bıraktıktan sonra ne elde etti?
TT

El Kaide, Nijer'de iki Batılı rehineyi serbest bıraktıktan sonra ne elde etti?

El Kaide, Nijer'de iki Batılı rehineyi serbest bıraktıktan sonra ne elde etti?

Mağrip El Kaidesi Fransız gazeteci Olivier Dubois ve ABD’li yardım görevlisi Jeff Woodkey'i serbest bıraktığından beri Nijer'in iki rehinenin serbest bırakılmasında oynadığı rol ve El Kaide'nin iki Batılı rehineyi serbest bırakarak ne elde ettiği hakkında sorular gündeme geldi. Olayda fidye ödendiği konusunda şüpheler mevcut.
Fransız gazeteci ve ABD’li yardım görevlisi, ülkelerinin yetkilileri onları teslim almadan önce pazartesi günü Nijer'in başkenti Niamey havaalanında göründü. Dün sabah (Salı) Fransa Cumhurbaşkanlığı’na ait bir uçakla ülkesine dönen Fransız gazeteciyi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile birlikte ailesi karşıladı.
Dubois, Nisan 2021'de Mali'nin kuzeyindeki Gao şehrinde, Mağrip El Kaidesi’ne bağlı ve esas olarak Mali’de faaliyet gösteren birkaç silahlı terör örgütünün ittifakı olan Cemaat Nusret el-İslam ve’l Müslimin tarafından kaçırılmıştı.
Batılı rehinelerin kaçırılması, El Kaide'nin Afrika Sahel bölgesindeki en önemli finansman kaynaklarından biridir. Raporlar, örgütün son yirmi yılda onlarca Batı uyruklunun serbest bırakılması karşılığında elde ettiği yüz milyonlarca dolardan bahsediyor. Ayrıca örgüt, Sahel ülkelerinin hapishanelerindeki liderler ve savaşçılarla takas etmek için Batılı rehineleri kaçırıyor. Raporlar, Fransız hükümetini, vatandaşlarının serbest bırakılmasını sağlamak için fidye ödemeye istekli hükümetler arasında sınıflandırıyor. Ancak bu durum, birbirini izleyen tüm Fransız hükümetleri tarafından reddedildi ve terör örgütlerine para ödemeyeceklerini her zaman ısrarla vurguladılar.
Radio France International, Mali'de Fransız hükümeti ile iktidarda bulunan ordu arasındaki ilişkiler kötüleştiğinde, Olivier Dubois'i kaçıranlarla yapılan müzakerelerin tökezlediğini vurguladı. Artık herhangi bir ilerleme kaydetmiyordu, bu yüzden Paris, Niamey'den (Nijer) işlerin hızlandırılması konusunda yardım istedi. Aynı kaynak, Fransız gazeteci ve ABD’li yardım görevlisinin ‘sahadaki adamlarla’ iş birliği gerektiren ‘Mali topraklarında olduklarını’ da sözlerine ekledi. Bu durum, terör örgütleri ile Nijer makamları arasındaki müzakerelerde sıklıkla önemli roller oynayan Kidal kentindeki tanınmış yerel arabuluculara atıfta bulunulmasına sebebiyet veriyor.
Müzakereler Şubat 2022'de başladı ve ilk meyvelerini ağustos ayında, Burkina Faso'da kaçırılan ABD’li rahibe Sulin Tennyson'ın Nisan 2022'de serbest bırakılmasıyla verdi. Serbest bırakılmasının ardından dosyaya yakın kaynaklar herhangi bir fidye ödendiğini yalanladı. Ancak daha sonra cezaevinde bulunan bir El Kaide üyesi kimliği açıklanmadan serbest bırakıldı.



Afrikalı göçmenler Moritanya'daki protestoları körüklüyor

Moritanya polisi ve protestocular arasında çatışmalar / Fotoğraf: AFP
Moritanya polisi ve protestocular arasında çatışmalar / Fotoğraf: AFP
TT

Afrikalı göçmenler Moritanya'daki protestoları körüklüyor

Moritanya polisi ve protestocular arasında çatışmalar / Fotoğraf: AFP
Moritanya polisi ve protestocular arasında çatışmalar / Fotoğraf: AFP

Akarini Eminuh 

Bu haftanın başında Moritanya'nın başkenti Nuakşot, Afrika kökenli Ömer Cob adlı bir gencin bir polis merkezinde alıkonulurken hayatını kaybetmesinin ardından şiddetli isyanlara sahne oldu.

Gencin ailesi polisi onu öldürmekle suçlayınca, güvenlik güçleri ile Ömer Cob'un mensubu olduğu Afrika-Moritanya kökene sahip gençler arasında çatışmalar çıktı.

30’lu yaşlarındaki genç adamın, Afrika kökenli göçmenlerin yaşadığı diğer yakadan gelmesi bu bölgede bir öfke dalgasına neden oldu.

Ancak dikkat çekici olan, Moritanya makamlarının uyarıda bulunduğu Afrika ülkelerinden göçmenlerin gösterilere girmesi.

Yerel medya kaynaklarının Moritanya'nın kuzeyindeki Zouerate kentindeki gösterilere bu toplulukların katıldıklarını söylemesi üzerine bazıları sınır dışı edildi.

Açık uyarı

Moritanya, Sahra altı Afrika ülkelerinden binlerce genç için bir sığınaktı. Moritanya'nın büyük şehirlerinde, Senegal, Mali, Gine, Benin ve Gana'dan gelen topluluklar yaşıyor.

Bunların çoğu geçici mesleklerde çalışıyor, asıl istekleri ise, İspanya'nın Nouadhibou şehrinden Kanarya Adaları'na doğru yola çıkan kaçak göçmen teknelerinde umut yolculuğuna çıkmak.

Bazı resmi olmayan tahminler, Moritanya topraklarında bir milyon Afrikalı olduğunu gösteriyor.

Bu, Ömer Cob'un ölümü ardından meydana gelen protestoların şiddetini etkiledi.

Moritanya güvenliği, ayaklanmalara karışan yabancıları adalete teslim etme sözü vererek Afrikalı göçmenleri gösterilere katılmakla suçladı.

Moritanya hükümeti sözcüsü, ülkesinin "her kanun kaçağına demir yumrukla vuracağını", bunun yanında "tüm ülke halkını memnuniyetle kucaklayacağını" belirtti.

Moritanya Basın Ajansı Müdürü Abdullah İşfag el-Muhtar şu değerlendirmede bulundu:

Moritanya'daki Afrikalılar, Tunus ve Fas gibi bölge ülkeleri için oluşturduğu tehditten daha fazla Moritanya için güvenlik endişesi oluşturuyor. Bu yüzden Moritanya'ya girenleri sınırlamak için önlem almak gerekiyor. Genç adamın öldüğü bölgede çok sayıda yabancı var, bu nedenle orada durumlar oldukça karışık. Sosyal medya platformlarında paylaşılan, komşu ülkelerden gelen yabancıların içinde olduğu çok sayıda vandalizm videosu veya internet sitelerinde yayınlanan tahrik videoları buna örnektir.

Tutuklama ve sınır dışı etme

Moritanya makamları, Cob'un geçen pazartesi akşamı ölümünün ardından yayılan söylentileri ve kışkırtmaları azaltmak için ülkedeki internet hizmetini kesmeye başladı.

Moritanya'nın kuzeyinde yetkililer, son olaylarla bağlantılı olarak aralarında yabancıların da bulunduğu 22 kişiyi tutukladı.

Yerel basın kaynaklarına göre, tutuklananlar arasında sekizi Malili, üçü Senegalli ve biri Kongolu olmak üzere 12 yabancı vardı.

Kaynaklar, yabancı tutukluların son protesto ve ayaklanmalara katılmak ve kamu malına zarar vermekle suçlanarak ülkelerine sınır dışı edildiğine dikkat çekti.

Diğer taraftan Nuakşot'taki Mali büyükelçiliği, Moritanya'daki vatandaşlarını uyanık olmaya ve olaylara katılmaktan kaçınmaya çağırdı.

Avukat Muhammed Salim'e göre Moritanya Ceza Kanunu'nun 103. Maddesinde şu hüküm yer alıyor:

Bir toplantı veya toplantı vesilesiyle yapılan gösterilerde kullandığı görünür veya gizli bir silahı taşımaktan hüküm giymiş her yabancı hakkında yurt dışına çıkma yasağına hükmedilebilir.

Salim, konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle ifade etti:

Uluslararası sözleşmeler ve anlaşmalar, yabancı uyruklu kişilerin ikamet ettikleri ülkelerin iç yasalarına saygı göstermelerini tavsiye eder. Ancak son olaylarla bağlantılı olarak tutuklananlar bunun farkında bile değil.

İnsan hakları Aktivisti Ahmed el-Vedia, Afrikalılara yönelik alınan önlemler ve bu önlemlerin kısıtlamaların başlangıcı olup olmadığı sorusuna ilişkin olarak şu cevabı verdi:

Konu, ülkenin etnik açıdan çeşitlilik gösteren nüfusunu ve varlığını adeta tehdit eden krizleri göz önüne alarak yeni bir yaklaşım geliştirmeyi gerektiriyor.  On binlerce kişinin sınır dışı edilmesi gibi talihsiz sonların yaşanmaması için bu gereklidir.

Korku ve endişe

Moritanya makamının Afrikalılara yönelik uyarı kararları bu insanların birçoğunun hayatına gölge düşürüyor.

Gine'nin Konakri şehrinden gelen Yaya Osman da bunlardan biri ve başkent Nuakşot'ta bir inşaat atölyesinde şef olarak çalışıyor.

Osman, göçmenlere yönelik tedbir dalgasının kendisinin de taciz edilmesine yol açacağı endişesini gizlemiyor ve bazı göçmenlerin yıkıcı faaliyetlere girmesinin, Moritanya'da kalmak, bir arada yaşamak ve toplumla bütünleşmek isteyen binlerce kişinin hayatını olumsuz etkilediğine inanıyor.

Başkent Nuakşot'a yirmi sekiz yaşında gelen ve Moritanya'nın şehirleri arasında gidip gelerek çeşitli projelerde çalışma fırsatı bulan Yaya, şu şekilde konuştu:

Ülkeme dönüp evlendiğim için hiçbir gösteriye katılmayacağım. Karım onunla birlikte yaşamak için Nuakşot'a taşındı ve iki kızımı başkentte doğurdu. O da burada çalışıyor.

 

Independent Arabia


Kamerun’da koleradan ölenlerin sayısı 420’ye yükseldi

Kolera şiddetli ishal ve kusmaya neden olur (AFP)
Kolera şiddetli ishal ve kusmaya neden olur (AFP)
TT

Kamerun’da koleradan ölenlerin sayısı 420’ye yükseldi

Kolera şiddetli ishal ve kusmaya neden olur (AFP)
Kolera şiddetli ishal ve kusmaya neden olur (AFP)

Kamerun Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili, ülkede son iki hafta içinde devam eden kolera salgınında 26 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle, toplam ölü sayısının 426’ya çıktığını bildirdi.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, salgın Ekim 2021’de ilan edildi ve vakalarda bir düşüş döneminin ardından bu yıl Mart ayından bu yana vakalarda güçlü bir artış görüldü.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Bakanlık yetkilisi Linda Esso, Kamerun’da teyit edilen vaka sayısının şu anda bin 868 olduğunu söyledi.

Kolera şiddetli ishale, kusmaya ve halsizliğe neden olabilir ve esas olarak kontamine yiyecek veya su yoluyla bulaşır. Tedavi edilmezse saatler içinde insanı öldürebilir.

WHO tarafından dün yayınlanan bir raporda, 2023 başından bu yana, 14 Afrika ülkesinde kolera vakası bildirildiği ifade edildi.

Raporda, birçok ülke önceki yıllara göre daha yüksek vaka ölüm oranları bildirdiği için özellikle endişe duyulduğunun da altı çizildi.

Sağlık Bakanlığı’nın Reuters tarafından görülen bir durum raporunda ise, “Kamerun’da koleraya yakalananların yüzde 79’undan fazlası sağlık tesislerine orta veya ciddi durumda gidiyor. Bu da ölüm oranını artırıyor” denildi.


Burkina Faso'daki siyasi geçişi nasıl bir gelecek bekliyor?

Burkina Faso güvenlik güçleri bir eğitim tatbikatı sırasında (AFP)
Burkina Faso güvenlik güçleri bir eğitim tatbikatı sırasında (AFP)
TT

Burkina Faso'daki siyasi geçişi nasıl bir gelecek bekliyor?

Burkina Faso güvenlik güçleri bir eğitim tatbikatı sırasında (AFP)
Burkina Faso güvenlik güçleri bir eğitim tatbikatı sırasında (AFP)

Burkina Faso hükümeti, devam eden terör saldırıları ve çatışmaların genişlemesi ışığında "seçim yapılamaz" uyarısında bulundu. Uzmanlar, askeri otoriteyi siyasi geçiş sürecine ve kötüleşen güvenlik durumuna bağlamanın bu süreci zan altında bıraktığına inanırken, terör guruplarının darbe hükümetlerinde hukukun üstünlüğünün ve kurumların yokluğundan yararlandığını vurguladı.

2022 yılında iki askeri darbeye tanık olan Burkina Faso’ya, geçtiğimiz Eylül ayından bu yana Yüzbaşı İbrahim Traore liderliğindeki bir askeri geçiş otoritesine liderlik ediyor.

Bu hafta yaklaşık 40 kişinin öldürülmesinin ardından, Burkina Faso Başbakanı Apollinaire Kyelem de Tambela,"güvenlik olmadan seçim yapılamaz" dedi. Tambela, geçici Yasama Meclisi'nde yaptığı konuşmada, "Elinizde bir an önce güvenliğimizi sağlayacak sihirli bir değnek varsa seçimleri yapabiliriz. dedi. Toprağın bir kısmı ulaşılmazken şimdi seçim yaparsak kim seçilirse seçilsin kötü seçilmiş diyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Güvenlik ve yerel kaynaklar önceki gün AFP'ye verdiği demeçte, son iki saldırının aşırılık yanlısı gruplara mensup olduğundan şüphelenilen silahlı kişiler tarafından gerçekleştirildiğini ve bu saldırılar sırasında ordu personeli ile sivil işbirlikçilerin öldürüldüğünü söyledi. Son birkaç haftadır, ülkenin farklı bölgelerinde şiddet artarken, geçtiğimiz Mayıs ayındaki saldırılarda toplamda 100'den fazla kişi hayatını kaybeti.

Sivil toplum kuruluşlarına göre 7 yıl önceki şiddet olaylarında 10 binden fazla sivil ve askeri personel hayatını kaybederken, ki milyonu aşkın insan kaçmaya zorlandı.


Kenya Devlet Başkanı Ruto'dan "Afrika'da yerel para kullanalım" çağrısı

Ruto destekçileri sokakta (AA)
Ruto destekçileri sokakta (AA)
TT

Kenya Devlet Başkanı Ruto'dan "Afrika'da yerel para kullanalım" çağrısı

Ruto destekçileri sokakta (AA)
Ruto destekçileri sokakta (AA)

Kenya Devlet Başkanı William Ruto, Afrika ülkeleri arasındaki ticarette dolar kullanılmasını eleştirerek "Afrika'da yerel para kullanalım." dedi.

Kenya basınındaki habere göre, Ruto, başkent Nairobi'de düzenlenen Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi (AfCFTA) ile ilgili düzenlenen forumda açıklamalarda bulundu.

Küresel olarak doların yükselişine dikkati çeken Ruto, "Afrika'da yerel para kullanalım" diyerek Afrika ülkelerinin, 2022'de başlatılan Pan-Afrika Ödeme ve Uzlaşma Sistemi'ne (PAPSS) dahil olması gerektiğini vurguladı.

Ruto, "Farklı para birimleri kullandığımızdan dolayı mal ve hizmetler için bir Afrika ülkesinden diğerine ödeme yaparken zorlanıyoruz. Bu nedenle hepimiz dolar kullanmak zorunda kalıyoruz." diye konuştu.

Yerel para kullanımının, doların küresel yükselişinde Afrika ülkelerinin ekonomilerini koruyacağının altını çizen Ruto, "Ülke içinde ve ülkeler arasında yerel para birimlerimizi kullanacak bir mekanizmaya sahip olmayı öneriyorum." ifadesini kullandı.

Afrikalı iş insanları ve bankalar, ülkeler arası para transferlerinde daha çok ABD ve Avrupa ülkelerindeki bankaları kullandığı için bu işlemler 3 ila 5 güne uzayabiliyor.

Pan-Afrika Ödeme ve Uzlaşma Sistemi, 13 Ocak 2022'de Gana'nın başkenti Akra'da başlatılmıştı.

Yeni sistem, Afrika ülkeleri arasında yerel para birimiyle ödeme yapılmasına olanak sağlıyor.


Güney Afrika ‘Rusya’ya silah sevkiyatı’ iddiasını soruşturuyor

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)
TT

Güney Afrika ‘Rusya’ya silah sevkiyatı’ iddiasını soruşturuyor

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)

Güney Afrika Devlet Başkanlığı Ofisi yaptığı açıklamada, Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa’nın, geçen yıl bir Rus gemisinin Cape Town yakınlarındaki bir deniz üssünden silah sevkiyatı yaptığı yönündeki ABD iddialarını araştırmak üzere bir komisyon atadığını söyledi.

ABD'nin Pretorya Büyükelçisi Reuben Brigety 11 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, “Aralık ayında Batı Kap vilayetinde bulunan Simon’s Tow’daki bir deniz üssüne yanaşan Rus gemisinin Güney Afrika’dan silah sevkiyatı yaptığından emin olduğunu” belirtti. Söz konusu iddia, dile getirildiği andan itibaren Güney Afrika tarafından reddedildi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre bu iddialar ABD, Güney Afrika ve Rusya arasında diplomatik bir tartışmaya ve Güney Afrika’nın Ukrayna savaşındaki tarafsız konumunun sorgulanmasına neden oldu.

Güney Afrika ise tarafsız olduğunu ve savaşla ilgili Birleşmiş Milletler kararlarına oy vermekten kaçındığını söyledi.

Ofis tarafından yapılan açıklamada “Başkan, iddiaların ciddiyeti, halkın ilgisi ve bu konunun Güney Afrika’nın uluslararası ilişkilerine etkisi nedeniyle soruşturma açılmasına karar verdi” ifadelerine yer verildi.

Üç üyeli komiteye soruşturma için 6 hafta verildi. Görev tanımı ise, yük gemisinin gelişinden kimin haberdar olduğunu, yüklenen ve boşaltılan malların içeriğini ve ‘yük gemisinin gelişiyle ilgili olarak anayasal, yasal veya diğer yükümlülüklere uyulup uyulmadığının’ öğrenilmesine dayanıyor.

Başkanın, soruşturmanın tamamlanmasından sonraki iki hafta içinde nihai bir rapor alması bekleniyor.


Kamerun'da kaçırılan 30 kadın serbest bırakıldı

Batı Kamerun, Anglofon azınlıktan ayrılıkçılar ile hükümet güçleri arasında kanlı bir çatışmaya sahne oluyor (AFP)
Batı Kamerun, Anglofon azınlıktan ayrılıkçılar ile hükümet güçleri arasında kanlı bir çatışmaya sahne oluyor (AFP)
TT

Kamerun'da kaçırılan 30 kadın serbest bırakıldı

Batı Kamerun, Anglofon azınlıktan ayrılıkçılar ile hükümet güçleri arasında kanlı bir çatışmaya sahne oluyor (AFP)
Batı Kamerun, Anglofon azınlıktan ayrılıkçılar ile hükümet güçleri arasında kanlı bir çatışmaya sahne oluyor (AFP)

Kamerunlu bir hükümet yetkilisi, Anglofon azınlıktan ayrılıkçılar ile hükümet güçleri arasında kanlı bir çatışmanın yaşandığı Kamerun'un batısında 20 Mayıs'ta kaçırılan yaklaşık 30 kadının serbest bırakıldığını açıkladı.

Kamerun İletişim Bakanlığı Medya Gözlemevi Müdürü Denis Omgba AFP'ye yaptığı açıklamada kaçırılan kadınların kaçırılmalarından üç gün sonra 23 Mayıs akşamı serbest bırakıldıklarını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre yerel kaynaklar, yaşlı kadınların 20 Mayıs'ta kuzeybatı bölgesindeki Kegjom Kekou köyünde, bir gün önce ayrılıkçı isyancıların aylık vergilerine karşı bir protestoya katılmalarının ardından silahlı teröristler tarafından kaçırıldığını bildirdi.

Yetkililer, çoğunlukla Fransızca konuşulan Orta Afrika ülkesinde Anglofon azınlığın yaşadığı kuzeybatı ve güneybatı bölgeleri için bağımsızlık talep eden silahlı isyancılara atıfta bulunmak için hala “terörist” terimini kullanıyor.


Malavi'de ordu ve polis, yüzlerce mülteciyi baskınlarla toplayıp kampa götürdü

Kapasitesinin 4 katından fazla mülteciyi ağırlayan Dzaleka kampının dışında da 20 bine yakın kişi yaşıyor (BMMYK)
Kapasitesinin 4 katından fazla mülteciyi ağırlayan Dzaleka kampının dışında da 20 bine yakın kişi yaşıyor (BMMYK)
TT

Malavi'de ordu ve polis, yüzlerce mülteciyi baskınlarla toplayıp kampa götürdü

Kapasitesinin 4 katından fazla mülteciyi ağırlayan Dzaleka kampının dışında da 20 bine yakın kişi yaşıyor (BMMYK)
Kapasitesinin 4 katından fazla mülteciyi ağırlayan Dzaleka kampının dışında da 20 bine yakın kişi yaşıyor (BMMYK)

Malavi'de güvenlik güçlerinin mültecileri toplayıp zorla kamplara götürdüğü bildirildi. 

Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian'ın aktardığına göre, polis ve ordu geçen hafta aralarında 100 çocuğun da yer aldığı en az 400 mülteciyi Dzaleka kampına götürdü.

Malavi hükümeti, iki ay önce yayımladığı uyarıda, ülkedeki tüm mültecilere 15 Nisan'a kadar Dzaleka kampına geri dönmeleri gerektiğini aksi takdirde kampa zorla götürüleceklerini duyurmuştu. 

Polis, 17 Mayıs'ta başkent Lilongve'deki 4 bölgeye baskın düzenleyerek mültecileri kaldıkları evlerden çıkardı. Mültecilerin önce Maula Hapishanesi'ne, oradan da kampa nakledildiği aktarıldı.


Çad Sudan’a dış müdahaleye köprü olmayacak

Çad Cumhurbaşkanı Muhammed İdris Debi (Reuters)
Çad Cumhurbaşkanı Muhammed İdris Debi (Reuters)
TT

Çad Sudan’a dış müdahaleye köprü olmayacak

Çad Cumhurbaşkanı Muhammed İdris Debi (Reuters)
Çad Cumhurbaşkanı Muhammed İdris Debi (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi yaptığı açıklamada, Çad Cumhurbaşkanı Muhammed İdris Debi’nin herhangi bir tehlikeli unsurun sınırdan Sudan’a geçerek güvenlik ve istikrarına zarar vermesine izin vermeyeceğini vurguladığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Kahire merkezli Arap Dünyası Haber Ajansı'ndan (ANA) aktardığı habere göre Debi, başkent N'Djamena'daki başkanlık sarayında Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’ın temsilcisi Büyükelçi Daffallah Hacı Ali'yi kabul etti.

Konsey tarafından Telegram üzerinden yapılan açıklamada Hacı Ali'nin Debi’ye iki ülkenin güvenlik ve istikrarına zarar veren tehlikeli unsurlar karşısında Sudan-Çad sınırını kapatma kararından dolayı teşekkür ettiği ve ayrıca ülkesinin Çad'a kaçan Sudanlılara yaptığı yardımlardan dolayı da teşekkür ettiği belirtildi.

Debi ise Çad'ın Sudan'da güvenlik ve istikrarı yeniden tesis edecek her şeyi sağlamaya hazır olduğunu ifade ederek “Sudan'ın güvenliğinin Çad'ın güvenliğinden, Çad'ın güvenliğinin de Sudan'ın güvenliğinden geçtiğini” vurguladı.


BM, Afrika Boynuzu’ndaki kıtlığı önlemek için 2,4 milyar dolar sözü verdi

Sözü verilen miktar, BM’nin Afrika Boynuzu bölgesinin umutsuzca ihtiyaç duyduğu 7 milyar dolardan çok daha az (Reuters)
Sözü verilen miktar, BM’nin Afrika Boynuzu bölgesinin umutsuzca ihtiyaç duyduğu 7 milyar dolardan çok daha az (Reuters)
TT

BM, Afrika Boynuzu’ndaki kıtlığı önlemek için 2,4 milyar dolar sözü verdi

Sözü verilen miktar, BM’nin Afrika Boynuzu bölgesinin umutsuzca ihtiyaç duyduğu 7 milyar dolardan çok daha az (Reuters)
Sözü verilen miktar, BM’nin Afrika Boynuzu bölgesinin umutsuzca ihtiyaç duyduğu 7 milyar dolardan çok daha az (Reuters)

New York’ta Birleşmiş Milletler (BM) sponsorluğunda dün düzenlenen konferansta Etiyopya, Kenya ve Somali’de kuraklıktan muzdarip milyonlarca insana yardım sağlamak için 2,4 milyar dolarlık taahhütte bulunuldu.

Bu miktar, BM’nin Afrika Boynuzu bölgesinin umutsuzca ihtiyaç duyduğu 7 milyar dolardan çok daha az.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan açıklamada, “Kıtlık önlendi” denildi.


BM Genel Sekreteri Guterres'ten Afrika Boynuzu için yardım çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

BM Genel Sekreteri Guterres'ten Afrika Boynuzu için yardım çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Uluslararası topluma Afrika Boynuzu için acil yardım çağrısında bulundu.

Guterres, BM'de Afrika Boynuzu için düzenlenen üst düzey fon toplama etkinliğinde konuştu.

Bölgede meydana gelen "kriz üstüne krizin" milyonlarca hayatı tehlikeye attığına dikkati çeken Guterres, kuraklık gibi doğal afetlerin yanı sıra istikrarsızlık ve çatışmanın toplu yer değiştirmelere neden olduğunu kaydetti.

Guterres, "Krizin felakete dönüşmesini engellemek için şimdi harekete geçmeliyiz." diyerek, geçen sene toplanan fonlarla bölgede 20 milyon kişiye hayat kurtarıcı yardım ulaştırıldığını anımsattı.

Desteğin mevcut sınamalar uyarınca artırılması gerektiğine işaret eden Guterres, "Uluslararası toplum ve tüm donörlere bölge için 2023 İnsani Müdahale Planı'nı acil bir şekilde fonlama çağrısında bulunuyorum." dedi.

Guterres, halihazırda planın sadece yüzde 20'sinin fonlandığını ve bunun kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "Acil ve büyük bir fon sağlanmazsa operasyonlar devam edemeyecek ve insanlar ölecek." uyarısında bulundu

- ABD'den yardım duyurusu

ABD'nin BM Daimi Temscilcisi Linda Thomas-Greenfield kuraklık nedeniyle Afrika Boynuzu'nda yaşanan krizi hafifletmek için 524 milyon dolar ilave insani yardım taahhüt ettiklerini duyurdu.

Greenfield, böylelikle ABD'nin bölge için bu yıl yaptığı yardım taahhüdünün 1,4 milyar dolara ulaştığını bildirdi.