Suriye ekonomik çöküş sebebiyle ramazana buruk giriyor

Şam’ın en ünlü çarşılarında yüksek fiyatlar ve yoksulluk nedeniyle her zamanki ramazan hazırlıkları yok

Müşterilerin olmadığı el-Meydan semt çarşısı (Şarku’l Avsat)
Müşterilerin olmadığı el-Meydan semt çarşısı (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye ekonomik çöküş sebebiyle ramazana buruk giriyor

Müşterilerin olmadığı el-Meydan semt çarşısı (Şarku’l Avsat)
Müşterilerin olmadığı el-Meydan semt çarşısı (Şarku’l Avsat)

Fiyatların çılgınca artması ve vatandaşların satın alma gücünü kaybetmesi, Şam’daki piyasalarda benzeri görülmemiş bir durgunluk hali oluşturdu ve mübarek Ramazan ayı gelirken halkın büyük bir çoğunluğu her zamanki sevincinden mahrum kaldı.
Şarku’l Avsat, Suriye başkentinin en ünlü çarşılarından biri olan Şam el-Meydan mahalle çarşısında (el-Cezmatiye) günlerce sabah, akşam ve gece turları yaparak, Ramazan ayı için yapılan hazırlıkları inceledi.
El-Cezmatiye çarşısı, en ünlü şekerleme ve geleneksel Suriye yemekleri dükkanları, sokak yemekleri dükkanları ve diğer gıda ürünleri satan dev dükkanları içeriyor ve günün 24 saati açık oluyor. Her yıl Ramazan ayının gelişine bir haftadan daha fazla bir süre kala, acele içerisinde yürümeyi zorlaştıracak şekilde büyük bir alışverişçi kalabalığının Ramazan erzaklarını tedarik etmesine tanık olurdu. 
Ancak bu yıl ramazan süsleri de bu çarşıda çok az görüldü. Önceki yıllarda dükkanlarının önünde satışa sunmak için büyük miktarlarda malzeme getiren gıda dükkanları ve şekerleme dükkanları sahiplerinin Ramazan ayı hazırlıkları oldukça azdı. Hatta süpermarketlerin arz ettikleri ürün miktarında normal günlere göre bir düşüş olduğu kaydedildi. Sunulan ürünler daha önce ellerinde var olan malzemelerle sınırlıydı. Kaldırımlardaki büyük tezgahlarda satışa sunulan tatlılarda da gözle görülür bir azalma vardı.
Her türlü gıda malzemesi ve tatlının sergilendiği vitrinlerin önünde duran insanları içeri davet eden dükkan sahiplerinin ve çalışanlarının yoğun beklentisine karşı, çarşılardaki insan sayısının ve çeşitli dükkanlardaki müşterilerin az olması dikkat çekti. Var olan müşterilerin çoğu da fiyatları görünce satın almayı reddediyor ve çok azı da küçük miktarlarda satın alıyordu.
Büyük bir yiyecek dükkanının sahibi, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, dükkan sahiplerinin büyük çoğunluğunun önceki Ramazan aylarında yaptıkları hazırlıkları bu defa yapmadıklarını ve fazladan üzün getirmemeyi tercih ettiklerini belirtti.
Dükkan sahibi “Alım talebi olmayacağı öngörüldü. Zira insanlar maddi olarak çok yorgun oldukları için zar zor geçinebiliyorlar” ifadelerini kullandı. Ardından ‘basit bir sahur yemeğinin aileye günde 75 bin liradan fazlaya mal olduğunu ve çalışanın aylık maaşının en iyi ihtimalle 150 bin lirayı bulmadığını’ belirtti. Ayrıca, 250 gramlık Lurpak tereyağ kalıbının fiyatı 20 bin lira, bir kilo peynir 38 bin lira, helva 40 bin lira, labne 20 bin lira, bir yumurta 800 lira, bir kilo kaliteli zeytinyağı 35 bin liradan fazlaya çıktığına dikkat çekti.
Bir başka dükkan sahibi, Şarku’l Avsat’ın vatandaşların satın alma sürecine ilişkin sorusuna “Bakın, çarşıda kimse yok. Sahipleri ve çalışanları dışında dükkanlar bomboş. Teraziler nadiren hareket ediyor” ifadeleri ile yanıt verdi. Sonrasında “Fiyatlar her an yükseliyor ve insanların satın alma gücü düşüyor. Yüksek maliyet insanları ve esnafı katletti. 12 yıl önce savaşın başlamasından bu yana, Suriye lirasının döviz kuru dolar karşısında kötüleşiyor. Bununla birlikte insanların satın alma gücü bozulmakta ve satın alma talepleri her yıl bir önceki yıla göre azalıyor. Öyle ki bu durum ülke tarihinin en kötüsü olarak, tam durgunluk durumuna ulaşıyor” dedi. Dükkan sahibi bu yıl Ramazan öncesinde satış yüzdesinin önceki yıla göre yüzde 5’e ulaşmadığını vurguladı.
Adam “Ramazan ayının ilk günü öncesinde alışveriş olabilir ancak çok zayıf olacak” dedi. Pek çok dükkanın satış olmadığı için akşam saat 20:00’de dükkanlarını kapandığını ve dükkan sahiplerinin çoğunun kalıcı olarak kapatmayı düşündüğü zira durumun zor ve kayıplar büyük olduğunu, kimilerinin işyerlerinin, dükkanlarının kirasını, vergilerini ve işçi maaşları dışındaki giderlerini karşılamaz hale geldiğini belirtti.
Gıda mağazalarındaki durum, Suriye lirasının ABD doları karşısındaki rekor düşüşü ve hammadde fiyatlarının yüksek olması nedeniyle fiyatları fırlayan şekerleme dükkanlarına da yansıyor. Savaştan önce bir dolar 45-50 liraya denk gelirken bugün dolar 7 bin 500 liraya ulaşıyor.
Bir kilo tatlı 200 bin liraya, bir kilo baklava 150 liraya, bir kilo kurabiye 60 bin liraya, bir kilo Harise tatlısı 50 bin liraya ulaştı. Ayrıca bir adet şöbiyet fiyatı 5 bine, küçük bir içli köftenin fiyatı ise 3 bin 500’e yükseldi.
Yakındaki halk çarşılarında, gıda ve sebze ürünleri satan dükkanların sahipleri tarafından Ramazan ayının gelişi için az miktarda bir hazırlık olduğu görüldü aynı zamanda birçoğu, fiyatların yüksek olması nedeniyle vatandaşların satın alma konusunda isteksiz davranmasına yönelik şikayetlerini dile getirdi.
Aişe Nehri çarşısında sebze satan bir tezgahın sahibi durumu ‘trajik’ olarak nitelendirirken, Şark’ul Avsat’a “Satış yok ve biri alsa da çok az alıyor” ifadelerini kullandı. Çarşıda dolaşan bir kadın ise, “Basit bir kahvaltı ya da bir kilo pirinç, bir kilo süt ve bir kilo salatalık, bir aylık maaşa denk geliyor. İnsanlar bir tabak mercimek çorbası bile yapamayacak” ifadelerini kullandı.
Kesilmiş tavuğun bir kilo fiyatı 25 bin lirayı, bir kilo pirincin fiyatı 10 bin liraya ulaşırken, bir kilo kuzu etinin fiyatı 100 bine, kuru fasulyenin fiyatı 15 bine, taze fasulyenin fiyatı 5 bine çıktı. Hurmanın bir kilosu ise cinsine ve kalitesine göre 10 bin lira ile 40 bin lira arasındaydı.



El-Hureyci Burhan'a güvence verdi: Suudi Arabistan Sudan'ın istikrarını istiyor

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan dün (Cumartesi) Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci'yle görüştü. (Sudan Egemenlik Konseyi/X)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan dün (Cumartesi) Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci'yle görüştü. (Sudan Egemenlik Konseyi/X)
TT

El-Hureyci Burhan'a güvence verdi: Suudi Arabistan Sudan'ın istikrarını istiyor

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan dün (Cumartesi) Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci'yle görüştü. (Sudan Egemenlik Konseyi/X)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan dün (Cumartesi) Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci'yle görüştü. (Sudan Egemenlik Konseyi/X)

Sudan'ın geçici başkenti Port Sudan, ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sona erdirilmesi, savaşın durdurulması ve uluslararası anlaşmalar ile barış girişimlerinin pekiştirilmesi için istikrarlı bir diplomatik harekete sahne oluyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Sudan Özel Temsilcisi Ramtane Lamamra Sudanlı yetkililerle bir dizi görüşme yapmak üzere kente gelirken, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan da birkaç saat süren kısa bir ziyaret için ülkeye gelen Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci ile bir araya geldi.

Lamamra'nın iki günlük ziyaretinin Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar ve Egemenlik Konseyi üyesi İbrahim Cabir ile görüşmeleri içermesi ve Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile sona ermesi bekleniyor.

Söz konusu ziyaret, geçtiğimiz çarşamba günü Moritanya'nın başkenti Nuakşot'ta düzenlenen ve Afrika Birliği (AfB), Avrupa Birliği (AB), Cibuti (Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi'nin (IGAD) dönem başkanı), BM, Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve ABD temsilcilerinin katıldığı istişare toplantısının ardından gerçekleşti.

xascdfvg
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ocak ayında BM Sudan Özel Temsilcisi Ramtane Lamamra'yı kabul etti. (Sudan resmi haber ajansı SUNA)

Sudan hükümetinin geçici başkenti olmasından bu yana Port Sudan'a ikinci ziyaretini gerçekleştiren Lamamra'nın buradaki temaslarında durumun gelişimi, savaşın devamı ve savaşı durdurmaya yönelik uluslararası hareketlerin ele alınması bekleniyor. Bu ziyaret, bölgesel ve uluslararası barış girişimlerini birleştirmeyi amaçlayan Sudan'a ilişkin Nuakşot istişare toplantısının ardından gerçekleşti.

Lamamra'nın ordu ile HDK arasında, bizzat kendisi tarafından yönetilecek doğrudan müzakerelerin yeniden başlatılması ve sivillerin korunmasına yönelik asgari bir anlaşmaya varılması girişimini yeniden ele alması bekleniyor. Kuşkusuz bu da çatışmaların durdurulması ve savaşın barışçıl bir şekilde sona erdirilmesine yönelik görüşmelere kapı açacaktır.

Sudan'a Suudi ilgisi

Aynı bağlamda Sudan Egemenlik Konseyi medyası Burhan'ın dün (Cumartesi) Port Sudan'da, kısa bir ziyaret için ülkeye gelen Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci ile Sudan-Suudi Arabistan ilişkilerini görüşmek ve iki ülke arasındaki ortak iş birliğini teşvik etmek üzere bir araya geldiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Egemenlik Konseyi medyasından aktardığına göre el-Hureyci, Suudi Arabistan'ın Sudan'da güvenlik ve istikrarın tesis edilmesi konusunda istekli olduğunu ifade etti.

fbghnt
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan dün (Cumartesi) Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci başkanlığındaki Suudi Arabistan heyetiyle bir araya geldi. (Sudan Egemenlik Konseyi/X)

Port Sudan toplantıda neler konuşulduğunu açıklamadı, ancak el-Hureyci geçen hafta Nuakşot istişare toplantısına katılımı sırasında ülkesinin Sudan krizini çözmek için yoğun çaba sarf ettiğini ifade etmişti. El-Hureyci, Cidde Bildirgesi ile sonuçlanan ‘birinci Cidde görüşmelerine’ ve Sudan'ın güvenlik ve istikrarını, devletin ve kurumlarının bütünlüğünü sağlayan sürdürülebilir bir siyasi çözüm bulmayı ve Sudan'daki çatışmaları durdurmak ve Sudan halkının acılarını hafifletmek için Arap, İslam ve dost ülkeler arasındaki koordinasyonu sürdürmeyi amaçlayan ‘ikinci Cidde görüşmelerine’ atıfta bulundu.

El-Hureyci: Çatışmaların durdurulması bir önceliktir

El-Hureyci, Sudan krizinin çözümünün çatışmaların durdurulması, insani yardımların arttırılması, ülkenin güvenliğini, istikrarını, birliğini ve egemenliğini garanti altına alan bir siyasi geleceğin önünün açılması ve dış müdahalenin durdurulmasıyla başlayacağını vurguladı.

Nuakşot toplantısı, Sudan'daki durumu ve Sudan'daki çatışmaların sona erdirilmesine yönelik çaba, gayret ve girişimleri ele almak üzere bölgesel ve uluslararası koordinasyon ve istişare toplantıları yapılması çağrısında bulundu. Aynı zamanda, ‘ALPS’ olarak bilinen ‘Sudan'da Hayat Kurtarmak ve Barışa Ulaşmak için Müttefikler’ grubu, mart ayı ortasında İsviçre'de sivil toplum aktörleri, kadınlar ve gençlerle istişarelerde bulunarak ordu ile HDK arasındaki görüşmelerin yeniden başlatılması planlarına ilişkin konuları tartıştı.

Port Sudan'da BM Sudan Özel Temsilcisi tarafından yürütülen diplomatik çabalar, Hartum, El Cezire ve Darfur dahil olmak üzere çeşitli eksenlerde ordu ve HDK arasındaki çatışmaların şiddetlenmesi ışığında gerçekleşiyor.

İkinci yılını doldurmak üzere olan savaş nedeniyle sivil kayıpların sayısına ilişkin resmi bir istatistik bulunmamakla birlikte, uluslararası kuruluşlar on binlerce ölü ve yaralı olduğunu tahmin ediyor. BM’ye göre ülke içinde yerinden edilenlerin sayısı 11 milyondan fazla, komşu ülkelere sığınanların sayısı ise yaklaşık 3 milyon. 45 milyonluk Sudan nüfusunun yaklaşık 25 milyonu tarihte eşi benzeri görülmemiş bir insani felaketle karşı karşıya.