Bundesbank Başkanı Nagel: Enflasyonla mücadelemiz bitmedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Bundesbank Başkanı Nagel: Enflasyonla mücadelemiz bitmedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel, fiyat baskısını azaltmak için Avro Bölgesi'nde daha fazla faiz artışı yapılması gerektiğini savunarak, “Enflasyonla mücadelemiz bitmedi.“ dedi.
Nagel, Financial Times’a yaptığı açıklamada, yüksek enflasyon, ekonomi de büyüme ve Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz artırımlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ECB Yönetim Konseyi Üyesi de olan Nagel, yeni bir finansal krizle ilgili endişelere rağmen Avro Bölgesi'nde daha fazla faiz artışından yana olduğunu belirterek, "Enflasyonla mücadelemiz bitmedi“ ifadesini kullandı.
Ekonomide fiyat baskılarının güçlü ve geniş tabanlı olduğunun kesinlikle yanlış olmadığını belirten Nagel, faiz oranlarına atıfta bulunarak, "Daha alınacak çok yol var, ancak kısıtlayıcı alana yaklaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
ECB’nin faiz oranları artırmayı durdurduktan sonra faiz indirimi çağrılarına direnmesi gerektiğini de savunan Nagel, ECB‘nin enflasyonla mücadelede "inatçı" olması gerektiğini ifade etti.
Nagel, Silicon Valley Bank'ın iflası ve Credit Suisse'i çevreleyen çalkantı sonrasında Avrupa bankalarının borç verme konusunda artık daha temkinli davranacağını belirterek, şu anda bir kredi krizi için çok erken olduğunu sözlerine ekledi.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC