BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail'in yerleşim birimi faaliyetleri eleştirildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail'in yerleşim birimi faaliyetleri eleştirildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Birleşmiş Milletleri (BM) Güvenlik Konseyi'nde üye ülkeler, İsrail'in yerleşim birimi faaliyetlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve bu faaliyetlerin hemen durdurulması çağrısında bulundu.
BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen Orta Doğu oturumunda İsrail-Filistin sorununa ilişkin güncel gelişmeler ve bölgede artan şiddet ele alındı.
Oturuma video konferans yoluyla bağlanan BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland, kutsal ramazan ayı, Paskalya ve Hamursuz Bayramı'nın bir araya geldiği bu dönemde tüm tarafların gerginliği artıracak tek taraflı adımlardan kaçınması gerektiğini belirtti.
Wennesland, liderlere bu hassas dönemde kışkırtıcı faaliyetlere son verme çağrısında bulunarak, "İsrail'in yerleşim birimlerini genişletme eylemlerinden büyük rahatsızlık duyuyorum." dedi.
Yakın zamanda işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan 4 yasa dışı Yahudi yerleşim biriminin yeniden açılması yönündeki yasayı da eleştiren Wennesland, "İsrail'in yerleşim birimlerinin hiçbir hukuki gerekçesi bulunmamaktadır. Bunlar uluslararası hukuk ve BM kararlarının açık ihlali. İsrail hükümetine uluslararası hukuk uyarınca yükümlülüklerine yerine getirme ve tüm yerleşim birimi faaliyetlerini hemen durdurma çağrısında bulunuyorum." diye konuştu.
Wennesland, İsrail'in Filistin altyapılarını hedef aldığını, bunun insan hakları ihlallerini artırdığını belirtti.
Tüm şiddet eylemlerini ve terörü kınayan Wennesland, sorumluların hesap vermesi ve iki tarafı da daha derin bir krize itecek şiddet sarmalının sonlandırılması gerektiğini belirtti.
Wennesland, İsrailli güvenlik güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria'daki artan operasyonlarının can kaybına yol açtığına dikkati çekerek, güvenlik güçlerine ölümcül güç kullanmamaları çağrısında bulundu.
Özellikle Batı Şeria'nın kuzeyindeki Huvvara beldesinde Yahudi yerleşimciler tarafından tetiklenen şiddetten derin endişe duyduğunu dile getiren Wennesland, "Tüm suçlular cezalandırılmalı. İşgalci güç İsrail'in uluslararası hukuk uyarınca Filistin halkını her türlü şiddet eyleminden koruma yükümlülüğünü yerine getirmesini talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Wennesland, kutsal mekanlarda kışkırtma ve gerginliği artıracak adımlardan da endişe duyduğunu dile getirdi.

- "Söndüremediğiniz yangından korkun"
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansour ise Filistin halkının var olduğunu ve uzun yıllardır söz konusu topraklarda varlığını sürdürdüğünü, çekilen tüm acılara rağmen de "yok olmayacağını" belirtti.
Batı Şeria için geçen senenin "en ölümcül yıl" olduğunu aktaran Mansour, "Sokakta Filistinlilerin öldürülmesi, abluka altında tutulmaları, evlerinin yıkılması ve yerlerinden edilmeleri, köylerinin yakılması nasıl meşru kılınır?" sorularını yöneltti.
Mansour, çok uzun bir zaman çerçevesinde ele edilen hak ve kazanımların herkesin gözü önünde yok edilmeye başlandığına dikkati çekerek, "Biz katliamı durdurarak tekrar umudun hakim geleceği başka bir yol bulmaya çalışıyoruz." dedi.
BM Güvenlik Konseyi'nin Filistin halkını koruması gerektiğini belirten Mansour, şiddet ve kışkırtmaların son bulması için her adımın atılması gerektiğini vurgulayarak, "Söndüremediğiniz yangından korkun. Önüne gelen her şeyi yutacak bir yangın var. Hepimizin hemen harekete geçmesi gerekiyor." diye konuştu.
Öte yandan İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise BM'de son dönemde oluşan yaklaşım uyarınca İsrail'in sürekli kınandığını ancak Filistinlilerin eylemlerinin görülmediğini savundu.
ABD'nin BM Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield de iki devletli çözümün tek seçenek olduğunu belirterek, tüm şiddet olaylarını kınadı.
Greenfield, "Tüm taraflara barışı muhafaza etme çağrısında bulunuyoruz. Kutsal aylar dostluk ve ibadet zamanıdır, çatışma değil. ABD, tarafların yan yana barış ve güvenlik içinde yaşamaları için en iyi yolun iki devletli çözüm olduğuna inanıyor. Şu anda bu uzak görünse de, ümidimizi korumalıyız." ifadelerini kullandı.

- İsrail'in yerleşim birimi faaliyetleri ve şiddet kınandı
Oturum çerçevesinde söz olan ve aralarında İngiltere, İsviçre, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya ve Japonya gibi üyelerin bulunduğu delegasyonlar ise İsrail'in yasadışı yerleşim birimi faaliyetlerini kınadı.
Aşırı sağcı İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in Filistin halkını yok sayan ifadeleri de oturumda tepki alan konular arasında yer alırken, katılımcılar iki devletli çözümün en iyi seçenek olduğunu teyit etti.



NYT: İsrailli askeri yetkililer Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu gizlice itiraf etti

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
TT

NYT: İsrailli askeri yetkililer Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu gizlice itiraf etti

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)

Yeni bir rapor, bazı İsrailli askeri yetkililerin Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin geniş çaplı bir kıtlığın eşiğinde olduğunu ve yardım sevkiyatı haftalar içinde yeniden başlamazsa bunun sona ermeyeceğini gizlice itiraf ettiklerini ortaya çıkardı.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer yardım kuruluşları kıtlığın yaklaşmakta olduğu uyarısında bulunurken, İsrail aylardır Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın sivil halkın yaşamı için önemli bir tehdit oluşturmadığı konusunda ısrar ediyordu.

erfgthy
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım kuruluşunun aşevinden sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)

Şarku’l Avsat’ın New York Times’ten (NYT) aktardığına göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen üç İsrailli askeri yetkili, Gazze'deki insani durumu izleyen İsrailli askeri yetkililerin son günlerde komutanlarını, ablukanın hızla kaldırılmaması halinde Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde günlük asgari beslenme ihtiyacını karşılamaya yetecek gıda stokunun tükenebileceği konusunda uyardığını belirtti.

İnsani yardımın dağıtılması zaman aldığından, yetkililer yardımın açlığı önleyecek kadar hızlı ulaştırılmasını sağlamak için acil adımlar atılması gerektiğini söyledi.

dfvgbh
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinliler (AP)

Gazze Şeridi'ndeki açlık krizinin İsrail güvenlik kurumlarının bir kısmı tarafından kabul edilmesi, İsrail'in Gazze'deki savaşın kapsamını önemli ölçüde genişletme sözü verdiği bir döneme denk geldi. İsrail, Hamas kalan tüm esirleri serbest bırakana kadar Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermeyeceğini belirtti.

İsrail Hamas'ı yardımları çalmakla suçluyor, Hamas ise bunu reddediyor.

Gazze Şeridi'ndeki fırınların çoğu kapandı, onlarca hayır kurumunun aşevi yemek çıkarmayı durdurdu ve yardım dağıtan ve sevkiyatları koordine eden Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) gıda stoklarının tükendiğini açıkladı.

Küresel bir açlık izleme sistemi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması tarafından yapılan son değerlendirme, Gazze Şeridi'nde yarım milyon insanın açlık riski altında olduğunu ortaya koydu.