Diş dolgusu sonrası dikkat edilmesi gerekenler…

Diş dolgusu sonrası dikkat edilmesi gerekenler…
TT

Diş dolgusu sonrası dikkat edilmesi gerekenler…

Diş dolgusu sonrası dikkat edilmesi gerekenler…

Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi'deki Hari Nagar Hastanesi'nde görev yapan Hintli diş hekimi Dr. Nihal Yadav, diş dolgusu işleminin doğru yapılması halinde herhangi bir komplikasyonun yaşanmaması gerektiğini belirtti. Bununla birlikte, özel tıbbi web sitesi ‘only my health’ tarafından yayınlanan ve aşağıdaki gibi bir dizi prosedür öneren rapora göre, diş dolgularıyla boşlukları onardıktan sonra bazı şeylere dikkat edilmeli.
Peki, nedir bu dikkat edilmesi gerekenler…

1-Dişlerinizi nazikçe fırçalayın
Diş dolgusu yapıldıktan sonra ağrı ve rahatsızlık nedeniyle diş fırçalamamak normal görünebilir. Ancak Dr. Yadav, uygun ağız hijyenini sağlamak için dolgu işlemi yaptırdıktan sonra da dişlerinizi fırçalamanız gerektiğini söylüyor. Ağzınızda mikrop birikmesi riskini ortadan kaldırmak için dişlerinizi günde en az iki kez nazikçe fırçalamanız gerekir. Dişlerinize çok sert bastırmayın, nazikçe ve dikkatli bir şekilde fırçalayın. Bunun nedeni, sert fırçalamanın dişlerinize zarar vermesi ve daha fazla ağrıya neden olabilmesi.

2 – Diş ipini doğru kullanın
Dr. Yadav, dişlerinizi nazikçe fırçalamanın yanı sıra diş ipi kullanmayı da ihmal etmemeniz gerektiğinden bahsetti. Ayrıca dişlerinizi günde iki kez diş ipi ile temizleyebilirsiniz. Bu, dişlerinizin arasında yiyecek parçacıklarının kalmamasını sağlayacak.

3 - Katı gıdalardan kaçının
Dr. Yadav ayrıca fındık ve şeker kamışı gibi sert yiyeceklerin yenmemesini tavsiye etti. Bunu yapmak, diş iyileşirken aşırı strese neden olur. Bu da, düzgün yerleştirilmemişse diş dolgusunun yerinden çıkmasına neden olabilir.

4- Yapışkan gıdalardan kaçının
Diş dolguları ile boşluklar onarıldıktan sonra sert yiyeceklerin yanı sıra yapışkan yiyeceklerden de kaçınılmalı. Bu yiyecekler dişlerinize yapışabilir ve bakteri oluşumunu artırabilir. Ayrıca, dolgunun sertleşmesi zaman alıyorsa, nadiren görülse de bazı durumlarda yapışkan gıdalar dolguları yerinden oynatabilir.

5- Su içmekten kaçının
Yadav, “Dolgu cam iyonomer siman (GIC) ise, hastalara genellikle diş restorasyonundan sonra 30 ila 45 dakika su içmemelerini tavsiye ederiz. Bu, hastaların o sırada alması gereken acil önlem. Ancak kompozit dolgularda bu durum farklılık gösterir ve hastanın bu önlemlere uymasına gerek yok” diyor.

6- Şiddetli ısırmaktan kaçının
Hintli doktor, yiyeceklerin sert bir şekilde ısırılmaması veya çiğnenmemesi gerektiğini belirtiyor. Nazik olun, hafifçe ısırın ve yavaş çiğneyin. Bunun nedeni, ısırdığınızda dişlerinize çok fazla baskı uygulamanız, bunun da dolgu yerinde ağrı ve sızıya neden olması. Yavaş çiğnemeniz, diş dolgusunun yerleştirildiği bölgeyle sert bir temas kurmamanızı sağlayacak.



Zayıflama iğneleri ve diyabet hastalarında göz hasarı riski arasında ilişki olduğu tespit edildi

Bilim insanları zayıflama ilaçları reçete edilmeden önce dikkatli olunması çağrısı yapıyor (Pexels)
Bilim insanları zayıflama ilaçları reçete edilmeden önce dikkatli olunması çağrısı yapıyor (Pexels)
TT

Zayıflama iğneleri ve diyabet hastalarında göz hasarı riski arasında ilişki olduğu tespit edildi

Bilim insanları zayıflama ilaçları reçete edilmeden önce dikkatli olunması çağrısı yapıyor (Pexels)
Bilim insanları zayıflama ilaçları reçete edilmeden önce dikkatli olunması çağrısı yapıyor (Pexels)

Zayıflama iğnelerinin diyabet hastlarında ciddi bir göz rahatsızlığının ortaya çıkma riskini artırabileceği bulundu. 

İlk başta diyabet için geliştirilen GLP-1 agonisti sınıfındaki ilaçlar, obezite tedavisi ve zayıflamada çığır açıcı bir adım olarak görülüyor. 

Semaglutid etkin maddesini içeren Ozempic ve Wegovy gibi ilaçların kalp-damar hastalıklarına bağlı ölüm riskini düşürmek ve böbrek hastalıklarına iyi gelmek gibi diğer faydaları da olduğuna dair bulgular ortaya çıkıyor.

Diğer yandan bazı araştırmalarda bu zayıflama iğnelerinin gözde kalıcı hasarlar bırakabileceği öne sürülüyor.

Bulguları hakemli dergi JAMA Ophthalmology'de 5 Haziran Perşembe günü yayımlanan kapsamlı bir çalışmada bu ilaçlarla, diyabet hastalarında yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) riski arasında bağlantı tespit edildi. 

Retinanın makula bölgesindeki hasar sonucu ortaya çıkan AMD, merkezi görmeyi bulanıklaştırabilen bir göz hastalığı. Buna kıyasla daha nadir görülen neovasküler AMD ise yeni anormal kan damarlarının ortaya çıkmasıyla tanımlanıyor ve merkezi görmenin hızla kaybolmasına yol açabiliyor.

Toronto Üniversitesi'nden araştırmacılar, Ontario'da yaşayan yaklaşık 140 bin diyabet hastasının sağlık verilerini inceledi. Ortalama yaşı 66 olan katılımcıların yaklaşık 46 bini GLP-1 agonisti ilacı kullanırken bunların yüzde 97,5'ine semaglutid, geri kalanlarına da lixisenatide reçete edilmişti. 

Bilim insanları bu kişileri, yaş, cinsiyet ve sağlık durumu gibi etkenleri göz önünde bulundurarak GLP-1 agonisti ilacı almayan diyabet hastalarıyla eşleştirdi. Ardından kaç hastada neovasküler AMD görüldüğünü üç yıl boyunca takip ettiler.

Çalışmaya göre en az 6 ay bounca semaglutid veya lixisenatide kullanan hastalarda kullanmayanlara göre neovasküler AMD görülme ihtimali iki kat daha fazla. En az 30 ay bu ilaçları alan kişilerdeyse risk üç katına çıkıyor.

Ekip yaşlı veya felç geçirmiş diyabet hastalarının daha yüksek risk altında olduğunu da tespit etti.

Araştırma halihazırda zayıflama iğneleriyle AMD riski arasında bir neden sonuç ilişkisi kurmuyor. Ancak uzmanlar bu ilaçları hastalara vermeden önce risklere dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.

Makalenin ortak yazarı Marko Popovic "GLP-1 agonistleri göz üzerinde çok sayıda etkiye sahip gibi görünüyor ve neovasküler AMD sözkonusu olduğunda genel etki zararlı olabilir" diyerek ekliyor:

Verilerimize dayanarak yaşlı diyabetik hastalara veya felç öyküsü olanlara GLP-1 agonistlerini reçete ederken özellikle dikkatli davranılmasını tavsiye ederim çünkü her iki grupta da bu hastalığın gelişme riskinin daha yüksek olduğu bulundu.

Ozempic ve Wegovy'nin üreticisi Novo Nordisk yaptığı açıklamada ilaçlar üzerinde kapsamlı testler yürütüldüğünü ifade ederek ekliyor:

Novo Nordisk halihazırda GLP-1 agonisti kullanımı, semaglutid ve AMD arasında nedensel bir ilişki olduğu sonucuna ulaşmadı.

Diğer yandan uzmanlar daha fazla araştırmaya ihityaç duyulduğunu ve yeni çalışmadaki ilişkinin diyabet hastası olmayan kişilerde de bulunup bulunmadığını incelemek gerektiğini söylüyor.

Independent Türkçe, Guardian, MedicalXpress, JAMA Ophthalmology