"Memelerim yüzünden dışlandım" diyen Sydney Sweeney'e hayranlarından destek geldi

Euphoria'nın yıldızı "Diğer kızlardan önce memelerim vardı ve bu nedenle dışlandığımı hissettim" demişti

Sydney Sweeney, Euphoria'nın yanı sıra The White Lotus'ta da oynuyor (Reuters)
Sydney Sweeney, Euphoria'nın yanı sıra The White Lotus'ta da oynuyor (Reuters)
TT

"Memelerim yüzünden dışlandım" diyen Sydney Sweeney'e hayranlarından destek geldi

Sydney Sweeney, Euphoria'nın yanı sıra The White Lotus'ta da oynuyor (Reuters)
Sydney Sweeney, Euphoria'nın yanı sıra The White Lotus'ta da oynuyor (Reuters)

Memelerinin yaşıtlarının çoğundan önce gelişmesi sebebiyle okulda dışlandığını söyleyen Sydney Sweeney'e hayranları arka çıktı. Hayranlar, yaşadıklarına tepki gösterip ünlü oyuncuya destek verdi.
Açıklamanın ardından bazı sosyal medya kullanıcıları, vücudundan şikayet ettiğini söyleyerek Sweeney'i eleştirdi. Bazı tweetler'de ABD'li aktristin kamuoyu önünde göğsünden bahsetmemesi gerektiğini savundu.
Bu tepkilerin ardından Sweeney'e destek tweetleri atıldı. Bir Twitter kullanıcısı şu yorumu yaptı:
"Kadınlar, bilinçlendikleri andan itibaren sadece var oldukları için bile utanıyorlar. Yani göğüslerinin erkenden gelişmesinin, bir çocuğun dikkatli olmasına ya da güvensiz hissetmesine yol açacağını anlamak insanlar için neden bu kadar zor bilmiyorum."
Endofanerajc kullanıcı adını kullanan bir kişi de "Bununla alay eden kişilere muhtemelen 10-11 yaşlarında laf atılmadı ve diğer çocukların giymesine izin verilen şeyleri giydiği için kendini gizlemeye çalışması söylenmedi" ifadesini kullandı. Tweet "Çocukken cinselleştirildiğinizde vücudunuzdan nefret etmeye ve kendinizi suçlamaya başlayabliyorsunuz. Bu gerçekten korkunç olabiliyor" sözleriyle devam etti.
Bir başka sosyal medya kullanıcısı da "Bu kız ne zaman bir sorun hakkında konuşsa, seks ikonluğunu "kabul ettiği" gerekçesiyle onu hiç ciddiye almıyorsunuz. Bu içselleştirilmiş kadın düşmanlığından kurtulmanız gerekiyor" diye konuştu.

Sweeney ne demişti?
The Sun'a konuşan Euphoria'nın yıldızı, dizideki çıplak sahnelerine gösterilen tepkileri ve vücudunun yakından incelenmesinin ona okullu bir genç kızken yaşadığı zorlu zamanları hatırlattığını belirtmişti.
25 yaşındaki oyuncu, "Diğer kızlardan önce memelerim vardı ve bu nedenle dışlandığımı hissettim" demişti.
Independent Türkçe, InStyle, BuzzFeed News



Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
TT

Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)

Soyu tükenen Tazmanya kaplanını geri getirmeye çalışan şirket, bugüne kadarki en eksiksiz genomu elde ettiklerini öne sürerek önemli bir adıma imza attıklarını duyurdu. 

İnsanların avlaması sonucu popülasyonu gittikçe azalan Tazmanya kaplanlarının son üyesi, 1936'da Avustralya'daki bir hayvanat bahçesinde ölmüştü. 

Son yıllarda hız kazanan "türdiriltimi" çalışmalarında geri getirilmeye çalışılan türlerden biri de bu etçil hayvan.

Türdiriltimi çalışmaları, soyu tükenmiş türlerin birebir aynısından ziyade onlara benzer canlıları getirmeyi amaçlıyor.

ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, Tazmanya kaplanlarını geri getirmek için 2022'de Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'yle işbirliğine başlamıştı.

Australian Broadcasting Corporation'ın haberine göre ekip, soyu tükenmiş bir canlıya ait "bugüne kadarki en eksiksiz" genomu elde etti.

Bugün (17 Ekim) Sidney'de yapılacak bir etkinlik öncesinde gelişmeleri duyuran araştırmacılar, "yüzde 99,9'dan daha doğru" bir Tazmanya kaplanı genomuna ulaştıklarını iddia ediyor.

Bilim insanları derisi yüzülerek etanol içinde 110 yıl boyunca muhafaza edilen bir kafa örneğini kullanarak hayvanın DNA diziliminin büyük bir kısmının yanı sıra RNA'sını da elde ettiklerini öne sürüyor.

RNA parçalarının Tazmanya kaplanı hayattayken farklı dokularda devreye giren genleri tespit etmeye katkı sağlaması bekleniyor. Bilim insanları bu sayede hayvanın neyi tadabildiği, koklayabildiği, görebildiği ve beyninin nasıl çalıştığını anlamayı umuyor.

Çalışmaya liderlik eden Dr. Andrew Pask, zaman içinde bozulmaya epey yatkın olan RNA'nın korunması sayesinde hayvanın "biyolojisini hayal edemedikleri seviyede anlamayı" umuyor.

Öte yandan çalışmada yer almayan bazı uzmanlar bulguların hakem onayından geçmesini beklemeyi tercih ediyor. 

Avustralya Müzesi Araştırma Enstitüsü Baş Bilim İnsanı Prof. Kris Helgen soyu tükenmiş bir türde böyle bir sonuca ulaşılmasını takdir ederken, genomun yapbozun sadece bir parçası olduğunu belirtiyor. 

Prof. Helgen ayrıca Tazmanya kaplanının geri getirilme ihtimali olmadığını düşünüyor. 

Daha önce yünlü mamutları diriltme projesinde Colossal Biosciences'la çalışan biyoteknoloji uzmanı Dr. Parwinder Kaur da hakemli dergilerdeki yayınları beklediğini ifade ediyor.

Fakat Dr. Kaur özellikle yapay üreme alanındaki gelişmeden dolayı heyecan duyduğunu söylüyor. 

Colossal Biosciences son duyurusunda, Tazmanya kaplanlarının yaşayan en yakın akrabası olan keseli türü Sminthopsis crassicaudata'da yumurtlamayı tetiklediklerini öne sürdü. 

Şirket, Tazmanya kaplanlarının genomu tamamlandığında bunu, üretilen yumurtalara enjekte etmeyi planlıyor. Ayrıca bu canlıların, geri getirilmeye çalışılan hayvanlara taşıyıcı annelik yapması planlanıyor. 

Yapay bir rahim cihazı üzerine de çalışan araştırmacılar, hamileliğin başından ortasında kadar embriyoların burada gelişebildiğini iddia ediyor.

Dr. Pask bütün bu gelişmelerin, 2025 başlarından itibaren hakemli dergilerdeki çalışmalarla destekleneceğini söylüyor. 

Diğer yandan türdiriltimi çalışmaları etik kaygılara da sebep oluyor. Geri getirilen hayvanların ve taşıyıcı annelerin yaşayabileceği sağlık sorunları, itirazların merkezinde yer alıyor. Ayrıca yünlü mamut gibi hayvanların yalnızlık çekeceğinden endişe duyanlar da var.

2000'de nesli tükenen Capra pyrenaica pyrenaica, 2003'te geri getirilmiş ancak akciğerlerindeki sorunlar nedeniyle sadece birkaç dakika yaşayabilmişti. 

Independent Türkçe, Australian Broadcasting Corporation, Live Science