Dişi aslan nehirde sürüklenen yavrusunu kurtardı - VİDEO

Dişi aslan nehirde sürüklenen yavrusunu kurtardı - VİDEO
TT

Dişi aslan nehirde sürüklenen yavrusunu kurtardı - VİDEO

Dişi aslan nehirde sürüklenen yavrusunu kurtardı - VİDEO

Güney Afrika'da dişi aslanın nehirde sürüklenen yavrusunu kurtardığı anlar kameraya yansıdı. Dün (21 Mart) paylaşılan görüntüler Sabi Sand Av Sahası'nda çekildi.
O anları kaydetmeyi başaran Callum Robertson, söz konusu aslanı ve yavrularını bir süredir aradkalarını belirtti:
Nerede olduklarına dair bir fikrimiz vardı ve o yöne doğru yola koyulduk. Sonunda onları taşan bir nehrin diğer tarafında bulduk. Yavruların sazlıklardan çıkıp tehlikeli suları geçmeye hazırlanmalarını izlediğimiz anlar gergindi.

Bölgede rehberlik yapan Robertson, "Nefesimizi tuttuk. Misafirlerimden biri kafasını bacaklarının arasına sıkıştırdığı ve izleyemedi bile" diye konuştu.
28 yaşındaki rehber, dişi aslanın bir yavrusunu güvenli bir yere götürdüğünü, ancak diğer yavrunun arkada kaldığını belirtti. Robertson o anları şöyle anlattı:
"Rahatlamamız kısa sürdü çünkü güçlü akıntı ikinci yavruyu sürükledi. Yavrunun su üzerinde kalmak için verdiği mücadeleyi korku içinde izledik. küçük yavrunun annesine doğru yüzmeyi başarması bizi şaşırttı."
Robertson anne aslanın bunun ardından suya girip yavrusunu kurtardığını ve kıyıya sağ salim getirdiğini söyledi.
Dişi aslanlar annelik içgüdüleri ve yavrularına bağlılıklarıyla biliniyor. yavrular, diğer hayvanlardan korunmadan avlanmaya kadar pek çok beceriyi annelerinden öğrenbiyor. Suyu pek sevmeyen bu büyük kediler, sadece gerektiğinde yüzüyor.
Independent Türkçe, Latest Sightings, UPI



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature