Eski Sudan Başbakanı Hamduk yeniden Başbakan olabilir

ÖDBG içinden büyük liderlerin de aralarında bulunduğu aday isimler duyulmaya başladı

 Sudan Eski Başbakanı Abdullah Hamduk (Getty Images)
Sudan Eski Başbakanı Abdullah Hamduk (Getty Images)
TT

Eski Sudan Başbakanı Hamduk yeniden Başbakan olabilir

 Sudan Eski Başbakanı Abdullah Hamduk (Getty Images)
Sudan Eski Başbakanı Abdullah Hamduk (Getty Images)

Sudan’da sivil geçiş hükümetinin kurulması için son tarih yaklaşırken sivil başbakanın pozisyonu, Sudanlılar arasında büyük tartışmalara neden oluyor. Ordu ile çerçeve anlaşmasını imzalayan muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) seçim kriterleri ve mekanizmaları üzerinde anlaştığını söylese de hala pozisyon için bir ‘isim’ vermedi. Koalisyonun yakında başbakan ve Egemenlik Konseyi başkanı adayını açıklaması beklenirken, siyasi kesim başta eski Başbakan Abdullah Hamduk olmak üzere birkaç isim üzerinde tartışıyor.
Sudan'daki siyasi süreç sözcüsü Halid Ömer Yusuf, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda çerçeve anlaşmasını imzalayan sivil tarafların, başbakan ve belirli üst düzey yönetici pozisyonların sahiplerini seçmeye ilişkin kriterler ve mekanizmalar üzerinde anlaştıklarını söyleyerek bunu, ‘bu görevi zamanında tamamlamanın temellerini atmaya yönelik büyük bir adım’ olarak nitelendirdi.
Yusuf, koalisyonun henüz ‘adayların isimlerini’ tartışmaya başlamadığını ve 1 Nisan’da nihai bir anlaşmaya varılmasını sağlayacak şekilde ‘siyasi süreçte geri kalan sorunları çözmeye’ odaklandığını açıkladı. Yusuf “Bunun ardından, taraflar kriterler ve mekanizmalar üzerinde önceden anlaştıkları sürece, kişi seçimi konusu çok zor olmayacaktır” dedi.
Sudan Meslek Odaları Birliği’nde faaliyet gösteren avukatlardan Taha Osman’ın adı başbakanlık pozisyonu için sıkça geçiyor. Siviller ve ordu arasındaki müzakerelere büyük katkı sağlayan ve çerçeve anlaşmasının imzalanmasında önemli bir rolü bulunan Osman, barış sürecinin ‘babalarından’ biri olarak kabul ediliyor. Ancak, kendisine gerekli desteği sağlayacak belirli bir siyasi harekete mensup olmadığı için çok şansı varmış gibi görünmüyor. Yine de ‘bağımsız’ bir başbakan üzerinde anlaşmaya varılması durumunda, tercih edilen seçeneklerden biri Osman olacak.
İlk geçiş hükümetinin eski Maliye Bakanı İbrahim el-Bedevi’nin adı da dolaşıyor. Geniş çaplı uluslararası ve ekonomik ilişkileri olan Bedevi’nin, göçmen lider kadrolarından biri olarak Milli Ümmet Partisi'nden destek bulması bekleniyor. Ancak rakip olarak karşısında aynı partinin liderlerinden Beşir Ömer Fadlullah bulunuyor. Hartum'da bir basın toplantısı düzenleyerek başbakan pozisyonluğu için adaylığını açıklayan Fadlullah, Sudanlı göçmenler tarafından desteklendiğini iddia etti. Öte yandan Sudan Kongre Partisi lideri Ömer ed-Dakir ve eski Adalet Bakanı Nasreddin Abdulbari’nin de isimleri dolaşıyor. Ancak bu iki ismin son zamanlarda şansı azaldı.
Tanınmış avukat Adil Abdulgani de birkaç ay önce başbakan adaylığını açıklamıştı. Çiftçiler, çobanlar ve bir grup direniş komitesi tarafından desteklendiğini ve adaylığını desteklemek için siyasi güçlerle temas halinde olduğunu söyledi. Ancak Abdulgani’nin şansı ‘neredeyse yok’ denebilecek düzeyde. Zira Abdulgani, eski Cumhurbaşkanı Cafer en-Numeyri’ye yakınlığıyla biliniyordu. Erken bir dönemde adaylığını açıklaması, bu pozisyona gelmesini sağlamak için kendisini orduya sunması olarak yorumlanmıştı.
Eski Başbakan Abdullah Hamduk’un adı da kamuoyunda yoğun bir şekilde duyuluyor. Halk Hamduk’un göreve geri dönmesini istiyor ve çerçeve anlaşmayı imzalayanların bir ‘isim’ üzerinde anlaşamama ihtimali ışığında, Hamduk’u ülkenin içinde bulunduğu krizden çıkış yolu olarak görüyorlar.
Hamduk’un uluslararası ve bölgesel topluluklar tarafından tercih edilen bir aday olduğuna dair sızıntılar dolaşıyor. Hartum meclisleri, ordu komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) konu Hamduk olunca aralarındaki gerginliği ve sert sözlü atışmaları unuttuğunu söylüyorlar. Hartum meclisleri, Hamduk’un Ocak 2022'deki istifasından bu yana ikamet ettiği Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yaptıkları son ziyaretleri sırasında Burhan ve Hamideti’nin Hamduk ile ayrı ayrı ‘gizlice’ görüştüğünü öne sürdüler.
Siyasi analist Muhammed Latif dün Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, siyasi sahnedeki pek çok karmaşıklık ve gözle görülür anlaşmazlıklar düşünüldüğünde, Hamduk'un en gözde ve şansı en yüksek aday olduğunu söyledi. Ayrıca Hamduk’un Sudan'ın uluslararası toplumla ilişkilerini düzeltmek için ‘neredeyse meyvelerini veren’ büyük pratik adımlar atmasının yanı sıra, ‘hemen hemen tam bir halk desteği almasından ötürü pozisyonu üstlenme olasılığı en yüksek olan kişi’ olduğunu kaydetti. Latif “Şu ana kadar Hamduk’un sahip olduğu onay ve ilişkilere erişen etkili bir kişi ortaya çıkmadı” dedi.
Hamduk'u hiçbir şekilde büyüklük veya kibir göstermeyen ‘istisnai bir politikacı’ olarak nitelendiren Latif, “Hamduk davranışlarına dikkat etti ve Sudan tarihinde duyulmamış üst düzey bir siyasi konuşma yaptı. Bu da onu en şanslı kişi yapıyor. Şu anda Hamduk’tan başka başbakanlığı devralacak bir alternatif yok” dedi.
Ancak Hamduk’un Eski Ofis Müdürü Ali Bahit, Hamduk’un görevine geri dönmeyi düşünmediğine işaret ederek, tekrar geri dönmeyi ‘hiç istemediğini’ ancak Sudanlılar tarafından seçilen başbakana ve hükümetine her türlü yardımı sağlamaya hazır olduğunu söyledi. Aynı zamanda, ÖDBG koalisyonunun bazı liderleri, bakanlık başkanlığı sırasındaki performansı hakkında dile getirdikleri gözlemler ve rahatsızlıklar nedeniyle Hamduk’un geri dönmesini desteklemiyor. Bununla birlikte koalisyonun en büyük partilerinden biri olan Milli Ümmet Partisi ve diğer güçlerin ideal çözüm olarak Hamduk’un görevine dönmesini istediği bilgisi de sızdırıldı. Çerçeve anlaşmayı imzalayan siviller ve askerler, 1 Nisan’da nihai anlaşmayı imzalamayı, 6 Nisan’da ‘geçici anayasayı’ imzalamayı ve 11 Nisan’da hükümeti kurmayı kabul ettiler. Bu gelişme, kameraların karşısına önemli pozisyon için aday olacak bir isim çıkarma çabaları doğrultusunda yapılan tahminlere ve analizlere hız kazandırdı.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.