Deryan, Lübnan’ın çok büyük bir felaket döneminden geçtiği konusunda uyardı

Lübnan Müftüsü Abdullatif Deryan. (Daru’l Fetva)
Lübnan Müftüsü Abdullatif Deryan. (Daru’l Fetva)
TT

Deryan, Lübnan’ın çok büyük bir felaket döneminden geçtiği konusunda uyardı

Lübnan Müftüsü Abdullatif Deryan. (Daru’l Fetva)
Lübnan Müftüsü Abdullatif Deryan. (Daru’l Fetva)

Lübnan Müftüsü Abdullatif Deryan, cumhurbaşkanının seçilmemesi ve hükümetin kurulamaması durumunda ‘anavatanda yavaş yavaş belirtilerini göstermeye başlayan ve bedelini vatandaşın ödediği ‘kaos’ uyarısında bulundu. Aynı zamanda Beyrut belediyesini bölme çağrılarına da tepki gösterdi. Daru’l Fetva’nın Lübnanlıların birliğine, bir arada yaşamalarının sağlamlaşmasına ve saflarının birleşmesine özen gösterdiğini ve olmaya devam edeceğini kaydetti.
Lübnan Parlamentosu, ilk seçimde milletvekillerinin üçte iki çoğunluğu tarafından desteklenen bir ismin üzerinde anlaşmaya varılmasını veya ikinci oturumda seçilmesi için üçte iki çoğunluğun bulunmasını engelleyen keskin bir siyasi bölünmenin ortasında, 11 oturum boyunca ülke için yeni bir cumhurbaşkanı seçemedi. Hizbullah ve Emel Hareketi ikilisi, Marada Hareketi lideri Süleyman Franciye'ye desteklerini açıkladı. Muhalefet, oturum yeter sayısını sağlamama çabası içinde oy kullanma eğilimi olması halinde oturumu boykot etmekle tehdit etti.
Deryan, Ramazan Ayı münasebetiyle Lübnanlılara hitaben yayınladığı mesajda şunları söyledi:
"Bu zamana kadar ki en büyük musibet dönemine tanık oluyoruz ve Allah'ın rahmeti olmadan bundan kurtulmayı da beklemiyoruz. Ama kamusal hayatta, görevliler ve sorumluluklar vardır. Bunu hiç çekinmeden, uzun bir sabır ve daha uzun bir mazeret sürecinin ardından söylüyoruz. Kamu hayatından sorumlu olanlar, sorumluluklarını üstlenmediler, halklarının acısını hesaba katmadılar, büyük bir sağduyu sahibiydiler ve iyilikseverdiler. Lübnan'da olanlar, ülkemizin bir asırdan fazla süredir bildiği şeydir. Cumhurbaşkanlığı nasıl boş kalabilir, kurumlar nasıl çatırdar? Ortada bir yetkili varsa suçlar nasıl artar ve açlık nasıl tırmanır? Cumhurbaşkanlığından geriye neredeyse hiçbir şey kalmadı. Ancak tartışma bunun üzerine çıktı. Halkın parasından geriye bir şey kalmadı ama yine de bir lira ve bir lokma için peşimizdeler. Açıkça ve lafı dolandırmadan söylüyoruz. Ya cumhurbaşkanı seçilip hükümet kurulur ya da vatanda yavaş yavaş özellikleri ortaya çıkmaya başlayan kaos ve bedelini vatandaş öder.”
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Deryan ayrıca anayasaya göre hareket edip hemen bugün ülke için bir cumhurbaşkanı seçilmesi çağrısında bulundu. Lübnan Müftüsü, “Artık bekleyemeyiz ve hayatın asgari ihtiyaçlarını kaybetmeye başlayan insanların talep ve ihtiyaçlarına cevap veremeyiz ve ne yazık ki siyasi sınıf bir yerde, halk başka bir yerde” ifadelerini kullandı.
Deryan açıklamasında siyasetçilere de seslendi:
 “Allah hakkı için artık vakit kaybetmeyi bırakın. Çöküşün son aşamalarındayız. Vizyonunuzu ülkenizin kaderinde birleştirin. Bu sabreden ve ızdırap çeken halk adına Allah’tan korkun. Karanlık tünelden çıkmak için bir çözüm istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimini daha ne kadar bekleyeceğiz? Kapsamlı bir çöküşün bir şeyin üzerine inşa edilmesi gerekli mi? ABD doları karşısında 2019'dan bu yana 70 kez değer kaybeden yerel para biriminin çöküşü üzerinde durdu. İnsanlar açlıktan, yoksulluktan ve yüksek hastane masraflarından mustaripken neyi bekliyorsunuz? Ne tür insanlarsınız? Ne tür yetkililersiniz? Bugünden sonra susmak, Lübnan'ın ve Lübnanlıların akıbetini küçümsemek caiz değildir. Çünkü gerçeklere sessiz kalan, Lübnanlılara karşı işlenen suçta dilsiz şeytandır.”
Bu, Özgür Yurtsever Hareketi milletvekillerinin Beyrut belediyesini iki belediyeye bölme çağrıları ışığında geldi. Bu çağrı, Müslümanların çoğunlukta olduğu siyasi güçler tarafından reddedildi. Deryan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daru’l Fetva Lübnanlıların birliğine, bir arada yaşamalarının sağlamlaşmasına, saflarının birleşmesine ve ulusun birliğini parçalamak için çalışan herkesin karşı karşıya gelmesine her zaman özen gösterdi. Göstermeye devam edecek. Birileri, Lübnanlıların bir arada yaşamalarının simgesi olan başkent Beyrut belediyesini bölmek için çağrıda bulunuyor ve çalışıyor. Beyrut Müslümanları ve Hristiyanları ile bölünmeyi kabul etmeyecek, Beyrut'un birliğine ve kurumlarının birliğine zarar verilmesine karşı siper olacağız.”
Bu fikirleri arayanları, vatandaşı ilgilendiren öncelikleri iyi düşünmeye, mağduriyetlerini hafifletmeye, işsizliğe, su, elektrik ve hastane krizine, ülkenin ve vatandaşın yaşadığı kayıp durumuna son vermeye çağırdı. “Beyrut, Lübnan'ın rolünün ve mesajının parlak yüzüdür ve yaralı Lübnan'daki vatanseverliğin, Araplığın ve inancın ölçüsüdür. Uzun zaman alan bu yarayı sarmak için hepimize çağrıda bulunuluyor ve tüm vatandaşlarını kapsayan ulusal devleti inşa etmek için bir araya gelmenin zamanı geldi. Suudi Arabistan Krallığı ile İran arasında diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması ve sorunların çözümü için diyalog kurulmasına ilişkin anlaşmanın ardından ufukta iyi haberler beliriyor. Bu mutabakat, ayrılık, bölünme ve kesişme nedeniyle çok fazla acı çeken insanların barışa, istikrara ve iyiliğe dikkat çağrısıdır. İki büyük ülke arasındaki anlaşmanın büyük bir iyilik ve halkın ve ülkenin çıkarları üzerinde birleşmiş bir eylem yönelimi olmasını dört gözle bekliyoruz.”



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.