Afrika’da köle tarihi turizmi: Geçmişin mirası bugüne hizmet ediyor

Müzeler, hapishaneler ve kaleler kıtanın tarihini anlatıyor

Gambiya sahili, birçok kölelik hikayesini taşıyor (Shutterstock)
Gambiya sahili, birçok kölelik hikayesini taşıyor (Shutterstock)
TT

Afrika’da köle tarihi turizmi: Geçmişin mirası bugüne hizmet ediyor

Gambiya sahili, birçok kölelik hikayesini taşıyor (Shutterstock)
Gambiya sahili, birçok kölelik hikayesini taşıyor (Shutterstock)

 
Avrupa ve ABD’deki artan girişimler, 1980’lerin sonlarında ve 1990’ların başlarında, köleliğin tarihine ışık tuttu. Kısa süre sonra Afrika ülkeleri bu durumdan faydalanarak, köle ticareti tarihiyle ilgilenen kişileri, kölelerin Batı’ya yolculuklarından önceki aşamalarına ışık tutan müzeler, kaleler, gemiler ve tarihi hapishaneler dahil olmak üzere tarihi yerlere çekerek, ekonomik kazanç elde etme girişiminde bulundu.
Afrika meseleleriyle ilgilenen Sudanlı araştırmacı Abbas Muhammed Salih, ‘köle tarihi turizmi’ olarak adlandırılan turizmin gelişmesine katkıda bulunan faktörler arasında, ‘ulusal hükümetlerin, kölelik kampanyaları dönemine kadar uzanan bölgelerden, bir yandan turist kaynağı olarak veya vatansever duyguları harekete geçirecek bir sembol olarak yararlanma çabasının’ olduğunu belirtti.
Zamanla, atalarının topraklarını ziyaret etme özlemiyle kıtaya gelen insanların yanı sıra insanlık tarihinin en acımasız trajedilerinden birinden ders çıkarmaya çalışan meraklı kişiler tarafından köleliğin mirasına yönelik büyük bir turizm endüstrisi ortaya çıktı.


Portekizliler tarafından inşa edilen Porto Novo (Shutterstock)

Sudanlı araştırmacı Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Bu turizmin gelişmesinde rol oynayan kıta dışından faktörler var. Bunun başında, özellikle bilim camiasında tartışma için genel çerçeveler sağlayan dekolonizasyon hareketinin ortaya çıkışı yer alıyor. Diğer bir faktör de birçok ülkenin eski sömürgelerine yönelik özür dalgaları ve Afrika ülkeleriyle ilişkileri geçmişi geride bırakan yeni temeller üzerinde yeniden kurma çabaları yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Gana
Köle tarihi turizmini tanıtmada en önemli ülkelerin başında, Afrikalı ABD’liler arasında en popüler destinasyon haline gelen Gana yer alıyor. Gana bu turizm türünde yıllık 500 bin ziyaretçi ağırlıyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Cape Coast’un tarihi şehri ve limanı en öne çıkan yerler arasında sayılıyor. Cape Coast, çoğu kölenin batıya yolculuklarından önce tutulduğu Cape Coast Kalesi’ni de içerisinde bulunduruyor.


Senegal açıklarındaki Gorée Adası (Shutterstock)

Kale, yaya olarak hareket eden köle ticaretinden kalan, Çad ve Mali gibi uzak ülkelerden gelen eski prangaların bulunduğu Batı Afrika Tarih Müzesi’ni de içeriyor.
Kale ayrıca ‘Dönüşü Olmayan Oda’yı da içeriyor. Burası, kölelerin gemilere gönderilmek üzere itildiği bir alandan oluşuyor.
Aynı zamanda Asin Mansu şehri yakınlarındaki ‘Köleler Nehri’ olarak bilinen Donko Nsu Nehri’de buradan geçiyor. Köle ticaretinde, Batı’ya götürülen köleler Afrika topraklarından sonsuza dek zorla götürülmeden önce yıkanmak için son kez bu nehre dalıyordu.
Şehrin içerisindeki diğer bir sit alanı ise, insani miras listesinde yer alan ve Portekizliler tarafından 1482 yılında inşa edilen Elmina Kalesi olarak biliniyor. Kale, 200’e kadar kölelik kurbanının tıkıştırıldığı karanlık zindanları içeriyor.


Zanzibar’daki Stone Town (Shutterstock)

Öte yandan kalenin üst katlarında Avrupalılar için yapılmış lüks süitler yer alıyor. Yönetici odalarını, kadınlar mahzenine bağlayan merdivenler bulunuyor zira bu yöneticilerin kadınlar arasından seçme yapması kolaylaşıyordu.
Denize bakan tarafta, kölelerin gemilere nakledildiği ‘Dönüşü Olmayan Kapı’ bulunuyor. 18. yüzyılda yaklaşık 30 bin kölenin trajik yolculuklarına başlamak için bu kapıdan geçirildiği tahmin ediliyor.
Gana’da büyük bir köle pazarına ev sahipliği yapan Salaga şehri de bulunuyor. Bugün ziyaretçiler, kölelerin sunulduğu alandan geriye kalanları ve tacirlerin kölelerin görünüşlerini iyileştirmek ve en yüksek fiyata satmak için kölelerin yıkandığı şelaleleri de görebiliyor.

Senegal
Senegal’in başkenti Dakar açıklarında yer alan Gorée Adası, ülkenin köle tarihi turizmi açısından en üst sıralarda ve UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alıyor. Ada, Afrika kıyısındaki köle ticaret hareketleri için en büyük merkezi oluşturuyordu ve çoğu Batı Afrika’dan gelen köleler için düzinelerce ev içeriyordu. Bu evler, karanlık mimarisiyle, köle tacirlerinin evlerinin lüksüyle tam bir tezat oluşturuyor.
Adanın en belirgin özellikleri arasında 1776 yılında inşa edilen ‘Köleler Evi’ ve ‘Dönüşü Olmayan Kapı’ yer alıyor. 16. yüzyılın ortaları ile 19. yüzyıl arasında adadan geçen köle sayısının yaklaşık 20 milyon olduğu tahmin ediliyor.
Başkent Dakar’da, içeriğinin çoğunda köle ticaretinin tarihini ele alan Théodore Monod Afrika Sanatı Müzesi de bulunuyor.

Benin
Benin’in başkenti Porto-Novo, Portekizliler tarafından köle ticareti için bir merkez olarak inşa edildi. Şehir, en önemlisi Silva Müzesi olmak üzere, kale kalıntıları ve bu ticaretle ilgili diğer birçok turistik yeri içeriyor.
Bu yılın başında hükümet, daha fazla turist çekmek amacıyla, özellikle Benin Körfezi ile köle ticaretinin merkezi olan kıyı kenti Weida’da köle ticaretinin yapıldığı gemilerin bir kopya modelini içerecek bir turizm parkı inşa etmeye başladığını duyurdu. Weida’da ayrıca Ulusal Hafıza ve Kölelik Müzesi’ni de bulunuyor.

Gambiya
18. yüzyılda kölelik kurbanı olan ve ABD’den giden bir çocuğun hikayesini konu alan Alex Haley’nin ünlü romanı Roots’un kahramanı Kunta Kinte’nin vatanı Gambiya’dır. Bu destansı hikaye, Gambiya’da köle ticareti ile ilgili birçok turizm turuna ilham verdi, bu turlardan bazıları Kinte’nin memleketi Jufureh köyünde Kinte klanından bazılarıyla tanışma şansını içeriyor. Eskiden James Adası olan Kunta Kinte Adası da UNESCO dünya mirası listesinde yer alıyor.
Gambiya’da kölelikle bağlantılı en önemli yerlerden biri, köle ticareti için tarihi bir merkez olan Gambiya Nehri kıyısındaki tarihi Albrida olarak biliniyor. Yerleşim yeri bugün köleliğin hikayelerini anlatmaya adanan Ulusal Albreda Müzesi’ni ve bir köle nakliye gemisinin modelini içeriyor.

Tanzanya
Doğu Afrika’dan tek ülke olduğu ve önceki tüm ülkeler kıtanın batısında olduğu için Tanzanya bir istisna olarak karşımıza çıkıyor. Tanzanya’nın köle ticareti tarihinde turizm açısından en ünlüsü, taş şehir ya da İngilizcede Stone Town olarak biliniyor.
Şehir, 1873’te İngilizler tarafından kapatılan dünyadaki son köle pazarlarından birine sahip olmasıyla tanınıyor. Buradan yola çıkan gemilerle çok sayıda köle sevk ediliyordu, kölelerin birçoğu hayatını kaybediyordu.
Şehrin ünlü köşelerinden biri, Anglikan Katedral Kilisesi’dir. Bu kilisenin altlarında kölelerin gücünü test etmek için bağlanıp kırbaçlandığı bir ağaç bulunuyor. Günümüzde ağacın, kölelerin kanını simgeleyen kırmızı bir çizgiyle çevrelenmiş beyaz mermer bir daireyle çevrili olduğu görülüyor.
 



Hızlı Destek Kuvvetleri El Faşir üzerindeki kontrolünü duyurdu

El Faşir'den Tawila kasabasındaki kamplara yerleşen yerinden edilmiş aileler (Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişiler Koordinasyonu Facebook hesabı)
El Faşir'den Tawila kasabasındaki kamplara yerleşen yerinden edilmiş aileler (Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişiler Koordinasyonu Facebook hesabı)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri El Faşir üzerindeki kontrolünü duyurdu

El Faşir'den Tawila kasabasındaki kamplara yerleşen yerinden edilmiş aileler (Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişiler Koordinasyonu Facebook hesabı)
El Faşir'den Tawila kasabasındaki kamplara yerleşen yerinden edilmiş aileler (Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişiler Koordinasyonu Facebook hesabı)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur Eyaleti'nin başkenti el Faşir'in kontrolünü, Sudan ordusuyla stratejik şehirdeki en çetin çatışmanın ardından tamamen ele geçirdiklerini açıkladı. HDK dün erken saatlerde, ordunun şehirdeki son kalesi olan 6. Piyade Tümeni'ni ele geçirdiklerini duyurdu.

Karadaki bu gelişme, HDK tarafından elde edilen en önemli askeri zaferi temsil ediyor, ancak ordudan konu hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

El Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu (yerel bir insan hakları grubu), Altıncı Piyade Tümeni komutanının yakalanmasıyla ilgili bilgilerin yayılmasının ardından, "tüm ordu ve ortak kuvvet komutanlarının güvende olduğunu ve çatışmaları El Faşir içinden yönettiğini" açıkladı. Şarku'l Avsat'ın görüştüğü el Faşir'deki yerel kaynaklar, "çatışmaların devam ettiğini" ifade etti.


Hızlı Destek Kuvvetleri, Kuzey Kordofan'daki stratejik Bara kentinin kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu

Omdurman'da yıkılan bir fabrika (Arşiv-Reuters)
Omdurman'da yıkılan bir fabrika (Arşiv-Reuters)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri, Kuzey Kordofan'daki stratejik Bara kentinin kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu

Omdurman'da yıkılan bir fabrika (Arşiv-Reuters)
Omdurman'da yıkılan bir fabrika (Arşiv-Reuters)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), bugün Sudan ordusuyla girilen çatışmaların ardından Kuzey Kordofan Eyaleti'ndeki stratejik Bara şehrinin tam kontrolünü yeniden ele geçirdiklerini duyurdu.

HDK'den yapılan açıklamada, güçlerinin çeşitli kollardan kapsamlı bir saldırı başlatarak şehri sağlam bir şekilde kontrol altına aldıkları ve orduya ekipman ve personel açısından ağır kayıplar verdirdikleri belirtildi.

Sudan ordusu ile HDK arasında Nisan 2023'te başlayan çatışma, milyonlarca Sudanlının yerinden olmasına ve dünyanın en kötü insani krizinin yaşanmasına neden oldu.


Libya'nın Misrata kentinde çatışmalar yaşandı

Misrata'da hükümet güvenlik güçleri durumu kontrol altına aldı (Misrata sosyal medya sayfaları)
Misrata'da hükümet güvenlik güçleri durumu kontrol altına aldı (Misrata sosyal medya sayfaları)
TT

Libya'nın Misrata kentinde çatışmalar yaşandı

Misrata'da hükümet güvenlik güçleri durumu kontrol altına aldı (Misrata sosyal medya sayfaları)
Misrata'da hükümet güvenlik güçleri durumu kontrol altına aldı (Misrata sosyal medya sayfaları)

Libya'nın batısındaki Misrata şehrinde silahlı çatışmalar dün sabah erken saatlere kadar Misrata Uluslararası Havalimanı yakınlarında devam etti. Bu, silahlı gruplar arasında yaşanan bir dizi "güvenlik nüfuzu mücadelesinin" sonuncusu.

Libya'nın üçüncü büyük şehri Misrata, 2011 yılında merhum Devlet Başkanı Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana ilk kez silahlı gruplar arasında çatışmalara tanık oldu.

Abdülhamid Dbeybe liderliğindeki Geçici Ulusal Birlik Hükümeti'ne bağlı iki silahlı grup arasında el-Sakt bölgesinde çatışmalar çıktı. Bunlardan ilki "Ortak Harekât Gücü", ikincisi ise Necip Gubak liderliğindeki "24. Piyade Taburu" ve bağlı gruplardı.Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre çatışmalar, güvenlik bölgeleri üzerinde nüfuz kurma rekabeti nedeniyle meydana geldi.