Kahve kalp ritim bozukluğuna neden olur mu?

Kahve içmek erken atriyal kasılmalarla ilişkili değildir (Reuters)
Kahve içmek erken atriyal kasılmalarla ilişkili değildir (Reuters)
TT

Kahve kalp ritim bozukluğuna neden olur mu?

Kahve içmek erken atriyal kasılmalarla ilişkili değildir (Reuters)
Kahve içmek erken atriyal kasılmalarla ilişkili değildir (Reuters)

Yeni bir çalışma, kafeinli kahve içmenin erken atriyal kasılmalar olarak bilinen yaygın bir kalp ritmi bozukluğu ile ilişkili olmadığını buldu.
Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre, çalışma kalp fonksiyonları, yürüyüş alışkanlıkları, uyku düzenleri ve kan şekerleri saat ve fitness takip cihazları ile takip edilen 40 yaş altı 100 sağlıklı gönüllü üzerinde gerçekleştirildi.
Gönüllülere, iki hafta boyunca günlük kısa mesajlar gönderilerek, belirli günlerde kafeinli kahve içmeleri veya uzak durmaları talimatı verildi.
Araştırmacılar, kafeinli kahve içmenin kalp ritmi bozukluğuna yol açmadığını buldu.
Kalbin üst odacıklarında başlayan bu ekstra atımlar yaygındır ve tipik olarak sorunlara neden olmaz. 
Ancak ekip, kahvenin kalbin alt odalarından (sağ ve sol ventriküller) gelen ve ventriküler erken kasılmalar olarak adlandırılan başka bir aritmi türüne neden olduğuna dair çok az kanıt buldu.
Bu tür atımlar da yaygındır ve genellikle ciddi değildir, ancak daha yüksek kalp yetmezliği riski ile ilişkilendirilmiştir. 
Araştırmacılar, yalnızca günde iki veya daha fazla fincan kahve içenlerde bu erken atımları tespit etti.
Çalışmada, aynı zamanda gönüllülerin kahve içtikleri günlerde yaklaşık bin adım daha fazla attığı, yaklaşık 36 dakika daha az uyuduğu ve kan şekeri seviyelerinde neredeyse hiçbir fark olmadığı görüldü.
Söz konusu çalışma, dün New England Journal of Medicine’de yayınlandı.
Colorado Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kardiyolog ve sağlık verileri uzmanı olan Dr. Dave Kao, “Çalışma kısa bir süre içinde az sayıda insanda yapıldığından, sonuçların genel popülasyon için geçerli olması gerekmez. Bununla birlikte, çalışma kahvenin genel olarak sağlık için güvenli olduğunu ortaya çıkaran diğer çalışmalarla tutarlı” dedi.
Yeni çalışmanın yazarları, kahve içmenin etkilerinin kişiden kişiye değişebileceği konusunda uyardı.
Kalp ritim bozukluğu olan hastalara, kafeinin onları nasıl etkilediğini görmek için deneyleri kendilerinin yapmasını tavsiye ettiler.



3,2 milyon yıllık Lucy'nin elleri alet kullanımına işaret ediyor

Lucy'nin kalıntılarının bulunduğu gün yapılan kutlamada The Beatles'ın Lucy in the Sky with Diamonds parçası çaldığı için bu isim verildi (Carlos Lorenzo/Flickr)
Lucy'nin kalıntılarının bulunduğu gün yapılan kutlamada The Beatles'ın Lucy in the Sky with Diamonds parçası çaldığı için bu isim verildi (Carlos Lorenzo/Flickr)
TT

3,2 milyon yıllık Lucy'nin elleri alet kullanımına işaret ediyor

Lucy'nin kalıntılarının bulunduğu gün yapılan kutlamada The Beatles'ın Lucy in the Sky with Diamonds parçası çaldığı için bu isim verildi (Carlos Lorenzo/Flickr)
Lucy'nin kalıntılarının bulunduğu gün yapılan kutlamada The Beatles'ın Lucy in the Sky with Diamonds parçası çaldığı için bu isim verildi (Carlos Lorenzo/Flickr)

İnsanların 3,2 milyon yıl önce yaşayan akrabalarının, modern insanlara benzer elleri olduğu ve alet kullanabildiği tespit edildi. 

Modern insanların içinde yer aldığı Homo cinsi ortaya çıkmadan yüzbinlerce yıl önce yaşayan Australopithecine, insanların en yakın akrabalarından biri.

Maymuna benzeyen bu sınıfta yer alan Australopithecus afarensis türü, 1974'te keşfedilen 3,2 milyon yıllık kemik fosilleriyle dünyaca ünlü olan Lucy'yle tanınıyor. 

Daha önce bu türün taştan aletler yapıp kullanacak beceriden yoksun olduğu düşünülse de yeni bir çalışma aksini söylüyor. 

Bilim insanları, A. afarensis, A. africanus ve A. sediba olmak üzere yaklaşık 4 ila 2 milyon yıl önce yaşamış üç Australopithecus türünün fosilleşmiş ellerini inceledi.

Araştırmacılar bu türlerin ellerindeki kasların, tendonların, bağların ve kemiklerin üç boyutlu modellerini oluşturarak nasıl becerilere sahip olduklarını anlamaya çalıştı. 

Daha sonra sonuçları, modern insan, Neandertal, goril, şempanze ve orangutan gibi çeşitli primatların elleriyle karşılaştırdılar. 

A. sediba'nın ellerini modern insanlara benzer şekilde kullandığı ve muhtemelen aletlerden de yararlandığı sonucuna varan ekip, bunun pek şaşırtıcı olmadığını söylüyor.

Yaklaşık 2 milyon yıl önce yaşayan A. sediba, bazı insan türleriyle de etkileşime geçmiş olabilir. 

Fakat 3,9 milyon ila 2,9 milyon yıl önce yaşayan A. afarensis'in de muhtemelen benzer özelliklere sahip olduğu bulundu. 

Journal of Human Evolution adlı hakemli dergide 4 Ekim'de yayımlanan çalışmada, insan ve maymun karışımı ellere sahip Lucy'nin, bu uzvunu muhtemelen modern insanlara benzer şekilde kullandığı kaydedildi. 

Araştırmacılar A. africanus'un da insan-maymun karışımı elleri olduğunu düşünse de bunları nasıl kullandığını saptayamadılar. 

Bilim insanları makalede şu ifadeleri kullanıyor: 

Sonuçlarımız genel olarak A. sediba ve A. afarensis'in, daha sonra Homo'larda görülen güç kullanarak kavrama ve tek elle bir şeyi hareket ettirme gibi bir dizi hareketi insanlara benzer (ancak aynı olmayan) şekilde alışkanlık haline getirdiğini gösteriyor.

Bugüne kadar bulunan en eski taş aletler 3,3 milyon önceye, yani insanların ortaya çıkmasından daha eski bir zamana ait. Aletlerin Paranthropus adlı primat türüne ait fosillerin yakınında bulunması, aletleri bu canlıların kullandığını düşündürüyor.

Yeni çalışmayı yürüten ekip bu aletleri Lucy veya incelenen diğer türlerin yaptığını öne sürmüyor. Bu nedenle milyonlarca yıllık teknolojinin kimin elinden çıktığı belirsizliğini korumaya devam ediyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Cosmos Magazine, Journal of Human Evolution, National Geographic