TikTok CEO'sunun şirket politikalarına ilişkin yanıtları ABD'li milletvekillerini tatmin etmedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

TikTok CEO'sunun şirket politikalarına ilişkin yanıtları ABD'li milletvekillerini tatmin etmedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Kongresinde ifade veren TikTok üst yöneticisi (CEO) Shou Zi Chew'ün, Çin merkezli teknoloji şirketi ByteDance ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile ilişkisi, ABD'lilerin verilerinin Çin'e aktarılması, platformun özellikle gençlerin zihinsel sağlığını olumsuz etkilemesi, zararlı içeriklerin engellenmesi ve siyasi içerikler gibi bir dizi konuda verdiği yanıtlar, milletvekillerini tatmin etmedi.
Çinli sosyal medya platformu TikTok'un CEO'su Chew, ABD Temsilciler Meclisi Enerji ve Ticaret Komitesi tarafından düzenlenen oturumda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Yaklaşık 5 buçuk saat süren oturumda hem Cumhuriyetçi hem Demokrat milletvekillerinin Chew'e karşı sert tutumu dikkati çekti. Chew, milletvekillerinin sorularına uzun cevaplar vermek istese de milletvekillerinin "evet" veya "hayır" şeklinde net yanıtlar istemesi oturumda zaman zaman tansiyonu yükseltti.
Çin merkezli teknoloji şirketi ByteDance ve şirketin Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile ilişkisi, ABD'lilerin verilerinin Çin'e aktarılması, platformun gençler ve çocukların zihinsel sağlığını olumsuz etkilemesi, zararlı içeriklerin engellenmesi ve siyasi içerikler gibi bir dizi konuda Chew'ün verdiği yanıtlar milletvekillerini tatmin etmedi.

- "TikTok yasaklanmalı"
Komite Başkanı Cumhuriyetçi Milletvekili Cathy McMorris Rodgers, TikTok'un Amerikalıların verilerini toplayarak toplumu gözetlediğini ve ÇKP'nin de bu verileri ABD'yi manipüle etmek için araç olarak kullandığını savundu.
Rodgers, "TikTok, defalarca daha fazla kontrol, daha fazla gözetleme ve daha fazla manipülasyon yolunu seçti. Platformunuz yasaklanmalı." ifadesini kullandı. TikTok çalışanlarının birçoğunun Çin ile bağlantılı olduğunu öne süren Rodgers, "(TikTok) ÇKP'nin Uygur Müslümanlarına yönelik soykırımını ve işkencesini ifşa eden Amerikalı bir genci bile sansürledi." dedi.
Demokrat Milletvekili Frank Polland da TikTok gibi büyük teknoloji şirketlerinin elde ettikleri verilerle milyarlarca dolar gelir elde ettiklerini ancak Amerikan halkının güvenlik, mahremiyet ve sağlığını tehdit ettiğini vurguladı.

- "TikTok ifade özgürlüğüne saygılı"
Chew ise TikTok'un ifade özgürlüğünü gözeten bir platform olduğunu ve bu tarz içeriklerin kaldırılmadığını ileri sürerek, "Uygulamamızı kullanırsanız dünya çapında birçok kullanıcının bu konuda içerik ürettiğini göreceksiniz." şeklinde konuştu.
Kendisinin Singapurlu olduğunu, şirketin ana merkezinin Çin'de değil, Singapur ve Los Angeles'ta bulunduğunu belirten Chew, ABD'de 150 milyondan, dünyada 1 milyardan fazla TikTok kullanıcısı olduğunu kaydetti.
Milletvekilleri ise oturumda, TikTok'un algoritmalarının "bağımlılık yapmayı" hedefleyerek özellikle gençlere duygusal olarak zorluklar yaşattığına dikkati çekerek, Chew'e bu konuda sorular yöneltti.
Chew, TikTok'un algoritması ve içerik kontrolü ile ilgili endişeleri gidermek için çalıştıklarını, şiddet içeren içerikler ve algoritmalarla ilgili sorunların sosyal medya platformlarının genel problemi olduğunu savundu. Bu kapsamda özellikle gençlerin eğitimi için yararlı içerikler üretilmesine katkı sunduklarını iddia eden Chew, zararlı içeriklerin tespit edilir edilmez kaldırıldığını ileri sürdü.
ABD'li milletvekilleri, Chew'in açıklamalarına karşılık, TikTok'ta halihazırda dolaşan bazı içeriklerin görüntülerini gösterdi ve bu konuda TikTok'un atması gereken adımları atmadığını söyleyerek şirketi suçladı.
Chew ise özellikle gençlerin güvenliğini önceleyeceklerini, Amerikalıların verilerini istenmeyen yabancı erişimine karşı bir güvenlik duvarı ile koruyacaklarını bildirdi. İfade özgürlüğü ile ilgili de adımlar atacaklarını ve içeriklerin herhangi bir hükümet tarafından manipüle edilmeyeceğini belirten Chew, bu konuda da şeffaf olacaklarını ve üçüncü taraf bağımsız gözlemcilere erişim izni vereceklerini aktardı.

- ÇKP ile TikTok'un ilişkisi sorgulandı
Milletvekilleri ByteDance şirketinin ÇKP ile ilişkisi olduğunu iddia ederek, Chew'e ÇKP'nin talebi üzerine TikTok'tan içerik kaldırılıp kaldırmadıklarına ilişkin sorular yöneltti. Chew, "Çin hükümetinin talebi üzerine içerik geliştirmiyor ya da kaldırmıyoruz." dedi.
Chew, Çinli hükümet yetkilileriyle herhangi bir görüşmesi olmadığını söyledi ve milletvekillerinin ByteDance'in üst yöneticilerinin ÇKP ile bağlantısına ilişkin sorularına, "(İşle ilgili) Görüştüğüm kişilerin siyasi eğilimini bilmediğim için bu ifadeyi doğrulayamıyorum." karşılığını verdi.
Çin hükümetinin de Amerikalıların verilere erişimine dair hiçbir kanıt görmediğini kaydeden Chew, ÇKP'nin kendilerinden böyle bir şey istemediğini vurguladı. Chew, milletvekillerinin, ABD'lilerin konum bilgilerinin depolandığına ilişkin sorularını yanıtlarken, konum bilgilerine ilişkin verileri toplamadıklarını söyledi.
Chew, diğer yandan Çinli mühendislerle pek çok Amerikan şirketi gibi kendilerinin de çalıştıklarını belirterek, Amerikan verilerinin tamamını "Texas Projesi" kapsamında ABD sınırları içerisinde Amerikan şirketi tarafından ve Amerikan personeli gözetiminde depolamayı planladıklarını söyledi. Ancak milletvekilleri bunun ulusal güvenlik tehditlerini ortadan kaldırmayacağı görüşünü savundu.
Geçmişte bağlı oldukları şirketlerle veri paylaştıklarını doğrulayan Chew, Texas Projesi'nden sonra böyle bir erişimin ortadan kalkacağını bildirdi. Chew, söz konusu projeye de 1,5 milyar dolar harcadıklarını ifade etti.
Milletvekillerinin TikTok'un Amerikalıların verilerini Çin'e verdiğine dair iddialarını reddeden Chew, Amerikalıların verilerinin Oracle sunucularında depolandığını ve Amerikalı personel tarafından gözetildiğini söyledi.
Bir milletvekilinin ByteDance'in TikTok verilerine erişimiyle ilgili "ByteDance Amerikan vatandaşlarını gözetledi mi?" sorusuna Chew, "Bunu 'gözetlemek' şeklinde tanımlamanın doğru olduğunu düşünmüyorum." cevabını verdi.

- CEO, Amerikalı şirketlerin sicillerini hatırlattı
Milletvekilleri Chew'e maaşı ve ek geliri olup olmadığına yönelik sorular da yöneltti. Chew, maaşıyla ilgili net bilgi vermek istemedi ancak ana gelir kaynağının TikTok'taki görevi ve ByteDance'den aldıkları ek ödemeler olduğunu ve başka bir yerden gelir elde etmediğini kaydetti.
Milletvekillerinin "Çin'in komünist hükümetinden korkuyor musunuz?" sorusuna Chew, "Hayır." yanıtını verdi.
FBI Direktörünün TikTok'un Çin hükümeti tarafından kontrol edildiğine yönelik görüşüne ilişkin ise Chew, "Bence birçok risk varsayımsal ve teorik risklere işaret ediyor. Bu konuda herhangi bir kanıt göremedim. Kanıtlar hakkında konuşabileceğimiz tartışmaları sabırsızlıkla bekliyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Chew, diğer yandan kendisinin de gizlilik konusunda adımlar atılması gerektiğini düşündüğünü belirterek, Amerikalı şirketlerin de bu konuda iyi bir geçmişi olmadığını öne sürdü ve milyonlarca Facebook kullanıcısının hesaplarından izinsiz toplanan verileri usulsüz kullanmakla suçlanan "Cambridge Analytica"yı örnek verdi.

- CEO: "Devlet cihazlarında sosyal medya uygulamaları olmamalı"
Chew, devlet cihazlarında TikTok uygulamasının kaldırılmasına ilişkin bir milletvekilinin sorusunu ise "Dürüst olmak gerekirse, devlet cihazlarının hiçbir sosyal medya uygulamasına sahip olmaması gerektiğini düşünüyorum, ancak bu bizi hedef almamalı." şeklinde cevapladı.
Diğer yandan, bir milletvekilinin "8 yaşındaki çocuğunuzun neden TikTok kullanmasına izin vermiyorsunuz?" sorusunu ise Chew, "Çocuklarım Singapur'da yaşıyor. Singapur'da '13 yaş altı deneyimi' uygulaması yok." şeklinde yanıtladı.
Chew, TikTok'taki içeriklerin "eğlenceli ve bilgilendirici" olduğunu öne sürerek, bazı sorunların da ABD'nin iç sorunlarıyla bağlantılı olduğunu ima etti. TikTok'taki uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili milletvekillerinin soruları üzerine Chew, ülkesi Singapur'un çok katı uyuşturucu yasakları olduğunu, TikTok'ta neredeyse hiçbir yasa dışı uyuşturucu içeriğinin bulunmadığını savundu.



Patlayıcı silahlar 2024'te rekor sayıda çocuğun ölümüne yol açtı

Filistinli çocuklar, Gazze Şehri'nin Rimal semtinde yerinden edilmiş kişiler için barınağa dönüştürülen bir okulun duvarındaki delikten bakıyorlar (AFP)
Filistinli çocuklar, Gazze Şehri'nin Rimal semtinde yerinden edilmiş kişiler için barınağa dönüştürülen bir okulun duvarındaki delikten bakıyorlar (AFP)
TT

Patlayıcı silahlar 2024'te rekor sayıda çocuğun ölümüne yol açtı

Filistinli çocuklar, Gazze Şehri'nin Rimal semtinde yerinden edilmiş kişiler için barınağa dönüştürülen bir okulun duvarındaki delikten bakıyorlar (AFP)
Filistinli çocuklar, Gazze Şehri'nin Rimal semtinde yerinden edilmiş kişiler için barınağa dönüştürülen bir okulun duvarındaki delikten bakıyorlar (AFP)

Save The Children (Çocukları Kurtarın), bugün yayınladığı bir raporda, savaşların giderek kentsel alanlara yayılmasıyla birlikte geçen yıl patlayıcı silahların rekor sayıda çocuğu öldürdüğünü veya yaraladığını belirtti.

BM istatistiklerine atıfta bulunan İngiliz yardım kuruluşu, geçen yıl dünya genelindeki çatışmalarda yaklaşık 12 bin çocuğun öldüğünü veya yaralandığını ifade etti. Bu, kayıtların tutulmaya başlandığı 2006 yılından bu yana en yüksek rakam ve 2020'deki toplam sayıdan %42 daha fazla.

Kuruluşa göre, savaş bölgelerindeki çocukların yetersiz beslenme, hastalık veya sağlık sistemlerinin çökmesi nedeniyle ölme olasılığı daha yüksekti. Ancak Gazze, Sudan ve Ukrayna'daki savaşlar gibi kentsel çatışmaların artmasıyla birlikte, çocuklar artık hastaneleri, okulları ve yerleşim alanlarını vuran bomba ve insansız hava araçlarının (İHA) çapraz ateşine tutuluyor.

Raporda, 2024 yılında savaş bölgelerinde öldürülen çocukların %70'inden fazlasının füze ve el bombası gibi patlayıcı silahlardan öldüğü belirtilirken, 2020-2024 yılları arasında bu oran ortalama %59 idi.

Kurum yetkilisi Narmina Streshinić, "Dünya, çocukluğun kasıtlı olarak yok edilmesine tanık oluyor ve kanıtlar inkar edilemez," dedi. "Günümüz savaşlarında en ağır bedeli çocuklar ödüyor... Füzeler çocukların uyuduğu, oynadığı ve öğrendiği yerlere düşüyor ve evleri ve okulları gibi en güvenli olması gereken yerleri ölüm tuzağına dönüştürüyor."

Çocuk acil tıp uzmanı Paul Rifle, "çocukların daha zayıf bünyeleri nedeniyle yetişkinlere göre patlayıcı silahlara karşı daha savunmasız" olduklarını söyledi. 2024 yılında en fazla çocuk ölümüne neden olan çatışmalar Gazze, işgal altındaki Batı Şeria, Sudan, Myanmar, Ukrayna ve Suriye'de yaşandı.

Şarku’l Avsat’ın rapordan aktardığına göre son yıllarda en çok çocuğun ölümüne yol açan çatışma Gazze'de yaşandı. İsrail'in Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısına yanıt olarak Gazze Şeridi'ne savaş açmasından bu yana 20 bin çocuk öldürüldü.


Askeri uçak kazalarındaki artış Pentagon'da endişe yaratıyor

Bir V-22 Osprey uçağı (AP)
Bir V-22 Osprey uçağı (AP)
TT

Askeri uçak kazalarındaki artış Pentagon'da endişe yaratıyor

Bir V-22 Osprey uçağı (AP)
Bir V-22 Osprey uçağı (AP)

Pentagon'un iç verileri, 2024 yılında büyük askeri uçak kazalarının sayısında önemli bir artış olduğunu gösteriyor. 2025 yılında ölümlere ve uçak kayıplarına yol açan bir dizi yüksek profilli hava kazası, bu endişe verici eğilimin devam edebileceğini gösteriyor.

Tüm askeri birimlerde, 100 bin uçuş saati başına ciddi kaza oranı, 2024 mali yılında önceki dört yıla kıyasla %55 arttı. Deniz Piyadeleri, aynı dönemde oranını neredeyse üç katına çıkararak en büyük artışı kaydetti.

Pentagon tarafından Kongre'ye açıklanan ve yalnızca Associated Press'ın (AP) elde ettiği veriler, en ciddi ölüm veya kalıcı sakatlıkla sonuçlanan A Kategorisi kazaları da içeriyor. Bir havacılık uzmanı, bu eğilimlerin kötüleşmesinin tek bir faktörün sonucu olmadığını, artan operasyonel talepler, V-22 Osprey gibi daha tehlikeli uçakların kullanımı ve ordu genelinde uçuş saatlerinde önemli bir azalmaya yol açan COVID-19 pandemisi gibi aksaklıklar da dahil olmak üzere, güvensiz bir kültür yaratan bir dizi küçük sorunun birikimini yansıttığını belirtti.

Ancak ciddi kazaların sayısının artması, bazı Kongre üyelerini çözüm aramaya yöneltti. Veriler, V-22 Osprey'in karıştığı bir dizi ölümcül kazanın ardından Senatör Elizabeth Warren'ın ofisinin verileri talep etmesinin ardından ocak ayında Senatör Elizabeth Warren'a sunuldu. Warren'ın ofisi, verileri bağımsız olarak inceleyen AP’ye verdi.

İstatistikler 2020/2023 mali yılının tamamını ve ardından 2024 mali yılının ilk 10 ayını, 31 Temmuz'a kadar kapsıyor. Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre geçtiğimiz yılın bu 10 ayında, 25 asker ve sivil Savunma Bakanlığı çalışanı hayatını kaybetti ve 14 uçak düştü.


Trump, Epstein belgelerinin yayınlanmasını öngören yasa tasarısını imzaladı

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump, Epstein belgelerinin yayınlanmasını öngören yasa tasarısını imzaladı

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump bugün Jeffrey Epstein ile ilgili belgelerin yayınlanmasını öngören bir yasa tasarısını imzaladığını belirtti.

Trump, TruthSocial platformunda yaptığı açıklamada, "Epstein belgelerinin yayınlanmasını öngören bir yasa tasarısını imzaladım," dedi ve Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ile Senato Çoğunluk Lideri John Thune'dan sırasıyla Temsilciler Meclisi ve Senato'da yasa tasarısını geçirmelerini istediğini ifade etti.

"Adalet Bakanlığı Kongre'ye yaklaşık 50 bin sayfa belge sundu. Öte yandan Biden yönetimi, Demokrat Epstein ile ilgili tek bir dosya veya sayfa bile sunmadı ve onun hakkında hiç konuşmadı."

 Trump, Demokratların, Cumhuriyetçi Parti'den çok kendilerini etkileyen Epstein davasını, yönetiminin "şaşırtıcı" zaferlerinden dikkatleri dağıtmak için kullandıklarını ileri sürerek, Epstein'ın hayatı boyunca Demokrat olduğunu, Demokrat politikacılara binlerce dolar bağışladığını ve Bill Clinton gibi tanınmış birçok Demokrat isimle güçlü bağları olduğunu belirtti.

Jeffrey Epstein (Reuters)Jeffrey Epstein (Reuters)

Kongre, aylarca süren Cumhuriyetçi direnişinin ardından Epstein'ın belgelerinin yayınlanmasını ezici bir çoğunlukla onaylamıştı. Temsilciler Meclisi'nin Adalet Bakanlığı'nın belgeleri yayınlamasını gerektiren bir yasa tasarısını 427'ye karşı 1 oyla kabul etmesinin ardından, Senato da herhangi bir itiraz olmaksızın yasa tasarısını hızla onaylayarak, resmi bir oylama olmadan yasalaşmasını kolaylaştırdı.

Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer, yasa tasarısının kabul edilmesinin Amerikan halkının talep ettiği şeffaflığı sağlayacağını belirterek, "Jeffrey Epstein'ın kurbanları yeterince bekledi" ifadesini kullandı.