Çin ile ABD arasında Güney Çin Denizi'nde savaş gemisi gerginliği

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Çin ile ABD arasında Güney Çin Denizi'nde savaş gemisi gerginliği

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD donanmasına ait savaş gemisinin Çin'in Güney Çin Denizi'nde egemenlik iddiasında bulunduğu adaların yakınından geçmesi iki ülke arasında askeri gerilime yol açtı.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu Güney Cephesi Komutanlığından yapılan açıklamada, ABD donanmasına ait ArleighBurke sınıfı güdümlü füze muhribi USS Milius'un, Çinlilerin "Şişa" olarak adlandırdığı Spartly Adaları yakınında "kara sularına izinsiz olarak girdiği" bildirildi.
Çin deniz ve hava kuvvetlerinin gemiyi uyararak bölgeden "çıkardığı" ifade edilen açıklamada, geminin faaliyetinin barış ve istikrara zarar verdiği belirtilerek Çin ordusunun "daima teyakkuzda olduğu" ve "ulusal egemenliği ve güvenliği korumak için gereken her tedbiri alacağı" kaydedildi.
Bu arada ABD'nin Pasifik'teki 7. Filosu ise, yaptığı açıklamada, Çin ordusunun ABD savaş gemisinin bölgeden çıkardığı iddiasını reddetti.
USS Milius'un, bölgeden çıkarılmadığı, Güney Çin Denizi'nde rutin operasyonunu sürdürdüğünün aktarıldığı açıklamada, "ABD silahlı kuvvetleri, uluslararası hukukun izin verdiği her yerde uçmayı, yelken açmayı ve operasyon yapmayı sürdürecektir." ifadesine yer verildi.
Güney Çin Denizi'nde kıyıdaş ülkeler arasında egemenlik ihtilafına konu olan Spartly Adaları'nın büyük bölümü Çin'in kontrolünde bulunuyor.
Çin, ilk kez 1947'de yayımladığı haritayla Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'inde hak iddiasında bulunuyor. Deniz altı kaynakları açısından zengin bölgedeki hak iddiaları başta Filipinler olmak üzere Vietnam, Brunei ve Malezya gibi kıyı komşusu ülkelerle egemenlik ihtilafına yol açıyor.
Pekin yönetiminin egemenlik iddialarına dayanarak bölgedeki ihtilaflı adalarda üsler inşa etmesine, askeri kapasitesinin yanı sıra sivil gemi filolarıyla varlık göstermesine, bölge ülkeleri ve ABD karşı çıkıyor.

 



Trump: İran ile nükleer anlaşmaya çok yakınız

Boeing CEO'su Kelly Ortberg, ABD Başkanı Donald Trump ve GE Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Larry Culp, Doha'da bir yuvarlak masa toplantısına katıldı. (Reuters)
Boeing CEO'su Kelly Ortberg, ABD Başkanı Donald Trump ve GE Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Larry Culp, Doha'da bir yuvarlak masa toplantısına katıldı. (Reuters)
TT

Trump: İran ile nükleer anlaşmaya çok yakınız

Boeing CEO'su Kelly Ortberg, ABD Başkanı Donald Trump ve GE Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Larry Culp, Doha'da bir yuvarlak masa toplantısına katıldı. (Reuters)
Boeing CEO'su Kelly Ortberg, ABD Başkanı Donald Trump ve GE Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Larry Culp, Doha'da bir yuvarlak masa toplantısına katıldı. (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin İran ile nükleer anlaşmaya varmaya çok yakın olduğunu ve Tahran'ın şartları ‘aşağı yukarı’ kabul ettiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Trump, Körfez bölgesine yaptığı ziyaret sırasında “İran ile uzun vadeli bir barış için çok ciddi müzakereler yürütüyoruz” dedi.

İranlı ve ABD'li müzakereciler arasında Tahran'ın nükleer programı konusundaki anlaşmazlıkları çözmek üzere yapılan son görüşmeler pazar günü Umman'da sona erdi. Yetkililere göre Tahran, uranyum zenginleştirmeye devam etmekte kararlı olduğunu açıklarken, daha fazla müzakere yapılması planlanıyor.

İran ve ABD on yıllardır süren nükleer anlaşmazlığın çözümü için diplomasiden yana olduklarını söyleseler de, yeni bir nükleer anlaşmaya varmak ve gelecekte herhangi bir askeri harekattan kaçınmak için müzakerecilerin üstesinden gelmesi gereken bazı konularda derin görüş ayrılıkları devam ediyor.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan salı günü Trump'ın Tahran'ı Ortadoğu'daki ‘en yıkıcı güç’ olarak tanımladığı sözlerini eleştirdi.

Pezeşkiyan, “Trump bize yaptırım uygulayabileceğini, bizi tehdit edebileceğini ve sonra da insan haklarından bahsedebileceğini sanıyor. Tüm suçların ve bölgesel istikrarsızlığın sebebi ABD'dir… Trump, İran içinde istikrarsızlık yaratmak istiyor” ifadelerini kullandı.