Çin ile ABD arasında Güney Çin Denizi'nde savaş gemisi gerginliğihttps://turkish.aawsat.com/home/article/4230351/%C3%A7in-ile-abd-aras%C4%B1nda-g%C3%BCney-%C3%A7in-denizinde-sava%C5%9F-gemisi-gerginli%C4%9Fi
Çin ile ABD arasında Güney Çin Denizi'nde savaş gemisi gerginliği
Fotoğraf: AA
ABD donanmasına ait savaş gemisinin Çin'in Güney Çin Denizi'nde egemenlik iddiasında bulunduğu adaların yakınından geçmesi iki ülke arasında askeri gerilime yol açtı.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu Güney Cephesi Komutanlığından yapılan açıklamada, ABD donanmasına ait ArleighBurke sınıfı güdümlü füze muhribi USS Milius'un, Çinlilerin "Şişa" olarak adlandırdığı Spartly Adaları yakınında "kara sularına izinsiz olarak girdiği" bildirildi.
Çin deniz ve hava kuvvetlerinin gemiyi uyararak bölgeden "çıkardığı" ifade edilen açıklamada, geminin faaliyetinin barış ve istikrara zarar verdiği belirtilerek Çin ordusunun "daima teyakkuzda olduğu" ve "ulusal egemenliği ve güvenliği korumak için gereken her tedbiri alacağı" kaydedildi.
Bu arada ABD'nin Pasifik'teki 7. Filosu ise, yaptığı açıklamada, Çin ordusunun ABD savaş gemisinin bölgeden çıkardığı iddiasını reddetti.
USS Milius'un, bölgeden çıkarılmadığı, Güney Çin Denizi'nde rutin operasyonunu sürdürdüğünün aktarıldığı açıklamada, "ABD silahlı kuvvetleri, uluslararası hukukun izin verdiği her yerde uçmayı, yelken açmayı ve operasyon yapmayı sürdürecektir." ifadesine yer verildi.
Güney Çin Denizi'nde kıyıdaş ülkeler arasında egemenlik ihtilafına konu olan Spartly Adaları'nın büyük bölümü Çin'in kontrolünde bulunuyor.
Çin, ilk kez 1947'de yayımladığı haritayla Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'inde hak iddiasında bulunuyor. Deniz altı kaynakları açısından zengin bölgedeki hak iddiaları başta Filipinler olmak üzere Vietnam, Brunei ve Malezya gibi kıyı komşusu ülkelerle egemenlik ihtilafına yol açıyor.
Pekin yönetiminin egemenlik iddialarına dayanarak bölgedeki ihtilaflı adalarda üsler inşa etmesine, askeri kapasitesinin yanı sıra sivil gemi filolarıyla varlık göstermesine, bölge ülkeleri ve ABD karşı çıkıyor.
Türkiye, tehdit ortadan kalkana kadar PKK'ya yönelik operasyonlara devam edeceğini açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5143407-t%C3%BCrkiye-tehdit-ortadan-kalkana-kadar-pkkya-y%C3%B6nelik-operasyonlara-devam-edece%C4%9Fini
Türkiye, tehdit ortadan kalkana kadar PKK'ya yönelik operasyonlara devam edeceğini açıkladı
Kuzey Irak'taki PKK mevzilerine yönelik Pençe-Kilit Harekatı'na katılan Türk askerleri (Millî Savunma Bakanlığı)
Millî Savunma Bakanlığı, PKK bölgelerindeki askeri operasyonların bu bölgeler temizlenene kadar devam edeceğini ve PKK'nın tasfiye edilmesi ve silahlarının teslim edilmesi kararının uygulanarak PKK tehdidinin ortadan kaldırılacağını bildirdi. Millî Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, ordunun ‘terör örgütü PKK militanları tarafından kullanılan bölgelerde, bölge temizleninceye ve bölücü terör örgütü Türkiye için tehdit olmaktan çıkıncaya kadar azim ve kararlılıkla operasyonlara devam edeceğini’ belirtti.
PKK pazartesi günü, 26 yıldır Türkiye'de tutuklu bulunan kurucusu Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta Marmara Denizi'nin güneyinde bulunan İmralı Cezaevi'nden yaptığı çağrıya cevaben 5-7 Mayıs tarihleri arasında bir kongre düzenleyerek kendisini feshettiğini ve silah bırakacağını duyurdu.
Öcalan'ın çağrısı, AK Parti'nin Cumhur İttifakı'ndaki büyük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle ‘terörden arındırılmış Türkiye’ girişimini başlatmasının ardından geldi.
Temkinli tutum
Aktürk haftalık basın brifinginde şunları söyledi: “Silahlı kuvvetlerimiz, bölücü terör örgütü PKK tarafından kullanılan bölgelerde, mağara, sığınak, barınak, mayın ve el yapımı patlayıcıların tespit ve imhasına yönelik kara arama tarama faaliyetlerine, bölgenin temizlendiği ve devletimize yönelik herhangi bir tehdit oluşturmadığı kesinleşinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir.”
Türk ordusu, Nisan 2022'den bu yana Kuzey Irak'taki PKK mevzilerine karşı Pençe-Kilit olarak bilinen ve öncesinde Pençe-Kartal adı verilen bir hava operasyonu ile hava destekli bir kara harekâtı yürütüyor. Bu harekât PKK'nın kabiliyetlerini ve faaliyetlerini ciddi ölçüde zayıflattı ve Kuzey Irak'taki kalelerinden Türkiye'ye karşı operasyon başlatma kabiliyetini sınırladı.
Aktürk, 1984 yılından bu yana Türk devletine karşı silahlı mücadele yürüten PKK'nın dağılma ve silah bırakma kararını gecikmeksizin uygulaması gerektiğini söyledi.
Pençe-Kilit Harekâtı kapsamında Kuzey Irak'ta PKK'ya ait bir mağarayı tarayan Türk askerleri (Millî Savunma Bakanlığı)
Sahada atılacak somut adımların yakından takip edildiğine dikkat çeken Aktürk, aynı zamanda Türk kuvvetlerinin devam eden harekâtın sabote edilmesi, sözlü ve fiili provokasyonlar da dâhil olmak üzere her türlü duruma karşı hazır ve nazır olduğunu vurguladı.
PKK silahlarını nasıl teslim edecek?
Türkiye'de son derece tartışmalı bir konu olan PKK silahlarının teslimi ile ilgili olarak Savunma Bakanlığı'ndan resmi bir kaynak, “Ülkemizdeki ilgili birimler tarafından, bölge ülkelerindeki muadilleriyle koordineli şekilde bir mekanizma kurulacak” dedi.
Kaynak, “Bu süreç, ülkemizdeki ilgili kurumlarla koordinasyon içinde, son derece hassas bir biçimde yürütülecek… Terör örgütü PKK’nın tasfiyesi kararının uygulanmasına yönelik tüm saha adımlarını yakından takip edeceğiz. Terör örgütünü kullanan ülkelerden ve kendi içinden gelen, örgütün kendisini feshetme yönünde aldığı bu kararı desteklemeyen provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulamakta fayda görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kuzey Irak dağlarındaki PKK militanları (AFP)
Aynı bağlamda, Türkiye'nin karar alıcı çevrelerine yakın Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, PKK'nın silahlarını teslim etmesine ilişkin bir harita ortaya koyarak, sürecin istihbarat servisi tarafından doğrulanacağını ve bu projenin haziran ayı sonuna kadar tamamlanmasının beklendiğini söyledi. Selvi, kendi kaynaklarına dayanarak Türkiye, Irak ve Suriye'de PKK militanlarının silahlarını teslim edecekleri merkezlerin belirlendiğini ve her ülkedeki silahsızlanma sürecinin o ülkeyle ortaklaşa kurulan bir mekanizma tarafından Türk istihbaratıyla koordineli bir süreçte kontrol edileceğini kaydetti.
Türk istihbaratının silahların teslim edileceği yerlerle ilgili kapsamlı bir çalışma yürüttüğünü söyleyen Selvi, Birleşmiş Milletler'in (BM) sürecin denetlenmesinde herhangi bir rolü olduğunu reddetti. Türkiye'nin silahların bırakılmasına ilişkin karar, değerlendirme ve onayının, Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunacağı bir rapora dayanacağını söyledi.
Selvi, PKK'nın silah bıraktığının teyit edilmesinin ardından ‘demokratikleşme’ sürecinin başlayacağını ve PKK militanları, yaşlı mahkumlar ve cezaevlerindeki hastalar için yasal adımlar atılacağını ifade etti.