Yazarlar Birliği resmen talep etti: Hollywood senaryolarını ChatGPT yazabilir

Birçok öğrenci de ödevlerini yaparken gizlice ChatGPT'yi kullanıyor (Reuters)
Birçok öğrenci de ödevlerini yaparken gizlice ChatGPT'yi kullanıyor (Reuters)
TT

Yazarlar Birliği resmen talep etti: Hollywood senaryolarını ChatGPT yazabilir

Birçok öğrenci de ödevlerini yaparken gizlice ChatGPT'yi kullanıyor (Reuters)
Birçok öğrenci de ödevlerini yaparken gizlice ChatGPT'yi kullanıyor (Reuters)

Amerikan Yazarlar Birliği (WGA) sendikası, Hollywood senaryolarının yapay zekayla yazılmasına izin verilmesini istedi.
ABD'deki televizyon ve sinema yazarlarını temsil eden sendika, senaryo yazımında ChatGPT gibi yapay zeka destekli programların kullanılmasına imkan sağlanması için başvuru yaptı.
Buna göre yazarların yapay zekanın ürettiği metinlerden yola çıkarak ya da bu metinleri düzenleyerek senaryolar yazabilmesi isteniyor. Ayrıca tamamlanmış eserin tamamen yazara ait olması da talep ediliyor.
WGA, yapay zeka aracılığıyla hazırlanan çalışmaların “edebi eser” ya da “kaynak metin” olarak değerlendirilmeyeceğini, bu yüzden programın da yazar olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.
Başvuruda, yapay zekanın daha çok bir metin yazma aracı şeklinde ele alınması, böylelikle senaristlerin telif hakkı ve benzeri konularda teknoloji firmalarıyla sorun yaşamayacağının temin edilmesi de istendi.
Sendika söz konusu taleplerini, yeni anlaşma imzalamak için görüşmelerini sürdürdüğü Sinema ve Televizyon Yapımcıları Birliği'ne (AMPTP) iletti.
ABD'deki 350 televizyon kanalını ve film yapım şirketini temsil eden bir ticaret birliği olan AMPTP, başvuruya dair henüz açıklama yapmadı.
Yapay zeka destekli sohbet botu ChatGPT'nin son dönemde popülerliğinin artmasıyla, yazarların işini kaybedebileceği korkusu da gündeme gelmişti.
ABD'li OpenAI firmasının geliştirdiği ChatGPT'nin ilk sürümü geçen yıl yayımlanmıştı. Şirket, kısa süre önce sohbet botunun yeni dil modeli GPT'4'ü de duyurmuştu.
Sohbet botu akademide de endişe yaratmıştı.
Birleşik Krallık'taki Plymouth Marjon Üniversitesi'nden bir grup profesör, ChatGPT gibi yapay zeka araçlarının akademik sahtecilik için kullanılmasını konu alan deneysel bir makale yayımlamıştı.
Fakat hakem onayından geçerek akademik eğitim dergisi Education and Teaching International'da yayımlanan deneysel makalenin de baştan aşağı ChatGPT tarafından yazıldığı ortaya çıkmıştı.
Independent Türkçe, Gizmodo, Variety



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe