Medvedev: Almanya, Putin'i tutuklamaya kalkarsa Rusya'ya savaş ilan etmiş olur

Rus siyasetçi, Almanya Adalet Bakanı'nın sözlerine sert tepki gösterdi

Medvedev, 2012'den 2020'ye kadar Rusya Başbakanı olarak görev yapmıştı (AP)
Medvedev, 2012'den 2020'ye kadar Rusya Başbakanı olarak görev yapmıştı (AP)
TT

Medvedev: Almanya, Putin'i tutuklamaya kalkarsa Rusya'ya savaş ilan etmiş olur

Medvedev, 2012'den 2020'ye kadar Rusya Başbakanı olarak görev yapmıştı (AP)
Medvedev, 2012'den 2020'ye kadar Rusya Başbakanı olarak görev yapmıştı (AP)

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, Almanya'nın Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (ICC) Putin hakkındaki yakalama kararını uygulaması durumunda bunun Rusya'ya savaş ilan etmek olacağını söyledi.
Medvedev'in sözleri, Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann'ın ICC'nin kararının Almanya'da geçerli olduğunu açıklamasının ardından geldi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz de, Buschmann'ın sözlerine destek çıkarak, "Kimse hukuktan üstün değildir" ifadelerini kullanmıştı.
Rus medyasına röportaj veren Medvedev, "Almanya Adalet Bakanı gibi bazı ahmaklar, bazı salaklar, 'Eğer gelirse onu tutuklarız' diyor. Bunun ne anlama geldiğini anlamıyorlar mı? Düşünün... Bir nükleer devletin görevdeki lideri Almanya'ya gidiyor ve tutuklanıyor. Bu nedir? Rusya Federasyonu'na savaş ilanı!" diye konuştu.
Medvedev böyle bir durumda, Rusya'nın Alman parlamentosu ve başbakanlık ofisini hedef alacağını söyledi.
Rus siyasetçi, ICC'nin bu tip kararlarının devasa bir negatif potansiyel yarattığını sözlerine ekledi.
"Rusya-Batı ilişkileri tarihin en düşük seviyesinde"
Batı ülkelerini sert sözlerle eleştiren Medvedev, Rusya ile Batı arasındaki ilişkilerin tarihin en kötü seviyesinde olduğunu vurguladı.
Batılı liderleri sevmediğini söyleyen Medvedev, bu ülkelerle müzakere etmeyi anlamsız bulduğunu ve yakın zamanda Batı ile iletişimin tekrar kurulacağını düşünmediğini belirtti.
Medvedev, "Batı dünyasıyla çok kötü ilişkilerimiz var. Muhtemelen tarihteki en kötü seviyedeyiz. Churcill'in Fulton konuşmasını yaptığı dönemde bile ilişkiler daha iyiydi" ifadelerini kullandı.
Eski Birleşik Krallık Başbakanı Winston Churcill, 1946'da ABD'nin Fulton kentinde bir konuşma yapmış ve ilk kez "Demir Perde" ifadesini kullanmıştı. Bu konuşma daha sonra birçok araştırmacı tarafından Soğuk Savaş'ın başlangıcı olarak kabul edilmişti.
Independent Türkçe, Sputnik, Die Welt



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."