Mısır’dan ‘Yeni İdari Başkent’e prestij sağlama hamlesi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün Yeni İdari Başkent’te hükümet kabinesi ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün Yeni İdari Başkent’te hükümet kabinesi ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır’dan ‘Yeni İdari Başkent’e prestij sağlama hamlesi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün Yeni İdari Başkent’te hükümet kabinesi ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün Yeni İdari Başkent’te hükümet kabinesi ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır’da bakanlıklar, yasama ve güvenlik kurumları gibi önemli kurumların kademeli olarak taşındığı Yeni İdari Başkent’e manevi ve siyasi prestij sağlamaya yönelik adımlar atılıyor. Mısır hükümeti, burada büyük bir İslami kültür merkezi açarak Stratejik İdare Merkezi’nde kapsamlı bir hükümet toplantısı gerçekleştirecek.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün, Yeni İdari Başkent'teki Stratejik İdare Merkezi’nde Başbakan Mustafa Medbuli ve bakanlar ile bir araya geldi. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Müsteşar Ahmed Fehmi’nin ifade ettiğine göre, toplantıda bakanlıkların, çeşitli devlet kurum ve kuruluşlarının Yeni İdari Başkent’e nakli planı gözden geçirildi.
Sözcü tarafından yapılan açıklamaya göre Sisi, Yeni İdari Başkent’e geçişin, idareye kapsamlı ve niteliksel yönde gerçek bir gelişim sağlaması amacıyla yürütülen çabaların yoğunlaştırılmasını istiyor. Bu yönde sadece binaların ve tesislerin modernizasyona değil, aynı zamanda çalışanların kalifiye edilmesi, hükümet kadrolarının yönetimde modern bilimsel yöntemleri kullanmaları için eğitim verilmesi, verimli ve etkili bir idari aygıtın kurulması hedefleniyor.
Cumhurbaşkanı, söz konusu toplantıda ülkenin kırsal bölgelerini kalkındırmayı amaçlayan ‘Onurlu bir Yaşam’ girişiminin ilk aşamasının uygulanmasına ilişkin gelişmeler ve ikinci aşamaya başlama hazırlıkları hakkında bilgi aldı. İdari tutumun saha takibinin düzenli olarak yürütülmesi ile devletin ilgili kurumları arasında iş birliği ve koordinasyonun sürdürülmesine yönelik talimat verdi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Sisi, Ramazan Ayı’nın gelişini Yeni İdari Başkent’te Mısır İslam Kültür Merkezi’nin açılışıyla karşıladı. Bir dizi üst düzey yetkili Yeni İdari Başkent’teki Mısır Camii’nde dün sabah namazını kıldı.
Mısır İslam Kültür Merkezi’nin açılışında tasarıma dair ayrıntılar hakkında bilgi verildi. Merkezde bir halk kütüphanesi, Kur'an-ı Kerim hafızlık kursu, 160 farklı dükkan ve 55 bin kişi kapasiteli bir yüksek avlu bulunuyor. Buradaki camide yaklaşık 12 bin kişi, kuzeydeki ve aşağıdaki avluda ise yaklaşık 61 bin kişi ağırlanabilecek. İslami Kültür Camii dahilinde 2 bin, caminin tamamında ise toplamda 130 bin kişi ibadetlerini edâ edebilecek.
Mısır İslam Kültür Merkezi’nde yaklaşık 6 bin 800 metrekarelik bir alanda 30 farklı bölüme ayrılmış Dar’ül Kur’an Merkezi yer alıyor. Her bir bölüm, Kuran-ı Kerim’in bir cüzünü temsil ediyor. Araştırma ve seminerler için iç mekanların bulunduğu merkezde, sahabe Osman bin Affan'ın bin 87 sayfalık mushafından nadir bir parça da yer alıyor.
Mısır Başbakanı Medbuli, aralarında siyasetçilerin ve gazetecilerin de bulunduğu bir Fransız heyetiyle Yeni İdari Başkent’teki hükümet merkezinde bir araya geldi. Fransız heyetiyle Yeni İdari Başkent’te dair bilgi veren Medbuli şu ifadeleri kullandı:
“Bugün burada gördükleriniz yaklaşık altı yılda gerçekleştirildi. Bu topraklar tamamen çöldü. Bu, Mısır topraklarında meydana gelen kapsamlı gelişmeyi yansıtıyor. Hükümetin üzerinde çalıştığı önemli başlıklardan biri de mevcut kentsel alanın geliştirilmesidir. Mısır, güvensiz bölgeler sorunuyla karşı karşıyaydı. Bu bölgelerde yaklaşık bir milyon aile yaşıyordu. Bu bölgelerdeki halk, daha iyi yaşam standartlarına sahip yeni yerlere taşındı.
Mısır devletinin son dönemde benimsediği projelerden bahsederken ‘büyük projeler ekseni’ ifadesini kullanan Başbakan Medbuli sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkedeki kayda değer nüfus artışı ışığında yeni şehirlerin inşasını yaygınlaştırmaktan başka şansımız yoktu. Bu kapsamda kanalizasyon planlaması, tarımsal drenaj sularının geri kazanımı tesisleri ve deniz suyu arıtımı tesislerinin inşası yapıldı. Zira sınırlı doğal su kaynaklarımız mevcut. Nil Nehri, Mısır için ana su kaynağıdır.”



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe