Kansere karşı umut veren bir ilaç geliştirildi

Araştırma ekibi deneylerinin sonuçlarını takip ediyor (Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi)
Araştırma ekibi deneylerinin sonuçlarını takip ediyor (Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi)
TT

Kansere karşı umut veren bir ilaç geliştirildi

Araştırma ekibi deneylerinin sonuçlarını takip ediyor (Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi)
Araştırma ekibi deneylerinin sonuçlarını takip ediyor (Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi)

Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve üniversitenin yan kuruluşu olan APIM Therapeutics’den araştırmacılar, yalnızca kanser hücrelerini hedef alarak, hastalarda saç dökülmesine yol açmayan umut verici bir kanser ilacı geliştirdi. Söz konusu ilacın geliştirilmesi 18 yıl sürdü ve bu amaçta 20 milyon avro harcandı. İlaç 20 ölümcül kanser hastası üzerinde test edildi. Bu hastalar mevcut tüm tedavileri denedi ancak son çare olarak deneysel aşamada olan yeni bir seçeneği denemeyi tercih etti.
Yeni ilaçları test etme konusunda uzmanlaşmış kliniklerin bulunduğu Avustralya’da yeni ilaç ATX-101 üzerinde testler yapıldı. Oncogene dergisinin son sayısında yayınlanan sonuçlar oldukça umut vericiydi.
Çalışmanın baş araştırmacısı moleküler tıp profesörü Marit Otterlei, Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin internet sitesinde çarşamba günü yayınlanan bir raporda “İlacın uygulandığı hastaların yüzde 70’i 6 hafta sonra stabil hale geldi, 12’si ilacı almaya devam etti ve 18 hafta sonra stabil hale geldi. Hastalardan biri ilacı 17 ay boyunca kullandı ve iki yıldan fazla stabil kaldı” ifadelerine yer verildi.
Avustralya’da yürütülen bu testlere Faz I denemeleriydi. Bu aşamada hedef, ilacın insanlar için zararlı olup olmadığını belirlemekti. Bunun öncesinde, ilacın kanserin büyümesini durdurma yeteneği açısından laboratuvar ve hayvan deneylerinde etkinliğinin kanıtlanmıştı.
Otterlei, kanser hücrelerinin kontrol edilemez bir şekilde bölündüğünü ve sonunda hasarlı hücrelerde birikerek kanserli bir tümör oluşturduğunu ve yeni ilacın kanser hücrelerinin genetik materyaline zarar verdiğini açıkladı. Ayrıca “Kanser hücreleri diğer hücrelere göre daha fazla baskındır, bununla birlikte hasar gördüklerinde bile ölmezler ve büyümeye devam ederler. Kemoterapi ile geleneksel kanser tedavisi, kanser hücrelerine daha fazla baskı uygular, böylece hücreler ölür. Ancak kemoterapi, saç kökleri gibi normal hücreler de dahil olmak üzere tüm hücreleri etkiler ve bu nedenle saç dökülmesi gibi birçok yan etkiye neden olur.  Sadece kanser hücrelerini hedef alan yeni ilacımızda ise bu olmuyor” ifadelerini sözlerine ekledi.
Araştırma ekibi, 18 yıl boyunca birkaç yıl süren deneme ve yanılma çalışmaları sonrasında elde ettiği bu ilaç için patent aldı.



Kalp krizi ölümleri 50 yılda yüzde 90 azaldı: Uzmanlar üç hastalık riskine dikkat çekiyor

Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
TT

Kalp krizi ölümleri 50 yılda yüzde 90 azaldı: Uzmanlar üç hastalık riskine dikkat çekiyor

Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)

Yeni bir çalışma ABD'de kalp krizi ölümlerinin 50 yılda yaklaşık yüzde 90 azaldığını ancak diğer kalp rahatsızlıklarının yükselişe geçtiğini gösteriyor.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden araştırmacılar Journal of the American Heart Association'da çarşamba günü yayımlanan çalışmada, 1970-2022 döneminde 25 yaş ve üstü yetişkinler arasında kalp hastalığına bağlı ölüm oranlarını yaşa göre analiz etti.

Araştırmacılar genel kalp hastalığı ölümlerinin 50 yılda yüzde 66 azaldığını, bunun başlıca nedeninin kalp krizi ölümlerindeki yüzde 89'luk düşüş olduğunu tespit etti.

Kalp krizi 1970'te kalp hastalığından kaynaklı ölümlerinin yarısından fazlasından sorumluyken, 2022'ye gelindiğinde üçte birinden daha azını oluşturuyordu.

Kaliforniya'daki Stanford Tıp Fakültesi'nde iç hastalıkları asistanlığında ikinci yılında olan Sara King, başyazarı olduğu çalışma hakkında, "Son 50 yılda yaşanan bu gelişme, kalp krizi ve diğer iskemik kalp hastalığı türlerinin tedavisinde elde edilen inanılmaz başarıları yansıtıyor" diyor.

İnsanların, bir zamanlar idam fermanı olarak görülen ilk akut kardiyak olaylardan kurtulmasını sağlama yolunda büyük adımlar atıldı.

Olay yerindeki daha fazla kişinin kalp masajı yapması, erken kalp krizi belirtilerine dair farkındalığın artması, tedavilerin iyileştirilmesi ve sigara yasağı gibi gelişmeler kalp krizi ölümlerinin azalmasına katkı sağladı.

Ancak uzmanlar, kalp krizinden kurtulan kişi sayısı artarken, diğer kalp hastalığı türlerinin yükselişe geçtiğine dair uyarıyor.

Kalbin çok hızlı, çok yavaş ya da düzensiz atması anlamına gelen aritmiden kaynaklanan ölümler yüzde 450, kalp yetmezliğinden kaynaklanan ölümlerse yüzde 146 oranında arttı.

Hipertansif kalp hastalığı ölümleri ise uzun süreli yüksek tansiyonun etkisiyle yüzde 106 oranında arttı. Araştırmacılar bu yükselen ölüm nedenlerini ABD'deki obezite, diyabet ve yüksek tansiyona bağlıyor.

ABD'deki obezite oranı 1970'ten 2022'ye kadar yüzde 15'ten yüzde 40'a yükseldi. Yetişkinlerin neredeyse yarısı artık tip 2 diyabet hastası ve yüksek tansiyon oranları 1978'den 2022'ye kadar yüzde 30'dan neredeyse yüzde 50'ye çıktı.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı ve öğretim üyesi olan, çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Latha Palaniappan şöyle diyor: 

Artık vakaları önleyerek insanların güçlü, sağlıklı kalplerle yaşlanmasını sağlamaya odaklanmak gerekiyor ve önleme çalışmaları çocukluk kadar erken bir dönemde başlayabilir.

Amerikan Kalp Derneği'nin "Hayatın Temel 8'i" listesi, kalp hastalığı riskini azaltmak için atılması gereken temel adımları şöyle özetliyor: sağlıklı beslenmek, kilo kontrolü, sigarayı bırakmak, daha fazla egzersiz yapmak, uykuyu iyileştirmek ve sağlıklı kolesterol, kan basıncı ve kan şekeri seviyelerini korumak.

Independent Türkçe