Batı Şeria'daki Filistinliler İsrail'in çıkardığı zorluklara rağmen Aksa'ya gelmekten mutlu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Batı Şeria'daki Filistinliler İsrail'in çıkardığı zorluklara rağmen Aksa'ya gelmekten mutlu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İşgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler, Ayrım Duvarı üzerine İsrail'in kurduğu kontrol noktalarında yaşadıkları zorluklara rağmen ramazan ayının ilk cuma namazını Mescid-i Aksa'da kılmaktan mutlu olduklarını söyledi.
Ramazanın ilk cuma namazını Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'da kılmak isteyen Filistinliler, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde Harem-i Şerif'e çıkan dar sokak ve çarşılarda büyük yoğunluk oluşmasına neden oldu.
İsrail polisi, Eski Şehir bölgesinin çevresindeki yolları trafiğe kapattı, civarda yoğun güvenlik önlemi aldı.
Yetişkin ve çocuk her yaştan kadın ve erkek, Mescid-i Aksa içindeki mescitlerin yanı sıra Harem-i Şerif’in bahçe ve avlularını doldurarak cuma namazı için saf tuttu.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Aksa'da ramazan ayının ilk cuma namazına yaklaşık 100 bin kişi katıldı.
İsrail ise işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan 12 ila 55 yaşlarındaki Filistinli erkeklerin ramazan ayında cuma namazı için Mescid-i Aksa'ya girmelerini yasakladı.
İsrail güçleri, ramazanın ilk cuma namazını Mescid-i Aksa'da kılmak isteyen çok sayıda Filistinlinin işgal altındaki Batı Şeria'dan Kudüs'e geçişini engelledi.
Batı Şeria'dan Doğu Kudüs'e geçişlerdeki kontrol noktalarına takviye birlikler gönderilirken İsrail askerlerinin kimlik kontrolü sırasında kontrol noktalarında izdiham yaşandı.

- Normalde yol yarım saat, kontrol noktalarıyla 2 saat
Batı Şeria'nın El Halil kentinden Raid Dais (57), AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayının ilk cuma namazını kılmak için Aksa'ya geldiğini söyledi.
Yolda gelirken Filistinlilerin yaşadığı zorluklara işaret eden Dais, "Normalde yol sadece yarım saat sürüyor. Ama bizim gelmemiz 2 saati buldu. Kontrol noktalarında izdiham vardı. Amaçları bizi durdurmak. Yaşlı insanlar, güneşte, sıcağın altında bekliyor. Geliş çok sıkıntılıydı." diye konuştu.
Dais, tüm bu zorluğa rağmen Aksa'ya ulaştığında yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:
"Bizim Aksa'daki varlığımız tüm zorluklara rağmen bir mutluluk. İnsan buraya gelip ibadet ettikten sonra sevinç ve huzurdan başka bir şey hissetmiyor."
Dais, tüm Müslümanların bu mübarek mekana gelebilmesi ve burada ibadet edebilmesi için dua ettiğini sözlerine ekledi.

- "Filistinlilerin Aksa'dan başka neyi var ki?"
El Halil kentinin Sair köyünden Zeyne Zaal Şelalde (65), beldesinden Mescid-i Aksa'ya gelmesinin 2 saat sürdüğünü, yaklaşık bir saatten fazla bir süreyi İsrail ordusunun kontrol noktasında geçirdiğini söyledi.
Şelalde, "Aksa'ya geldiğim, cuma namazını burada kıldığım için gerçekten çok mutluyum. Yolun açık olmasını (İsrail'in) bize sorun çıkarmamalarını istiyoruz. Biz Filistinlilerin Aksa'dan başka neyi var ki?" diye konuştu.
Yaşı ilerlemiş olduğu için kendisinin Aksa'ya gelmesinin daha kolay olduğuna işaret eden Şelalde, "Mescid-i Aksa için yaşıyoruz." dedi.
İşgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler, İsrail'in inşa ettiği Ayrım Duvarı'nın diğer tarafında kalan işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa gibi kutsal mekanlara gitmek ve İsrail içindeki akrabalarını ziyaret etmek için özel izne ihtiyaç duyuyor.
Batı Şeria'dan çıkmak için Filistinlilerin, Ayrım Duvarı boyunca yer alan 23 kontrol noktasından birini kullanması gerekiyor. İsrail ordusu, denetimindeki kontrol noktalarını herhangi bir gerekçeyle kapatabiliyor.



WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
TT

WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)

Wall Street Journal'ın (WSJ) Lübnanlı üst düzey askeri yetkililere dayandırdığı haberine göre, Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'nda çalışan onlarca kişi Hizbullah mensubu oldukları şüphesiyle işten çıkarıldı ve havalimanı üzerinden örgüte 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimi engellendi.

WSJ, Lübnanlı yetkililerin Hizbullah'ın ülke üzerindeki hakimiyetini gevşetmeye çalıştığını ve bunun örgütün yıllardır kaçakçılık kanalı ve ülkedeki hakimiyetinin bir sembolü olarak kullandığı havaalanında başladığını bildirdi.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, “Kaçakçılar gözaltına alındı ve şimdi yasal prosedürler uygulanıyor” dedi.

Hizbullah'ı destekleyen İran'dan yapılan birçok uçuş şubat ayından bu yana askıya alındı.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, yetkililerin havalimanına yapay zekâ destekli yeni gözetleme teknolojileri kurduğunu söyledi.

Bu revizyon, Hizbullah'ın etkisini ve gelir kaynaklarını azaltmaya yönelik daha geniş çaplı bir çabanın parçası. Lübnan Başbakanı Selam WSJ’ye yaptığı açıklamada, “Farkı hissedebilirsiniz. Lübnan'ın modern tarihinde ilk kez kaçakçılık konusunda daha iyi durumdayız” ifadelerini kullandı.

Lübnan dış dünya ile bağlantısını Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndan sağlıyor. Hizbullah'ın havalimanı üzerinde süregelen nüfuzu, burayı, İran'ın Hizbullah'a nakit ikmali yapmak için havalimanını kullandığından şikâyet eden İsrail'in saldırılarına açık hale getirdi.

Havalimanını geri alma hamleleri, Lübnan ordusunun Beyrut'un kasım ayında Tel Aviv'le üzerinde anlaştığı ateşkesin temel şartlarından biri olan Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerini ve silah depolarını dağıtma konusunda ilerleme kaydettiği bir dönemde geldi.

ABD'li ve İsrailli askeri yetkililer, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın güneydeki limanlar ve silahlar üzerindeki kontrolünü sınırlandırmak için attığı adımlardan memnuniyet duyduklarını ifade etseler de daha yapılacak çok iş olduğunu söylüyorlar. ABD'li yetkililer Lübnan'ın yeni teknokrat liderliği altında daha fazla devlet kontrolü konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduklarını ifade ettiler.

Ateşkesi denetleyen uluslararası komitenin üyesi olan üst düzey bir ABD'li yetkili şunları söyledi: “Burada umutlanmak için bir neden var. Sadece altı ya da yedi ay oldu ve geçen kasım ayında ulaşılabileceğinden emin olmadığım bir noktaya ulaştık.”

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Lübnan emniyetinin kısa bir süre önce havalimanı üzerinden Hizbullah'a 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimini engellediğini bildirdi. Militan örgütün üyeleri para getirmek için havalimanını kullanmakta zorlandıklarını kabul ettiler. Hizbullah şu anda taahhütlerini finanse etmekte zorlanıyor. Örgüt, aralık ayında Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra İran'dan Suriye'ye uzanan ana silah kaçakçılığı rotalarını kaybetti.

Lübnanlı yetkililerin baskıları başlamadan önce Hizbullah, sahadaki personeli ve parlamentodaki büyük bloğu sayesinde Beyrut Havalimanı’nda önemli bir nüfuza sahipti ve bu sayede reform çabalarını engelleyebiliyordu. Havalimanının güvenliğini sağlamak, devlet kontrolünü sağlamlaştırmaya çalışan hükümetin en önemli önceliklerinden biri. Geçtiğimiz şubat ayında ordu, Lübnanlı yetkililerin bir İran uçağının inişine izin vermemesini protesto etmek için havalimanına giden yolları kapatan Hizbullah destekçileriyle karşı karşıya geldi.