Rusya: Yabancı silahların Ukrayna'ya sevk edilmesi, nükleer kıyameti yakınlaştırıyor

Fotoğraf: Mustafa Çiftçi/AA
Fotoğraf: Mustafa Çiftçi/AA
TT

Rusya: Yabancı silahların Ukrayna'ya sevk edilmesi, nükleer kıyameti yakınlaştırıyor

Fotoğraf: Mustafa Çiftçi/AA
Fotoğraf: Mustafa Çiftçi/AA

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, yabancı silahların Ukrayna'ya sevk edilmesinin nükleer kıyameti her gün yakınlaştırdığını belirterek, "Mahşerin dört atlısı yolda ve hareket etmeye devam ediyor." dedi.
Medvedev, başkent Moskova'da Rus gazetecilerine verdiği röportajda, güncel konulara dair açıklama yaptı.
Nükleer savaşın yaşanması ihtimalini değerlendiren Medvedev, "Yabancı silahların Ukrayna'ya sevk edilmesi, nihayetinde nükleer kıyameti her gün yakınlaştırıyor. Bu, bunun gerçekleşeceği anlamına gelmez ancak mahşerin dört atlısı yolda ve hareket etmeye devam ediyor. Bundan emin olabilirsiniz." ifadesini kullandı.
Yasa dışı ilhak edilen Kırım'ın geri alınması ile ilgili açıklamalarına değinen Medvedev, bunun "propaganda" olduğunu söyledi.
Medvedev, "Kırım'ın ele geçirilmesi yönündeki girişimlerle bağlantılı bazı ciddi saldırılar olur ise bu, nükleer caydırıcılık doktrinde öngörülen silahlar dahil tüm koruma amaçlı araçların kullanılması için sebep olur." değerlendirmesinde bulundu.

- "Ukrayna, barış müzakerelerine karşı çıkıyor"
Medvedev, Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakere konusuna değindi. Bu meselenin müzakere yoluyla barışçıl şekilde çözülmesinden yana olduklarını ancak Ukrayna'nın buna karşı çıktığını vurgulayan Medvedev, "Okyanusun ötesinden onlara bu konuda izin verilmiyor." dedi.
Medvedev, Batılı ülkelerin Rusya'ya mümkün oldukça büyük zarar vermeyi hedeflediğini söyledi.
Medvedev, ABD'li uzmanların, Rusya'nın yaptırımlar ve fiyat artışları nedeniyle 2033'te dağılacağı yönündeki görüşlerine ilişkin ise mevcut koşullarda ABD'nin dağılma ihtimalinin Rusya'ya göre daha yüksek olduğunu söyledi.



Pakistan-Hindistan ateşkesinin perde arkasında neler yaşandı?

Hindistan-Pakistan sınırında ateşkese rağmen yer yer karşılıklı taciz atışları sürüyor (Reuters)
Hindistan-Pakistan sınırında ateşkese rağmen yer yer karşılıklı taciz atışları sürüyor (Reuters)
TT

Pakistan-Hindistan ateşkesinin perde arkasında neler yaşandı?

Hindistan-Pakistan sınırında ateşkese rağmen yer yer karşılıklı taciz atışları sürüyor (Reuters)
Hindistan-Pakistan sınırında ateşkese rağmen yer yer karşılıklı taciz atışları sürüyor (Reuters)

İhtilaflı Keşmir bölgesindeki saldırının ardından Hindistan ve Pakistan arasındaki gerginlik, topyekun savaşa dönüşmeden durduruldu. 

Nükleer silahlara sahip iki ülke, 10 Mayıs'ta ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan etmişti.

Guardian, tüm dünyayı korkutan çatışmaların durdurulması için yürütülen ateşkes sürecinin perde arkasını yazdı. 

Kimliklerinin açıklanmaması şartıyla gazeteye konuşan Pakistanlı iki istihbarat yetkilisi, ABD Dışişleri Başkanı Marco Rubio’nun, Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Asim Munir’le 10 Mayıs sabahı telefonla görüştüğünü söylüyor. 

Yetkililer, ABD arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerinin yaklaşık 8 saat sürdüğünü belirtiyor. 

Analizde, Trump’ın ilk başta devreye girmediği, Başkan Yardımcısı JD Vance’in de çatışmalarla ilgili “Bizim sorunumuz değil” dediği hatırlatılıyor. Ancak iki nükleer güç arasındaki gerginliğin topyekun savaşa dönüşme ihtimalinin Washington’ı korkuttuğu, Trump’ın da sonunda harekete geçmeye karar verdiği yazılıyor. 

ABD Başkanı’nın, 9 Mayıs’ta Rubio’ya Pakistan tarafıyla, Vance’e de Hindistan lideri Narendra Modi’yle görüşme talimatı verdiği aktarılıyor. 

Rubio’nun yalnızca Munir’le değil, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ve İstihbarat Genel Müdürü General Asım Malik’le de irtibata geçtiği ifade ediliyor.

Pakistanlı yetkililer, Washington’ın devreye girmesinden memnun olduklarını belirtiyor: 

ABD'nin müdahalesini memnuniyetle karşıladık. Savaş istemiyoruz ama bize dayatılırsa, o zaman yaptığımız gibi saldırganlıkla karşılık vermekten başka seçeneğimiz kalmıyor.

Haberde, ABD’nin yanı sıra Suudi Arabistan, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin taraflarla iletişime geçtiği, Birleşik Krallık’ın da diplomatik arka kanallar aracılığıyla baskı uyguladığı belirtiliyor.

İslamabad yönetimi, ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlandığını kamuoyuyla paylaşmasına rağmen Yeni Delhi, Washington’ın süreçteki rolüne dair bir açıklama yapmadı. Modi, ateşkesle ilgili konuşmasında teklifin Pakistan’dan geldiğini savunmuştu.

BBC’nin analizinde Hindistan’ın, Keşmir meselesinde üçüncü tarafların müdahalesine izin vermek istemediğine ve konunun bir tabu olarak görüldüğüne dikkat çekiyor. Dolayısıyla Trump’ın devreye girmesinin Modi yönetimini zor bir pozisyona soktuğuna işaret ediliyor. Yeni Delhi’nin bir yandan Washington’ın arabuluculuğunu istemediği, diğer yandan da Trump yönetimiyle iyi ilişkileri korumayı hedeflediği belirtiliyor.

Hindistan-Pakistan çatışmaları

Hindistan'ın idaresindeki Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde 22 Nisan'da düzenlenen saldırıda 26 turist öldürülmüş, olayı Pakistan'da yasaklı Leşker-i Tayyibe (LET) örgütünün uzantısı olan Direniş Cephesi (TRF) üstlenmişti. Keşmir Direnişi diye de bilinen radikal İslamcı örgütten yapılan açıklamada, bölgedeki "demografik değişime" karşı çıkıldığı belirtilmişti.

Bunun ardından Yeni Delhi yönetimi, saldırıyı düzenleyenlerin Pakistan'dan geldiği suçlamasında bulunmuş, İslamabad ise iddiaları reddetmişti.

Sonrasında Hindistan ordusunun 6 Mayıs'ta Pakistan'a ve İslamabad yönetimi kontrolündeki Azad Keşmir bölgesine düzenlediği füze saldırılarıyla gerginlik daha da büyümüştü.

Independent Türkçe, Guardian, BBC