Sudanlılar hükümetin kurulmasını bekliyor

Taslak Komitesi ‘nihai siyasi anlaşmayı’ ay başında tamamlamayı planlıyor.

Hartum 14 Mart’ta sivil yönetim çağrısı yapılan protestolara sahne odu. (AFP)
Hartum 14 Mart’ta sivil yönetim çağrısı yapılan protestolara sahne odu. (AFP)
TT

Sudanlılar hükümetin kurulmasını bekliyor

Hartum 14 Mart’ta sivil yönetim çağrısı yapılan protestolara sahne odu. (AFP)
Hartum 14 Mart’ta sivil yönetim çağrısı yapılan protestolara sahne odu. (AFP)

Sudanlılar, siviller ve ordu arasında uluslararası ve bölgesel desteğe sahip ‘nihai siyasi anlaşmanın’ imzalanması için önümüzdeki 1 Nisan’ı dört gözle bekliyor. Bunu, ülkede uzun süredir devam eden krizlerin çözümünün başlangıcı ve aynı ayın 11'inde demokratik sivil bir sisteme geçişin kapılarını aralayıp ordunun elinden iktidarın dizginlerini alacak sivil bir hükümetin kurulması için yeni bir dönüm noktası olarak görüyorlar. Ancak birçok kişi, Sudan'ın uzun süreli ve karmaşık krizleri çözmeye yönelik çok sayıda başarısız girişimin ardından beklenen anlaşmanın ‘1 Nisan şakasına’ dönüşmesine yol açacağından endişe ediyor.
Siyasi süreç, ‘gelecek hükümeti ister barışçıl isterse zorla olsun devirmekle tehdit eden’ eski rejimin İslamcı destekçilerinin ve onların takipçilerinin muhalefetiyle karşı karşıya. Buna ek olarak, Komünist Parti ve diğer sol partiler, gelecek sivil hükümeti ‘Batı ürünü ve Sudan devriminin sorunlarını es geçip hükümet koltuklarını elde etme karşılığında şehitlerin kanını feda etme girişimi’ olarak tanımlıyor. Bu partiler aynı zamanda daha doğmamış hükümeti, ister adı konulmadan önce ister sonrasında olsun devirmeye çalışıyorlar. Bunun yanı sı silahlı hareketler de mevcut siyasi uzlaşmaya karşı çıkıyor. Bazı analistlere bunun sebebi göre 25 Ekim 2021 darbesinden sonra elde ettikleri imtiyazları kaybetmekten korkmaları. Diğer yandan yakın bir zamanda, aşiret güçleri gelecek hükümete yıkılana kadar baskı uygulamak için ‘liman kapatma senaryosuna’ geri dönüldüğünü duyurdu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiler göre 5 Aralık'ta Çerçeve Anlaşma'yı imzalayan güçler, 1 Nisan’da 'nihai anlaşma'nın imzalanması için gerekli şartları tamamlama yolunda ilerliyor. Sudan'daki siyasi süreç sözcüsü Halid Ömer Yusuf, nihai anlaşmayı hazırlayan komitenin, anlaşmayı belirlenen 1 Nisan tarihine kadar tamamlamak üzere görevine başladığını duyurdu.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan bir kaynak, komitenin nihai anlaşma metnini ve geçiş anayasasını bir veya iki gün içinde hazırlayarak çalışmalarını tamamlamaya çalıştığını, taslak hazırlama gerekliliklerinin büyük bölümünü iki iş günü içinde tamamladığını ve sonuçlarını anlaşmanın ek protokollerine eklemek üzere sadece güvenlik ve askeri reform çalıştayını beklediğini kaydetti. Geçen perşembe yapılması beklenen güvenlik ve askeri reform çalıştayı ertelenmişti. Bu, hassas görülen ve geniş tartışma için özel bir alan ayrılan beş çalıştayın sonuncusu ve en hassası olanıydı.
Çalıştay, güvenlik ve askeri birimlerde reform yapılması ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) entegrasyonu da dahil olmak üzere silahlı hareketlerin tek bir orduda birleştirilmesi konusunu ele alıyor. Sudan'daki ana muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) Sözcüsü’ne göre çalıştayın yarın da devam etmesi bekleniyor. Süreci yakından takip eden bir kaynak, tarafların tüm ayrıntılar üzerinde anlaştığını ve geriye sadece HDK’nin orduya entegre edilmesi için gereken süre konusundaki anlaşmazlığın kaldığını aktardı.
Buna karşılık Adalet ve Eşitlik Hareketi siyasi süreci kabul etmediğini bir kez daha vurgulayarak bunu, ‘küçük bir grubu vatanın kaderine ve geleceğine empoze etmeye çalışan dış irade tarafından kontrol edilen ve yönetilen berbat bir dışlama ve vesayet tahsisi’ olarak değerlendirdi. Cuba Barış Anlaşması’na imza atan Adalet ve Eşitlik Hareketi ve Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/AM) Çerçeve Anlaşma’yı reddederek anlaşmanın ÖDBG güçlerinin darbeyi desteklemekle suçladığı Demokratik Blok koalisyonundaki diğer ortaklarıyla birlikte imzalamasını şart koşuyor.
Birleşmiş Milletler'in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı Volker Peretz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) verdiği brifingde, iki hareketin tutumunu, bir sonraki hükümette temsiliyetlerini sağlama alma ve kazanımlarını koruma girişimi olarak yorumladı. Ancak iki hareket de bu açıklamayı kınayarak bunun ‘bir iddia, çamur atma ve yalan olduğunu, asılsız olduğunu ve kabul etmeyecekleri yalan yanlış bir iftira olduğunu’ savundular.
SLM/AM, nihai anlaşmanın imzalanmasını ve hükümetin ilan edilmesini istemeyen gösteriler düzenleme sözü verdi. ‘Sudan halkının iradesinden’ uzak olacak herhangi bir hükümeti devirmek için Sudan'ın tüm vilayetlerinde seminerler düzenlemekle ve siyasi kararın gasp edilmesine karşı çıkan güçlerden oluşan bir cephe kurmakla tehdit etti.
Diğer yandan Komünist Parti geçen hafta UNITAMS’ın ‘demokratik dönüşümü sağlama’, aranan kişileri uluslararası mahkemeye teslim etme ve ağır insan hakları ihlallerini durdurma görevlerinde başarısız olduğunu ve sadece kınamalarla yetindiğini açıkladı. Parti, UNITAMS’ın desteklediği ve imzalanmasını kolaylaştırdığı Çerçeve Anlaşma’yı devrimi ortadan kaldırma, cezasızlığı ve ordunun iktidarda devam etmesini destekleme ve iktidara yabancı bir müdahale girişimi olarak değerlendirerek ortaya çıkacak hükümeti devirmeye çalışacağını bildirdi.
Önceki sivil hükümete liderlik eden ÖDBG koalisyonu ve bir dizi başka güç, ordu komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) ile Geçen 5 Aralık'ta, Çerçeve Anlaşma’yı imzalamıştı. Anlaşma ordunun iktidardan uzaklaştırılmasını ve iki devlet başkanı ve bir bakanlıktan oluşan sivil bir hükümet kurulmasını öngörüyor. Taraflar, önümüzdeki 1 Nisan’da nihai anlaşmanın, aynı ayın 6’sında anayasal beyannamenin imzalanacağını ve 11'inde sivil hükümetin kurulmaya başlanacağını duyurmuşlardı. Buna bazı siyasi güçler, silahlı hareketler ve halk direniş komiteleri karşı çıkıyor. Ancak halkın geniş kesimlerinden destek geliyor.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.