Rusya Devlet Duması Başkanı Volodin, Putin’in tutuklanması kararının ardından UCM’nin yasaklanmasını önerdi

Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Duma internet sitesi)
Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Duma internet sitesi)
TT

Rusya Devlet Duması Başkanı Volodin, Putin’in tutuklanması kararının ardından UCM’nin yasaklanmasını önerdi

Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Duma internet sitesi)
Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Duma internet sitesi)

Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i savaş suçlarıyla itham ederek tutuklama emri çıkarması sonrasında Rusya’da UCM’nin yasaklanmasını önerdi.
Putin’in müttefiki Volodin, Rus anayasasının ülkedeki herhangi bir UCM faaliyetini yasaklayacak ve UCM’ye yardım ve destek sağlayan herkesi cezalandıracak şekilde değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Geçtiğimiz hafta Uluslararası Ceza Mahkemesi, Şubat 2022'de Rus işgalinin başlamasından bu yana Ukrayna'da işlenen savaş suçlarından sorumlu olduğu iddiasıyla Rusya Devlet Başkanı Putin hakkında tutuklama emri çıkardığını duyurdu.
UCM Ön Yargılama Dairesi, Putin ve Rusya Devlet Başkanlığı'nın Çocuk Haklarından Sorumlu Komiseri Maria Alekseyevna Lovova-Belova hakkında tutuklama kararı çıkardı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada Putin, Ukraynalı çocukların hukuksuz ve yasadışı bir şekilde ülkelerinden sınır dışı edilmesi ve insanların işgal altındaki Ukrayna topraklarından Rusya’ya yasadışı bir şekilde yerleştirilmesinden sorumlu tutuldu.
Bu gelişmenin ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kararlarını ‘önemsiz’ ve ‘yasal olarak geçersiz’ olarak nitelendirmişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada karar hakkında, “Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarının hukuki açıdan dahil ülkemiz için hiçbir anlamı yoktur” ifadelerini kullandı.



Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
TT

Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)

İsrailli bir yetkili, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile bugün yapacağı görüşmede, Tahran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesiyle ilgili her türlü faaliyete karşı harekete geçmek için ‘yeşil ışık’ isteyeceğini söyledi.

Yetkili İsrail'in Jerusalem Post gazetesine verdiği demeçte, “Amaç Lübnan'dakine benzer bir yetki almak; yani nükleer tesislerde şüpheli faaliyetler tespit edilirse ya da ABD ve İsrail savaş uçakları tarafından bombalanan bölgelerden uranyum transfer edildiğine dair kanıtlar bulunursa, bunlara karşı harekete geçmek için önceden ABD onayı alınmış olacak” dedi.

İsrail, İran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesini engellemek için ABD öncülüğünde bir mekanizma kurmayı hedefliyor.

“Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliği yapmaması nedeniyle Snapback mekanizmasını (İran'a yeniden yaptırım uygulama mekanizması) da harekete geçirmek istiyoruz” diyen yetkili, İsrail'in Tahran üzerindeki baskıyı arttırmak istediğini belirtti.

Yetkili, UAEA müfettişlerinin geçen hafta ‘güvenlik gerekçesiyle İran'dan ayrıldığını, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın da UAEA ile iş birliğini askıya alan yasayı imzaladığını’ bildirdi.

Netanyahu dün Washington'a hareket etmeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, “İran'ın bizi yok etmeyi amaçlayan nükleer silah arayışını yenileme girişimlerine karşı uyanık kalmalıyız” dedi.

İsrail ordusu, haziran ayında sona eren İsrail-İran savaşının ardından odağını yeniden Hizbullah'ın altyapısını hedef almaya devam ettiği Güney Lübnan'a kaydırdı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi CBS News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’ni bombalamasının tesiste ‘ciddi ve ağır hasara yol açtığını’ ifade etti.

Arakçi, “Fordo'da tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyor. Ancak şu ana kadar bildiğimiz şey tesislerin ciddi ve ağır hasar gördüğü” ifadelerini kullandı.