UBH’nin Genelkurmay Başkanı Haddad, siyasetçileri birlik üzerinde çalışmaya çağırdı

Tarhuna mezarlarındaki kurbanların aileleri, katillerden hesap sormakta kararlı.

Trablus sakinleri Ramazan’ın ilk gününde kentin meydanlarını doldurdu. (AFP)
Trablus sakinleri Ramazan’ın ilk gününde kentin meydanlarını doldurdu. (AFP)
TT

UBH’nin Genelkurmay Başkanı Haddad, siyasetçileri birlik üzerinde çalışmaya çağırdı

Trablus sakinleri Ramazan’ın ilk gününde kentin meydanlarını doldurdu. (AFP)
Trablus sakinleri Ramazan’ın ilk gününde kentin meydanlarını doldurdu. (AFP)

Libya geçici Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı güçlerin Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el-Haddad, ülke siyasetçilerini ‘birlik’ üzerinde çalışmaya çağırdı. Ramazan münasebetiyle yaptığı konuşmada, yönetimin sivil devlete saygı doğrultusunda mesleki yeteneklerini geliştirerek ordu güçlerini tamamlama çabalarından bahseden Haddad, bu durumun politikacıları yeniden bir araya gelmeye teşvik ettiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) ve İngiltere, daha önce güvenlik şeridi, ateşkes anlaşmasının devamlılığı ve askeri kurumların yeniden birleştirilmesi amacıyla Tunus’ta bir toplantı düzenlemişti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre toplantıda, Ulusal Ordu Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdurrazık en-Nazuri ve Libya’nın batısındaki mevkidaşı Muhammed el-Haddad’ın yanı sıra 5+5 Ortak Askeri Komite üyeleri ve Fransa, Türkiye, İtalya ve Afrika Birliği'nin diğer güvenlik çalışma grubu eş başkanlarının temsilcileri yer aldı.
Haddad geçen perşembe günü yaptığı konuşmada, ‘adaletin, eşitliğin ve hukukun hâkim olduğu demokratik bir devlette, vatanın korunması, kazanımlarının korunması ve halkın emellerinin gerçekleştirilmesi konusunda ordunun milli görevini yerine getirme’ gerekliliğini vurguladı. Ordu güçlerinin mali haklarına dikkat çeken yetkili açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bir dönem kesilen maaşlara ikramiye eklenmesi kararı devreye girmiş ve ordu mensupları arasında eşitlik sağlanmıştır. Ayrıca memurlara maaşlarının askeri meslektaşlarına eşit olacağı konusunda güvence veriyoruz. Aynı şekilde emekli askerlerimizin maaşlarının ödenmesi için SGK ile yaptığımız görüşmelerde de ileri adımlar attık.”
Diğer yandan İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Antonio Tajani, ülkesinin Libya’yı istikrarlı bir ülke yapmak için çalıştığını bildirdi. İtalya merkezi ‘Nova’ ajansının aktardığına göre Tajani, 24 Mart’ta ülkesinin bu hedefe ulaşmak için çalıştığını belirtirken “Libya Sahil Güvenliğine devriye botları sağlandı” ifadesini kullandı.
Tajani ayrıca, Avrupa ülkelerini ‘özellikle insan kaçakçılarıyla mücadele etmek üzere göç akışını durdurmak için müdahale etmeye’ çağırdı. Onlara karşı güçlü önlemler alınması ve denizdeki insanların kurtarılması gerekliliğine işaret eden yetkili sözlerine şöyle devam etti:
“Çünkü bu, tüm denizcilik kurallarının gereğidir. Ancak akışlarının çıkış noktalarıyla mücadele etmemiz ve yasal göç akımlarını teşvik etmemiz gerekiyor.”
Diğer taraftan ‘toplu mezar’ kurbanlarının aileleri, adli makamlara ‘çocuklarının katillerini’ yargılama ve hesap soma sözü verilmesini talep etti. Tarhuna Mağdurları Derneği, geçen perşembe akşamı yaptığı açıklamada Tarhuna şehrindeki ‘cinayet mezarlığı’ ve adli suçlardan arananların halen firarda olduğunu bildirdi. ‘M.A.’ olarak çağrılan bir aranan hakkında konuşan dernek, Tarhuna’daki çoğu toplu mezar vakasında suçlandığını dile getirdi.
İlk kez Haziran 2020 başlarında açıklanan ‘toplu mezarların’ hikayesi, iki yılı aşkın bir süre önce Muhammed el-Kani liderliğindeki ‘Kaniyat’ milislerinin kontrolündeki bu şehirde yaşananlara dair halen pek çok sırrı açığa çıkarıyor. İlgili makamlar, zaman zaman toplu mezarlarda milisler tarafından tutuklananların bazılarının cesetlerini buluyor. Bu mezarlardan çıkarılan 261 cesetten 160’ının kimliği, Kayıp Şahısları Araştırma ve Kimlik Tespiti Genel Müdürlüğü tarafından tespit edildi.
Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur geçen ağustos ayında, Kaniyat suçlarını soruşturmakla görevli Adli Soruşturma Komitesi’nin 280 ceza davası açtığını ve bunların 10’unun yargıya intikal ettiğini duyurdu. Ancak bazıları daha önce Şarku’l Avsat’a konuşmuş olan kurbanların aileleri, davanın yeni olmadığını ve faillerin yargılanmadan veya takip edilmeden hala serbest olduğunu dile getirdi. 
Diğer yandan Sıddık es-Sur, ülkenin kuzeydoğusundaki Verdame belediyesinde dört mali hizmetler kontrol görevlisinin ‘yolsuzluk’ suçlamasıyla gözaltına alınmasını emretti. Söz konusu gelişme, başsavcılığın ülkedeki birçok sektörde ‘yaygın yolsuzluk suçları’ ile mücadele çabaları çerçevesinde yaşandı. Geçtiğimiz aylarda da yolsuzluk davalarıyla bağlantılı olarak onlarca çalışan ve yetkili gözaltına alınmıştı.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.