Finansman eksikliği Eş-Şebab ile mücadeleyi etkiliyor mu?

Afrika Birliği, finansman eksikliğinin mücadelede engel teşkil ettiğini açıkladı.

Mogadişu’daki bir sokakta bulunan Somali güçleri (AFP)
Mogadişu’daki bir sokakta bulunan Somali güçleri (AFP)
TT

Finansman eksikliği Eş-Şebab ile mücadeleyi etkiliyor mu?

Mogadişu’daki bir sokakta bulunan Somali güçleri (AFP)
Mogadişu’daki bir sokakta bulunan Somali güçleri (AFP)

Terör örgütü Eş-Şebab’a karşı Somali önderliğindeki askeri harekât, finansman eksikliğinin yanı sıra bazı zorluklarla karşı karşıya. Uzmanlar, askeri faaliyetlerle elde edilen kazanımların, operasyonlar finanse edilmezse kaybedilebileceğine inanıyor. Bu noktada şu soru gündeme geliyor: Finansman eksikliği, Eş-Şebab örgütüyle mücadeleyi etkiliyor mu?
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, Afrika Birliği (AfB), Eş-Şebab bünyesindeki radikalizm yanlılarıyla savaşan askeri güçlerine destek sağlayan, Somali’deki barış gücüne yaklaşık 90 milyon dolar sağlanması çağrısında bulundu. AP’nin haberine göre AfB’nin Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Bankul Adewe, “ATMIS olarak bilinen 19 bin 600 kişilik kuvvet, finansman açığı kapatılmadıkça düzgün faaliyet gösteremeyecek” dedi.
Adewe, 21 ay içerisinde gerekli fonların bulunmaması durumunda, bunun Eş-Şebab hareketinin sonunda Somali’deki devletin sorumluluklarını kontrol edeceği anlamına gelebileceği uyarısında bulundu. “Uluslararası toplum dikkatini Somali’den uzaklaştırmamalı” diyen Adewe, mevcut Somali hükümetinin Eş-Şebab’ın saldırılarına karşılık vermek yerine geniş çaplı bir saldırı yoluyla benzeri görülmemiş bir çaba sarf ettiğine dikkati çekti.
Bir yıl önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ‘2024 yılı sonunda ülkenin güvenliğinin sorumluluğunu üstlenene kadar Somalilileri desteklemek için’ Somali’de yeni bir AfB askeri geçiş misyonunu oybirliğiyle onayladı.
Medyada yer alan haberlere göre ordu, örgütün aşağı Cuba bölgesindeki unsurlarına ve karargahına saldırı düzenledi. Somali Özel Kuvvetlerinden bir yetkili de Eş-Şebab militanlarının sığınaklarını yok ettiklerini, 23 kişiyi öldürdüklerini, bazı üyeleri sağ ele geçirdiklerini ve askeri araçlara el koyduklarını açıkladı. Yetkili, Eş-Şebab’a karşı askeri operasyonların, militanların Jubaland bölgesinden çıkarılana kadar devam edeceğini vurguladı. Daha önce de kara kuvvetleri komutanı Tümgeneral Muhammed Tahlil Behi, kuvvetlerinin Eş-Şebab’ın 30’dan fazla liderini ve milisini tasfiye etmeyi başardığını açıklamıştı.
Somali ordusu, kabile savaşçıları ve bölgesel ve uluslararası güçlerle işbirliği içinde ülkeyi Eş-Şebab unsurlarından kurtarmak için askeri bir operasyon başlattı. Yapılan açıklamalara göre federal hükümet bu operasyonlarda büyük kazanımlar elde etti ve çatışmaların başlamasından bu yana terör örgütü militanları birer birer teslim olma kararı alıyor.
Teröristlerin hareketlerini takip eden Mısırlı araştırmacı Ahmed Sultan, “AfB, finansman konusunda ABD ve Avrupa Birliği başta olmak üzere Batılı güçlerden gelen fonlara bağlı. Bu durum, terörle mücadeledeki rolünü sadece Somali’de değil, kıtanın çeşitli bölgelerinde sınırlandırıyor” dedi. “Eş-Şebab hareketinin finansman imkanları var. Dolayısıyla her düzeyde, özellikle mali ve lojistik düzeylerde onunla mücadelenin maliyeti çok yüksek” diyen Sultan, “Eş-Şebab’a karşı yürütülen askeri harekatın finansmanının azalması durumunda örgüt, kontrolü yeniden ele geçirmek ve uğradığı stratejik kaybı telafi etmek için her şeye sahip” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Tunuslu bir yazar ve terörist gruplar konusunda uzman olan Basil Tercuman, finansman eksikliği sorununun Somali’deki askeri harekatın karşılaştığı zorluklardan sadece biri olduğuna ve operasyonları destekleyen bölgesel ve uluslararası güçlerin kafa karışıklığını yansıttığına dikkati çekti. Şarku’l Avsat’a konuşan Tercuman, krizin finansman eksikliğinin ötesine geçtiğini söylerken, “Ülkenin istikrarını desteklemek için bütünleşik politika ve stratejilerin yokluğunda bölgesel ve uluslararası çabalar eksik kalmaktadır” şeklinde konuştu.
Tercuman, “Somali’de istikrarı sağlamak için askeri bir meydan okumanın ötesine geçilmesi gerekiyor. Ayrıca istikrarlı ve uyumlu bir Somali’ye ulaşmanın karşısında duran siyasi, sosyal, gelişimsel ve kabilesel ikilemler ele alınmalı” dedi.



İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)

İsrail, Gazze Şeridi’nde işgal altındaki bölgeler (Sarı Hattın doğusu) ile Hamas'ın faaliyet gösterdiği bölgeleri (Sarı Hattın batısı) birbirinden ayıran Sarı Hattın yaklaşık 3 kilometre batısında yeni bir tampon bölge oluşturmaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan silahlı gruplardan saha kaynaklarına göre İsrail'in bu çabaları, ateşkesin ikinci aşamasına geçmeden önce sahadaki yeni durumu istikrara kavuşturmayı amaçlıyor. Bu çabalar, işgalci İsrail güçlerinin tampon bölge için istedikleri yerleri belirlemelerine olanak tanıyan evlerin yıkılması ve arazinin düzleştirilmesini içeriyor.

Sahadaki bu gelişmeler, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi'ndeki İsrail güçlerini teftiş ederken yaptığı açıklamalarla tutarlıydı. Zamir, Sarı Hattın yeni bir sınır, yerleşim yerleri için ileri bir savunma hattı ve bir saldırı hattı oluşturduğunu söyledi.

Buna karşın Hamas liderlerinden Husam Bedran, Zamir'in açıklamalarının işgalin ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. Bedran dün Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Hamas’ın anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmeden önce İsrail'in ateşkese yönelik ihlallerine son verilmesini istediğini belirtti.


Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, Suriye meselesine ilişkin ABD'nin de katıldığı son görüşmelerin iki taraf arasında bir anlaşma veya mutabakata yol açtığı iddiaları yalanlandı.

Açıklamada, Suriye ile ilgili konularda Washington'ın himayesinde görüşmeler ve temaslar yapıldığı, ancak bunların henüz ön görüşme aşamasında olduğu vurgulandı.

Bu konuda herhangi bir anlaşma veya niteliksel ilerleme olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığı vurgulanan açıklamada, temasların ABD'nin bölgede yürüttüğü daha geniş diplomatik çabaların bir parçası olduğu belirtildi.

Kaynaklara göre Netanyahu, İsrail medyasının, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında, ABD'nin arabuluculuğuyla iki taraf arasında varılan anlaşmayı imzalamayı reddettiğini bildirmesinin ardından bu açıklamayı yapmak zorunda kaldı.


Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine havan toplu saldırı: Can kaybı yok

İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine havan toplu saldırı: Can kaybı yok

İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)

Suriye Devlet Televizyonu dün akşam başkent Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine ‘nereden ateşlendiği bilinmeyen’ havan topları düştüğünü, ancak herhangi bir can kaybı yaşanmadığını bildirdi.

Suriye Arap Haber Ajansı SANA’ya konuşan askeri bir kaynak, üç havan topunun Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresini hedef aldığını, ancak herhangi bir can kaybı veya maddi hasara yol açmadığını söyledi. SANA, ‘İlgili yetkililer Mezze Askeri Havaalanı çevresine konuşlandı ve havan toplarının nereden ateşlendiğini belirlemek için soruşturma başlattı’ bilgisini aktardı.

Reuters geçtiğimiz kasım ayında, ABD'nin Suriye ile İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasının önünü açmak için Şam'daki bir hava üssünde askeri olarak konuşlanmayı planladığını bildirmişti.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre hava üssü, İsrail ve Suriye arasında gelecekte imzalanacak bir saldırmazlık anlaşması kapsamında silahsızlandırılmış bölge oluşturulması beklenen Suriye'nin güneyindeki bazı bölgelerin girişinde yer alıyor.

O dönemde SANA, Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynaktan bilgiler aktaran Reuters'ın haberini yalanlamış ve ‘Reuters'ın Suriye'deki ABD üsleri hakkında yayınladığı haberlerin hiçbir gerçeklik payı yoktur’ ifadelerini kullanmıştı.

ABD, Suriye ile İsrail arasındaki gerilimi azaltmak ve Şam'ın İsrail'in son zamanlarda ele geçirdiği topraklarını geri almasını sağlayacağını umduğu bir güvenlik anlaşmasına varmak için iki taraf arasında arabuluculuk yapıyor.