'Koltuğunu arkaya yatırırken sıkışıp kalan! business class yolcusu, havayolu şirketine dava açtı

Davacı adamın avukatları, bu deneyimin "büyük bir acı, ıstırap ve manevi zarara" yol açtığını iddia ediyor

Reuters
Reuters
TT

'Koltuğunu arkaya yatırırken sıkışıp kalan! business class yolcusu, havayolu şirketine dava açtı

Reuters
Reuters

İsrail'e ait havayolu şirketi El Al'ın business class koltuklarından birinde sıkışıp kalarak yaralandığını iddia eden bir adam, şirkete dava açtı.
Eshagh Wiseman, Ekim 2022'de olay meydana geldiğinde Tel Aviv'den New York'taki JFK havalimanına uçuyordu.
View From the Wing'e göre, bir uçuş görevlisinin Wiseman'ı koltuktan "çekip kurtarması gerekti". Wiseman bu deneyimin kabin ekibinin "koltuğun nasıl çalıştığını kendisine açıklamaması" nedeniyle gerçekleştiğini öne sürüyor.
"İleri yaşta bir beyefendi" diye tanımlanan Wiseman'ın, koltuğunu arkaya yatırırken sıkışıp kaldığı iddia ediliyor.
Bir uçuş görevlisinden yardım isteyen Wiseman'ı görevli "çekip kurtarmış" fakat bu deneyim "büyük bir acı, ıstırap ve manevi zarara" ve tıbbi tedavi gerektiren yaralara yol açmış.
Dava dilekçesinde şöyle belirtiliyor:
"Wiseman adına hareket eden avukatlar, yaralanmanın yolcunun kendi ihmali sonucu gerçekleştiği kanıtlanmadıkça yolcu yaralanmalarından havayolu şirketlerini sorumlu tutan Montreal Sözleşmesi uyarınca dava açıyor."
Bir yolcu ilk kez bir havayolu şirketine karşı yasal işlem başlatmıyor.
2020'de bir kadın, Spirit Havayolları'nın uçuşlarından birindeki kötü koku "ciddi ve kalıcı şekilde zarar görmesine" neden olduğu için şirkete dava açmıştı.
Davada Mary Vincent Randall, Spirit'i kokunun yolcuları etkilemesini engellemeyerek ve kendisinin olay sonrasındaki tedavisine destek olmayarak "ihmalkar, dikkatsiz ve umursamaz" davranmakla suçlamıştı.
Havayolunun, "Randall'ın tazminat talebiyle ilgili uzlaşmaya gitmeyi veya tazminatı ödemeyi ihmal ettiğinin ve reddettiğinin" öne sürüldüğü dava dilekçesinde, Randall'ın kazanç kaybı ve "ekonomik zararları" için dava açtığı belirtiliyordu.
2016'daysa 81 yaşındaki emekli bir avukat, Ortodoks Yahudi bir erkeğin, kendisinin yanına oturmayı reddetmesi üzerine personelin avukat kadının koltuğunu değiştirmesinden sonra El Al'a dava açmıştı.
II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerden kaçtıktan sonra İsrail'e taşınan bir ailesi olan Renee Rabinowitz şunları söylemişti:
"Tüm başarılarıma rağmen (ve yaşım da bir başarı) küçümsendiğimi hissettim. Kendi kendime düşünüyorum, işte buradayım, yaşlı ve eğitimli bir kadınım, dünyayı dolaştım ve bir adam onun yanına oturmamam gerektiğine karar verebiliyor. Neden?"
The Independent yorum için El Al'la temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.



Netflix'ten tüyler ürperten suç belgeseli: "En dehşet verici vaka"

Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi, üç bölümden oluşuyor (Netflix)
Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi, üç bölümden oluşuyor (Netflix)
TT

Netflix'ten tüyler ürperten suç belgeseli: "En dehşet verici vaka"

Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi, üç bölümden oluşuyor (Netflix)
Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi, üç bölümden oluşuyor (Netflix)

Netflix, Black Mirror'dan bir bölüme benzetilen ve "şimdiye kadarki en korkunç vaka" diye tanımlanan yeni gerçek suç belgeselini izleyiciyle buluşturmaya hazırlanıyor.

Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi (Fred and Rose West: A British Horror Story) adlı belgesel dizi, 14 Mayıs'ta platformda yayına girecek. 

İlk kez yayımlanacak görüntüler

Yayın devi, mini dizinin, Britanya tarihinin en azılı seri katil çifti olarak anılan Fred ve Rose West'in yaşamlarını ve işledikleri korkunç suçları derinlemesine ele alacağını duyurdu.

Platform tarafından yapılan açıklamaya göre, dizide daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış polis görüntüleri ve kamuoyuna hiç duyurulmamış ses kayıtları da yer alacak. Belgesel Gloucestershire polisinin, çiftin 12 kurbanına ait kalıntıları nasıl ortaya çıkardığını da gözler önüne serecek.

Dizi aynı zamanda, bazı kurbanların aile bireyleriyle yapılan özel röportajlara da yer veriyor. Bu kişiler, yıllar süren sessizliklerini ilk kez bozarak, kayıp yakınlarının vahşice öldürüldüğünü öğrendikleri andan itibaren yaşadıkları travmayı, acıyı ve adalet arayışındaki direnişlerini anlatıyor.

Bu yapım, Netflix'in Bir İngiliz Korku Hikayesi başlığı altındaki ikinci dizi olacak. İlki, 2022'de yayımlanan iki bölümlük Jimmy Savile belgeseliydi. 

"Dehşet evi"nin sırları

Fred ve Rose West, 1990'lı yıllarda "dehşet evi" diye anılacak olan Gloucester'daki evlerinde tutuklanmıştı.

Çift, çoğunluğu genç kadınlardan oluşan en az 8 kişiyi bu evin içinde işkence ederek öldürmekle suçlanmış, kurbanlarının çoğunu da bizzat kendileri gömmüştü.

Yapılan kazılarda, evin bodrum katında ve Gloucestershire çevresindeki tarlalarda insan kalıntılarına rastlanmıştı. Fred West 12 cinayetle suçlanırken, Rose West 1995'te 10 cinayetten hüküm giymiş ve müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Rose West, yıllardır sessizliğini koruyor. Fred West ise dava görülmeden önce 53 yaşında hayatını kaybetti. Bu da birçok kişide, başka karanlık sırları da mezara götürdüğü düşüncesini doğurdu.

"Black Mirror’ın Loch Henry bölümünü hatırlattı"

Yakında izleyiciyle buluşacak bu belgesel, daha şimdiden sosyal medyada büyük ses getirdi. Fragmanın YouTube'da paylaşılmasının ardından izleyicilerden pek çok yorum geldi.

Bir kullanıcı, "Bu vakayı biliyorum ve gerçekten bugüne kadar duyduğum en dehşet verici olaylardan biri" derken bir diğeri ekledi: 

Bu dava ve Moors cinayetleri beni hep ürkütmüştür.

Bir başka izleyici ise, "Bu bana Black Mirror’ın Loch Henry bölümünü hatırlattı" dedi. Sözkonusu bölümde, bir çift sakin bir İskoç kasabasına doğa belgeseli çekmeye giderken, kendilerini kasabanın karanlık geçmişine dair bir kabusun ortasında buluyordu.

Independent Türkçe, Mirror, Daily Mail