Adalet Bakanı Bozdağ: 18 bin 305 yeni personel alımı yapılacak

Adalet Bakanı Bozdağ, 18 bin 305 yeni personel alımı yapılacağını, ilerleyen günlerde ilanların yayımlanacağını bildirdi.

AA
AA
TT

Adalet Bakanı Bozdağ: 18 bin 305 yeni personel alımı yapılacak

AA
AA

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen ve Ankara'daki Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Personel Eğitim Merkezi'ne yerleştirilen depremzedelerle iftar yaptı.
İftarda konuşan Bakan Bozdağ, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
Depremlerin ardından yaraların sarılması için yapılanları anlatan Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni konutlara ilişkin açıklamalarını hatırlatarak, şu ana kadar 17 bin konutun temelinin atıldığını, haziran sonuna kadar yıkılmış bütün konutların temelinin atılacağını söyledi. Bekir Bozdağ, 2024'ün haziran ayına kadar evi yıkılan vatandaşlara konutlarını teslim edeceklerini kaydetti.
Depreme dayanıklı konutlar yapılacağını belirten Bozdağ, sosyal alanlarla birlikte yeni şehirler, uydu şehirler oluşturulacağını dile getirdi.

"Derdimiz yaraları hızlıca sarmak"
Daha önceki depremlerin ardından yeni konutların bazılarının vaktinden önce, bazılarının da vaktinde teslim edildiğini vurgulayan Bozdağ, verdikleri sözleri tuttuklarını söyledi.
Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
"Seçimleri o nedenle öne aldı. Türkiye, 'Seçim oldu, olacak. Şu oldu, bu oldu.' tartışmalarıyla zaman kaybetmesin, hemen önümüze bakalım, işimize koyulalım, yarınımıza bakalım, geleceğimize bakalım, geleceğimizi inşa etmek için ne yapılacak, onun peşinden koşalım, gecemizi gündüzümüze katarak gayretle yolumuza devam edelim diye aldık. Derdimiz yaraları hızlıca sarmak. Derdimiz insanları yeni konutlara hızlıca kavuşturmak. Derdimiz en iyi şartları insanlarımıza en kısa sürede sunmaktır. Hızlıca temelleri atıyoruz, onu da eleştiriyorlar. Hızlı çalışıyorsunuz, doğru çalışıyorsunuz eleştiriyorlar, hemen işi yapıyorsunuz eleştiriyorlar, bekleseniz onu da eleştiriyorlar. Ne yaparsak ona bir kulp takma gayretini her yerde görüyoruz."
Depremlerin ardından adli hizmetlerin aksamaması için Adalet Bakanlığınca yapılanları anlatan Bozdağ, yaklaşık 5 bin personelin gönüllü olarak bölgede görevlendirildiğini bildirdi. Bekir Bozdağ, depremi yaşadığı halde bölgede görev yapan personele teşekkür etti.
Kahramanmaraş merkezli depremlere yönelik soruşturmalar hakkında da bilgi veren Bozdağ, "Hiçbir delilin karartılmasına izin verilmemiştir. Hiçbir enkaz delil toplanmadan kaldırılmamıştır. Soruşturmaların etkin ve netice alıcı şekilde yürütülmesi içi deprem suçları soruşturma bürolarını kurduk ve buradan soruşturmaların etkin şekilde yürüdüğünü ifade etmek isterim." dedi.

"Bazı adliyelerimiz deprem öncesi döneme dönecekler, süre uzatımı yapmayacağız"
Deprem bölgelerinde 6 Şubat'tan itibaren adli sürelerin durdurulduğunu anımsatan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bazı adliyelerimiz deprem öncesi döneme dönecekler, süre uzatımı yapmayacağız. Bunlar Diyarbakır, Adana, Kilis, Osmaniye, Nurdağı ve İslahiye hariç Gaziantep merkez ve ilçeleri olmak üzere buralarda uzatmaya gitmeyeceğiz. Diğer illerde de ilçe bazlı değerlendirme yapacağız. Örneğin Hatay'ın merkezini uzatacağız ancak ilçelerinin bir kısmını uzatıp bir kısmı devam edecek. Malatya merkez, Kahramanmaraş merkez, Adıyaman merkezde süreleri uzatacağız, ilçeleri özel değerlendireceğiz. Bazı ilçelerde süreler uzamayacaktır."
Adalet Bakanlığının yeni personel alımı yapacağını da ifade eden Bozdağ, "Personel Genel Müdürlüğü bünyesinde 9 bin 229, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesinde 8 bin 376, İcra Dairesi Başkanlığı bünyesinde 700 olmak üzere toplam 18 bin 305 personel alımı için ilana çıkıyoruz. Yakında bunların mesleklerine göre dağılımı, müracaat tarihleri ve şartları Bakanlığımız tarafından ilan edilecektir." bilgisini paylaştı.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.