İnce'den "100 bin imza" sonrası açıklama: İlk gün toplasak AKP'liler yardım ediyor diyeceklerdi

Cumhurbaşkanı adaylığı için toplanan 100 bin imza sonrası açıklama yapan İnce, "İstesek ilk gün toplayabilirdik. İlk gün toplasaydık AKP'liler yardım ediyor diyeceklerdi. Çünkü her tür iftirayı attılar. Her şey planladığımız gibi oldu" dedi

AA
AA
TT

İnce'den "100 bin imza" sonrası açıklama: İlk gün toplasak AKP'liler yardım ediyor diyeceklerdi

AA
AA

Cumhurbaşkanlığı adayları için imza atma sürecinde 100 bin imzayı toplayarak resmen aday olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, açıklamalarda bulundu.
İmza toplayan ve veren herkese teşekkür eden İnce,  "İstesek ilk gün toplayabilirdik. İlk gün toplasaydık AKP'liler yardım ediyor diyeceklerdi. Çünkü her tür iftirayı attılar. Her şey planladığımız gibi oldu" dedi.
Adaylık sürecinde kendisine imza verilmemesi için propaganda yapıldığını savunan İnce şunları söyledi:
“Ellerini ovuşturdular. İmza toplanmasın diye iftiralar attılar. Sahte evraklar düzenlediler. Baktılar ki imza toplanıyor. Bu sefer başka bir sahtekarlık yaptılar. İmzalar toplandı, sandık kuruluna gitmenize gerek yok diye mesajlar attılar. Bütün bunlar gözümüzün önünde oldu. Tam FETÖ taktiklerini uyguladılar. Bu seçimde, bu yarışta ilk kez FETÖ'cüler en aktif bir şekilde çalışan FETÖ'cülerdi. AK Parti gençlik kolları mesaj çekmiş. Yok böyle bir mesaj. Hazine yardımımız yok. Belediye yok. Marjinal gruplar yok. Arkamızda tarikat yok. Tamamen organik. Gönüllüler ordusu.”
Konuşmasında "Nezaketin kaybolduğunu gördüm" diyen İnce, "2018'de adaydım; 'Sayın Akşener'e, Karamollaoğlu'na imza verin dedim. Bu centilmenliği bekledim, hiçbirini göremedim. Sadece engelleme gördüm" diye konuştu.

"Rehavet yok imza toplamaya devam ediyoruz"
İmza toplamaya devam edeceklerini söyleyen İnce, "Rehavet yok. İmza toplamaya devam ediyoruz. Seçim Kurulu'na da güvenmiyorum. Düşürürler. 150 bin mi olur, 200 bin mi olur? İşi sağlama alalım. Rehavet yok. Pazartesi günü akşam 20:00'ye kadar devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
 
Independent Türkçe



Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.