Arap ülkelerindeki ekonomi kriz iftar sofralarına yansıdı

Zayıf reformlar, kur dalgalanmaları ve siyasi krizler, Arap ülkelerindeki iftar sofralarını vurdu

Arap ülkelerindeki iftar sofraları, döviz kuru faktörü de dahil olmak üzere harcamaları kısıtlayan zorluklarla karşı karşıya (Şarku’l Avsat)
Arap ülkelerindeki iftar sofraları, döviz kuru faktörü de dahil olmak üzere harcamaları kısıtlayan zorluklarla karşı karşıya (Şarku’l Avsat)
TT

Arap ülkelerindeki ekonomi kriz iftar sofralarına yansıdı

Arap ülkelerindeki iftar sofraları, döviz kuru faktörü de dahil olmak üzere harcamaları kısıtlayan zorluklarla karşı karşıya (Şarku’l Avsat)
Arap ülkelerindeki iftar sofraları, döviz kuru faktörü de dahil olmak üzere harcamaları kısıtlayan zorluklarla karşı karşıya (Şarku’l Avsat)

Ramazan ayı boyunca ürün tedarikinde ciddi sorunla karşı karşıya olan bazı Arap ülkelerinin yaşadıkları ekonomik darboğaz iftar sofralarına da yansıdı. Bu durum Buğday ve et de dahil olmak üzere çeşitli gıda emtia gruplarına olan talep artıyor.
Reformların zayıflığı ve Arap para birimlerindeki dalgalanmalar, Arap sofrasındaki çeşitliliği azalttı. Şarku’l Avsat’a konuşan kalkınma yetkilisi Arap Birliği Tarımsal Kalkınma Örgütü Direktörü Prof. Dr. İbrahim ed-Duheyri, Arap ülkelerindeki mevcut güvenlik koşullarının ve siyasi krizlerin durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti.
Tedarik sıkıntısı
Tahminlere göre bu yıl Ramazan ayı, Arap dünyasında önceki ramazanlara göre arz kıtlığı kaydeden ülkelerde önemli bir düşüşe işaret ediyor. Ülkelerin para birimlerinin döviz kuru değerindeki düşüş ve kaynak eksikliğinden kaynaklanan sorunlar, durumu daha da kötü hale sokuyor.
Körfez ülkelerinin ekonomilerinin gücü art arda iki krizin üstesinden gelme yeteneğiyle başa çıkabilecek güce sahip. Ancak Kovid-19, Rus-Ukrayna savaşı ve arz eksikliği yedi Arap ülkesini, kaynaklarının kullanımını optimize edemeyen güvenlik veya siyasi zorluklarla karşı karşıya bıraktı. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için hizmet üretimi ve halk sağlığı yolunda yürütülen siyasi konulardan çok tedarik sıkıntısı gündemlerinde yer alıyor.
Arap Birliği Tarımsal Kalkınma Örgütü Direktörü Prof. Dr. İbrahim ed-Duheyri, Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin gıda ihtiyaçlarını bir yıl ve daha uzun süre güvence altına alabileceklerine inanırken, Arap bölgelerindeki diğer ülkelerinin zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını açıkladı.
Örnek olarak Suudi Arabistan
Şarku’l Avsat’a konuşan ed-Duheyri, Suudi Arabistan’ın tüm gıda ürünlerinin stoklarının mevcut olduğundan emin olduğunu, bu nedenle Suudi Arabistan ve KİK ülkelerinin ekonomilerinin gücüne bağlı tedarik zincirlerinin sürekliliğini sürdürebileceklerini söyledi. Ed-Duheyri, “Ekonomilerinin zayıflığı ve bireylerinin sınırlı gelir kaynakları nedeniyle gıda güvenliği konusundan mustarip birçok Arap ülkesine kıyasla Suudi Arabistan’da durum o kadar da acil değil” dedi.
Ed-Duheyri, Suudi Arabistan’ın Sudan ve Ürdün gibi Arap bölgesine yatırım yapmak için yaklaşık 90 milyar riyal (24 milyar dolar) tutarında fon ayırdığını ve bunun tarım ülkelerinin yerel üretimini artırma eğilimini desteklediğini de sözlerine ekledi.
Depolama mekanizmaları
Ed-Duheyri, ülkelerin üç ila altı ay arasında değişen stoklara meraklı olmaları nedeniyle mekanizmaların ve depolama sürelerinin eskisinden farklı olduğuna, ancak bir yıl veya daha uzun bir süre içinde arz olacak güvenlik süresinin artırılmasına dikkat çekti.
Ramazanda yaşamanın zorluğuna ilişkin olarak açıklamada bulunan ed-Duheyri, ramazanın alışkanlığı ve talepleri bakımından farklılık göstermesine rağmen, önceki aylar gibi geçeceğini, ancak genel olarak tüm Arap ülkelerinin, özellikle güvenlik veya siyasi sorunları olmak üzere zorlukları olduğunu söyledi. Yedi Arap ülkesinin istikrarsızlıktan mustarip olduğunu ve kaynaklardan yararlanmadığını belirtti.
Boşa harcanan kaynaklar
Ed-Duheyri Şarku’l Avsat’a verdiği demecin devamında, bu ülkelerin kaynaklarının büyük bir kısmının güvenlik konularında ve siyasi sorunlarda kullanıldığını bunların çoğunun hizmetler, üretim ve halk sağlığı yolunda ilerleyemediğini belirtti. Gıda güvenliği durumunun ve yüksek fiyatlar sorunun büyük bir sorun olmaya devam edeceğinin altını çizdi.
Ed-Duheyri’ye göre, derneklerin ve işadamlarının ana malzemeleri içeren yiyecek kolileri sağlamak için yarıştığı bu ayda arz ve talep açığı biraz kaybolabilir.
Arap ülkelerinin çabası
Ed-Duheyri, Arap ülkelerinin çoğunluğunun, önemli bir adımda, yerel üretimi genişletmek için teşvik edici bir plana sahip olmanın yanı sıra, üretim sürecini kolaylaştırmak ve tarımsal verim oranlarını yükseltmek için bazı motive edici önlemler aldığını açıkladı.



Türkiye ve Suriye arasında güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesine ilişkin görüşmeler

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
TT

Türkiye ve Suriye arasında güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesine ilişkin görüşmeler

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile iki bakanlık arasında, özellikle güvenlik alanında iş birliği fırsatlarını görüştü. Anadolu Ajansı'nın (AA) haberine göre görüşme dün Ankara'da gerçekleşti.

Bakan Yerlikaya, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, iki bakanlık arasında, özellikle güvenlik alanında ve Suriye İçişleri Bakanlığı ve bağlı birimlerine gerekli desteğin sağlanması konusunda iş birliği olanaklarını ele alındığını belirtti.

İki bakan ayrıca tecrübe paylaşımı, Suriye İçişleri Bakanlığı güvenlik ve bağlı birimlerine gerekli desteğin sağlanması ve yoğunlaştırılmış eğitim programının verilmesi, Türkiye’de geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri ile ilgili iş birliği yapılması gereken konularda değerlendirmelerde bulundular.

Suriye İçişleri Bakanı Hattab, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada İçişleri Bakanı Yerlikaya ile ‘Suriye ve Türkiye arasında güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını’ görüştüğünü açıkladı. Suriyeli Bakan, “Türk kurumlarının tecrübelerinden yararlanarak Suriye’deki güvenlik kurumlarının desteklenmesi ve geliştirilmesi için mekanizmaları araştırdık” ifadelerini kullandı.

Hattab, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ayrıca Türkiye'de ikamet eden Suriyelilerin durumunu ele aldık. Onların güvenli ve onurlu bir şekilde ülkelerine geri dönmelerini sağlamak ve işlerini kolaylaştırmak için ortak taahhüdümüzü teyit ettik.”

Suriye İçişleri Bakanı, Ankara'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile de görüştü. Yılmaz, Suriyeli bakanla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştükten sonra X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye'de iç huzurun, ekonomik kalkınmanın ve sosyal refahın pekiştirilmesi için güvenliğin güçlendirilmesinin önemini vurguladı. Yılmaz, “Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriye’nin istikrarına, kurumsal kapasitesinin geliştirilmesine ve her kesimi kapsayan yönetişimine destek vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Temennimiz, kapsayıcı ve meşru yönetim altında Suriyeli kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlandıkları bir ortamın tesisidir.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı ayrıca Türkiye'nin Suriye'nin istikrarına, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine güçlü desteğini sürdüreceğini vurguladı.

hh
Türkiye'den ülkelerine dönen Suriyeli bir aile (AP)

Suriye'deki yeni yönetim, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana ülkede güvenliği sağlamak için yoğun çaba sarf ediyor.

Türk kaynaklar, Ankara ile Şam arasında ağustos ayı sonlarına kadar Suriye'deki geçiş dönemi yönetimine yeni ordunun kurulması ve eğitilmesi konusunda yardım sağlamak amacıyla bir askeri anlaşma imzalanabileceğini açıklamıştı.

Vatan Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Aydınlık gazetesi, Türkiye ve Suriye'nin ağustos ayı sonlarına kadar askeri iş birliği anlaşması imzalamayı planladığını ve anlaşmanın Türkiye'nin Suriye'deki yeni yetkililere ordu kurma ve asker yetiştirme konusunda yardım etmesini öngördüğünü yazdı.

Kaynaklardan biri, Türkiye'nin bu talebe dayanarak, Şam hükümetinin talebi üzerine Suriye'nin savunma kapasitesini güçlendirmek için eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlama çabalarını sürdürdüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul'a yaptığı ziyaret sırasında Suriye ve Türkiye arasında askeri iş birliğini görüşmüştü. Şara ayrıca Türkiye'deki bir dizi savunma sanayi tesisini ziyaret etti.

Aydınlık gazetesi, söz konusu anlaşmanın Türkiye’nin Suriye'de üç askeri üs kurmasını öngördüğünü, bunlardan birincisinin Palmira'da (Tedmur), ikincisinin Humus’taki Tifor Askeri Hava Üssü’nde, üçüncüsünün ise Halep kırsalındaki Minniğ Hava Üssü’nde kurulacağını bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Aydınlık gazetesinden aktardığına göre anlaşma çerçevesinde ayrıca Suriye ordusuna danışmanlık desteği sağlanacak ve kapasitesi güçlendirilecek.