Mekke ve Medine’deki tarihi mekanlar restore ediliyor

İslam’ın ilk döneminden kalan 8 destinasyon restore edildi. 2025 yılına kadar 100 destinasyonun ziyarete açılması planlanıyor

Medine’nin batısındaki Akik Vadisi’nin kıyısında yer alan Urve bin Zübeyir Sarayı, çanak çömlek parçaları ve volkanik taşlarla bezenmiştir (SPA)
Medine’nin batısındaki Akik Vadisi’nin kıyısında yer alan Urve bin Zübeyir Sarayı, çanak çömlek parçaları ve volkanik taşlarla bezenmiştir (SPA)
TT

Mekke ve Medine’deki tarihi mekanlar restore ediliyor

Medine’nin batısındaki Akik Vadisi’nin kıyısında yer alan Urve bin Zübeyir Sarayı, çanak çömlek parçaları ve volkanik taşlarla bezenmiştir (SPA)
Medine’nin batısındaki Akik Vadisi’nin kıyısında yer alan Urve bin Zübeyir Sarayı, çanak çömlek parçaları ve volkanik taşlarla bezenmiştir (SPA)

Dünyanın dört bir yanından Suudi Arabistan’ı ziyaret eden Müslümanlar, Mescid-i Nebevi ve Harem-i Şerif’i ziyaret etmek, Umre yapmak ve İslam’ın başlangıç hikâyesiyle ilişkilendirilen tarihi mekanları görmek için can atıyor. Vizyon 2030 doğrultusunda Suudi Arabistan, Mekke ve Medine’yi ziyaret edenlerin deneyimlerinin geliştirilmesini ve tarihi mekanların restore edilmesi için çabalıyor.
Son olarak Mekke ve Medine bölgesindeki 100’den fazla tarihi eser, yeniden restore edilerek ziyaretçi kabul etmeye başladı.
Kâbe’nin ziyaretçilerine hizmet vermek, ziyaret deneyimlerini geliştirmek, fikirden hatıraya unutulmaz deneyimler yaşatmak için ‘Vizyon 2030’ bağlamında başlatılan umrecilere hizmet programının başında restore faaliyetleri gelmekte. Bu bağlamda Suudi Arabistan, tarihi mekanların keşfedilmesi için geniş bir fırsat yarattı ve yaşayan bir müze, tarihe açılan bir pencere haline geldi.

Gars kuyusu, Medine’ye ziyaretçi çekmek ve deneyimlerini zenginleştirmeye katkıda bulunmak için Hz. Muhammed’in biyografisiyle ilişkili tarihi bir dönüm noktasıdır (SPA)

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Umrecilerin dini ve kültürel deneyimlerini zenginleştirmek için bir dizi tarih miras restore edildi ve Suudi Arabistan’a kültürel açıdan zenginleştirici katkıda bulunuldu.
Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı tarafından tarihi mekanlara bilgilendirici içerikler sağlamak ve Medine’deki bir dizi tarihi mekânı bilgi ve verilerle zenginleştirmek amacıyla başlatılan bir girişimle İslami, kültürel ve tarihi mekanların içeriği geliştirildi. Bu sayede ziyaretçiler oralara kolayca ulaşarak tarihi mekanların tadını çıkarabiliyor.
Ziyarete açık hale gelen tarihi yerlerden bazıları, Hz. Muhammed’in 631 yılında Bayram namazını kıldığı Gamame Mescidi, Halife Ebubekir es-Sıddık, Halife Ömer bin Hattab, es-Sakaya, Beni Enif ve er-Raya mescitleri, Gars kuyusu ve Medine’nin batısındaki Akik Vadisi’nin kıyısında yer alan çanak çömlek parçaları ile bezenmiş Urve bin Zübeyr Sarayı yer almakta.
Hz. Muhammed’in abdest aldığı en önemli tarihi mekanlardan biri olan Gars kuyusunun restorasyonu büyük bir başarı öyküsü. Hz. Muhammed bu kuyudan su içmiş ve abdest almış. Kuyu, Suudi Arabistan’ın tarihi yerleri restore etme projesiyle yeniden hayat bulmadan önce, yüzlerce yıl ihmal edilmiş ve suyu tükenmişti.
2022’de kuyu restore edilerek tekrar su çıkarıldı. İslam tarihinin ilk anlarıyla ilişkilendirilen tarihi yerlerden birine daha yakından bakmak isteyenleri ağırlayacak şekilde dizayn edildi.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.