Papa, Katolik Kilisesi'nde cinsel istismarla mücadele yasasının kapsamını genişletti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Papa, Katolik Kilisesi'nde cinsel istismarla mücadele yasasının kapsamını genişletti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, Katolik Kilisesi bünyesinde cinsel istismarı önleme ve bununla mücadeleye ilişkin yasayı kapsamını genişleterek yeniden onayladı.
Vatikan'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Papa Franciscus, "Motu Proprio" adıyla anılan kanun hükmünde bir Papalık Nizamnamesi çıkararak, 2019'da getirilen Katolik Kilisesi bünyesindeki istismar hadiseleri ve bunların örtbas edilmesiyle ilgili kilise normlarını güncelledi.
Yapılan güncellemeyle yasa, cinsel istismar hadiselerini örtbas etme konusunda Katolik Kilisesi'nde dini vazifesi olmayan ancak Vatikan tarafından tanınan sıradan uluslararası inanç liderlerini de kapsayacak şekilde genişletildi.
Ayrıca "cinsel istismar mağdurları" kapsamına yetişkin olmayanların yanı sıra savunmasız yetişkinler de dahil edildi.
Yeni yasayla, taciz iddiasını bildiren kişilerin yanı sıra tanıklıklarını aktaranlar da koruma kapsamına alınırken, 2019'da getirilen diğer düzenlemeler de yeniden onaylandı.
30 Nisan'da yürürlüğe girmesi beklenen yeni düzenleme, Mayıs 2019'da getirilen önceki düzenlemenin yerini alacak.
Vatikan'a yakın basın yayın organları, bu son Papalık Nizamnamesi'nin, Katolik Kilisesi'nin istismar suçlarıyla mücadeleyi sürdürme arzusunu ortaya koyduğunu yazdı.
Cinsel istismar olayları ve bunları örtbas girişimleri, Katolik Kilisesi'nin dünya genelinde en çok eleştirildiği konuların başında geliyor.



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters