Klasik araç müzayedesinde 10 milyon TL'lik satış

Müzayede kapsamında, 1956 model Chevrolet Corvette, 2,5 milyon TL'den, 1964 model Mercedes-Benz SL 230, 2,5 milyon TL’den, 1982 model Alfa Romeo Spider, 1 milyon 100 bin TL’den, 1973 model Jaguar E-TYPE ise 3 milyon 650 bin TL’den alıcı buldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Klasik araç müzayedesinde 10 milyon TL'lik satış

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İstanbul'da 200'den fazla klasik otomobil tutkununun katılımıyla gerçekleştirilen müzayede sonunda toplam satış değeri yaklaşık 10 milyon TL’yi bulan klasik araçlar yeni sahipleri ile buluştu.
İkinci el otomotiv sektörüne yönelik faaliyet gösteren 2plan, "Klasik Araç Müzayedesi" gerçekleştirdi.
Bir saat süren açık artırmanın sonunda toplam satış değeri yaklaşık 10 milyon TL’yi bulan klasik araçlar yeni sahipleri ile buluştu. 200’den fazla klasik otomobil tutkununun katılımıyla gerçekleştirilen müzayedede, 1953-1999 model yılı arasında değişen toplam 26 klasik araç satışa çıktı.
Müzayede kapsamında, 1956 model Chevrolet Corvette, 2,5 milyon TL'den, 1964 model Mercedes-Benz SL 230, 2,5 milyon TL’den, 1982 model Alfa Romeo Spider, 1 milyon 100 bin TL’den, 1973 model Jaguar E-TYPE ise 3 milyon 650 bin TL’den alıcı buldu.



İnşaat yılın üçüncü çeyreğinde en fazla büyüyen sektör oldu

(AA)
(AA)
TT

İnşaat yılın üçüncü çeyreğinde en fazla büyüyen sektör oldu

(AA)
(AA)

Eren, yazılı açıklamasında, küresel ekonomik sorunlar ile jeopolitik gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin 2023 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 5,9 büyüdüğünü anımsattı.

Özellikle deprem bölgesindeki yeniden inşa sürecinin, yılın üçüncü çeyreğinde inşaatın en çok büyüyen sektör olmasını sağladığını bildiren Eren, "Türkiye'de istihdama en büyük katkıyı veren ve 200'ün üzerinde alt sektöre talep yaratarak ekonomide lokomotif görevi üstlenen inşaat sektörü, yüzde 8,1 ile Türkiye ekonomisinin üstünde bir oranda büyümüştür. Her ne kadar sektörümüzle ilgili rakamlar sevindirici olsa da Türkiye'nin her köşesinde kamuya iş yapan müteahhitlerin çözüm bekleyen, bizim de her fırsatta dile getirdiğimiz fiyat farkı, süre uzatımı ve tasfiye talepleri devam etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Eren, TBMM'de görüşülen fiyat farkı düzenlemesinin kapsamının, özellikle deprem bölgesinde yapımı devam eden işleri de dahil edecek şekilde genişletilmesini ve yüksek maliyet artışları nedeniyle bu yıl yapılan imalatlara da fiyat farkı ödenmesini talep ettiklerini aktardı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna bu kapsamda bir sunum yaptığını ve sektör adına sunduğu önerilere yapıcı bir yaklaşımla çözüm üretileceğine inandığını belirten Eren, "Süreç tamamlanana kadar konu ile ilgili gelişmelerin takipçisi olmaya, sektörümüzün sesini duyurmaya devam edeceğim." ifadesini kullandı.


Küresel piyasalarda gözler, Fed Başkanı Powell'ın açıklamalarına çevrildi

(AA)
(AA)
TT

Küresel piyasalarda gözler, Fed Başkanı Powell'ın açıklamalarına çevrildi

(AA)
(AA)

ABD'de dün açıklanan makroekonomik veriler, Fed'in gelecek yılın ilk yarısında faiz indirimine başlayabileceği beklentilerini desteklemeye devam ederken, bugün Fed Başkanı Jerome Powell'ın yapacağı açıklamalardan alınacak sinyallerin varlık fiyatlarında oynaklığı artırması bekleniyor.

ABD'de kişisel tüketim harcamaları ekimde yüzde 0,2 artış kaydetti. Fed'in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, aynı dönemde aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda yüzde 3,5 ile beklentiler doğrultusunda arttı.

Analistler, kişisel tüketim harcamalarına ilişkin verilerin talepteki soğumaya işaret ettiğini, bu durumun da Fed'in faiz artırım döngüsünde zirveye ulaştığına yönelik beklentileri güçlendirdiğini ifade etti.

ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı geçen hafta 218 bine yükselirken, söz konusu veri, piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Süregelen işsizlik maaşı başvuru sayısı ise 86 bin kişi artarak 1 milyon 927 bin oldu ve Kasım 2021'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

Ülkede, bekleyen konut satışları endeksi ise ekimde yüzde 1,5 azalarak 2001'den sonraki en düşük seviyesini kaydetti.

Analistler, Fed'in ileriye yönelik sıkılaştırma eğilimini ortadan kaldırmak için henüz çok erken olabileceğini anımsatırken, Fed yetkililerinin temkinli açıklamalarının piyasaların yön bulmasını zorlaştırdığını aktardı.

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, son enflasyon verilerinin cesaret verici olduğunu ancak erken zafer ilan edilmemesi gerektiğini belirtti.

New York Fed Başkanı John Williams da para politikasını bir süre kısıtlayıcı tutmanın uygun olacağını, Fed'in faiz oranı hedefinde zirvede veya zirveye yakın olduğunu kaydetti. Enflasyon baskısı devam ederse Fed'in yeniden faiz artırımına gidebileceğine işaret eden Williams, enflasyonun 2025'te yüzde 2'ye yaklaşacağını söyledi.

Öte yandan, dün Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun günde yaklaşık 900 bin varillik arz kesintisini kabul etmesine rağmen Brent petrolün varil fiyatı, yüzde 3,2 azalışla günü 80 dolardan tamamladı. Şu dakikalarda ise önceki kapanışının yüzde 0,7 üzerinde 80,7 dolarda bulunuyor.

Analistler, söz konusu düşüşün, yatırımcıların bu arz kesintisinin uygulanacağına yönelik şüphelerinin olduğuna işaret ettiğini söyledi.

Altının ons fiyatı, dün yüzde 0,4 azalışla günü 2 bin 36 dolardan tamamlarken, şu sıralarda önceki kapanışına göre yüzde 0,2 yükselişle 2 bin 40 dolar seviyesinden işlem görüyor.

Dolar endeksi, dün yüzde 0,7 artışla günü 103,5 seviyesinden tamamlamasına karşın aylık bazda yüzde 3 azalışla son 1 yılın en sert aylık düşüşünü kaydetti.

New York borsasında dün teknoloji hisselerindeki düşüş dikkati çekti. Uzun zamandır beklenen Cybertruck'ın ilk teslimatları için ABD'nin Texas eyaletindeki fabrikasında etkinlik düzenleyen Tesla'nın hisseleri yüzde 2'ye yakın değer kaybetti.

İşlem gününü, Nvidia hisseleri yüzde 3, Alphabet hisseleri yüzde 2 ve Meta hisseleri yüzde 1,5 kayıpla tamamladı.

Beklenenden iyi kazanç ve gelir bildiren bulut yazılım şirketi Salesforce'un hisselerinde gerçekleşen yüzde 10'a yakın artış, Dow Jones endeksinin pozitif seyrinde etkili oldu.

New York borsasında dün Nasdaq endeksi yüzde 0,23 azalış kaydederken, S&P 500 endeksi yüzde 0,38 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,47 artış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne karışık seyirle başladı.

Avrupa borsalarında dün alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, bugün bölge genelinde açıklanacak Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri yatırımcıların odağına yerleşti.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, dün Brüksel'de düzenlenen Avrupa Parlamentosu (AP) Ekonomik ve Mali İşler Komitesi'nin "Parasal Diyalog" başlıklı oturumunda gerçekleştirdiği konuşmada, enflasyonun gerilemeye devam ettiğini ancak halen çok uzun süre yüksek kalmasının beklendiğini söyledi.

ECB'nin, son toplantısında faiz oranlarını 25 baz puan artırma kararı aldığını anımsatan Lagarde, faiz oranlarının yeterince uzun bir süre mevcut seviyelerde sürdürülmesi halinde enflasyon hedefinin yakalanabileceğini belirtti.

Öte yandan, dün açıklanan verilere göre, Avro Bölgesi'nde işsizlik ekimde yüzde 6,5 seviyesini korurken, aynı dönemde Almanya'da işsizlik oranı yüzde 5,8'den yüzde 5,9'a yükseldi.

Dün yüzde 0,8 azalışla 1,0884 seviyesinden günü tamamlayan avro/dolar paritesi, kasımda aylık bazda yüzde 2,9 artışla son 1 yılın en güçlü yükselişini gerçekleştirdi. Parite, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,2 üzerinde 1,0910 seviyesinde bulunuyor.

Dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,30, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,16, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,59 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,41 artış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise karışık bir seyirle başladı.

Asya piyasaları yeni günde negatif bir seyir izlerken, Çin'de açıklanan Caixin imalat sanayi PMI'ın beklentileri aşması ekonomik aktiviteye ilişkin endişeleri sınırlı da olsa azalttı.

Çin'de kasım Caixin imalat sanayi PMI, 50,7 ile öngörüleri aşarken, Japonya'da işsizlik oranı yüzde 2,6'dan yüzde 2,5'e geriledi.

Öte yandan, dolar/yen paritesi dün yüzde 0,6 artışla 148,2 seviyesinden günü tamamlarken, kasımda aylık bazda yüzde 2,3 düşüşle son 1 yılın en kötü aylık performansını sergiledi. Parite, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,1 altında 148,1 seviyesinde bulunuyor.

Kapanışa yakın, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,1, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,1 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,9 azalış kaydetti.

Yurt içinde, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,76 değer kaybıyla 7.948,60 puandan tamamladı.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), dün Türkiye'de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle takvim dışı değerlendirmeye giderek ülkenin kredi görünümünü revize etti. S&P, Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü "durağan"dan "pozitif"e çevirdi.

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bankacılık sistemini, Türk lirasını (TL) cazip kılacak şekilde dönüştüren adımlarına kararlılıkla devam ederken, TCMB'nin konuya ilişkin tebliğleri, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Buna göre, bankalar, döviz dönüşümlü kur korumalı hesaplara politika faizinin altında faiz verebilecek ancak bu oran, politika faizi olan 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 85'inden daha düşük olamayacak. Böylece standart TL mevduat desteklenirken döviz dönüşümlü kur korumalı mevduata verilen faizin cazibesi azaltılacak.

Dolar/TL, dün yüzde 0,2 azalışla günü 28,8699'dan kapatmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 28,9060 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde imalat sanayi PMI, yurt dışında ise Fed Başkanı Powell'ın sözle yönlendirmelerinin yanı sıra dünya genelinde imalat sanayi PMI verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.000 ve 8.100 seviyelerinin direnç, 7.900 ve 7.800 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

10.00 Türkiye, kasım ayı imalat sanayi PMI

11.55 Almanya, kasım ayı imalat sanayi PMI

12.00 Avro Bölgesi, kasım ayı imalat sanayi PMI

12.30 İngiltere, kasım ayı imalat sanayi PMI

17.45 ABD, kasım ayı imalat sanayi PMI

19.00 ABD, Fed Başkanı Powell'ın konuşması


Expo 2030 Suudi Arabistan ekonomisi için ne anlama geliyor?

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Expo 2030 Suudi Arabistan ekonomisi için ne anlama geliyor?

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Indepedent Arabia

Suudi Arabistan'ın Expo 2030'a ev sahipliği yapmaya hak kazanmasıyla birlikte ekonomistler, bu büyük küresel etkinliğin Suudi Arabistan ekonomisine tüm sektörleri kapsayacak şekilde büyük faydalar sağlayacağını açıkladı. Etkilerinin yakın gelecekte yerel ekonomiye yansıyacağını ifade eden ekonomistler, bunların başında da gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) büyümesinin ve ekonomik çeşitliliğin arttırılmasının geleceği tahminlerini bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre ekonomistler, Expo 2030’un Riyad’da düzenlenecek olmasından beklenen getirilerin başında ekonomik getiriler olduğunu söyledi. Ekonomistlere göre, Riyad Expo 2030’dan en çok yararlanacak sektörlerin başında turizm ve konaklama, seyahat ve havacılık, emlak ve inşaat, sergi ve etkinlik endüstrisi, perakende ticaret ve alışveriş merkezleri gelecek.

Expo 2030’a giden yol

Suudi Arabistan, Riyad’ın Expo 2030’a ev sahipliği yapmasıyla ilgili tanıtım kampanyasına 28 Mart 2022'de Dubai'deki Expo 2020 etkinlikleri kapanış töreninde başladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, kampanyanın başlamasından kısa bir süre önce 29 Ekim 2021 tarihinde Riyad, ‘Değişim Çağı: Birlikte geleceğe bakıyoruz’ sloganıyla Expo 2030’a ev sahipliği yapmak için resmi olarak başvurduğunu açıklamıştı.

Riyad, Expo 2030’a ev sahipliği yapmak için İtalya'nın başkenti Roma, Güney Kore'nin Busan şehri ve Ukrayna'nın kıyı şehri Odessa ile yarıştı.

İtalya, daha önce Milano Expo 2015 ile bu uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapmıştı. Uluslararası Sergiler Bürosu (The Bureau International des Expositions/BIE) kurallarına göre, hiçbir ülke, aynı fuarı 15 yıl içinde bir kez daha düzenlenmesine izin verilmiyor. Ayrıca, Doğu Avrupa'daki jeopolitik olaylar göz önüne alındığında, Expo 2030’a ev sahipliği yapma yarışının Riyad ve Busan arasında yaşandığı söylenebilir.

BIE Genel Kurulu’nun Paris yakınlarında gerçekleştirdiği toplantıda yapılan oylamada, İtalya'nın başkenti Roma ve Güney Kore'nin güneydoğusundaki Busan şehri elendi. Riyad, Expo 2030’a ev sahipliği yapma hakkı kazandı.

BIE’nin X platformu (eski adıyla Twitter) üzerinden açıkladığı oylamada Suudi Arabistan 119, Güney Kore 29 ve İtalya 17 oy aldı. Böylece BAE’nin ardından bir Arap ülkesi daha Expo’ya ev sahipliği yapma hakkı hazandı.

Artan küresel rekabet

Ekonomist İhsan Ali Ebu Halika, Expo’nun uluslararası bir etkinlikten ya da büyük bir fuardan daha fazlası olduğunu ve bu yüzden Expo’ya ev sahipliği yapmanın her zaman küresel rekabeti artırdığını düşünüyor. Suudi ekonomiste göre her ülke, kendi topraklarında yapılması halinde bu etkinliğin başarısı için en iyi tekliflerini sunuyor ve yapabileceklerini ortaya koyuyor.

Buhulaiga (İsim farklı yazılmış. Hangisi doğru bilemedim), sözlerini şöyle sürdürdü:

Riyad'ın Expo 2030'a ev sahipliği yapması, Suudi Arabistan için toplum ekonomisi tarihinde bir dönüm noktası olan, radikal değişiklikler oluşturan ve bir yandan ülke ekonomisini yönetme biçiminde, diğer yandan da belirli hedeflere ulaşmak için diğer ülkelerle olan ilişkilerinde büyük bir değişime imza atan Vizyon 2030’a ulaşma yarışında bitiş çizgisini temsil ediyor.

Büyük getiriler

Uluslararası bir etkinlik olan Expo’nun ekonomik öneminin farkında olmayanların olduğunu belirten Buhulaiga, şöyle devam etti:

Bununla ilgili olarak Milano Expo 2015 ile İtalya’nın bu etkinliğe ev sahipliği yapan şehirlerinin elde ettiği büyük getirilere yakından bakabiliriz. Bu getirilerin İtalya’daki ekonomik etkisi 10 milyar euroyu (10,99 milyar dolar) aştığını ve 100 bin doğrudan ve dolaylı iş fırsatı yarattığını tespit ettik. Ekim 2021 ile Mart 2022 tarihleri arasında gerçekleşen Dubai Expo 2020 ise dünyanın dört bir yanından 21 milyon ziyaretçi çekti. Koronavirüs salgını nedeniyle birkaç ay ertelenen fuar, 24 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı. Dubai Expo 2020’nin 2013 (Expo’ya ev sahipliği yapma hakkını kazanma tarihi) ile 2042 yılları arasında BAE ekonomisine yaklaşık 155 milyar dirhemlik (42,21 milyar dolar) bir katkısı olması bekleniyor. Bununla birlikte yaklaşık bir milyon tam zamanlı istihdam fırsatı sağlaması tahmin ediliyor. Bu da yıllık 35 bin 600'den fazla iş fırsatı yaratılması anlamına geliyor.

Tüm bunlar çerçevesinde Expo 2030'un Riyad için büyük önem taşıdığının altını çizen Buhulaiga, “Vizyon 2030'un hedeflerinden biri de aynı yıl içerisinde Suudi Arabistan'a yaklaşık 100 milyon ziyaretçi çekmek ve böylece bu 100 milyon ziyaretçinin barınma gibi ihtiyaçları çerçevesinde başka alanlara da katkıda bulunmasını sağlamaktır” şeklinde konuştu.

Expo’nun doğrudan ve dolaylı faydaları

Riyad merkezli Kalkınma ve Ekonomik Danışma Merkezi'nin CEO'su ve ekonomi danışmanı Dr. Ali Ebu Hamsin’e göre, önerilen altı milyon metrekarelik alanın hazırlığı gibi çalışmalar nedeniyle Expo 2030'un Riyad’a yaklaşık 30 milyar riyale (sekiz milyar dolar) mal olacağı tahmin ediliyor. Buna rağmen tüm ekonomik sektörlere ve Suudi Arabistan’da kişi başına düşen gelir düzeyine doğrudan ve dolaylı pek çok fayda sağlanması bekleniyor.

Ebu Hamsin, Expo’ya ev sahipliği yapmanın Suudi Arabistan’ın GSYİH’sının artmasına, dolayısıyla kişi başına milli gelirin artmasına da katkıda bulunmasının beklendiğini söyledi. Expo’nun yıllara yayılan sosyal, kültürel ve ekonomik faydaların yanı sıra istihdam olanakları da sağladığını dile getiren Dr. Ebu Hamsin, bunun da Suudi Arabistan'a ekonomik çeşitlilik yolunda güçlü bir ivme kazandıracağını sözlerine ekledi.

Dr. Ebu Hamsin, fuar alanına 40 milyondan fazla ziyaretçinin gelmesinin yanı sıra bir milyar kişinin de Expo fuarları tarihinde daha önce hiç gerçekleşmemiş olan sanal platform (Metaverse) aracılığıyla ziyaret etmesinin beklendiğini aktardı. Ayrıca, fuara devlet şirketlerinden, uluslararası kuruluşlardan ve ziyaretçilerden yapılması beklenen katılımın, ekonomiye doğrudan 222 milyar riyallik (59,2 milyar dolar) bir katkı sağlayacak birçok ekonomik faydası olduğunu söyledi. Dr. Ebu Hamsin, bu uluslararası etkinliğin düzenlenmesi sonrasında sağlanacak faydaların yanı sıra fuar hazırlık aşamasından fuarın düzenleneceği tarihe kadar dolaylı olarak da ekonomik fayda sağlanmasının beklendiğini kaydetti.

Dr. Ebu Hamsin, Expo’nun 2022 yılında bir trilyon doların üzerinde bir rakama ulaşan toplam GSYİH’nın yüzde 23'üne tekabül eden net büyüme oranıyla ekonomik etkisi olacağını belirtti.

Bu ekonomik faydaların, Dubai ve Milano’da yapılan önceki Expo’larla karşılaştırıldığında fuar alanı, ekipmanı ve beklenen ziyaretçi sayısına göre tahmin edildiğini hatırlatan Dr. Ebu Hamsin, Expo'ya dünya çapında ilgi artarken, bu fuara ev sahipliği yapma onurunu kazanmak için başvuran ülke ve ziyaretçi sayısının da arttığına dikkati çekti. Dr. Ebu Hamsin, ilk kez düzenlendiğinde tahminen altı milyon kişinin ziyaret ettiği Expo’nun, 2010 yılında Şangay’daki fuarına 73 milyon, Paris'teki fuara 50 milyon, Brüksel'deki fuara 41 milyon ve Dubai'deki fuara da 24 milyon ziyaretçinin geldiğini aktardı.

Suudi Arabistan'ın eğlence sezonları ve etkinlikleri düzenleme konusundaki deneyimi ve bu etkinliklere katılan ziyaretçi sayısının da göz önüne alınması gerektiğini belirtern Dr. Ebu Hamsin, Expo’nun başlamasından sonraki ilk altı ay içinde fuarı 40 milyondan fazla kişinin ziyaret etmesinin ve ortalama 300 riyal (80,1 dolar) olması beklenen bilet fiyatıyla 12 milyar riyal (3,2 milyar dolar) civarı doğrudan gelir elde edilmesinin beklendiğini de sözlerine ekledi.

Ekonomist, fuar süresince 500 riyallik (133,4 dolar) en az 20 milyon turist vizesi alınmasının beklendiğini ve böylece 10 milyar riyal (2,67 milyar dolar) gibi bir gelirin de buradan beklendiğini ifade etti. Fuarın ayrıca sağlık sigortası gibi 10 milyar riyal (2,67 milyar dolar) değerinde diğer ücretlerle birlikte ülke ekonomisine ek gelir sağlayacağının tahmin edildiğini ifade etti. Fuarın düzenlenmesinin yaklaşık 350 bin kişiye doğrudan ve dolaylı istihdam olanağı sağlayacağının tahmin edildiğini kaydeden Dr. Ebu Hamsin, fuarın geçici ve kalıcı iş fırsatları sağlayacağını, her iş için aylık ortalama 5 bin riyal (bin 334 dolar) gibi bir maaş ödeneceğini kaydetti. Dr. Ebu Hamsin, Suudi Arabistan ekonomisinin 10,5 milyar riyal (2,8 milyar dolar) değerinde bir gelir elde etmesinin beklendiğini açıkladı.

Yatırımları ve iş fırsatları çekmek

İş Stratejileri İdaresi ekonomi danışmanı Ahmed eş-Şehri ise Suudi Arabistan’ın Expo 2030'a ev sahipliği yaparak inovasyon, teknoloji ve sürdürülebilirlik alanında küresel bir merkez olarak konumunu güçlendireceğini aktardı. Ayrıca, çeşitli alanlarda karşılıklı ticareti ve uluslararası iş birliğini geliştirmeyi, büyüme oranlarını, iş fırsatlarını olumlu yönde etkileyen ve turizmin büyüme oranlarına olumlu etkisi olan yatırımlar çekmeyi, yabancı ve yerli girişimcilik fırsatlarını artırmayı hedeflediğini söyledi.

Şehri, Suudi Arabistan’ın fuar sayesinde petrol dışı gelir kaynaklarını artırma çabalarını ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmeyi, endüstrileri geliştirmeyi, iş fırsatları yaratmayı, ekonomik büyümeyi artırmayı, hem kendi vatandaşları hem de tüm bölge sakinleri için yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan Vizyon 2030'un hedeflerine ulaşmayı amaçladığını belirtti.

Yatırıma yönelik yeni ufuklar açılması

Expo 2030 organizasyonunun başkent Riyad ve genel olarak Suudi Arabistan'daki ekonomik faaliyetler üzerinde olumlu bir etki yaratmasını bekleyen Şehri, fuarın yatırımları artırabileceğini, iş ve turizm alanında cazip fırsatlar doğurabileceğini, ekonomik büyümeye katkı sağlayabileceğini ifade etti. Fuarın ayrıca, iş fırsatları oluşturabileceğini, şirketlere ve iş adamlarına yeni fırsatlar verebileceğini söyledi. Fuarın farklı halklar ve kültürler arasındaki iş birliğini ve etkileşimi arttırabileceğini, halklar arasındaki mesafeleri kapatabileceğini düşünen Şehri, kültürel alışverişi artırarak kültürün ve sosyal ve kültürel açıklığın desteklenmesine katkıda bulunabileceğini de sözlerine ekledi.

Şehri, sözlerine şöyle devam etti:

Fuarın düzenlenmesi sanayi alanlarının ve teknolojinin gelişmesine, sürdürülebilirliğe, Suudi Arabistan vatandaşlarının ve ülke sakinlerinin yaşam kalitesinin iyileştirilmesine katkıda bulunabilir. Bunun yanında ekonomik çeşitliliğin artırılmasına ve Riyad'ın aradığı ekonomik ve sosyal dönüşümün sağlanmasına yardımcı olabilir.

Turizm ve inşaat alanında patlama bekleniyor

Bahreyn merkezli SICO Bank’a göre, Suudi Arabistan'ın Expo 2030'a ev sahipliği yapma hakkı kazanması, önümüzdeki yıllarda inşaat alanında patlamaya yol açmanın yanı sıra dev turizm projelerini de hızlandıracak.

SICO Bank tarafından yapılan bir araştırma raporuna göre, Expo ve başta spor alanı olmak üzere diğer uluslararası etkinlikler, Riyad'ın hac ve umreden sonra turistler için sürdürülebilir bir yıllık talep geliştirmesine yardımcı olacak.

Raporda, fuarı ziyaret etmesi beklenen ziyaretçi sayısının, 22 milyon kişinin ziyaret ettiği Milano Expo 2015 ve 24 milyon kişinin ziyaret ettiği Dubai Expo 2020’de kaydedilen ziyaretçi sayısını geçebileceği belirtildi.

Expo nasıl başladı?

Expo 1851'den beri düzenleniyor. En son başarıların ve teknolojilerin yer aldığı fuar, ekonomik kalkınma, ticaret, sanat ve kültür alanlarında uluslararası iş birliğini teşvik etmesinin yanında bilim ve teknolojiyi yayması nedeniyle en etkili küresel platformlardan biri olarak görülüyor.

Merkezi Paris’te bulunan BIE, tüm uluslararası fuarların organizasyonunun denetlenmesinden sorumlu uluslararası kuruluştur. BIE’nin tüm kararları birlikte aldığı ve bu etkinliklerin sürekli olarak iyileştirilmesi için birlikte çalıştığı için 170 üyesi var.

Şu an her beş yılda bir dünya şehirlerinden birinde düzenlenen Expo, altı ay kadar devam edebiliyor. Katılımcılarını çoğunlukla devletler ve hükümetler oluşturuyor. Onları dernekler, şirketler, kurumlar, kuruluşlar ve sivil toplumlar takip ediyor.

Expo’ların temaları genellikle insanlığın karşı karşıya olduğu küresel sorunları ele alıyor. Uluslararası katılımcılar, kendileri için ayrılan stantları tasarlayıp özelleştirebilir ya da katılım maliyeti daha düşük olan ortak bir standı paylaşabilirler.

İlk Expo, ‘Büyük Fuar’ başlığı altında 1851 yılında İngiltere’nin başkenti Londra'da bulunan Kristal Saray'da düzenledi. Fuarda Sanayi Devrimi'nin yenilikleri sergilendi.

O tarihten bu yana bir Arap ülkesi olan BAE (Dubai Expo 2020) de dahil olmak üzere 14 ülke ve 22 şehirde 35 kez düzenlendi. 1851’deki ilk Expo’dan sonra Fransa'nın başkenti Paris altı kez, Brüksel ise dört kez ev sahipliği yaptı. Expo 2025’in ise 13 Nisan-13 Ekim 2025 tarihleri ​​arasında Japonya'nın Osaka kentinde düzenlenmesi planlanıyor.

 


Amazon Q: Amazon'un işletmelere yönelik yeni sohbet robotu

Amazon Q, karar verme sürecini basitleştirerek bir iş zekası hizmeti olan Amazon QuickSight'ı geliştiriyor (Reuters)
Amazon Q, karar verme sürecini basitleştirerek bir iş zekası hizmeti olan Amazon QuickSight'ı geliştiriyor (Reuters)
TT

Amazon Q: Amazon'un işletmelere yönelik yeni sohbet robotu

Amazon Q, karar verme sürecini basitleştirerek bir iş zekası hizmeti olan Amazon QuickSight'ı geliştiriyor (Reuters)
Amazon Q, karar verme sürecini basitleştirerek bir iş zekası hizmeti olan Amazon QuickSight'ı geliştiriyor (Reuters)

Amazon.com, ticari kullanıma yönelik "Amazon Q" adlı yapay zekalı kişisel asistanını tanıttı.

Amazon Q, kritik sorgulara hızlı ve ilgili yanıtlar sağlamak, içerik oluşturmak ve şirket veri ambarlarını, kodlarını ve kurumsal sistemlerini kullanarak eylemler gerçekleştirmek için tasarlandı.

Bu yenilikçi araç çalışanlara bilgi ve rehberlik sağlıyor, görevleri basitleştiriyor, karar verme sürecini hızlandırıyor, yaratıcılığı artırıyor ve işyerinde inovasyonu teşvik ediyor.

Yapay zeka yardımıyla iş dönüşümü

Amazon Q, belirli iş ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanarak yapay zeka destekli obstetrik yardımda büyük bir sıçramayı temsil ediyor. Üretken yapay zekanın gücünden yararlanan Amazon Q, kullanıcılara rollerine, izinlerine ve kurumsal kimliklerine göre etkileşimde bulunma yetkisi veriyor. Birçok yapay zeka çözümünün aksine Amazon Q, modellerini eğitmek için müşteri içeriğini kullanmaz, veri gizliliği ve güvenliğini sağlıyor.

dsvgr
"Amazon Q", yapay zekanın yeteneklerinden yararlanarak kuruluşların çalışma biçiminde devrim yaratmaya hazırlanıyor (AP)

Amazon Q özellikleri

Amazon Q, ağ performansı hakkında gerçek zamanlı içgörüler sağlayarak yöneticilerin sorunları anında tespit etmesine ve ele almasına olanak tanıyor. Amazon Q, geçmiş ve gerçek zamanlı verileri analiz ederek kuruluşların ağ sorunlarını tahmin etmesini ve bunların önüne geçmesini sağlıyor. Dinamik kaynak tahsisi, dijital dönüşümün çok önemli bir yönü olan optimum ağ performansını da gerçekleştiriyor. Amazon Q, siber güvenlik senaryolarını simüle ederek güvenlik açıklarının belirlenmesine ve gelişmiş tehditlere karşı savunmanın güçlendirilmesine de yardımcı olabiliyor. Ağ verimliliğini artırır ve kesinti süresini azaltarak önemli maliyet tasarrufu sağlar ve sürdürülebilirliği arttırıyor.

Amazon Q iş başında

Amazon Q'nun erişimi, her kuruluşun kendine özgü gereksinimlerine göre uyarlanmış kişiselleştirilmiş yardım sağlayarak sektörler ve endüstriler arasında genişliyor. Kullanıcılar Amazon Q ile AWS Yönetim Konsolu içindeki bir sohbet arayüzü, dokümantasyon sayfaları, entegre geliştirme ortamları (IDE'ler) ve Slack gibi üçüncü taraf sohbet uygulamaları aracılığıyla etkileşime geçebiliyor. Ayrıca Amazon Q, AWS Well-Architected çerçevesinde açıklanan modeller, en iyi uygulamalar, belgeler ve çözüm uygulamaları hakkında uzman rehberliği sağlıyor. Kullanıcılar yanıtlara ve içgörülere hızla erişerek yeni hizmetleri keşfetmeyi, sorunları gidermeyi, çözümler tasarlamayı ve kullanım durumları için en iyi hizmetleri belirlemeyi kolaylaştırabiliyor.

Amazon Q'nun çok yönlülüğü

Amazon Q, veri hikayeleri, yönetici özetleri ve duyarlı soru-cevap deneyimleriyle karar vermeyi basitleştirerek bir iş zekası hizmeti olan Amazon QuickSight'ı geliştiriyor. Amazon Connect'te Amazon Q, müşteri temsilcilerine etkileşimler sırasında gerçek zamanlı yanıtlar, eylemler ve ilgili makalelere bağlantılar sağlayarak müşteri memnuniyetini artırıyor. Amazon Q yakında AWS Supply Chain'de kullanıma sunulacak ve kullanıcıların tedarik zinciri verileri hakkında sorular sormasına, sonuçları görselleştirmesine ve sorunları gidermesine olanak tanıyacak.

csvdfb
Amazon Q'nun etkisi çeşitli sektörlere yayılıyor ve her kuruluşun kendine özgü gereksinimlerini karşılamak üzere uyarlanmış kişiselleştirilmiş yardım sağlıyor (Reuters)

Amazon Q, yapay zeka tarafından desteklenen üretken yardımın potansiyelinden yararlanarak kuruluşların çalışma ve yenilik yapma biçiminde devrim yaratmaya hazırlanıyor. Yanıtları kişiselleştirme, karar vermeyi basitleştirme ve eyleme geçirilebilir içgörüler sağlama yeteneği, onu bir işletmenin araç setine değerli bir katkı olarak konumlandırıyor. Amazon Q, çeşitli AWS hizmetleri ve uygulamalarıyla sorunsuz bir şekilde entegre olduğundan, çeşitli sektörler üzerindeki etkisinin dönüştürücü olması ve şirketlerin teknolojik ilerlemenin ön saflarında yer almasını sağlaması bekleniyor.


Türkiye, OECD ve G20'de en hızlı büyüyen ekonomi oldu

(AA)
(AA)
TT

Türkiye, OECD ve G20'de en hızlı büyüyen ekonomi oldu

(AA)
(AA)

AA'nın OECD ve Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye, temmuz-eylül döneminde sergilediği performansla ekonomik büyümesini 13. çeyreğe taşıdı.

Türkiye'nin yüzde 5,93'lük büyüme oranı diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, Avrupa Birliği (AB), OECD ve G20 ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığı görüldü.

OECD'de Türkiye'yi, yüzde 5,9'luk büyüme oranıyla Kosta Rika takip etti. Bu ülkeyi yüzde 3,4 ile İsrail, yüzde 3,2 ile Meksika ve yüzde 2,9 ile ABD izledi. OECD ülkeleri ekonomilerinin ortalama büyümesi yüzde 1,7 olarak hesaplandı.

(AA)

OECD'de ekonomisi en çok küçülen ülke ise yüzde 1,5 ile Norveç oldu. Ekonomisi en fazla daralan ikinci ülke yüzde 1,3 ile İsveç olarak hesaplandı.

G20'de de zirvede

Türkiye, 3. çeyrek büyüme verisi açıklanan G20 ülkeleri içinde de ilk sırada yer aldı. Türkiye'yi, yüzde 4,9 ile Endonezya ve Çin takip ederken bu ülkeleri yüzde 3,2 ile Meksika izledi.

Söz konusu dönemde AB'de ortalama büyüme yüzde 0,1 oldu. AB ülkelerinin büyüme oranlarına bakıldığında Romanya'nın yüzde 2,1 ile ilk sırada yer aldığı, bu ülkeyi yüzde 1,9 ile Portekiz'in takip ettiği görüldü. Türkiye ekonomisi, AB ülkelerinden daha hızlı ve güçlü büyüme performansı sergiledi.


OPEC, 2024'te petrol üretiminde kesintiye gitmeyi görüşüyor

OPEC, petrol ihrac eden 13 üye ülkeden oluşuyor (Reuters)
OPEC, petrol ihrac eden 13 üye ülkeden oluşuyor (Reuters)
TT

OPEC, 2024'te petrol üretiminde kesintiye gitmeyi görüşüyor

OPEC, petrol ihrac eden 13 üye ülkeden oluşuyor (Reuters)
OPEC, petrol ihrac eden 13 üye ülkeden oluşuyor (Reuters)

Bugün bakanlar düzeyinde yapılacak toplantı öncesinde OPEC'te 2024 petrol politikasına ilişkin görüşmeler gerçekleştirildi.

Reuters'ın gruba yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, görüşmelerde petrol piyasalarını desteklemek için gelecek yılın ilk çeyreğinde ilave arz kesintisi yapılması konusu masaya yatırıldı.

Suudi Arabistan, Rusya ve diğer OPEC üyeleri günde 43 milyon varil petrol üretimiyle küresel tedariğin yüzde 40'ını üstleniyor.

Grup halihazırda günde 5 milyon varillik bir kesintiye gitmişti.

İki OPEC kaynağı grubun, ilk çeyrekte henüz hacmi belli olmayan bir arz kesintisine gitmesinin gündemde olduğunu söyledi. Kaynaklardan biri, ilave kesintide anlaşılaması durumunda mevcut politikanın devam edeceğini ifade etti.

ABD merkezli Wall Street Journal (WSJ) gazetesiyse, OPEC'in planladığı yeni kesintinin günde bir milyon varil seviyelerinde olduğunu yazdı. 

17 Kasım'da konuyla ilgili bir haber yayımlayan Financial Times da aynı rakamı gündeme taşımıştı.

WSJ'nin haberinde arz kesintisi kararının bugün yapılacak bakanlar toplantısından sonra açıklanabileceği belirtildi. Bakanlar düzeyindeki toplantının aslında geçen hafta yapılması planlanıyordu ancak üyelerin üretimle ilgili anlaşmazlıkları toplantının bir hafta ertelenmesine neden olmuştu.

Dünyanın en büyük petrol üreticisi konumundaki Suudi Arabistan'ın tedarik kesintisine gidilmesini isteyen taraf olduğu ifade edildi.

WSJ'nin arz kesintisi haberinin ardından petrol fiyatlarında da artış yaşandı. Brent petrol fiyatı yüzde 1,5 artarak varil başına 82 doları aştı.

Emtia analisti Bjarne Schieldrop, "Yarım milyon varil seviyesinde bir kesinti bekliyordum. Bir milyon varil epey yüksek ve petrol fiyatlarında bir sıçrama görebiliriz. Bir milyon varillik kesintinin petrol fiyatlarını 90 doların üzerine taşıması gerekmiyor ancak 80 doların altına düşmesini engelleyecektir" diye konuştu.

WSJ'nin haberinde Afrika'nın en büyük iki petrol üreticisi Nijerya ve Angola'nın tedarikte kesintiye gidilmesini istemediği, Birleşik Arap Emirlikleri'nin de konuya sıcak bakmadığı belirtildi.

Independent Türkçe


ABD'den kripto para birimi karıştırıcısı Sinbad'a yaptırım

(AA)
(AA)
TT

ABD'den kripto para birimi karıştırıcısı Sinbad'a yaptırım

(AA)
(AA)

ABD Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisince (OFAC) Lazarus Grubu'na önemli bir kara para aklama aracı olarak hizmet veren kripto para birimi karıştırıcısı Sinbad'ın yaptırım listesine eklendiği bildirildi.

Sinbad'ın Lazarus Grubu soygunlarından milyonlarca dolar değerinde sanal para birimini işlediği belirtilen açıklamada, karıştırıcının ayrıca siber suçlularca yaptırımlardan kaçınma, uyuşturucu kaçakçılığı ve çocuklara yönelik cinsel istismar malzemelerinin satın alınması ve darknet pazarlarında yasa dışı satışlar gibi kötü niyetli faaliyetlerle bağlantılı işlemleri gizlemek için de kullanıldığı iddia edildi.

Açıklamada, Sinbad'a yaptırım uygulanmasının, kötü niyetli siber aktörlerin, yasa dışı faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin kökenlerini ve varış noktalarını gizlemek için kullandıkları sistemleri açığa çıkarmaya yönelik daha önceki eylemlere dayandığı bildirildi.

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo, Lazarus Grubu gibi suç aktörlerinin çalıntı varlıkları aklamasına olanak tanıyan karıştırıcı hizmetlerinin ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacağını vurguladı.

Hazine Bakanlığı ve ABD hükûmeti partnerlerinin, Sinbad gibi sanal para karıştırıcıların yasa dışı faaliyetleri kolaylaştırmasını önlemek için ellerindeki tüm araçları kullanmaya hazır olduğuna dikkati çeken Adeyemo, dijital varlık ekosisteminde yasa dışı aktörlere karşı harekete geçmekten çekinmeyeceklerini belirtti.


ABD ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde beklentilerin üzerinde büyüdü

(AA)
(AA)
TT

ABD ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde beklentilerin üzerinde büyüdü

(AA)
(AA)

ABD Ticaret Bakanlığı, temmuz-eylül dönemine ait gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) verisine ilişkin ikinci tahminleri açıkladı.

Buna göre, ABD'de GSYH bu yılın üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak yüzde 5,2 arttı.

Böylece ABD ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde, 2021 yılının son çeyreğinden bu yana en güçlü büyümeyi kaydetti.

Söz konusu dönemde büyüme verisinde yukarı yönlü revizyona gidilirken, piyasa beklentisi ekonominin üçüncü çeyrekte yüzde 4,9 büyüdüğü yönündeydi.

Ülkenin GSYH verisine ilişkin ekim ayında yayımlanan öncü verilerde ekonominin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4,9 büyüdüğü kaydedilmişti.

Ülke ekonomisi, 2023'ün ilk çeyreğinde yüzde 2,2 ve ikinci çeyreğinde 2,1'lik büyüme performansı göstermişti.

ABD ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğindeki büyümesinde, tüketici harcamaları, özel stok yatırımları, ihracat, eyalet ve yerel hükümet harcamaları, federal hükümet harcamaları ve konut sabit yatırımları ile konut dışı sabit yatırımlardaki artışlar etkili oldu. İthalat da bu dönemde arttı.

Üçüncü çeyreğe ait GSYH verisindeki revizyonda, konut dışı sabit yatırımlar ile eyalet ve yerel hükümet harcamalarındaki yukarı yönlü revizyonun tüketici harcamalarındaki aşağı yönlü revizyonla dengelenmesi belirleyici oldu. Büyümeye negatif etki yapan ithalat da aşağı yönlü revize edildi.

Yılın üçüncü çeyreğinde kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış yüzde 2,9'dan yüzde 2,8'e düşürüldü. Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,5 artmıştı.

Gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış da yüzde 2,4'ten yüzde 2,3'e revize edildi. Çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,7'lik artış kaydetmişti.


OPEC+ üretim kesintileri uzun dönemde grubun pazar payını tehlikeye atabilir

(AA)
(AA)
TT

OPEC+ üretim kesintileri uzun dönemde grubun pazar payını tehlikeye atabilir

(AA)
(AA)

Londra merkezli enerji danışmanlık şirketi Facts Global Energy (FGE) Petrol Talep Tahmin Direktörü Cüneyt Kazokoğlu, enerji dönüşüm faaliyetleri kapsamında elektrikli araç sayısında 2050'ye kadar kaydedilecek artışın günlük yaklaşık 6 milyon varillik petrol üretimini piyasadan sileceğini belirterek OPEC+ grubunun üretim kesintilerine devam etmesinin uzun vadede grubun pazar payında çok ciddi bir azalmaya sebep olacağını söyledi.

Ankara’da düzenlenen 13. Türkiye Enerji Zirvesi'nde konuşan Kazokoğlu, piyasalarda ekonomik gidişat ve petrol talebi konusunda oluşan olumsuz algı sebebiyle petrol fiyatlarının son zamanlarda grubun petrol gelirini koruyabilmek için tercih ettiği 80 doların altında seyrettiğini ifade etti.

Suudi Arabistan liderliğindeki 13 üyeli OPEC ile Rusya önderliğindeki OPEC dışı petrol üreticisi 10 ülkenin piyasa koşullarını değerlendirmek ve üretim politikalarını gözden geçirmek üzere yarın toplanacağını anımsatan Kazokoğlu, "OPEC’in 2024 için hedeflediği üretim günlük 39 milyon varil. OPEC’in piyasayı dengelemek için üretmesi gereken miktar ise bundan 1 milyon varil daha düşük. Bu ne demek? Halihazırda devam eden bütün bu kesintiler devam etmek zorunda, aksi takdirde fiyatlar çok düşecek. Üstüne üstlük daha da fazla kesinti gelebilir. Yani OPEC kotalarının altında üretime ihtiyaç var. Dolayısıyla grubun üretimi kısması lazım çünkü OPEC’e olan ihtiyaç azalıyor. Bu da fiyatları aşağı doğru itiyor." dedi.

Piyasalarda gelecek yıl öngörülen üretim artışlarının OPEC dışı ülkelerden geleceğini belirten Kazokoğlu, "2019’da günlük 12 milyon varille zirve yapan ABD’nin petrol üretimi pandemi döneminde düştü ancak şimdi tekrar toparlandı. ABD üretimi 2022’den beri 1 milyon varil arttı ve bu artışın daha da devam etmesi bekleniyor. Bu, OPEC için kötü haber." şeklinde konuştu.

Kazokoğlu, Kanada’da da üretimin Trans Mountain petrol boru hattındaki genişletme çalışmaları sonrası artacağına işaret ederek, söz konusu boru hattının tamamlanmasıyla piyasaya günlük yaklaşık 600 bin varillik ilave petrol arzı sunulabileceğini söyledi.

Guyana ve Brezilya’da da üretim artışları gözlendiğini aktaran Kazokoğlu, talepte öngörülen artış ile OPEC dışı ülkelerden gelecek ilave üretim miktarının birbirine yakın olduğunu, söz konusu koşullarda OPEC grubunun da üretimi artırmasına gerek kalmayacağını anlattı.

Kazokoğlu, gelecek yıl fiyatları artırabilecek etkenlere değinerek, bunlar arasında İran’a uygulanan ABD yaptırımlarının daha da artırılarak ülkenin petrol üretiminin azalması, OPEC+ grubunun üretimini daha da azaltması ve Kanada’daki boru hattı projesinin teknik sebeplerle daha geç devreye alınmasının yer alabileceğini belirtti.

Çin'in başı çektiği OECD ülkelerinde petrol talebinin azalması, OPEC dışı ülkelerde üretimin artması ve Suudi Arabistan’ın pazar payını korumak için üretim kesintilerine son vermesi gibi sebeplerin kısa vadede arz üzerindeki baskıyı azaltacağının altını çizen Kazokoğlu, böyle bir senaryoda ise petrol fiyatlarının azalış trendine gireceğini dile getirdi.

Kazokoğlu, Çin’deki petrokimya yatırımlarının etkisiyle 2030’a kadar ciddi bir talep artışı beklendiğini kaydederek, bu tarihten sonra iklim hedefleri kapsamında enerji dönüşüm faaliyetlerinin bir sonucu olarak elektrikli araçların daha yaygın kullanılmasıyla petrole olan talebin azalacağını söyledi.

Çin'deki muhtemel talep artışına değinen Kazokoğlu, "2019 ve 2023 arasında Çin'deki kapasite artışı Avrupa Birliği, Güney Kore ve Japonya'nın mevcut kapasitesinin toplamına eşit. Bizim öngörümüze göre ise 2023 ve 2030 arasında ülkede kapasite bir o kadar daha artacak. Asıl soru ise 2030’a kadar olan genel enerji talep artışını karşılamak için OPEC’e ihtiyaç var mı?" ifadelerini kullandı.

Kazokoğlu, her koşulda uzun dönemde OPEC’e olan ihtiyacın azaldığını belirterek, “Üretimi kesecek çok büyük bir uluslararası kriz veya savaş ya da talebi tamamen sıfırlayacak ikinci bir pandemi vakası olmadığı sürece petrol fiyatlarında uzun vadede yukarı yönlü bir gidiş beklemek zor.” dedi.

OPEC+ grubunu uzun vadede bekleyen diğer bir riskin ise genel olarak petrole olan talebin azalması olacağını belirten Kazokoğlu, enerji dönüşüm faaliyetleri kapsamında elektrikli araç sayısında 2050'e kadar kaydedilecek artışın günlük yaklaşık 6 milyon varillik petrol üretimini piyasadan sileceğini söyledi.

Kazokoğlu, 2050'e kadar petrol talebinde beklenen söz konusu dramatik düşüşün dünyadaki araçların sadece üçte birinin elektrikli olduğu varsayılınca ortaya çıkan bir senaryo olduğuna işaret ederek, “Petrol bitmese de petrole olan talep azalacak. Bu da OPEC+ ve OPEC+ dışı ülkeler arasındaki çekişmenin daha artacağı anlamına geliyor.” dedi. ​​​​​​


OECD, küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,7 olacağını öngördü

(AA)
(AA)
TT

OECD, küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,7 olacağını öngördü

(AA)
(AA)

OECD'nin Ekonomik Görünüm Raporu'na göre, küresel ekonomik büyüme ağırlıklı olarak Asya ekonomilerine bağımlı olacak.

Enflasyon ve düşük büyüme öngörüleri küresel ekonomi için zorluklar yaratmaya devam ederken, küresel ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 2,9 olacağı öngörülüyor.

Kısa vadeli ekonomik görünüme yönelik riskler, Orta Doğu'daki jeopolitik gerilim ve para politikasının sıkılaştırılmasının beklenenden daha büyük bir etkisi olabileceğine işaret ediyor.

Bu yıl için öngörülen yüzde 2,9'luk büyümenin ardından, küresel ekonomik büyüme 2024'te yüzde 2,7'ye gerileyerek ılımlı kalmayı sürdürecek.

Enflasyonun düşmeye devam etmesi ve reel gelirlerin güçlenmesiyle dünya ekonomisinin 2025'te yüzde 3 büyüyeceği öngörülüyor.

Gıda ve enerji fiyatlarına ilişkin büyük çaplı şokların yaşanmaması halinde, OECD ülkelerinde manşet enflasyonun bu yılki yüzde 7 seviyesinden, 2024'te yüzde 5,2'ye ve 2025'te yüzde 3,8'e gerileyeceği hesaplanıyor.

OECD'ye göre, mevcut kamu borcunun GSYH'ye oranı tüm zamanların en yüksek seviyelerinde seyrediyor ve hükümetler iklim değişikliğiyle mücadele ihtiyacı da dahil olmak üzere çeşitli nedenlerden ötürü artan mali baskılarla karşı karşıya kalıyor.

Türkiye ekonomisi için 2024 büyüme tahmini yüzde 2,9

OECD, Türkiye ekonomisinin yılın ilk yarısındaki güçlü performansın ardından, bu yılki büyümenin yüzde 4,5 olacağını öngörüyor.

Türkiye ekonomisinin 2024'te 2,9 büyümesi beklenirken, 2025'te büyümenin yüzde 3,2'ye yükseleceği tahmin ediliyor.

Sıkılaşan para politikası ve enflasyonun hane halkı tüketimini zayıflatacağı, bununla birlikte Türkiye'nin ihracatının daha güçlü bir küresel büyümeyi yansıtacak şekilde 2025'te ivme kazanacağı öngörüyor.