Chelsea, stadında iftar vererek bir ilke imza attı

Premier Lig tarihindeki ilk iftar organizasyonuna, Chelsea Vakfı Başkanı Simon Taylor ve Chelsea'nin ilk siyahi oyuncusu Paul Canoville de katıldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Chelsea, stadında iftar vererek bir ilke imza attı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İngiltere'nin en büyük futbol takımlarından Chelsea, Premier Lig tarihinde bir ilke imza atarak, Stamford Bridge Stadı'nda iftar programına ev sahipliği yaptı.
"Ramazan Çadırı Projesi" tarafından ülkede geleneksel hale getirilen "Açık İftar" etkinlikleri kapsamında, Chelsea'nin başkent Londra'daki stadında ilk kez toplu iftar verildi.
Ramazan ayında insanları bir araya getirmeyi amaçlayan ve ödüllü bir hayır kurumu olan "Ramazan Çadırı Projesi" iş birliğinde gerçekleştirilen etkinlik, yüzlerce kişiyi iftar programında buluşturdu.
Chelsea'nin stadında yapılan bu organizasyonla, ilk kez bir İngiltere Premier Lig takımının stadında iftar verilmiş oldu.
Etkinliğe Chelsea Vakfı Başkanı Simon Taylor, Chelsea'nin ilk siyahi oyuncusu Paul Canoville ve Chelsea Yönetim Kurulundan Lord Daniel Finkelstein da katıldı.

- "Futbol insanları birleştirir ama aynı zamanda ramazan da insanları birleştirir"
Ramazan Çadırı Projesi'nin kurucusu Omar Salha, iftar programında AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu akşam Chelsea Futbol Kulübü Vakfı ile iş birliği içerisinde bir Premier Lig stadyumu olan Stamford Bridge'de ilk kez açık iftar etkinliği düzenlediklerini belirtti.
Omar Salha, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yerel toplumdan her yaştan, farklı inançlardan ve herhangi bir inanca mensup olmayanları, farklı toplulukları bir araya getirerek ramazan hakkında daha fazla bilgi edinmelerini sağlıyoruz. Futbol insanları birleştirir ama aynı zamanda ramazan da insanları birleştirir ve Açık İftar organizasyonu yabancıları dostlara dönüştürür."
Ramazan Çadırı Projesi'nin Danışma Kurulu üyelerinden Dowshan Humzah da açık iftar organizasyonun tüm inançlardan veya herhangi bir inanca mensup olmayan herkesi bir araya getirdiğini ve toplulukları birbirine yakınlaştırdığını anlattı.

- "Ramazan ayını ve Müslüman topluluğumuzu tanımak, çalışmalarımızın önemli bir yönü"
Chelsea Kulübü, 14 Mart'ta yaptığı açıklamada, Stamford Bridge Stadı'nda ilk kez iftar programı düzenleyeceğini duyurmuştu.
Chelsea Vakfı Başkanı Simon Taylor da bu organizasyonu yapan ilk Premier Lig kulübü olmaktan son derece gurur duyduklarını belirtmişti.
Taylor, "Ramazan ayını ve Müslüman topluluğumuzu tanımak, dini hoşgörüyü teşvik etme çalışmalarımızın çok önemli bir yönüdür ve herkesi 26 Mart Pazar günü karşılamayı dört gözle bekliyorum." ifadesini kullanmıştı.
Chelsea'de forma giyen Kalidou Koulibaly ve Wesley Fofana de kulübün iftar programına desteğini açıklamıştı.
İngiltere'nin en büyük futbol kulüplerinden Chelsea'nin bu girişimi, sosyal medyada büyük destek görmüştü.

- Ramazan ayının ruhunu yaymayı amaçlıyor
İngiltere'de 2013'te kurulan ve bu sene 10. yılını kutlayan Ramazan Çadırı Projesi kapsamında yürütülen açık iftar programları aracılığıyla, ramazan ayı boyunca halka ücretsiz iftar veriliyor.
Toplulukları bir araya getirerek ramazan ayının ruhunu yaymayı amaçlayan iftar organizasyonunun ana sporları arasında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) da bulunuyor.



Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
TT

Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)

Yeni bir araştırmaya göre kadın sporcular, erkek rakipleriyle aralarındaki performans farkını kapatıyor ve yakında ultra maraton gibi ekstrem spor etkinliklerinde onları geçebilir.

Erkekler tarihsel olarak Olimpik 100 metre müsabakaları gibi atletizm yarışlarında kadınlardan daha iyi performans gösterirken, kadınlar atıcılık ve binicilik gibi sporlarda üstünlük sağlıyor.

Atletizmde cinsiyetler arasındaki performans farkı da 20. yüzyıldan bu yana daraldı ve sonrasında bir durağanlık dönemi yaşandı.

Hakemli dergi Frontiers in Physiology'de yayımlanan yeni bir çalışma, kadın atletlerin ultra maraton ve Arktik keşif gezilerinde erkeklerle aralarındaki performans farkını hızla kapattığını ve bu alanlarda bir gün onları geçebileceklerini ortaya koyuyor.

Bilim insanlarının egzersiz veya spor performansındaki cinsiyete özgü farklılıklar hakkında bildiklerinin çoğu bugüne kadar laboratuvar temelli çalışmalardan elde edildi.

Araştırmacılar bu çalışmaların iyi kontrol edilmesine ve fizyolojik mekanizmalarla ilgili bilgiler ortaya koymasına rağmen "gerçek dünya"yla pratik bir bağlantı eksikliği taşıdığını söylüyor.

Ekstrem sporlarda gerçek dünyadaki atletik performans daha yakından gözlemlendiğinde, erkekler ve kadınlar arasındaki farkın genel olarak kapandığı ortaya çıkıyor.

Örneğin erkekler maraton dünya rekoru halihazırda 2 saat 35 saniyeyle, hayatını kaybeden Kenyalı atlet Kelvin Kiptum'a ait ve bu rekor 2023'teki Chicago Maratonu'nda kırılmıştı.

Buna karşılık, kadınlar rekoru aynı etkinlikte yine Kenyalı Ruth Chepng'etich tarafından 2 saat 9 dakika 56 saniyeyle kırılmuştu. Bu rekor, erkek atletin sadece 10 dakika kadar gerisinde.

Daha önce 2002'de koşu efsanesi Pamela Reed, Kaliforniya'daki Death Valley'de düzenlenen 218 km'lik zorlu bir yarış olan Badwater Ultra Maratonu'nu tüm erkek rakiplerini yenerek kazanmıştı.

Güç, kuvvet ve hız gibi özellikler genellikle erkeklerde daha yüksek olsa da son zamanlarda yapılan çalışmalar, bir etkinliğin mesafesi veya süresi arttıkça cinsiyetler arasındaki atletik performans farkının azaldığını gösteriyor.

Bilim insanları rüzgarı kesmek için geliştirilmiş ayakkabılar ve tavşan atletler gibi gelişmelerin yanı sıra daha iyi beslenmenin, bu türden ekstrem atletizm etkinliklerinde performans açığını kapatabileceğini söylüyor.

Ayrıca ekstrem koşullar altında kadınlar erkeklerden daha fazla metabolik verimlilik sergiliyor gibi görünüyor.

Özellikle aşırı soğuk koşullarda gerçekleştirilen etkinlikler sırasında böyle bir durum olduğu anlaşılıyor.

Son çalışmaya göre uzak bir yerde desteksiz bir şekilde yapılan 200 kilometrelik bir Arktik kış keşif gezisi olan Alaska Mountain Wilderness Ski Classic sırasında, kadınların yük taşımada harcadığı toplam enerji erkeklere kıyasla daha düşüktü.

Kadın sporcularda soğuğa bağlı vücut ısısı üretiminin, erkeklere kıyasla daha düşük bir sıcaklıkta aktive olduğunu fark eden araştırmacılar, bu olguya "Arktik kayma" adını veriyor.

Bilim insanları, bu fizyolojik sürecin soğuk stresi altındaki metabolik taleplerini azaltıyor olabileceğinden şüpheleniyor.

Son 40 yılda, 6, 72, 144 ve 240 saat süren etkinliklerde erkekler ve kadınlar arasındaki yarış süreleri arasındaki fark yaklaşık yüzde 3 oranında azaldı.

Erkekler ve kadınlar benzer sayılarda yarıştığında fark daha da azalıyor ancak elit erkek sporculara kıyasla bu tür ultra etkinliklere daha az sayıda elit kadın sporcu katılıyor.

Bilim insanları, dünyanın en uzun ve en soğuk ultra maratonu olan Yukon Arktik Ultra (YAU) gibi zorlu ekstrem spor etkinliklerine katılanlardan alınan plazma, serum, dışkı, saç, kas ve yağ dokusu örneklerini analiz eden daha ileri çalışmalar yapmayı umuyor.

Araştırmacılar şöyle diyor: 

Ekstrem ortamlarda gerçekleştirilen dayanıklılık etkinliklerinden elde edilen veriler, kadınların fiziksel ve besinsel stres altında metabolik olarak daha fazla olmasa da eşit derecede dirençli olabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe