İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'dan tartışmalı 'yargı reformunun' derhal durdurulması çağrısı: 'Güvenliğimiz, ekonomimiz ve toplumumuz tehlike altında'

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog (DPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog (DPA)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'dan tartışmalı 'yargı reformunun' derhal durdurulması çağrısı: 'Güvenliğimiz, ekonomimiz ve toplumumuz tehlike altında'

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog (DPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog (DPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ülkede siyasi krize yol açan tartışmalı "yargı reformunun" derhal durdurulmasını istedi.
İsrail'de yüz binlerce kişinin söz konusu "yargı reformuna" karşı sokak gösterileri düzenlemesinin ardından Cumhurbaşkanı Herzog, konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Herzog, ülke güvenliğinin tehdit altında olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"Dün gece son derece ağır sahnelere şahit olduk. Başbakana, hükümete ve koalisyon üyelerine sesleniyorum. Halkın tamamı derin bir endişeyle hareket ediyor. Güvenliğimiz, ekonomimiz ve toplumumuz tehlike altında. Bütün İsrail halkının gözü üzerinizde. Tüm Yahudi halkının gözü üzerinizde. Tüm dünyanın gözü üzerinizde."
Herzog, hükümete hitaben, "Sorumluluğum gereğince, İsrail halkının birliği için sizi (yargı reformuna ilişkin) yasal süreci derhal durdurmaya çağırıyorum" ifadelerini kullandı.

Netanyahu'nun Savunma Bakanı'nı görevden alması ve protestolar
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ülkede siyasi krize ve kitlesel protestolara yol açan tartışmalı yargı düzenlemesinin durdurulması için hükümete çağrı yapmıştı.
Savunma Bakanı, "Ülke içindeki ayrılık, İsrail ordusuna ve savunma teşkilatına derinlemesine nüfuz etti. Bu, İsrail'in güvenliğine yönelik açık ve büyük bir tehdittir. Buna izin vermeyeceğim." demişti.
Savunma Bakanı Gallant'ın çağrısına, Likud Partisi içinden de destek gelmişti.
Başbakan Binyamin Netanyahu ise, Gallant'ı görevden alarak yargı düzenlemesi konusunda geri adım atmayacağının mesajını vermişti.
Bunun üzerine yüz binlerce İsrailli dün akşam saatlerinden itibaren ülke genelinde sokaklara dökülmüştü.

Netanyahu hükümetinin tartışmalı "yargı reformu"
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclisin çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirilmişti.
Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, taraflara "iç savaş" uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedilmişti.



Macron: Fransa, Avrupa'ya nükleer bomba taşıyan uçaklar konuşlandırmayı görüşmeye "hazır"

Rafale savaş uçakları nükleer bombalarla donatılabilir (arşiv)
Rafale savaş uçakları nükleer bombalarla donatılabilir (arşiv)
TT

Macron: Fransa, Avrupa'ya nükleer bomba taşıyan uçaklar konuşlandırmayı görüşmeye "hazır"

Rafale savaş uçakları nükleer bombalarla donatılabilir (arşiv)
Rafale savaş uçakları nükleer bombalarla donatılabilir (arşiv)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün, ülkesinin “nükleer bombalarla donatılmış Fransız uçaklarının” diğer Avrupa ülkelerine konuşlandırılması konusunda “görüşmeye hazır” olduğunu açıkladı. Macron, Fransız televizyon kanalı TF1'e verdiği röportajda, “Önümüzdeki haftalarda ve aylarda bu konunun çerçevesini çok resmi bir şekilde belirleyeceğim” dedi. Şarku’l Avsat’ın TF1'den aktardığına göre Fransa nükleer caydırıcılıkla ilgili bu öneriye üç şart koydu: “Fransa başkalarının güvenliğinin bedelini ödemeyecektir”, bu olası konuşlandırma “kendi ihtiyaçlarımızdan ödün vererek yapılmayacaktır” ve “nihai karar her zaman cumhurbaşkanına, silahlı kuvvetlerin en üst komutanına aittir.”

Macron, bu tartışmaların Fransa'nın nükleer silah kullanımı konusundaki doktrinini değiştirmeyeceğini vurguladı. “Nükleer doktrin ortaya çıktığı günden beri, General (Charles) de Gaulle'den beri, sözde hayati çıkarların gözetilmesinde her zaman bir Avrupa boyutu olmuştur. Bunu ayrıntılı olarak açıklamıyoruz, çünkü belirsizlik caydırıcılığın bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.