Fransa’da emeklilik reformuna karşı gösteriler sürerken, kaos konusunda uyarı yapıldı

Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen protestolardan bir kesit (Reuters)
Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen protestolardan bir kesit (Reuters)
TT

Fransa’da emeklilik reformuna karşı gösteriler sürerken, kaos konusunda uyarı yapıldı

Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen protestolardan bir kesit (Reuters)
Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen protestolardan bir kesit (Reuters)

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bugün iktidar koalisyonunun liderlerini kabul etmeye hazırlanırken, Fransız hükümeti ve sendikalar emeklilik reformu üzerindeki gerilim ışığında ‘kaos’ tehlikesi konusunda uyarıda bulundu.
Emeklilik sisteminde reform yapılmasına karşı düzenlenen protestolar Cumartesi günü de birçok şehirde devam etti.
Polise göre, Perşembe günü düzenlenen protestolara 1 milyon ile 3.5 milyon arasında kişi katıldı.
Protestolar sırasında Lorient’te bir polis karakoluna saldırı düzenlenmesi, Bordeaux’da belediye binasına ait balkonun yakılması ve Paris’teki çatışmalar ve yangınlar gibi çok sayıda şiddet olayları yaşandı.
Göstericilere yönelik şiddet suçlamaları da, Avrupa Konseyi’nin ‘protestoculara karşı aşırı güç kullanımı’ konusundaki endişelerini dile getirmesine neden oldu.
Emeklilik reformuna karşı harekete geçmenin yanı sıra, çevre örgütlerinin Saint-Sollen’de devasa su depolarının inşasına karşı çabaları dün kabusa dönüştü.
Bir grup gösterici ile polis arasında yaşanan şiddetli çatışmalar sonucu en az üç kişi ciddi şekilde yaralandı.
Öte yandan, Macron bugün Elysee Sarayı’nda Başbakan Elizabeth Bourne’un yanı sıra parti liderleri, bakanlar ve milletvekilleri de dahil olmak üzere onu destekleyen meclis çoğunluğunu oluşturan yetkilileri kabul edecek.
Macron, emeklilik sisteminde reform yapılması dışında tüm konularda sendikalarla müzakere etmeye istekli olduğunu ifade etti.
Hükümet, ülkede yaşanan gerilimden bazı muhalifleri sorumlu tutuyor.
Hükümet Sözcüsü Olivier Veran dün yaptığı açıklamada, “Protestocular kızgın ve onları duymalıyız ama ülkede kaos çıkarmaya çalışan isyancılarla hiçbir ilgileri yok” dedi.
Ancak reformist sendika CFDT Genel Sekreteri Laurent Berger, Veran’ın açıklamasını reddetti ve Fransa’yı kaosa sürükleme riskini göze almanın ‘saçma’ olduğunu dile getirdi.
Ulusal Birlik Partisi (RN) lideri Jordan Bardella ise, “Emmanuel Macron bu kargaşa ve bu kaostan memnun” diye konuştu.



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.