İran’da başörtüsü denetimlerinde 6 bin dolara kadar para cezası verilmesi planlanıyor

Devrim Muhafızları Ordusu’nun eski komutanlarından Muhsin Refikdost, protestolara yoksul kesimin katılmadığını ve ölenlerin çoğunun polis olduğunu öne serdi.

General Muhsin Refikdost. (Tesnim)
General Muhsin Refikdost. (Tesnim)
TT

İran’da başörtüsü denetimlerinde 6 bin dolara kadar para cezası verilmesi planlanıyor

General Muhsin Refikdost. (Tesnim)
General Muhsin Refikdost. (Tesnim)

İranlı bir milletvekili, yetkililerin ülkede başörtüsü denetimi için hazırladığı ve 6 bin dolara kadar para cezalarını içeren yeni bir plana dair açıklamalarda bulundu. Diğer yandan Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) eski bir komutanı, son protestolarda gözaltına alınanların çoğunun ‘zengin’ kesimden olduğunu öne sürerken protesto hareketinin arkasında ekonomik nedenlerin veya yoksul sınıfın huzursuzluğunun olduğunu ise yalanladı.
İran'ın çoğu bölgesinde halk protestolarının temposunda bir düşüş görülüyor. Ancak bununla birlikte, protestoların nedenleri ve tekrar alevlenme olasılığı, İran'da siyasi çevreler ve karar alma mekanizmalarında yer alan kurumlar arasındaki tartışmanın odak noktası oluşturmaya devam ediyor.
DMO’nun eski komutanlarından General Muhsin Refikdost, İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’na (ISNA) verdiği röportajda, ‘dış düşmanın ve kötü yönetimin’ ülkeyi altı aydır kasıp kavuran protestoların patlak vermesinin temel nedenlerinden olduğunu söyledi.
Refikdost, ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ protestolarından dersler çıkarılması çağrısında bulunarak ‘ülkedeki tüm sorunların kökeninin ekonomik olduğunu ve bunlar çözülebilirse geri kalan meselelelerin de daha kolay çözüleceğini’ vurguladı. “Toplumun büyük bir bölümünde artık geçim sorunu önn plana çıkmaktadır” dedi. Bu sorunların ‘devrimin talebi ya da amacı olmadığını’ belirten  Refikdost, bunların ‘bazılarının dış baskılardan, bazılarının da kötü yönetimden kaynaklandığını’ vuruladığı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülke son aylarda sorunlara tanık oldu. Birincisi, sloganları ekonomik değildi; başka bir şeydi. Ne zaman ekonomik baskıyı üzerinde hissedenleri sokağa çıkarmaya çalışsalar başarısız oldular. Aksine; rejim inceleme yapmak istediğinde, yaşam şartları kötü olanlar katıldı.”
Refikdost, tam bir sayı vermeden protestolarda gözaltına alınanların çoğunun ‘zengin kesimden’ olduğunu savunarak “İsyan olaylarında gözaltına alınanları bildiğimiz gibi kökenlerinin de farkındaydık. Toplumdaki zayıf (yoksul) kesim en az katılım gösteren taraftı. Katılımcıların çoğu toplumun zenginlerinden ya da yarı zenginlerindendi. Başka şeylerin peşindeydiler” dedi. Ayrıca protestoları düzenleyenlerin ‘büyük ölçüde dağınık olduğunu, başları (liderleri) olmadığını ve lider olarak göstermeye çalıştıkları kişilerin kötü şöhretli ve yozlaşmış kişiler olduklarını’ vurguladı.
Parlamentonun ve hükümetin ‘devrime’ ihtiyacı olduğuna işaret eden Refikdost, ekonomik meselelerle ilgili her şeyin halka bırakılması gerektiğini vurguladı. Hükümetin mülklerini satma yoluna gitmesini eleştirerek, “Bu geçici ve yatıştırıcı mahiyetinde olacak. Hükümet kendini küçültmeli” dedi. Refikdost yaklaşık 85 milyon İranlıdan 35 milyonunun çok zor yaşam koşullarından muzdarip olduğunu vurgulayarak, durumu şu anda olduğu gibi bırakmanın ‘halkın isyanına yol açacağı’ uyarısında bulundu. “Yaşam koşullarını göz ardı etmememiz gerektiğini haykırıyoruz” ifadesini kullandı.
Refikdost, siyasi hayatının 10 yılı boyunca doğrudan İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney'in ofisine bağlı olan Bunyad-i Mustadafan kurumunun başındaydı. Aynı zamanda tüccarlar, özellikle Tahran çarşısında uzun yıllar etkili partilerden biri olan muhafazakar ‘Koalisyon’ Partisi’nin en önde gelen şahinleri arasında yer alıyordu. Bu rolleri üstlenmeden önce Refikdost, seksenlerin sonlarında kaldırılmadan önce Devrim Muhafızları Bakanı görevini üstlenen son kişiydi.
Refikdost yaşamını yitirenlere ilişkin sayı vermeden, “Kolluk güçlerindeki (polisin) ölü sayısı bu olayların (protestocuların) ölü sayısından fazladır. Dünyaya bu insanların reform değil sabotaj peşinde olduğunu göstermek istedik” dedi. Bununla birlikte, ‘başörtüsü zorunluluğunun olumsuz bir tepkiye yol açacağını’ da sözlerine ekledi.
Yetkililer, gözaltına alınanlarla ilgili henüz resmi bir istatistik paylaşmadı. Ancak İran yargısı bu ayın başlarında, İran Dini Lideri Ali Hamaney tarafından geçen ay devrimin yıl dönümü münasebetiyle ilan edilen genel af kapsamında serbest bırakılan 80 bin kişi arasında 22 bin göstericinin olduğunu bildirdi. İran İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı'nın (HRANA) birkaç gün önce yayınladığı yıllık istatistik verilere göre gözaltı sayısı 29 bin 688’e ulaştı. Protestolarda 70 güvenlik görevlisi öldürüldü. Protestocular arasındaki ölü sayısı ise 71'i çocuk olmak üzere 530 olarak beliritldi.
Başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle Ahlak Polisi tarafından gözaltına alındıktan üç gün sonra 16 Eylül’de yaşamını yitiren Mahsa Amini adlı Kürt genç kızın ölümünden sonra İran’ın dört bir yanına yayılan protestolar, 1979’daki devrimden bu yana Tahran'ın karşılaştığı en zorlu meydan okumalardan birini oluşturdu.
Güvenlik güçlerinin sert güvenlik baskısı, geçtiğimiz haftalarda kargaşayı büyük ölçüde yatıştırdı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre başkent Tahran'ın birçok bölgesinde ve İran'ın büyük şehirlerinde kadınlar, yetkililerin katı bir şekilde olmasa da başörtüsü takmanın gerekli olduğunu söylemelerine rağmen başörtüsü takmaya karşı çıkıyor.
Dün yayılan bir videoda Şiraz kentindeki büyük bir bahçe kapısının önünde sivil giyimli bir kişinin başörtüsü takan kadınlara teşekkür ederken başörtüsü takmayan kadınları içeri almadığı görüldü.
İran haber sitelerinin aktardığına göre Kirman eyaletindeki Refsencan şehrinin temsilcisi katı muhafazakar milletvekili Hüseyin Celali, yetkililerin, ‘başörtüsünü düzgün takmayan’ kadınlara 5 bin ila 30 milyar riyal (yaklaşık 6 ila 10 bin dolar) arasında değişen bir para cezası vereceğini duyurdu.
Asr İran Haber Ajansı’na göre Celali, Kültür Devrimi Yüksek Konseyi ve Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nin 300 toplantı yaptıktan sonra para cezaları ile başörtüsü kuralını kontrol etmeye yönelik yeni bir planı onayladığını söyledi. Para cezaları konusunun, İslami Şura Meclisi’nin onaylayıp yürürlüğe girmesi için hükümetin iki hafta içinde bir yasa şeklinde sunması şartıyla İran Dini Lideri'nin ofisine ve yargı organına sunulduğuna dikkat çekti. İran hükümeti veya yargısından ve İranlı milletvekili tarafından işaret edilen kurumlardan bu konuda herhangi bir açıklama gelmedi.
Milletvekili ‘başörtüsü durumunun eskisinden daha iyi olacağını’ söyleyerek para cezalarının başörtüsü takma zorunluluğuna uymayan yedi kategoridekileri kapsayacağını belirtti. Bunları ‘arabaların içinde, halka açık yerlerde ve restoranlarda, devlet daireleri ve kuruluşlarında, eğitim merkezleri ve üniversitelerde, havaalanlarında ve istasyonlarda, internette, cadde ve ara sokaklarda’olarak sıraladı.
Milletvekili, planın ‘oldukça zekice’ olduğunu belirterek, ‘fiziksel müdahale gerektirmediğini’ söyledi. Milletvekili ‘sosyal mecralarda büyük takipçi kitlesi olan ünlüler ve platform sahiplerinin ehliyetinin ve pasaportunun iptal edilmesinin yanı sıra interneti kullanmalarının engellenmesi’ de dahil olmak üzere başka cezalardan da söz etti.
Avrupa Birliği (AB) geçen hafta Kültür Devrimi Yüksek Konseyi'ni yaptırımlar listesine aldı. Konsey, üyelerinin Ali Hamaney tarafından belirlendiği ve başörtüsü ve kadın erkek farketmeksizin ahlak ve iffet konularının yanı sıra kültür, eğitim ve sanat alanlarında genel politikaları çizen bir yapı olarak biliniyor.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.