Dizilere konu olan geleneksel Çin tıbbında kullanılan "zombi mantarı" İstanbul'da görüldü

Mantar bilimi uzmanı (mikolog) Selime Semra Erol ve doğal mantar araştırmacısı Naim Güleç, nadir görülen tıbbi mantarlardan kordiseps militarisi (tırtıl/zombi mantarı) İstanbul Samandıra Ormanı'nda inceledi.

AA
AA
TT

Dizilere konu olan geleneksel Çin tıbbında kullanılan "zombi mantarı" İstanbul'da görüldü

AA
AA

The Last Of Us dizisi ile izleyici kitlesi arasında merak konusu olan zombi mantarı, literatürdeki adıyla kordiseps militaris, filmin de etkisiyle dünya genelinde çeşitli efsanelerin konuşulmasına neden oldu.
Uzun araştırmalar sonucu İstanbul Samandıra Ormanı'nda kordiseps militaris mantarına rastlayan doğal mantar araştırmacısı Naim Güleç ile tıbbi mantarlar konusunda akademik araştırmalar yapan mikolog Selime Semra Erol, tıbbi yönü bulunan zombi mantarına dair bilinmeyenleri AA muhabirine anlattı.
Doktora çalışmasına Düzce Üniversitesinde tıbbi mantarlar üzerine devam eden ve son beş yıldır özellikle tıbbi mantarlar, üretimleri ve tıbbi etkilerine ilişkin akademik çalışmalar yapan Erol, kordisepsin farmakolojik özellikleri nedeniyle binlerce yıldır Çin geleneksel tıbbında önemli bir yere sahip olduğunu ve yer aldığı mantar ailesinin 400'den fazla türüyle en fazla çeşidi bulunan cins olduğunu söyledi.
Kordiseps cinsi her bir mantar türünün farklı bir böcek, tırtıl ve çam kese böceği pupasına ait parazit mantarlar olduğunu belirten Erol, "Bu mantarı asıl önemli kılan şey binlerce yıldan beri geleneksel Çin tıbbında şifa kaynağı olarak kullanılması." dedi.

"Mesane tümörünü durdurucu etkiye sahip"
Dünyada Himalayalar'da, Tibet'te yüksek yerlerde yetişen bir mantar olan kordiseps militarisin özellikle Hindistan'da ve Çin'de gıda olarak tüketildiğini ve asıl önemli olanın içindeki kordiseps maddesi olduğunun aktaran Erol, "2010 yılında yapılan bir çalışma sonucunda kordisepsin insan mesane kanseri hücrelerinin çoğalmasını ve göçünü engellediğini ortaya koydu. Ayrıca bu tıbbi mantar, böbrek ve karaciğer hastalıklarıyla ilgili tedavilerde kullanılan etken maddeleri, bileşikleri içermektedir." ifadelerini kullandı.
Kordiseps cinsine ait mantarların özellikle geleneksel Çin tıbbında günlük enerji seviyesini yükseltici ve metabolizmayı hızlandırıcı olarak kullanıldığını söyleyen Erol, Çin'in Pekin kentinde düzenlenen 1993 Ulusal Oyunları'nda bin 500, 3 bin ve 10 bin metre yarışlarında 5 dünya rekoru kıran üç koşucunun kordiseps sinensis aldıklarının ortaya çıktığını söyledi.

Fotoğraf: AA
Kordiseps militarisin Türkiye'de bulunmasının mantar araştırmacıları açısından çok sevindirici olduğunu aktaran Selime Semra Erol, topladığı mantar numunelerinden misel üretmeye çalıştığını ve bu türün yerli olarak üretimi konusunda çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.

"Bu mantarı uzun yıllar ormanlarda aradım"
Kendini mantarların keşfine adadığını söyleyen doğal mantar araştırmacısı Naim Güleç ise bugüne kadar Türkiye'de 2 bin 500'ün üzerinde mantar keşfedildiğini, bu mantarların 1000'den fazlasını ormanlarda bulup Latince bilimsel isimleri ile beraber araştırıp, inceleyip, tanımlama şansı elde ettiğini ve şu ana kadar deneyimleme bakımından 219 mantarın tadına baktığını söyledi.
Bu mantarlardan en ilginç olanın ise kordiseps militaris olduğunu ifade eden Naim Güleç, "Yaklaşık yirmi yıllık bir mantar serüvenim var. Bu mantarı uzun yıllar ormanlarda aradım ve çam kese böcekleriyle bir bağlantısının olduğunu yabancı bir kaynakta okuduğumda ormanlara giderek çam ağaçlarının üzerlerinde çam zararlısı olan çam kese böceğini aradım. Kaynaklarda soğuk havalarda mantarın yeryüzüne çıktığı söylendiği için 2015 yılında İstanbul'daki çam ormanlarında nihayet kordiseps militaris mantarını buldum. Ardından Ankara Üniversitesinden mikolog Doç. Dr. Ilgaz Akata'ya gönderdim. Bilimsel makale 2016 yılında yayımlandı." dedi.
Güleç, küçük bir mantar olmasına karşın kırmızı rengi nedeniyle gezerken kolay fark edilebilecek bu mantarın çam kese böceklerinin istila ettiği çam ağaçlarının bulunduğu yerlerde aranması gerektiğini belirtti.
Bu mantarın, tırtıl halindeyken etkilediği çam kese böceğinin pupa evresinden beslendiğini, yer altına giren böceği öldürdükten sonra kozaya dönüşen kabuğundan, uygun ısı ve şartlar oluştuğunda yani mevsimi gelince dışarı çıktığını anlatan Güleç, mantarın alt kısmına bakıldığında besi yeri olarak kullandığı çam kese böceğinin pupasının rahatlıkla görülebileceğini ifade etti.

"İnsanları zombiye dönüştüreceği ütopyasına inanılıyor"
Güleç, şu an dijital bir platformda yayınlanan The Last Of Us isimli dizide kordiseps mantarının insanları zombiye dönüştüren yeni bir salgına neden olduğu ve yeryüzünün sonunun geleceği gibi bir senaryo işlendiğini, bunun muhtemel nedeninin ise bu mantarın çam kese böceğinde olduğu gibi eklem bacaklıları ele geçirmesi olduğunu dile getirdi.
Güleç, "Kordiseps mantarlarının insanın sinir sistemini ele geçirip zombiye dönüştüreceği ütopyasına inanılıyor. Bu bilimsel olarak mümkün gözükmüyor. Kordiseps mantarları 25 derecenin üstünde gelişim sağlayamıyor. Dolayısıyla vücut ısısı 37 derece olan insanda veya diğer memelilerde bu mantarın gelişmesi, vücudu ele geçirmesi ve herhangi bir zararın oluşması söz konusu değil. Esasında kordiseps tıbbi yönü olan bir mantar. Ben de her yıl düzenli şekilde topluyor ve çayını içiyorum. Ayrıca yemeği de yapılabilir." şeklinde konuştu.
Kordiseps militaris mantarını kış aylarında, soğuk hava koşullarında herkesin bulup toplayabileceğini dile getiren Güleç, "Çayını, önleyici tıp bağlamında tüketebilirler. Çünkü bu mantarın anti-tümör ve benzeri özellikleri var. Herkese araştırmayı, bulmayı, deneyimlemeyi tavsiye ediyorum." dedi.



Deniz kabuğuna üflemenin uyku apnesine iyi geldiği tespit edildi

Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)
Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)
TT

Deniz kabuğuna üflemenin uyku apnesine iyi geldiği tespit edildi

Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)
Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)

Deniz kabuğuna üflemenin uyku apnesine iyi geldiği ortaya çıktı. 

Yaygın bir uyku rahatsızlığı olan obstrüktif uyku apnesi (OUA), hastanın solumunun gece boyunca sık sık durmasına yol açıyor. Yeterli uyku alamamaya veya horlamaya yol açan bu rahatsızlık, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve felç riskini de artırıyor. 

En yaygın tedavi yöntemi hastanın uykusunda, sürekli pozitif hava yolu basıncı (CPAP) cihazını takmasını içeriyor. Ancak burun ve boğaza basınçlı hava üfleyen bu cihaz, hem rahatsız edici olabiliyor hem de herkesin karşılayabileceği bir maliyete sahip değil.

Hindistan'dan bir araştırma ekibi, buna alternatif olarak deniz kabuğuna üflemenin OUA semptomlarını azaltabileceğini tespit etti. 

Binlerce yıldır Hint kültürünün parçası olan bu ritüel, derin nefes alındıktan sonra spiral biçimli bir deniz kabuğuna üflenerek yapılıyor.

Bulguları hakemli dergi ERJ Open Research'te yayımlanan araştırmada 19 ila 65 yaşındaki 30 OUA hastasının uyku kalitesi bir gece boyunca takip edildi. Hastalara ayrıca gün içinde ne kadar uykulu hissettikleri hakkında sorular soruldu.

Daha sonra katılımcılar rasgele bir şekilde deniz kabuğuna üfleme veya derin nefes alma egzersizi yapma grubuna atandı. Eğitim alan katılımcılar haftada 5 gün, en az 15 dakika boyunca bu tedavi yöntemlerini uyguladı. 6 ayın ardından tekrar değerlendirmeye alındılar.

Deniz kabuğuna üfleyenlerin, diğer gruba kıyasla gündüzleri yüzde 34 daha az uykulu hissettiği saptandı. 

Araştırmacılar ayrıca bu kişilerin saatte ortalama 4-5 daha az apne (uyku sırasında solunumun durması) yaşadığını ortaya koydu. Gece boyunca kandaki oksijen seviyeleri de daha yüksek çıktı. 

Çalışmaya liderlik eden Dr. Krishna K. Sharma, "Deniz kabuğuna üfleme, makinelere veya ilaçlara ihtiyaç duymadan uykuyu iyileştirmeyi ve semptomları azaltmayı sağlayabilecek basit ve düşük maliyetli bir nefes alma tekniği" diyerek ekliyor:

Deniz kabuğuna üfleme şekli epey farklı. Bu eylem güçlü titreşimler ve hava akımı direnci yaratıyor, bu da muhtemelen boğaz ve yumuşak damak da dahil, üst hava yolundaki kasları güçlendiriyor. Bunlar OUA hastalarında uyku sırasında sıklıkla çöken bölgeler.

Yeni araştırma CPAP cihazına alternatif sunması nedeniyle önem taşısa da çalışmanın az katılımcıyla yapılmış olması gibi sınırlılıkları var. Ekip birkaç hastaneyi kapsayan daha büyük bir çalışma yürütmeyi planlıyor.

Bu sayede deniz kabuğuna üflemenin neden uyku apnesine iyi geldiği de daha net bir şekilde anlaşılabilir. 

Astım gibi solunum hastalıkları alanında çalışan, Birleşik Krallık merkezli yardım kuruluşu Asthma + Lung UK'den Dr. Erika Kennington "Deniz kabuğu üfleme yaklaşımının daha büyük ölçekte test edilmesi ve alkolü azaltma, egzersiz yapma ve düzgün uyku alışkanlıklarını sürdürme gibi kanıtlanmış diğer stratejilerle karşılaştırılması iyi olur" diyerek ekliyor:

OUA uzun vadeli bir rahatsızlık ancak doğru tedaviler ve yaşam tarzı değişiklikleriyle semptomlarda gerçek bir fark yaratılabilir.

Independent Türkçe, Guardian, MedicalXpress, ERJ Open Research